Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 MART 2008 CUMA spor Eski Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy suskunluğunu ‘Ülkeyi rezil edenler koltukta’ Ç O K F E D A K Â R L I K YA P T I M FUTBOLUMUZ ÇAĞ ATLADI iç çalışmasak, hiç hata yapmazdık. Yanlışlarımdan, ekibimin yanlışlarından ders aldım. Türk futbolu çağ atladı. Bunu ben değil, Blatter, Platini söylüyor. Federasyonun kasa hesabı söylüyor. İngiltere’nin gidemediği 2008 Avrupa Şampiyonası’nın ev sahipleri söylüyor. C B C 19 ’e bozdu FORMAMIZI SEVEN İNSANLARIZ ir hakem kardeşim çıksın, “Bana telefon etti, imada bulundu” desin. Diyemezler, aramadım, aramam... Biz vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı, formamızı seven insanlarız, Ulusoy ailesi hep cemiyetçi olmuştur. Topluma hizmet etmiştir. Futbol yönetimi liderlik işidir. Rica ile baskı ile liderlik yapamazsınız. F utbol benim hayatım, milli takım için ailemi bile ihmal ettim. Futbol sevdam yüzünden işimden uzak kaldım, yatırımlarımız azaldı. Bu zekâ ve bu yürekle hangi işi yapsam başarılı olurum. Biri çıkıp “Futboldan bir lira rant sağlamış” diyemez, dedirtmezler. Yanlışlarım olmadı mı, oldu elbet, ben ve ekibim istemeden hata yapmışızdır. H Spor Servisi Türk futbolu 2000’li yıllarda “çağ atladıysa” hiç şüphesiz ki bu başarıda onun büyük bir payı var. Mal varlığı, aile itibarına baktığınız zaman futbol sevdası uğruna yaşadıklarını anlamakta güçlük çeker, “Neden” diye sorabilirsiniz. Evet, o futbol âşığıydı. Kimden mi söz ediyoruz? Olaylı şekilde Futbol Federasyonu Başkanlığı’na veda etmek zorunda bırakılan Haluk Ulusoy’dan…Ankara’daki “suskunluğu” aslında çok şeyi ifade ediyordu eski başkanın. Ancak o gün bugündür kimse ona ulaşamadı. Kendisi de konuşmak istemiyordu. Dinlenmeye çekilmişti. Haziranı bekliyordu. Cumhuriyet’e davet ettik ve bizi kırmadı. “Son röportajım” diyen Ulusoy, olay yaratacak açıklamalar yaptı… Adınız son dönemde G.Saray Başkanlığı için geçmeye başladı. Böyle bir niyetiniz var mı? HALUK ULUSOY: Böyle bir düşüncem yok. Böyle bir teklif de yok zaten. Ben de haberleri görünce şaşırdım. Benim kullandığım iddia edilen bazı cümleler yer aldı. Kesinlikle bu tarz konuşmalar olmadı. Benim ailemde Galatasaraylısı da var, Fenerbahçelisi de Beşiktaşlısı da. Oğluma, kardeşime, ağabeyime, şu takımı tutma, bunu tut mu diyecektim? Bütün takımlar bizim takımımız. Şimdi dinleneceğim. Biraz futbolu seyirci olarak izlemek istiyorum. Ailem ve yakın çevremle beraber normal hayata dönmek istiyorum. Futbolun bir müddet dışında kalmak arzusundayım. Sayın başkan, önümüzdeki yıllar için böyle bir planınız var mı? G.Saray’ın kongre üyesi olmanız bu iddiaları da beraberinde getiriyor… H.U: Şu anda hiçbir düşüncem yok. İlerisi için ne olacağını bilemem. Hiçbir karar vermiş değilim. Biraz dinlenmek ve uzak kalmak istiyorum. Hiç hak etmediğim şekilde yıpratıldığıma inanıyorum. Hiç hak etmediğim şeylere maruz kaldım. Futbola ara vermek istiyorum. Tabii futboldan kopmayacağım. Futbolun içinde olacağım. 49 yaşındayım ve hayatımın 30 yılını futbola verdim ben. Futbolla yattım, futbolla kalktım. Tabii Türk futbolu bana ne zaman ihtiyaç duyarsa varım. Bu her alanda olabilir. Siz olsaydınız Konya – G.Saray maçı için nasıl bir karar alırdınız? H.U: Tabii ki biz Avrupa Kupası maçları olan kulüplerin önünü açmak HALUK ULUSOY’DAN ZİYARET Eski TFF Başkanı Haluk Ulusoy, gazetemizi ziyaret etti. Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Yıldız, yazarlarımız Hikmet Çetinkaya, Abdülkadir Yücelman ve spor servisi sorumlusu Arif Kızılyalın’la sohbet eden Ulusoy, Atatürk Türkiye’sinin sonsuza kadar yaşaması gerekliliğine dikkat çekti. AVRUPA ŞAMPİYONASI’NA GİTMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM Avrupa Futbol Şampiyonası’na gidecek misiniz? HALUK ULUSOY: Avrupa Futbol Şampiyonası’na gitmeyeceğim. Teklif gelse dahi. Benim hak ettiğim bir yere, mücadele vererek hak kazandığım bir yere hak etmeyen insanlar tarafından davet edilmem ve oraya gitmem çok yanlış ve çirkin olur. Ben bu yanlış ve çirkinliğin içinde olmayacağım. İnanıyorumki onlar da böyle bir teklifle bana gelmeyecekler. Hamit Altıntop Avrupa Şampiyonası’na katılmamızda sizin büyük emeğinizin geçtiğini ifade ederken “Bundan sonrasını da onunla sonlandırmak isterdik” dedi. Bu sözler karşısında duygulandınız mı? HALUK ULUSOY: Tabii ki duygulandım. Duygulanmamam mümkün değil. Çünkü onların arasında yattım. Onlarla üzüldüm. Onlarla sevindim. Onlarla ağladım ve onlarla güldüm. İyi bir ekiptik ve iyi bir sinerji yaratmıştık. Onlar bana inandılar ve ben onlara inandım. Çok zorluklardan geçerek beraber mücadele verdik. Son iki maçta taşın altına elimi soktum. O güne kadar kamplarda kalmıyordum hiçbir şekilde. Baktık ki iş kötüye gidiyor, çocuklarla bir arada oldum. Son iki maçta da Avrupa Şampiyonası’na gitme hakını elde ettik. Tabii bu çocuklarla bu kadar içli dışlı olan, bu kadar abi kardeş gibi beraber olan bir başkanlarının yanında olmalarını istemeleri çok normal. Hele Hamit gibi Avrupa doğmuş ve oranın mentalitesiyle büyümüş bir kardeşimizin bu duygular içerisinde olduğunu düşünürseniz diğer futbolcuların ne duygularda olduğunu daha rahat gözleyebilirsiniz. Gönlüm onların başarılı olmasını istiyor. En büyük gururu ben duyacağım. Çünkü ben çok mücadele verdim. Emeğim çok fazla. Emeği hiç olmayan insanlar belki o Milli Takım’ın başında rahat rahat oturup keyifle maçlarını izleyecekler. Ben ülkemin bayrağının dalgalanmasını istiyorum. zorundayız. Biz hep öyle davrandık. Çok önemli bir maç arifesinde oynamaması gerekiyorsa gerekeni yapardık. Kaldı ki düşmeyi de şampiyonluğu da ilgilendiren bir ortam yoktu. O hava şartlarında böylesine bir zeminde 3 gün sonra Avrupa Kupası’nda Türkiye için önemli bir maç oynuyorsa takım ismi ne olursa olsun ben o maçı oynattırmazdım. Galatasaray 3 gün sonra bir Avrupa Kupası maçına yorgun olarak çıktı. Ayrıca o zeminde sakatlık da olabilirdi ve oldu. Bunlar bir futbol takımı için bahane olmamalı. Pazar günü maç oynansaydı perşembe durum faklı olurdu. Daha bir rahat çıkardı. G.Saray. Belki 51 yenilmezdi, maçı alabilirdi. Ben olsaydım ertesi güne bıraktırmazdım. Yeni kurulan federasyon yönetiminin Fenerbahçe ağırlıklı olduğu görüşü var. Buna katılıyor musunuz? H.U: Tabii bakıldığı zaman FenerbahçeBeşiktaş ağırlıklı olduğu kesin. Sadece yönetimde değil, kurullarda da aynı durum söz konusu. Ancak FenerbahçeBeşiktaş ağırlıklı olması yanlış işler olacağı anlamını taşımamalı. Önemli olan Türk futboluna hizmet etmeleridir. Umarım ülkemizde en ufak bir problem olmadan iyi bir yönetim sergilenir. Uluslararası başarılar elde edilir. Biz bunu bekliyoruz. U L U S O Y : B E N S Ö Y L E D İ Ğ İ M S Ö Z Ü N A R K A S I N D AY I M Final oynamazsak hesabı sorulur Siz Avrupa Şampiyonası’nda final düşlüyordunuz. Ulusal takım başarısız olursa tepkiniz olur mu? H.U: Bir söz söyledim, hâlâ arkasındayım. Hazirana kadar susuyorum. Bu kadar büyük mücadeleden sonra hak etmeyen insanlar, emeği geçmeyen insanlar Milli Takım’la beraber Avrupa Şampiyonası’na gidecek. Final olmaz ise bunun hesabını sadece ben değil, bu ülkenin insanları soracak. Kimse sormazsa ben soracağım. Belki o günlerde başarısız olunursa inanıyorum bunu bir tek ben dile getireceğim. Çok kişi görmezden gelecek. Çünkü bundan iki yıl önce Türkiye Futbol Federasyonu’nu dünyaya rezil eden kişiler bugün bu kurumun başında. Bu kişileri bugünkü futbol kamuoyu nasıl içine sindirdiyse herhalde o günü de içine yine sindirecektir. Çünkü bugünü içine sindirmemeleri gerekirdi. O günlerde yaşananların milyonda biri benim dönemimde yaşansaydı beni Taksim’de asarlardı. Herkes oturmuş hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. 2006 yılında bu ülkeye bu kadar rezillik yaşatılmamış gibi. Rezillik yaşatanlar bugünkü federasyonun içinde değilmiş gibi. Herkes sustu, oturdu izliyor. Avrupa Şampiyonası’nda bu ülkenin Milli Kakım’ı başarısız olursa kimse sesini çıkarmayacak. Ama ben çıkaracağım. Ş İMDİ DE ULUSOY İSTİFA DESİNLER! Statlarda ‘Ulusoy istifa’ sesleri yok artık. Herhalde sizi en çok sevindiren budur? H.U: Hakem hataları olacaktır ve oluyor ULUSAL TAKIM’DA HEDEF BÜYÜK da. İnsanın olduğu yerde hata vardır. Önceden ‘Ulusoy istifa’ diyorlardı. Şimdi ise laylaylom şarkılar söyleniyor. Daha çok göreceğiz. Yazıcı rakip tanımıyor Ahmet YAZICI ekirdağ’da yapılan Türkiye Gençler Judo Şampiyonası yıldızı parlayacak sporcular için çok önemliydi. Kazanılacak şampiyonluklar judoculara dünya ve Avrupa vizesini getirecekti. Belli ki herkes iyi hazırlanmıştı. Sporcusu, antrenörü, yöneticisi... Ama Avrupa ikincisi, Balkan ve Türkiye Ümitler Şampiyonu Feyyaz Yazıcı için bu T şampiyonanın farklı bir önemi vardı. Çünkü o çoktan hedefini belirlemişti. 90 kiloda dünya ve Avrupa gençler judo şampiyonu olmak istiyordu. İlk basamak İstanbul şampiyonluğuydu, bunu başardı. Sıra Tekirdağ’daki Türkiye şampiyonluğuna gelmişti. Ancak rakipleri Yazıcı’dan 4 yaş büyüktü, turnuvanın en genç spocusuydu. Handikapları çoktu. Şampiyonadan bir hafta önce kendisiyle konuştuğumuzda, “Kendimi çok iyi hissediyorum. Şampiyon olacağım” demişti. Evet, o sözünü tuttu. Şampiyonluğa 4 rakibine hiç puan vermeden ulaşırken, 4 maçtan da ippon (tam puan) yaparak ayrıldı. Ayrıca Feyyaz Yazıcı, turnuvanın en hızlı ipponunu da yaparak bir ilke imza attı. Şampiyonluk sonrası çok mutlu olan Yazıcı, “Kulübüm İstanbul Büyükşehir Belediye’ye daha çok şampiyonluk kazandıracağım” diye konuştu. Bugünlere gelene dek çok çalıştığını söyleyen genç judocu “Her şampiyonluk yeni bir başlangıç. Dünyanın her yerinde Türk bayrağını göndere çektirmek için çalışıyorum. O günleri sabırsızlıkla bekliyorum. Hayali Judoda en genç olimpiyat şampiyonu olmak” ifadesini kullandı. Feyyaz Yazıcı, kendinden yaşça büyük rakiplerini zorlanmadan geçiyor.