29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HAFTA C Hilal KÖSE (Fotoğraf: AP) Redaksiyon/Redaktion: Starkenburg Str. 5, 64546 MörfeldenWalldorf. email:[email protected] Tel: 0610598174446 İmtiyaz Sahibi/Inhaber: İlhan Selçuk (Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.’yi temsilen, Cumhuriyet Vakfı adına) Genel Yayın Yönetmeni/ Chefredakteur: İbrahim Yıldız Yazı İşleri Müdürü/ Redaktionsleiter: Osman Çutsay Editör/ Redakteur: Gonca Kanber Yayın Koordinatörü/ Koordinator: Hayri Arslan Reklam/Anzeigen: Ömer Aktaş Yayın Kurulu/Redaktionsbeirat: İlhan Selçuk (Başkan/ Vorsitzender), Prof. Dr. Emre Kongar (Berater), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara Baskı/Druck: Hürriyet A.Ş Zweigniederlassung Deutschland, An der Brücke 2022 D64546 MörfeldenWalldorf. Dağıtım/ Vertrieb: ASV Vertriebs GmbH (Der Verlag übernimmt keine Haftung für den Inhalt der erscheinenden Anzeigen) AKP ‘ekoturizm’ merkezi olan İğneada’ya, çimento fabrikasının yük yükleme alanı yapıyor ARAŞTIRMA İğneada’yı yok etmeyin! AKP hükümeti bir çevre katliamına daha imza atıyor. “ekoturizm” merkezi olarak kabul edilen İğneada’ya, Vize’deki çimento fabrikasının ihtiyacını karşılamak için yük tahliye limanı yapılacak. S. S. Limanköy Su Ürünleri Kooperatifi üyeleri, yargıya başvurarak, İğneada’yı yok edecek kararın iptalini istedi. İğneada Beldesi Limanköy’e yapılacak “dolgu alanı ve iskele” projesine, Çevre ve Orman Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Kırklareli Valiliği ve Demirköy Kaymakamlığı onay verdi. Liman, Vize’deki fabrikanın hammadde ve yakıt için kullanacağı kömürü boşaltmak ya da imal ettiği çimentoyu ihraç etmek için kullanılacak. S. S. Limanköy Su Ürünleri Kooperatifi ve üyeleri İbrahim Metin ile Coşkun Direk, avukatları aracılığıyla Edirne İdare Mahkemesi’ne başvurup, yürütmenin durdurulmasını talep ettiler. Avukat Ergin Cinmen tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, “İskele ve eklentilerinin yapılması halinde İğneada’nın ekolojik dengesinin bozulacağı açıktır. Çok büyük bir deniz alanını kaplayacak proje, Çevre Yasası’nın amacına aykırıdır” denildi. EKOTURIZME DARBE Dilekçede, ekolojik dengenin, biyolojik çeşitliliğin korunmasının, çevre kirliliğinin ve doğal kaynakların tahribinin engellenmesinin, Çevre Yasası’yla hüküm altına alındığı vurgulanarak şöyle denildi: “İğneada ve çevresi ‘ekoturistik’ alan olarak ilan edilmiştir. Egzost artığının oluşturacağı hava kirliliğinin yanı sıra, gürültü kirliliği de bu m beldenin tüm özelliğini ortadan kaldıracak.” İğneada Doğal Ekosistemi Koruma ve Bölgesel Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Orhan Uyanık, limanla birlikte İğneada koyunda olta ve ağ balıkçılığının, yelkenle ve kürekle denize açılmanın, su kayağı ve diğer su sporlarının yasaklanacağına dikkat çekti. Uyanık, “Mevcut limana eklenecek olan mendirekler ve yeni iskelelerle İğneada’da belirgin bir iş potansiyeli yaratılacaktır belki ama çevreden ve bizlerden götürdükleri getireceklerinden her zaman fazla olacaktır” dedi. Mutlu olmanın sırrı... Çeviri Servisi “Mutlu olup olmamak kendi elimizde midir” sorusu hepimizin aklından birçok kez geçmiştir hiç şüphesiz. Çoğu kez mutluluğun insanın olaylara, yaşama olumlu bakmasıyla ilgili olduğu, şansını kendisinin yaratabileceği savunulur. İskoç ve Avustralyalı bilim insanlarının yaptığı bir araştırma ise mutlu olmanın sırrının sadece bakış açısında değil “belirli ölçüde” genlerimizde gizli olduğuna işaret ediyor. İskoçya’daki Edinburgh Üniversitesi ve Avustralya’daki Quennsland Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü’nde görevli bilim insanlarının 900 tek yumurta ve ayrı yumurta ikizinin katılımıyla yaptığı çalışma kapsamında “kimin daha sosyal olduğu, daha çok kaygılanmaya, üzülmeye yatkın, olumsuz bakış açısına sahip olduğu” araştırıldı. EK YUMURTA İKİZLERİ KOLAY MUTLU OLAMIYOR Tek yumurta ve ayrı yumurta ikizlerinin yapıları arasındaki farklılıklar, mutlu olmaya iten unsurların yüzde 50 genetik olduğu sonucuna vardırdı. Araştırmayı yürüten ekibin başındaki Dr. Alexander Weiss araştırma sonucunu şöyle değerlendirdi: “Örneğin tek yumurta ikizlerinin biri kaygılı bir tipse diğeri de tasalanmaya, çabuk evham yapmaya müsait; kolay kolay mutlu olmuyor. Ayrı yumurta ikizlerinin ise biri hayata olumlu bakan kişilikse diğeri tam tersi olabiliyor. Bu sonuç yüzde 100 olmasa da genetik yapının psikolojide büyük etken olduğunun göstergesi. Tabii yaşadığımız çevre unsurlarının da mutlu olup olmamak yönünde büyük etkisi olduğunu unutmamalıyız.” ADONNA’NIN ÖDÜL GÜNÜ Çeviri Servisi “Yılların eskitemediği sanatçı ve kadın” sözünün belki de en çok uygun olduğu isimlerden biri olan Madonna, Rock and Roll Hall of Fame ödülü aldı. 49 yaşındaki sanatçıya ödülünü New York’ta düzenlenen törende şarkıcı Justin Timberlake verdi. John Mellencamp, Leonard Cohen, The Ventures ve The Dave Clark Beşlisi’nin de aday oldukları bu yıl 600 müzik eleştirmeni ve uzmanının seçimiyle ödüle layık görülen ünlü yıldız, teşekkür konuşmasında şunları söyledi: “Hayatımda film çevirmekten çocuk kitabı yazmaya birçok iş yaptım, ama her zaman müziğe döndüm. Bu nedenle vazgeçemediğim müziğin en saygın ödüllerinden birini almaktan büyük gurur duyuyorum.” Çok sayıda ünlünün katıldığı törende Iggy Pop and The Stooges ve John Mellencamp kısa birer konser verdi. ABD’de dağıtılan Rock and Roll Hall of Fame Ödülleri’ne aday olmak için ilk albümünün piyasaya sürülmesinin üzerinden 25 yıl geçmiş olması gerekiyor. Beyni okuyan makine geliştirildi Dış Haberler Servisi Bilim adamları, beyin faaliyetlerini tarayarak insanların zihnindeki imgelerin okunmasını sağlayacak bir bilgisayar tekniği geliştirdi. Araştırma, gelecekte insanların hayalleri ya da anılarını görüntüleme teknolojisinin geliştirilmesine olanak tanıyabilir. Bu büyük buluş, ABD’li bilim insanlarının, hastanelerde teşhis sürecinde sıkça kullanılan MRI, yani manyetik çözünürlük görüntüleme tekniğiyle, bir dizi siyahbeyaz fotoğraf gösterdikleri deneklerin beyinlerini incelemeleri sonucunda gelişti. Uzmanlar, daha sonra bir bilgisayar yoluyla yaptıkları her 10 tahminden 9’unda, deneğin ne tür bir imgeye odaklandığını tespit etmeyi başardılar. Araştırma, gelecekte insanların hayalleri ya da anılarını görüntüleme teknolojisinin geliştirilmesine yol açabilir. T e atık çevreyi katlediyor Greenpeace, raporunda milyonlarca ton elektronik atığın geri dönüştürülemediğini belirtti Greenpeace, raporunda, Avrupa Birliği ülkelerinde elektronik atıkların (eatık) yüzde 75’inin, ABD’de yüzde 80’inin geri dönüştürülemediğini belirtti. Greenpeace, firmalardan ürünlerinde zararlı kimyasal maddeleri kullanmamasını ve ürünleri ücretsiz ve güvenli geri almasını istedi. Özlem GÜVEMLİ Greenpeace’in “Toksik Teknoloji: Çok uzağımızda değil” (Toxic Tech: Not in Our Backyard) raporu her yıl üretilen milyonlarca ton elektronik atığın kaderinin büyük oranda bilinmediğini ortaya çıkardı. Bu alanda sıkı düzenlemelerin olduğu Avrupa Birliği ülkelerinde bile elektronik atıkların (eatık) yüzde 75’i kayıt altında değil. Her yıl yaratılan 8.7 milyon ton eatığın 6.6 milyon tonu geri dönüştürülemiyor. Hem toksik kimyasallar hem de değerli metaller içeren bilgisayar, telefon, televizyon gibi eski elektronik eşyaların sayısı her yıl hızla artıyor. Eatıklarla ilgili çok az düzenlemenin bulunduğu ABD’de atıkların yüzde 20’den daha azı yeniden dönüşüme giriyor. Bilgisayarlarda bu oran yüzde 10 ve TV’lerde ise yüzde 14. Dijital televizyonlara geçiş ise kullanılmayan analog televizyonların miktarında aşırı derecede artış getirdi. Hindistan ve Çin gibi ülkeler, ABD’den ya da Avrupa’dan gelen elektronik atıklardan bazı etik dışı tacirlerin kolay paralar kazanabilmesi için uzun süredir hedefinde bulunuyor. Hindistan’da bu elektronik atıkların yalnızca yüzde 1 gibi çok çok küçük bir dilimi izinli yeniden dönüştüme işlemlerine girebiliyor. ilan renkli GREENPEACE’İN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Açık ve kesin çözümlerden biri, çoğu elektronik firmalarının ürünlerinden en zararlı toksik kimyasalları elimine etmeleri ve kendi yeniden dönüşüm programlarını düzeltmeleri. 2006’da bir milyardan fazla mobil telefon dünya çapında ihraç edildi. Bununla birlikte Nokia bu satışlardan yalnızca yüzde 2’sini yeniden dönüştürebildi. En önemli bilgisayar üreticileri ise ortalama yüzde 9 geri dönüşüm oranına sahip. Tüm üretici firmalar müşterilerine ürünlerinin geri dönüşümünü ücretsiz ve güvenli bir şekilde sağlamayı sunmalı. Gençlerin utandıran cahilliği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’deki gençlerin, üreme sağlığı konusunda şaşırtıcı derecede “bilgisiz” olduğu ortaya çıktı. Bebeğin anne rahminde büyüdüğünü bilen gençlerin oranı, 10 kişide 4 ile sınırlı kalırken, AIDS’ten haberdar olanlar ise sadece 10’da 1’lik dilimi oluşturuyor. Her 4 kadından biri kendi üreme organlarının ismini bilmezken, erkeklerin de kızların da cinsel bilgileri aldıkları kaynakların başında “arkadaş”ları geliyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ile Nüfusbilim Derneği’nin işbirliğiyle yürütülen ‘’Türkiye’de Gençlerde Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Araştırması’’nın sonuçları, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in de katıldığı bir toplantıyla açıklandı. Türkiye genelinde, köy ve kentlerde 3 bin 500 hanede yaşayan 1524 yaş grubundaki gençler üzerinde yapılan araştırmanın sonuçları şöyle: u1519 yaş arası kadınların 7.6’sı, 2024 yaş arası kadınların ise 11.4’ü okula gitmiyor. 1524 yaş arasındaki gençlerin yüzde 12’si ise resmi nikâh olmaksızın dini nikâhla yaşıyor. ? 10 gençten sadece 4’ü bebeğin rahimde geliştiğini biliyor. ? Her 4 kadından 1’i, kadın üreme organlarının isimlerini bilmiyor. Erkeklerin yüzde 21.1’i, kadınların yüzde 27.7’si kadın üreme organlarının; erkeklerin yüzde 15.7’si, kadınların yüzde 39.5’i de erkek üreme organlarının isimlerini bilmiyor. ? 10 gençten 9’u, çocuk sayısına çiftlerin karar vermesi gerektiğini belirtirken, sahip olmak istedikleri çocuk sayısı ortalama 2.4. Gençlerin ideal ilk anne olma yaşı 24, ilk baba olma yaşı ise 26. ? Her 4 gençten 3’ü cinselliklerini nasıl yaşayacaklarına, “kendilerinin karar vermeleri gerektiğini” belirtiyor. u Kadınlar cinsellikle ilgili bilgileri kız arkadaşları, anneleri ve kız kardeşlerinden, erkekler ise erkek arkadaşlarından alıyor. Basın, özellikle de görsel basın, gençlerin yüzde 34’ün cinsel bilgilerini edindiği kaynak. ? Kadınların, erkeğin kondom kullanmasını isteme hakkı bulunduğu, gençlerin yüzde 90’ından kabul görüyor. ? AIDS konusunda doğru bilgiye sahip gençlerin oranı, 10 kişide sadece bir. Hastalığı duyan gençlerin üçte ikisi, AIDS’li biri ile aynı odada bulunmaktan rahatsız olacağını belirtiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle