Katalog

Nr. 11 / 2008 14 MÄRZ 2008 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Sendikaları yalancılıkla suçlayan Başbakan’ın, Sosyal Güvenlik Tasarısı süreciyle ilgili söyledikleri doğru değil Erdoğan yine çarpıttı SENDİKALARA KULAK ASMADI Hükümet tasarı hazırlanırken taraflarla görüştü, ama önerilerini dinlemedi. Uygulamanın 2028 yılında ilk defa işe gireceklere uygulanacağını söyledi, ancak 2008’de işe başlayacak olanların prim gün sayısı 7 bin 100 gün olacak, her yıl 100 gün eklenince 2028’de 9 bin prim gününe ulaşacak. Emekli maaşı hesaplamasında aylık bağlama oranı yüzde 3 değil yüzde 2 olacak. Haberi 5. Sayfada ‘ÇALIŞANLAR YALANCI DEĞİL’ Bir tek kendisinin “doğru söylediğini” ileri süren Başbakan’a sendikacılardan tepki yağdı. DİSK Başkanı Çelebi, emeklilik ve sağlığın çalışanlar için “ikiz kule” olduğunu belirterek “İkiz kulelere saldırı var” dedi. Türkİş Başkanı Kumlu “Memurlar, işçiler, emekliler yalancı değildir” diye konuştu. Diğer sendika temsilcileri de çalışanlara saygısızlık yapıldığını vurguladı. Haberi 18. Sayfada TRT YASA TASARISI’NA TEPKİ TRT’nin yapısını baştan sona değiştiren yeni yasa tasarısı, kurum çalışanlarını ayağa kaldırdı. Kurumda örgütlü bulunan HaberSen ile Türk HaberSen, TRT’nin adım adım özelleştirilmek istendiğini, tasarıya ve kıyımlara sonuna kadar direneceklerini açıkladılar. KültürSanat Sen, 425 sanatçının Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanacak olmasına tepki gösterdi. Haberi 18. Sayfada Talabani’nin Rolü... Irak Cumhurbaşkanı Talabani Ankara’yı ziyaret etti. Bu ziyarete hakkını verebilmek için Talabani’nin Kuzey Irak’taki Kürt bölgesini elinde tutan iki aşiret beyinden biri olduğunu ve işgalden sonra Amerika marifetiyle Cumhurbaşkanlığı makamına yerleştirildiğini unutmamak gerek. Celal Talabani’nin Ankara ziyaretinden kimsenin memnun olduğu söylenemez. Irak Cumhurbaşkanı, Amerika’nın Ortadoğu için tasarladığı senaryonun aktörü rolünü iyi oynayamadı, ruhsal konumu buna elverişli değildi; bizimkiler tüm çabalarına karşın arada doğan boşluğu dolduramadılar; asker de protesto konuşlanmasına geçince beklenen sonuç alınamadı. Ancak ‘bugün sonuç alınamadı’ demek ‘yarın alınamayacak’ demek değildir. ? Türkiye’nin içinde bulunduğu konuma ‘Amerika, Avrupa ve Ortadoğu’ olmak üzere üç coğrafyadan bakmakta yarar vardır. Avrupa Türkiye’yi ne içlemek ne dışlamak istiyor; AB’nin en güçlü iki devleti, Fransa ve Almanya, ülkemizi tam üye değil, özel ortak statüsünde görmek eğilimindeler. Bu ‘özel statü’ Amerika’nın Ortadoğu’da Türkiye’ye yakıştırdığı konuşlanmaya uygundur. Çünkü artık ana hatlarıyla belirlendiği gibi, Amerika, Ortadoğu’da, Anadolu’yu ve Kuzey Irak’ı kapsayan bir gevşek federasyona doğru yönelmekte ve yönelişin ideolojisi ılımlı İslam tabanı üzerine oluşturulmaktadır. Gerçekten de aşiret düzeyinde bulunan Kürt nüfus üzerinde bu arayışa dönük yaklaşımlar hem toplumda, hem medyada izlenmektedir. Ortadoğu’da Türkiye gibi bir ülkenin katılacağı ılımlı İslam coğrafyasının, radikal İslamın haritasını oluşturan İran ve Afganistan’a karşı Amerika’dan yana büyük güç oluşturacağına inanılmaktadır. AKP, iktidarının İslamcılığı bu evrensel stratejiyle uyuştuğu için, sandıktaki ağırlığını koruyacaktır; çünkü Amerika gibi ‘stratejik müttefik’in Türkiye ekonomisindeki ve siyasetin Fotoğraf: AA Anadolu’dan çıkan evrensel sanatçı Say Sadun Aren’i uğurladık Eski Türkiye İşçi Partisi Milletvekili, öğretim üyesi Prof. Sadun Aren son yolculuğuna uğurlandı. Aren için önce TBMM’de, sonra da uzun yıllar ders verdiği Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde törenler yapıldı. Törenlere siyasi liderlerle Aren’in yoldaşları katıldı. Fakültenin Dekanı Celal Göle, törende yaptığı konuşmada, Aren’in sosyalist düşüncenin en önemli isimlerinden biri olduğunun altını çizdi. Aren’in cenazesi daha sonra kılınan cenaze namazının ardından, Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi. Haberi 4. Sayfada ‘AKP çağdaş kültüre düşman’ Fazıl Say, AKP iktidarının icraatlarının bütünü sonucunda, yaşamlarını tehdit altında gören bireylerin karşı duruşlarının gündemde olduğunu söylüyor. Say, “Karşılarında tek tek muhalefet yapan milyonlar var. AKP karşısında keşke güçlü bir muhalefet partisi olsaydı, diye düşünülebilir” diyor. Fazıl Say, piyano yorumlarının, bestelerinin bütününde “Ben Anadolu topraklarından çıkmış evrensel sanatçıyım” diyor. Şükran SONER’in söyleşisi 12. Sayfada Danıştay 8. Dairesi, YÖK Başkanı Özcan’ın genelgesini oybirliğiyle yasalara aykırı buldu Yargı türbana ‘dur’ dedi Danıştay, YÖK Başkanı Özcan’ın rektörlerden türbanlıların üniversitelere alınmasını istediği genelgenin yürütmesini durdurdu. Dairenin gerekçesinde “Yükseköğretim Kurulu Başkanı’nın tek başına düzenleme yapma yetkisinin bulunmadığı” vurgulandı. Danıştay’ın bu kararıyla üniversitelerdeki türban yasağı devam edecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 8. Dairesi, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın rektörlere gönderdiği ve anayasa değişikliğini gerekçe göstererek türbanlıların da üniversitelere alınmasını istediği genelgesinin yürütmesini oybirliğiyle durdurdu. Danıştay’ın bu kararıyla üniversitelerdeki türban yasağı devam edecek. Öğretim üyesi derneklerinin YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan’ın, rektörlüklere gönderdiği 24 Şubat 2008 tarihli yazısının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı davanın ilk aşaması sonuçlandı. Daire, Özcan’ın rektörlere gönderdiği yazıyı “genelge’’ olarak kabul etti ve yürütmesini oybirliğiyle durdurdu. Daire gerekçesinde, YÖK’ün görev, amaç, ilke ve hedeflerinin anayasa ve yasalarla belirlendiğine işaret edildi. Gerekçede, yükseköğretim kurumlarının eğitimöğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, yükseköğretim kurumları arasında birleştirici, bütünleştirici, sürekli ve geliştirici işbirliği ve koordinasyonun sağlanması gibi ülke çapındaki görevlerin Yükseköğretim Genel Kurulu’na verildiği ve bu görevlerin Yürütme Kurulu’na devrinin mümkün olmadığı belirtildi. Daire, YÖK Başkanı imzasıyla gönderilen genelgenin rektörlüklere yapılan bir bildirim olduğuna işaret etti. Genelgede, “bazı kız öğrencilerin başlarını örtmekte kullandıklaDevamı 18. Sayfada Devamı 18. Sayfada C Ankara’ya ‘kalkan’ baskısı ABD Savunma Bakanı Gates’in Ankara’da Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı ile görüşmelerinde ülkesinin kurmak istediği füze kalkanı sistemine Türkiye’nin de katılmasını önerdiği bildirildi. Pentagon Sözcüsü Morrell, İran’ı gerekçe göstererek füze savunma sisteminin gündeme geldiğini söyledi. Washington’daki bazı askeri yetkililerin, “PKK ile uzlaşma” çağrıları yaptığına dair haberlere değinen Morrell, hiçbir yetkilinin, teröristlerle pazarlık yapılmasını önermediğini vurguladı. Morrell, terör örgütüyle değil, “Kürt toplumuna el uzatılmasını ve uzlaşılabilir olanların ayrılmasını” istediklerini belirtti. Haberi 9. Sayfada ‘Türk edebiyatı’ kervanı yeniliklerle sürüyor Başta Almanya, Avusturya ve İsviçre olmak üzere Almanca okuyan okurlarla Türkiye edebiyatının son yüzyılındaki önemli yapıtlarını buluşturmayı amaçlayan İsviçre merkezli yayınevi Unionsverlag ile Robert Bosch Vakfı’nın 2005 yılında başlattığı 20 dizilik bir kitap projesi yeni yayınlar ve etkinliklerle sürüyor. 2009 yılında sona erecek olan proje kapsamında bugüne dek 9 kitap yayınlandı. Bu kitaplara Alman medyasının giderek daha çok ilgi göstermeye başladığı saptandı. İmdat ULUSOY’un haberi 15. Sayfada En Akdenizli şiirleri o yazıyor Beste Sakallı, şiirlerinde de fark edilebileceği gibi, ustaca kullandığı Türkçesiyle, cinsiyet belirten bir sıfata itiraz da edebilir tabii, az sayıda var olan kadın şairlerden biri sayılabilir. Şiir gibi, düz yazıdan anlam ya da duyguların ifade edilişi açısından farklı bir disiplin gerektiren yazma eyleminde, zor bir işi uzunca zamandır sürdüren genç bir şair. Mustafa Kemal ERDEMOL’un haberi 15. Sayfada