Katalog

Nr. 10 / 2008 07 MÄRZ 2008 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf İstikrarsızlık Derinleşiyor... Kuzey Irak operasyonu kış mevsiminde, beklenmedik bir zamanda baskın niteliğiyle başlamıştı; yine beklenmedik bir biçimde bitti; çeşitli ve olumsuz yorumlara yol açtı. Bu durumda neyin ne olduğunu anlayabilmek için, bölgede belirleyici güç olan Amerika açısından olaylara yaklaşmak en gerçekçi yöntemdir. Çünkü “stratejik müttefikimiz” Amerika; Irak’ı işgal etmiştir; Bağdat’ta egemendir; Kuzey Irak’ı deyim yerindeyse avucunun içinde tutmaktadır; Ankara’da ise ne kadar belirleyici olduğu, askeri operasyonun hem başlatılma hem de bitiriliş yöntemleriyle tartışmasız biçimde ortaya çıkmıştır. Amerika bölgeyi çekip çevirmek iddiasından ve siyasetinden, kimi zaman güçlüklere uğrasa da, vazgeçebilecek bir konumda değildir. ? AKP yönetiminin Başbakan Erdoğan’la gündeme getirdiği PKK’ye karşı askeri operasyon talebini anlayışla karşılayan Başkan Bush’un Kuzey Irak’tan Türk askerinin çekilmesi talebini de anlayışla karşılamak gerekirdi. Ne var ki Başkan Bush’un bu talebi açıkça dile getirmesi ve çekilişin 48 saat içinde gerçekleşmesi, yaşanan olaya bir başka anlam ve içerik kazandırmıştır. Bağdat ve Kuzey Irak yönetimi memnundur. Washington da istediğini elde etmiş görünüyor. Çünkü hem Barzani ile birlikte PKK’nin yazgısının Amerika’nın elinde olduğu kanıtlanmış; hem Türkiye’nin hattı hareketinin Washington denetimi altında bulunduğu açık seçik ortaya çıkmış; hem de bölgede yeni bir dönemin ve işbirliğinin başladığına ilişkin uyarı gerçekleşmiştir. Bölgede Amerika’nın denetimi altında bulunan tarafların, üstün gücün soluğunu duyumsamaması olanaksızdır. Washington, Türkiye ile Kuzey Irak arasında PKK’yi de kapsayan yeni bir yakınlaşmanın İran ve Afganistan’a dönük Amerikan siyasetine eklemlenmesini öngörüyor. Bu bakımdan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Amerika denetiminde Kuzey Irak’a girip çıkması, taraflara yeterli mesajları vermiş bulunmaktadır. ? Ancak Washington’ın, bu kazançlarına karşın, kayıplarını da dikkate almak gerekiyor. TürkAmerikan dostluğu İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra geleneksel “Moskof düşmanlığı” üzerine bina edilmiş; çok uzun süre Anadolu halkının desteğini sağlamıştı. O dönem, “Komünist Sovyetler”in çöküşüyle kapandı. Bugün tersine bir sürecin başladığı görülüyor. Türk halkında son olaylar ve şehit cenazeleri nedeniyle tohumlanan Amerika’ya karşı tepkiler hafife alınacak gibi değildir; kimi kesimlerde düşmanlığa dönüşecek eğilimlere rastlanıyor. PKK’yi hoş görecek bir Kuzey Irak dayanışmasıyla Afganistan ve İran’a Amerikan güdümünde hasmane bir siyaset gütmek Türkiye’de hiç de kolay görünmüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’tan geri çekilişinde Bush yönetiminin gösterdiği garip pervasızlığın, daha doğru deyişle küs Danıştay 8. Dairesi mevcut içeriğiyle zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersini hukuka aykırı buldu Din dersi için tarihi karar Danıştay, uygulanan müfredatın belirli bir din anlayışının esas alınması durumunda, bunun din kültürü ve ahlak bilgisi dersi olarak kabul edilemeyeceğini ve din eğitimi halini alacağını bildirdi. 8. Daire’nin oybirliği ile aldığı kararın gerekçesinde Türkiye’de çoğulculuk anlayışı içerisinde nesnel ve rasyonel bir şekilde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretiminin verilmediği belirtildi. Öğretimin anayasanın öngördüğü amaca uygun bir müfredatla verilmesi gerektiği belirtilerek din dersinin bu içeriği ile zorunlu tutulmasında hukuka uyarlık bulunmadığı vurgulandı. Haberi 18. Sayfada Fener’in İspanya zaferi Şampiyonlar Ligi 2. turunda deplasmanda son iki UEFA Kupası’nın sahibi Sevilla ile karşılaşan temsilcimiz Fenerbahçe normal süresi 32 biten maçta penaltılarla güldü ve ilk kez çeyrek finale adını yazdırdı. Sarı Lacivertlilerin kalecisi Volkan yediği 2 hatalı golü, 3 penaltı kurtararak telafi etti. Fenerbahçe’nin normal süredeki iki golünü de Deivid kaydetti. Sarı Lacivertlilerin çeyrek finale yükselmesinin ardından başta Kadıköy ve Bağdat Caddesi olmak üzere yurdun dört bir yanında yurttaşlar sokaklara döküldü. Fenerbahçe’nin zaferi sabaha kadar kutlandı. Fotoğraf :AFP / REUTERS ‘PKK ve Hamas terörü aynıdır’ İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy, Gazze operasyonu konusunda İsrail’e sert eleştiriler yönelten Başbakan Erdoğan’a yanıt verirken Türkiye’nin sınır ötesi harekâtına gönderme yaparak “PKK terörüyle Hamas terörünün birbirinin aynı olduğuna inanıyoruz” dedi. Levy, Osmanlı’nın Ermeni tehciri olaylarıyla Gazze’deki gelişmeler arasında da bir benzerlik kurarak, o dönem yaşanan olayların coğrafi açıdan sınırlı olduğunu söyledi. Haberi 9. Sayfada Büyükanıt’tan üniformalı yanıt Üniformamı çıkartırım Kara harekâtıyla ilgili basını bilgilendirme toplantısı düzenleyen Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın, “ABD Kuzey Irak’a gir dedi girdik, çık dedi çıktık” yorumlarına tepkisi sert oldu. Büyükanıt “Böyle bir yorumu şiddetle reddediyorum. Bunu kanıtlasınlar, üniformamı çıkartırım” diye konuştu. Zebari nereden biliyordu? Büyükanıt, ilk çekilme haberini Zebari’nin verdiğine işaret ederek “O nereden biliyordu? Bağlantıları mı var” diye sordu. K.Irak yönetiminin operasyon bölgesine gazetecileri götürdüğünü de belirten Büyükanıt, “Terör örgütüyle bağlantı kurmadan bu yapılır mı? Takke düştü kel göründü” dedi. Türk bilimcilerin başarısı RÜZGÂR ENERJİSİ Bilim insanlarımız, insanların iki ayak üzerinde yürümesini sağlayan genin varlığını ortaya çıkardılar ve bilim dünyasında süren tartışmalar için de ilk somut kanıtı sundular. Orhan BURSALI Bilim insanlarımız, baştan sona bütün araştırmaları Türkiye’de gerçekleşen, evrensel bakımdan çok önemli bir bilimsel başarıya imza attı ve iki ayak üzerinde yürümemizi sağlayan bir genin varlığını ortaya çıkardı. Öyle ki bu gende bir değişiklik (mutasyon) olan insanlar el ve ayakları üzerinde yürümek zorunda kalıyorlar! Üner Tan, Tayfun Özçelik ve arkadaşlarının bu önemli araştırmaları, dünyanın en ünlü dergilerinden, Amerikan Bilimler Akademisi’nin yayın organı PNAS’ta yayımlanarak dünyaya duyuruldu! Bu buluş, insanın dört ayaklılıktan nasıl iki ayak üzerinde yürümeye başladığı konusunda bilim dünyasında süren tartışmalara da ilk somut kanıtı sunuyor. Bu açıdan Türk bilimcilerin buluşu evrimsel gelişmede de bir kilometre taşı niteliği taşıyabilir. Üç yıl önce, ilk kez, Türkiye Bilimler Akademisi üyesi, Çukurova Üniversitesi’nden nörofizyolog Prof. Üner Tan, Hatay’da bazı insanların ancak el ve ayakları üzerinde yürüyebildiklerini gördü. Bu, onun için tipik bir dört ayak üzerinde yürüme olayıydı ve bize dört ayaklı atalardan miras kalmış olabilirdi. Cumuhuriyet Bilim ve Teknoloji dergisinde, Tan’ın bu araştırmalarına yer verdik. Tan, araştırmalarını derinleştirdi ve sonuçta yazdığı çeşitli makalelerde, bu dört ayaklılık hastalığına Üner Tan Sendromu (UTS) adını vererek dünyada bir tartışma başlattı. Ona göre bu sendrom, insanın ayağa kalkmasından öncesine ait bir genetik davranış biçimiydi! Devamı 5. Sayfada Yeni anayasa dayatıyorlar Büyükanıt, silahlı mücadelenin terörle mücadelenin sadece bir boyutu olduğunu yineleyerek “Siyasi çözüm diyenler neyi kastettiğini söylesin. Siyasi çözüm diye dayatılan yeni anayasadan başka bir şey değil, bunu kabul edemeyiz” diye konuştu. Mustafa BALBAY’ın haberi 5. Sayfada Nükleerden daha ucuz Dünya Rüzgâr Enerjisi Birliği Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Tanay Sıtkı Uyar, bir nükleer santralın maliyetinin 30 milyar dolar olacağına dikkat çekerek “Rüzgâr santralları için 1 milyar dolar yatırım yapılması halinde nükleer santralla aynı miktarda enerji üretebilir” dedi. Abidin YAĞMUR’un haberi 14. Sayfada Devamı 18. Sayfada C Anadolu’ya iki türkü kadın Bahar Alkaya ve Aysun Eldeniz, Anadolu kültürünün içinde doğmuş, farklı yaşam çizgilerine karşın halk müziğine sevdalanmış iki kadın. Erkan Oğur’un buluşturduğu bu iki kadın sanatçı, çıkardıkları “Dostu Bulunca” albümüne seslerini, bestelerini katmışlar. Bugüne kadar klasik albümler çıkaran Lila Müzik de Erkan Oğur’un desteği üzerine halk müziği serisinin ilk albümünü Bahar Alkaya ve Aysun Eldeniz ile yapmış. Hatice TUNCER’in söyleşisi 7. Sayfada Anadolulu Nikolaus’u rahat bırakın! Bir süre önce “Demreli NikolausNikolaus von Myra” başlığıyla Türkçe ve Almanca olarak yayımladığı iki dilli bir kitapçıkta Noel Baba ile Demreli Nikolaus’un ısrarla birbirine karıştırıldığını belirten İmdat Ulusoy, Anadolu’nun Avrupa’nın göbeğinde bile bir çekim merkezi olduğunu vurguladı. Yazarlığının yanı sıra Bremen’de de Türkçe öğretmenliği yapan Ulusoy, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Osman ÇUTSAY’ın haberi 15. Sayfada PEN geri adım atmadı... Duygu Asena ödülünü kaldırarak tepkileri üzerine çeken Uluslararası PEN Türkiye Merkezi, kararından dönmedi. Yeni yönetim kurulu, Duygu Asena yerine kurucuları Halide Edip Adıvar adına ödül verileceğini açıkladı. Gerekçe olarak, Doğan Kitap’ın Duygu Asena adına ödül vermesi, Halide Edip’in gerekli ilgiyi görmemesi gösterildi. Özge KESKİN’İn haberi 5. Sayfada Garih’in katili sorgulanıyor Ergenekon örgütüne yönelik operasyonda gözaltına alınarak tutuklanan Doç. Ümit Sayın’ın evinde Üzeyir Garih cinayeti ile ilgili belgelerin çıktığı belirtildi. Bu belgelerin Garih cinayetine ilişkin adli tıp ve DNA raporları ile kan örnekli olduğu ifade edildi. Haberi 18. Sayfada