Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 MART 2008 CUMA haberler AYDINLANMA EMRE KONGAR Atalarının Kürtlük ve Nakşilikle ilgisine karşın Yalçınkaya ailesi tipik bir Cumhuriyet ailesi Savcının dedesi Nakşi şeyhi Mehmet FARAÇ AKP’ye kapatma davası açarak dikkatleri üzerine çeken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurahman Yalçınkaya, Urfalı ünlü din bilginlerinden Kürt Hacı Ali Efendi’nin torunu olarak biliniyor. Babası Cumhuriyetin ilk öğretmenlerinden olan Yalçınkaya’nın bir dayısı da RP’den belediye meclis üyeliği yaptı. AKP’yi şoka uğratan kapatma davasının açıklanmasının ardından hükümete yakın gazeteler, yargının bağımsızlığı ve görevlerini bir tarafa bırakıp bir cumhuriyet savcısının Urfa’daki geçmişini deşerek bir şeyler bulmaya çalışıyorlar. Onları çok şaşırtacak bağlantılar, Urfalı din bilginlerinin laikliğe yaklaşımları ile aynı zamanda tarihin bu açıdan tam 84 yıl sonra tekerrür ettiğini de gösteriyor. 3 Mart 1924’te hilafetin kaldırılması için 53 milletvekili TBMM’ye yasa teklifi verdiklerinde başlarında Urfalı bir din bilgini olan Şeyh Saffet (Mustafa Kemaleddin Yetkin) vardı. 3 Aralık 1866’da Urfa’da doğan Şeyh Saffet, Kahire’de El Ezher’de okumuştu. Halveti tarikatının şeyhiydi ve ülkedeki bütün dergâhların bağlı olduğu Meclisi Meşayih’in de başkanıydı. Şeyh Saffet, Osmanlı Meclisi Büyük Değişim ve AKP’nin Kapatılma Davası olarak ikiye böldü, Soğuk Savaş’ı başlattı. 3) Sovyetler’in çöküşü ve Soğuk Savaş’ın bitişi Endüstri Devrimi’nden Bilişim Devrimi’ne geçiş noktasını simgeledi, insanlık tarihi önünde yeni bir dönem başlattı. ??? Bütün bu dönüşümlerin sancıları doğrudan Anadolu’ya yansıdı: 1) Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı’yı tasfiye etti. Mustafa Kemal Atatürk sayesinde, Anadolu’da tarih tersine çevrildi ve yeniden yazıldı: Tasfiye edilen bir imparatorluğun yerine, o imparatorluğun evrimleşmesiyle değil, Kurtuluş Savaşı ile, bir ulusdevlet, Türkiye Cumhuriyeti kuruldu: Bağımsız ve özgür bir Türkiye Cumhuriyeti. 2) İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş, bağımsız ve özgür Türkiye Cumhuriyeti’ni, Batı ile bütünleştirdi, bir anlamda onun uydusu haline soktu. 3) Sovyetler’in çöküşü ve Soğuk Savaş’ın bitişi, Batı’ya bağımlı olan Türkiye Cumhuriyeti’ni, Küreselleşme süreci karşısında savunmasız bıraktı, Batı’nın oyuncağı haline getirdi. ??? Birinci Dünya Savaşı sonrası, devlet biçimleri değişti, sınırlar yeniden çizildi. İkinci Dünya Savaşı sonrası da devlet biçimleri değişti ve sınırlar yeniden çizildi. Soğuk Savaş sonrası, yine devlet biçimlerinin değişmesine ve sınırların yeniden çizilmesine tanık oluyoruz. İşte bu süreç içinde, AKP iktidarı, iç ve dış güçlerin ittifakı ile Türkiye’nin devlet biçimini doğrudan değiştirecek, sınırlarını ise zaman içinde değiştirebilecek projeleri uygulamaya koymuş görünüyor. Başsavcının kapatma davası, bu oluşumlar çerçevesindeki hesaplaşmanın bir aşamasıdır bence. C 5 Yalçınkaya’nın anne tarafından dedesi olan Kürt Hacı Ali Efendi, Urfa’nın geçmişinde iz bırakmış ünlü bir Nakşi şeyhi olarak biliniyor. Kürt Hacı Ali Efendi, yaşadığı dönemde “Haydari Medresesi’nin müderrisi” diye tanınıyor. Mebusanı’nda üç dönem Urfa milletvekili olarak yer aldı. 2. TBMM’ye de Urfa milletvekili olarak seçildi. Şeyh Saffet Efendi’nin ilk imzayı attığı hilafetin kaldırılmasını içeren yasa teklifinin girişinde şöyle yazıyordu: “Türkiye Cumhuriyeti dahilinde, makamı hilafetin vücudu, Türkiye’yi dahili, harici siyasetinde iki başlı olmaktan kurtaramadı. İstiklalinde ve hayatı milliyesinde ortaklık kabul etmeyen Türkiye’nin görünüşte ve dolaylı bile olsa ikiliğe tahammülü yoktur. Asırlardan beri Türk milletinin sebebi felaketi ve ilanihaye fiilen ve ahden Türk İmparatorluğunun vasıtai inkırazı olan Hanedanın hilafet kisvesi altında Türkiye’nin mevcudiyetine daha etkili tehlike olacağı yüklenilen deneyimlerle, katiyen sabit olmuştur. Bu Hanedanın Türk milletiyle ilintili olan her vaziyet ve kuvvei mevcudiyeti milliyemiz için tümden tehlikedir!” Hilafetin kaldırılmasına bir din bilgininin öncülük etmesi kamuoyunda büyük şaşkınlık yarattı. Bağnazların her fırsatta saldırdığı çağdaş din bilgini Şeyh Saffet’in oğlu olan ünlü edebiyatçı Suut Kemal Yetkin Urfa milletvekili olarak görev yaptı. Şeyh Saffet’in adını taşıyan tekke ise Urfa’nın Ellisekiz Meydanı’nda duruyor. TARİHİN TEKERRÜRÜ... Hilafetin kaldırılması için bayrak açan Urfalı bir din bilgininden 84 yıl sonra laikliği korumak için iktidar partisine kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurahman Yalçınkaya’nın da benzer ilişkileri bulunuyor. Yalçınkaya’nın anne tarafından dedesi olan Kürt Hacı Ali Efendi, Urfa’nın geçmişinde iz bırakmış ünlü bir Nakşi şeyhi olarak biliniyor. Kürt Hacı Ali Efendi, yaşadığı dönemde “Haydari Medresesi’nin müderrisi” diye tanınıyor. Babası Molla Muhammet Efendi’nin de 1800’lerin ortalarında kentin ünlü medreselerinde dersler verdiği söyleniyor. Din bilgini Kura Muhammed Hafız ile Nakşibendi halifesi Şeyh Müslüm Hafız’ı da yetiştirdiği belirtilen Kürt Hacı Ali Efendi, 1911’in şubat ayında öldüğünde ilginç bir olay yaşanıyor. Kentte evlerin yüksekliğinde kar yağınca cenaze kaldırılamıyor. Bunun üzerine şehirdeki bütün gayrimüslimler yolları kardan temizleyerek cenazenin gömülmesine katkı sağlıyorlar. Bu durum ünlü bilginin o dönemde tüm inanç çevrelerince çok sevildiğini kanıtlıyor. Atalarının Kürtlük ve Nakşilikle ilgisine karşın Yalçınkaya’nın ailesi tipik bir Cumhuriyet ailesi olarak biliniyor. Urfa’nın Bıçakçı Mahallesi’nde büyüyen Yalçınkaya’nın babası Behzat Yalçınkaya da Cumhuriyetin ilk dönem öğretmenlerinden biri olarak anlatılıyor. Yalçınkaya’nın dayısı Ali Güner’in ise aralarında Refah Partisi’nin de olduğu bazı partilerden Urfa Belediyesi meclis üyeliği yapması dikkat çekiyor. Bağnazlar hilafetin 1300 yıllık etkisinin TBMM’nin üç buçuk saatlik oturumunda ortadan kaldırılmasına öncülük eden Şeyh Saffet’i günümüzde de affetmiyor. Dinci basının Urfa sokaklarındaki dedektifçilik oyununa bakılırsa, bu kez hedef tahtasına hem etnik hem de ümmetçi kafayla mücadele eden bir savcı oturtulmak isteniyor! AİK toplantısında İslam dini dersinin radikal İslama karşı kullanılması fikri ortaya atıldı Almanya’da din dersi tartışması Mete KIZIK Almanya İslam Konferansı’nın (AİK) üçüncüsü Berlin’de başladı. AİK’de gelecek yıllarda Alman okullarında İslam dininin öğretilmesi tartışılıyor. Toplantıda konuşan Evangelist Kilisesi Meclis Başkanı Wolfgang Huber, “Müslüman öğrenciler ve diğer dini inanışa sahip öğrenciler kendi dinlerini değerlendirme yeteneğine sahiptir. Ancak dersler Almanca olarak ve Almanya’da eğitilmiş öğretmenler tarafından, devlet gözetiminde verilmelidir” dedi. Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble de, “Alman okullarında İslam dersinin verilmesi isteğinin ve ihtiyacının zamanı artık uzak değil” dedi. AİK toplantısına Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nu temsilen katılan Ali Ertan Toprak, “Bu girişimin yabancı düşmanlığını engelleyici, hoşgörü ve özellikle genç insanların radikal İslama kapılmalarını önleyici olabileceğini” belirtti. Gazetemize açıklamalarda bulunan Toprak, “Gelecek öğrenim yılından itibaren 4 eyalette ilkokullarda Alevilik dersi konulacak. Derslerin başlayabilmesi çin öğretmen eğitimi, ders programının geliştirilmesi ve sınıfların oluşturulması çalışmaları yürütülüyor. Bunu Alman eğitim bakanlıkları ile birlikte hazırladık” diye konuştu. evgili okurlarım, insanlık son dönemin üçüncü büyük değişim dalgasını yaşıyor. Hemen tarihin üç büyük devriminden söz açacağımı sanmayın: Önce Tarım Devrimi. Sonra Endüstri Devrimi. Şimdi Bilişim Devrimi. Bunlar insanlık tarihinin üç büyük devrimi. Bunları bilmeden, anlamadan bugün insanlığın ve tabii ülkemizin nerede durduğunu, nereye doğru gittiğini anlamaya olanak yok. Evet ama değişim nasıl oluyor? Göçebelikten Tarım’a, Tarım’dan Endüstri’ye, Endüstri’den Bilişim’e nasıl geçiliyor? İşte bugün bu değişim süreci üzerinde durmak ve son olayları bu bağlamda değerlendirmek istiyorum. ??? İnsanlık, en uzun geçiş dönemini, Göçebelikten Tarım Devrimi’ne evrilme sırasında yaşadı. Tarım Devrimi’nden Endüstri Devrimi’ne geçiş daha hızlı oldu. Endüstri Devrimi’nden Bilişim Devrimi’ne geçişse bir insanın yaşam süresine sığacak kadar hızlanmış görünüyor. Bu üç devrim arasındaki geçişler simgesel olarak son dönemdeki üç büyük olay çerçevesinde algılanabilir: 1) Birinci Dünya Savaşı. 2) İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş. 3) Sovyetler’in çöküşü ve Soğuk Savaş’ın bitişi. ??? 1) Birinci Dünya Savaşı, Tarım Devrimi’nin siyasal yapısını sonlandırdı. DinTarım imparatorluklarını tasfiye etti. Endüstri Devrimi’nin devlet yapılarını, yani ulusdevleti ve sosyalist devleti doğurdu. 2) İkinci Dünya Savaşı, Endüstri Devrimi’nin iç hesaplaşmasını ve iyice yerleşmesini gündeme getirdi. Dünyayı Batı ve Sovyetler S ekongar?cumhuriyet. com.tr; www.kongar.org İKİ YILDA DEVREDECEK Yunus Nadi Karikatür Jürisi toplandı Gazetemizin her yıl düzenlediği Yunus Nadi Ödül Yarışması’nın 2008 jüri toplantıları başladı. Turhan Selçuk, Tonguç Yaşar, Ferit Öngören, Tan Oral ve Kamil Masaracı’dan oluşan “Karikatür Jürisi” toplandı ve çalışmasını tamamladı. Jüri, yarışmaya katılan çizerler tarafından gönderilmiş karikatürler arasında birinciyi belirledi... Edebiyat dalında (öykü, roman, şiir) ve sosyal bilimler araştırması dalında ödüle layık görülen yapıtlar ise önümüzdeki günlerde belirlenecek. Yunus Nadi 2008 ödülleri, gazetemizin kuruluş yıldönümü olan 7 Mayıs’ta hak sahiplerine verilecek. Vatan, koşullu olarak Doğan Grubu’nun oldu Rekabet Kurulu, Vatan gazetesinin Doğan Gazetecilik AŞ tarafından devralınması işlemi sonrasında Doğan Grubu’nun mevcut hâkim durumunun güçlendirilmesi söz konusu olduğu için koşullu olarak satışa izin verdi. Doğan Grubu gazeteyi iki yıl içinde elinden çıkarmak zorunda kalacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Rekabet Kurulu’nun, Vatan gazetesinin Doğan Grubu’na satışına ‘şartlı’ onay kararı, kurumun web sitesinde yayımlandı. Karar uyarınca satış işlemine “Doğan Grubu’nun, gazeteyi 2 yıl içinde grup dışında kişilere devretmesi koşulu” ile izin verilirken koşullara uyulmaması durumunda 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un “Para Cezaları” başlıklı 16. ve “Süreli Para Cezaları” başlıklı 17. maddeleri uyarınca işlem tesis edileceğinin taraflara bildirilmesi kararlaştırıldı. Rekabet Kurulu’nun kararına göre Bağımsız Gazeteciler Yayıncılık AŞ ve Kemer Yayıncılık ve Gazetecilik AŞ’nin tam kontrolünün (dolayısıyla Vatan gazetesinin) Doğan Gazetecilik AŞ tarafından devralınması işlemi sonrasında Doğan Grubu’nun mevcut hâkim durumunun güçlendirilmesi söz konusu olduğu için koşullu olarak izin verildi. Buna göre, devralma işlemine izin verilmesini izleyen 2 yıl içinde Doğan Grubu tarafından Vatan gazetesi markası ve imtiyaz hakkının tüm borç ve yükümlülüklerinden arındırılarak tüm gerçek ve tüzelkişi ortaklar dahil olmak üzere, Doğan Grubu’nun veya Doğan Grubu’nun doğrudan veya dolaylı olarak kontrol ettiği, mevcut veya yeni kurulacak teşebbüslerden herhangi birisi dışındaki kişilere devredilmesi ve söz konusu devir işlemi, ilgili tebliğdeki eşikler gözetilmeksizin Rekabet Kurulu’nun onayına tabi olacak. İşte iddianamede siyaset yasağı istenenler İlhan TAŞCI ANKARA Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Başbakan ve bakanlar dahil AKP’li 40 milletvekili, 14 eski AKP milletvekili, 2 milletvekili olmayan parti yöneticisi, 10 AKP’li belediye başkanı, 4 parti üyesi ve yerel yönetim adayı, 1 Başbakanlık müşaviri hakkında 5 yıl siyaset yasağı istedi. İddianamede siyaset yasağı istenenler şöyle: 1 Recep Tayyip Erdoğan (Başbakan) 2 Bülent Arınç (Eski TBMM Başkanı, Manisa Mv.) 3 Abdullah Gül (Cumhurbaşkanı, eski Dışişleri Bakanı) 4 Hüseyin Çelik (Milli Eğitim Bakanı) 5 Ömer Dinçer (İstanbul Milletvekili, eski Başbakanlık Müsteşarı) 6 Fahri Keskin (Eski Eskişehir Mv.) 7 Burhan Kuzu (İstanbul Mv., TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı) 8 Eyüp Fatsa (Ordu Mv., eski Grup Başkanvekili) 9 Nihat Erim (Eski Mardin Mv.) 10 Eyüp Sanay (Eski Ankara Mv.) 11 Tayyar Altıkulaç (Eski İstanbul Mv., eski TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı) 12 Ömer Özyılmaz (Eski Erzurum Mv.) 13 Sadullah Ergin (Hatay Mv., Grup Başkanvekili) 14 Cavit Torun (Eski Diyarbakır Mv.) 15 Asım Aykan (Trabzon Mv.) 16 İrfan Gündüz (İstanbul Mv., eski Grup Başkanvekili) 17 Mehmet Çiçek (Yozgat Mv.) 18 İdris Naim Şahin (İstanbul Mv., AKP Genel Sekreteri), 19 Binali Yıldırım (Ulaştırma Bakanı) 20 Akif Gülle (Amasya Mv., Tayyip Erdoğan’ın danışmanı) 21 Hasan Kara (Kilis Mv.) 22 Fehmi Hüsrev Kutlu (Adıyaman Mv., TBMM İdare Amiri) 23 Musa Uzunkaya (Eski Samsun Mv.) 24 Mehmet Aydın (Devlet Bakanı) 25 Güldal Akşit (İstanbul Mv., eski Devlet Bakanı, AKP MKYK üyesi) 26 Ersönmez Yarbay (Eski Ankara Mv.) 27 Ahmet Faruk Ünsal (Eski Adıyaman Mv.) 28 Mehmet Elkatmış (Eski Nevşehir Mv., eski TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı) 29 Abdullah Çalışkan (Eski Adana Mv.) 30 Nihat Ergün (Kocaeli Mv., Grup Başkanvekili) 31 Bülent Gedikli (Ankara Mv., AKP Genel Başkan Yardımcısı) 32 Egemen Bağış (İstanbul Mv., AKP Genel Başkan Yardımcısı) 33 Resul Tosun (Eski Tokat Mv.) 34 Hayati Yazıcı (Başbakan Yardımcısı) 35 Sadık Yakut (Kayseri Mv., eski TBMM Başkanvekili) 36 Abdurrahman Kurt (Diyarbakır Mv.) 37 Muzaffer Külcü (Eski Çorum Mv.) 38 Selami Uzun (Sıvas Mv.) 39 Fatma Seniha Nükhet Hotar Göksel (İzmir Mv., AKP Genel Başkan Yardımcısı) 40 Dengir Mir Mehmet Fırat (Adana Mv., AKP Genel Başkan Yardımcısı) 41 Mehmet Zafer Üskül (Mersin Mv., TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı) 42 Hüseyin Tuğcu (Kütahya Mv.), 43 Mehmet Cemal Öztaylan (Balıkesir Mv.) 44 Hüsnü Tuna (Konya Mv.) 45 Fatma Şahin (Gaziantep Mv., AKP Kadın Kolları Başkanı, AKP MKYK üyesi) 46 Muzaffer Gülyurt (Erzurum Mv., AKP MKYK üyesi) 47 Muhyettin Aksak (Erzurum Mv.) 48 Bekir Bozdağ (Yozgat Mv., Grup Başkanvekili) 49 Nurettin Canikli (Giresun Mv., Grup Başkanvekili) 50 Mustafa Elitaş (Kayseri Mv., Grup Başkanvekili) 51 Recep Akdağ (Sağlık Bakanı) 52 Cevdet Erdöl (Trabzon Mv., TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı) 53 Hüseyin Tanrıverdi (Manisa Mv., AKP Genel Başkan Yardımcısı) 54 Ayşe Böhürler (AKP MKYK üyesi) 55 Hasan Cüneyd Zapsu (Eski AKP MKYK üyesi) 56 Hasan Balaman (Isparta Bel. Baş.) 57 Ali Uğurlu (AKP Niğde Ulukışla İlçe teşkilatı il genel meclisi üye adayı), 58 Kamil Ünal (AKP Niğde Ulukışla İlçe teşkilatı il genel meclisi üye adayı) 59 Mustafa Burna (AKP Niğde Ulukışla İlçe Teşkilatı İl genel Meclisi üye adayı) 60 Ali Tekin (AKP Ulukışla Bel. Baş. adayı) 61 Süleyman Kaldırım (Samsun Gazi Belde Bel. Baş.) 52 Mustafa Tarlacı (Afyon Dinar Bel. Baş.) 63 Ayşe Yüreklitürk (AKP İzmir Yönetim Kurulu üyesi) 64 Ahmet Genç (Eyüp Bel. Baş.) 65 Mehmet Demirci (Tuzla Bel. Baş.) 66 Ahmet Misbah Demircan (Beyoğlu Bel. Baş.) 67 Hüseyin Turan (Silivri Bel. Baş.) 68 İbrahim Karaosmanoğlu (Kocaeli Büyükşehir Bel. Baş.) 69 Alaaddin Yılmaz (Bolu Bel. Baş.) 70 İbrahim Halıcı (Seydişehir Bel. Baş.) 71 Ahmet Şükrü Kılıç (Eski Konya Mv. Halil Ürün’ün danışmanı, eski MKYK üyesi Nilgün Kılıç’ın eşi, Başbakanlık müşaviri) İHALE İLE SATILACAK İşleme izin verilmesini izleyen 2 yıl içinde Vatan gazetesi markası ve imtiyaz hakkının belirtilen koşullar çerçevesinde satılamaması halinde, ikinci yılın bitimini izleyen 2 ay içinde söz konusu marka ve imtiyaz hakkı, Rekabet Kurulu’nun gözetiminde ihale yöntemi ile satılacak. İhale sürecinde de anılan marka ve imtiyaz hakkının satılamaması durumunda ise ihaleyi takip eden 3 yıl boyunca Doğan Grubu, Vatan gazetesi markasına ve imtiyaz hakkına sahip olmaya devam edecek ve bunların hukuki varlığı için gerekli yükümlülükleri yerine getirecek.