Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ŞUBAT 2008 CUMA haberler SÖZ ÇİZGİNİN TURHAN SELÇUK DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA C 3 Kosova’da Bağımsızlık Kıbrıs’ta Seçim Şubat 2008 Pazar günü, 17 Kosova’da yeni Başbakan Haşim Taçi ülkesinin bağımsızlığını ilan ederken, Güney Kıbrıs’ta seçmenler yeni cumhurbaşkanını saptayacak seçimlerin birinci turu için sandık başına gidiyorlardı. Kosova’nın bağımsızlığını ilan edeceği, UÇK’nin lideri Taçi’nin seçimleri kazanmasından beri biliniyordu. Sırbistan ile Rusya’nın şiddetle karşı çıktıkları bağımsızlık ilanı üzerine başta ABD ve çoğu Avrupa ülkelerinin ardından Ankara da, yeni devleti tanıyacak. Avrupa ülkeleri içinde Romanya, Slovakya, İspanya, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi Kosova’yı tanımamaya karar verdiler. Böylelikle bu konuda oybirliğine varamayan AB içinde ülkeler kendi başlarına tanıma ya da tanımama yolunu tuttular. Ama genelde dünyadaki ülkelerin çoğunluğu, daha da önemlisi ABD ve AB üyelerinin büyük bir bölümü Kosova’yı tanıyacaklar. Rusya ile Sırbistan’ın karşı tavırlarının da, fiilen fazla bir önem taşıyacağı söylenemez. Moskova’nın geleneksel Sırp yanlısı politikası dolayısıyla karşı çıktığı bu bağımsızlık kararını engelleyecek bir gücü yok. Sırbistan olsa olsa kendi şoven girişimleri ile yol açtığı bu duruma karşı, Kosova’ya ambargo uygulamak, kaynaklarını kesmek yolunu tutabilecek, ama NATO ile AB’nin koruması altındaki bu ülkeye daha fazla bir şey yapamayacaktır. ??? Artık eski Yugoslavya’da bir dönem tümüyle kapanmış, seksenli yılların sonlarında, Miloseviç’in başlattığı etnik temizlik politikası sonunda, bir zamanlar 20. yüzyılın en güzel en insancıl rüyalarından biri olan TİTO Yugoslavyası’ndan altı yeni devlet doğmuştur. Parçalanma sürecinin de bittiği, bundan böyle aynı bölgede artık yeni bir devlet çıkmayacağı açıktır. Sırpların ağırlıklı yaşadığı güneydeki Kosovska ve Mitroviça’da alınan yoğun güvenlik önlemlerinin, bir süre için herhangi bir olay çıkmasını önleyeceği düşünülebilir. Ayrıca Sırbistan ile sınırı olmayan bu bölgelerde, ayrılıkçı hareketlerin uç vermesi de beklenemez. Kosova’nın bağımsızlığı bu ülkenin ezici çoğunluğunu oluşturan etnik grup için sevindiricidir. Ama kimse, Arnavutların Sırplardan daha demokratik ve daha az şoven olduğunu da söyleyemez. Bu açıdan bölgede yaşayan küçük Türk azınlık için daha demokratik ve özgürlükçü bir sonuç beklemek hayal olacaktır. ??? Yunanistan ile Kıbrıslı Rumlar, Kosova’da bağımsızlık ilanının KKTC’nin durumunu güçlendirmesinden endişe duyduklarını açıkça dile getiriyorlar. Hele hele Putin’in “saçma” bulduğu bu bağımsızlık ilanı üzerine KKTC’yi örnek olarak ileri sürmesi Atina ile Lefkoşa’yı daha da telaşlandırdı. Ancak Putin’in, hemen arkasından Kıbrıs konusuna böyle yaklaşmadığını açıklaması, ABD ve AB’nin de olayın Kıbrıs için emsal teşkil etmeyeceğini açıklıkla dile getirmeleri, bu konuda kimi beklentilerin önüne set çekti. Ama Kosova’nın bağımsızlık ilanı yine de Kıbrıs’ı etkiledi ve uzlaşmaz politikası ters tepmeye başlayan Papadopulos pazar günkü seçimlerin ilk turunda elendi. Evet Papadopulos elendi ama, ikinci turun anahtarını yine de elinde tutuyor. Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimini Kasulides ile Hristofyas’tan hangisinin kazanacağını, birinci turda Papadopulos’a gitmiş olan oylar belirleyecektir. Kosova olayı, acaba Papadopulos’un tasfiyesinin ötesinde Kıbrıs Rum kesiminde, uzlaşmaz politikanın sonuç vermeyeceği konusunda ciddi bir düşünce uyandırıp, hayırlı bir sonuca yol açar mı? Rum kesimindeki şovenizm ve uzlaşmaz politikadan şimdiye kadar hep kazançlı çıkmış olmanın şımarıklığının böyle bir sonucu güçleştirdiği düşüncesindeyim. Umarım ki, yanılmışımdır ve bundan böyle adanın Rumları da daha uzlaşmacı bir tavrı benimseyebilirler. Böyle bir tutum değişikliğinden en fazla yarar sağlayacak olanlar da kendileridir. Çünkü unutmamak gerekir ki, uzlaşmaz tutumun devamı adanın bölünmesine giden yolu açmaktadır. Fethullah’ın Medya Gücü... ethullah Gülen on yıldır ABD’de yaşıyor... Zaman zaman Samanyolu TV’de “Fetva” veriyor, hoşgörüye sığınıp gerçek hedefine doğru yürüyor... Hoşgörü ve ılımlı İslam felsefesi Fethullahçıların simgesidir, ama işleri güçleri parayladır. Gazeteleri, televizyonları, radyoları, dergileri ve bankası vardır. Elbette okulları, yurtları, hastaneleri de... Kamuoyunun “Atatürkçü”, “demokrat”, “liberal” olarak tanıdıkları pek çok bilim insanı, gazeteci, sinemacı, işadamı Fethullah Gülen’in desteğiyle köşeyi dönmüştür... Fethullahçılar “asker”i sevmez, ama “sever gibi” görünür... Bugün TSK’de Fethullahçı kadrolar hâlâ yerli yerindedir... Geçelim bir başka konuya: Medya... İş dünyasında Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık’ın atv ve Sabah’ı TMSF’den aldıktan sonra hiç sevinmediği konuşuluyor aylardır... Deniyor ki: “Ahmet Bey, Sabah ve atv ihalesine girmeyecekti aslında. Ama Fethullah Gülen ‘gir’ deyince girdi, ihale kurallarına göre TMSF’ye sadece 550 milyon dolar ödedi...” Geriye kalan 550 milyon doları Ahmet Çalık ne zaman ödeyecek? RTÜK Yasası çıktığı zaman mutlaka bir yabancı ortak bulunacak... Eh, yabancı ortağa yüzde 50’sini 800900 milyon dolara satan Çalık Holding, yüzde 50 payını 150250 milyon dolara TMSF’den almış olacak... Fena iş değil doğrusu!.. Ben Ahmet Çalık’ı tanımam. Onu tanıyanlar kendisinden övgüyle söz ediyorlar: “Çok çalışkandır, tuttuğunu koparır...” Sanırım 25 Ocak’ta Abdullah Gül’le birlikte Aşkabat’a gitti Çalık. Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangüli Berdi Muhammedov’la görüştü ve aradaki buzları eritti... Çalık, Berdi Muhammedov’un gönlünü aldı: “Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün size verdiği cami sözünü yerine getireceğim.” ??? Ahmet Çalık, caminin yapımı için hazırlıklara başlamış... Bir arkadaşım telefonla aradı aynı günler. Bana “Serpil Yılmaz’ın Milliyet’te çıkan (3 Şubat 2008) yazısını mutlaka oku” deyip ekledi: “Yazı tümüyle doğru, ancak Fethullah Gülen’le Berdi Muhammedov bağlantısından hiç söz edilmiyor. Oysa Ahmet Çalık’la Türkmenistan Devlet Başkanı arasındaki kopuk ilişkiyi Fethullah Gülen ve müritleri düzeltti...” Doğruluk derecesi nedir bilmiyorum... Bildiğim, Türkmenistan’da okulları var Fethullahçıların. Bu nedenle Türkmenistan bürokrasisinde hayli etkili Fethullahçılar. Çalık Grubu, İtalya’nın en büyük enerji kuruluşu Eni’yle Hazar petrollerini taşıyacak SamsunCeyhan boru hattıyla... Proje bitme aşamasında şu anda... Grup, Güneydoğu tekstil, Mısır ve Tükmenistan’daki yatırımlarını yurtiçinde ve yurtdışında büyütmeye başlıyor. Bursa Burgaz doğalgaz (yüzde 35’ini yabancılara sattı), Çankırı Orta Linyit Alanı, İstanbul Belediyesi’nden Tarlabaşı ve Balat projeleri... Arnavutluk’ta BKT Bank (Şekerbank ve TMSF’den satın aldı), CT Telecom (Türk Telekom’u satın alan Saudi Oger’le ortak). Ceyhan’a Indian Oil’le birlikte 5 milyar dolar yatırım yaparak rafineri kuruyor. 2 milyar dolarla İtalyan enerji kuruluşu Eni’yle SamsunCeyhan ham petrol projesini hazırlıyor... Serpil Yılmaz’ın değindiği gibi, salt boru hattı, rafineri, Sabahatv’nin yatırım değeri 8 milyar doları aşıyor... ??? Büyüdükçe büyüyor Çalık Grubu... Büyüme süreci 2002 yılı... Önce MHP’ye yakın duruyor, sonra AKP’ye sıcak bakıyor... Aslında atvSabah ihalesi umurunda değildi... İhaleden on gün önce Ahmet Çalık’a gazeteciler sormuştu: “Sabah ve atv ihalesine girecek misiniz?” Çalık’ın yanıtı ilginçti: “Medya bizim iş alanımızın dışında kalıyor...” Ne oldu, ne değişti? Fethullah Gülen’in etkisi ne bu alışverişte? Fethullah Gülen’in etkisi yadsınamaz bence!.. Fethullah Gülen, “Tüm medyayı kuşatmalıyız; Aydın Doğan’ı tek başına bırakmamalıyız” diye konuşuyor mu, ABD’de kendini ziyaret eden bazı önemli siyasetçilerle? Merak ettim doğrusu. Haber kaynağımın savı bu. Acaba doğru mu? F KARA YAZGIMIZ.. Uğur Mumcu Bremen’de de anıldı İmdat ULUSOY BREMEN Gazetemizin unutulmaz yazarı Uğur Mumcu, katledilişinin 15’inci yıldönümünde Bremen’de düzenlenen bir toplantı ile anıldı. Bremen Türk Sosyal Demokratlar Derneği tarafından düzenlenen toplantıda dernek başkanı Mehmet Güven ve yönetim kurulu üyesi Alican Baytekin saygı duruşunun ardından, Uğur Mumcu’nun yaşamı, mücadelesi ve yapıtları hakkında bilgi verdiler. Daha sonra konuk konuşmacı olarak Hamburg’tan katılan Dr. Ethem Ete, çok yakın dostu olduğu Uğur Mumcu’yu anlattı. Dr. Ete, anektodlarla süslediği konuşmasında, Mumcu’nun hem araştırmacı, hem gazeteci ve hem de yazar yanıyla ilgili özelliklerine dikkat çekerek, bu alanda Türkiye’de tek olduğunu ileri sürdü. Kimi gazetecilerin onu taklit etmeye çalıştıklarını, fakat başaramadıklarını dile getiren Dr. Ete, ilkelerinden ödün vermez, kararlı bir demokrasi ve cumhuriyet savaşçısı olan Uğur Mumcu’nun, özel yaşa Karikatüre bir dava daha İstanbul Haber Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan, mizah dergisi Leman’ın iki hafta önceki kapağında kullandığı fotoğrafının gerçek olmadığını ve ağır hakaret içerdiğini öne sürerek, 20 bin YTL’lik tazminat davası açtı. Dava, Başbakan Erdoğan’nın karikatüristlere açtığı 4. dava oldu. Dava dilekçesinde, Leman’ın kapağında yer alan Erdoğan’a ait fotoğrafın “gerçeği yansıtmadığı, fotomontaj yoluyla uygunsuz hale getirildiği ve toplumun ahlaken kabul etmeyeceği bir hale büründürüldüğü” ifade edildi. Haklarında dava açılan Leman dergisi yayımcılarıysa, sözkonusu fotoğrafın uzun süredir internette bulunan ve herkesin bildiği bir fotoğraf olduğunu söyledi. Erdoğan, daha önce, gazetemiz çizeri Musa Kart’a, kendisini keneye benzeten çizer Mehmet Çağçağ ve karikatürü yayımlayan Leman dergisine, “Tayyipler Âlemi” başlığıyla karikatür yayımlayan Penguen dergisine tazminat davası açmıştı. mında da bir o kadar neşeli, esprili ve örnek bir baba olduğunu belirtti. Mumcu’nun yerinin hâlâ doldurulamadığını söyleyen Dr. Ethem Ete, onun anısına Ankara’da yürütülen araştırmacı gazetecilik kurumunun da örnek bir çalışma yaptığını ve herkese kapısının açık olduğunu hatırlatarak, tüm izleyenlerin izine gittiklerinde uğramalarını tavsiye etti. Bremen Alevi Akademisi Başkanı Mustafa Düzgün’ün yanı sı ra, Hamburg’tan ayrıca eğitimbilimci İzzettin Özakdağ ve Hamburg eyalet meclisi seçimlerinde SPD’den milletvekili adayı olan Behçet Algan da söz alarak Uğur Mumcu hakkında konuşmalar yaptılar. Mumcu’nun “Bir tek kişiye bile yapılan saldırıya karşı koymanın, demokratlığın bir gereği olduğu” sözünü hatırlatan Behçet Algan, Mumcu’nun özverili, ilkeli, kararlı kişiliğiyle ilgili kişisel anılarını da anlattı. BİLGİ İŞLEM DAİRESİ’NİN VERİ TABANI ÇÖKTÜ TRT’de skandal Fırat KOZOK ANKARA Kesintisiz güç kaynağında yaşanan sorun nedeniyle 2006 yılında uydu ve kablo dahil tüm radyo ve televizyon yayınları kesilen TRT’de geçenlerde benzer bir sorun yaşandı. Yine kesintisiz güç kaynağındaki arıza nedeniyle Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’nın veri tabanı çöktü. Kurumun internet sitesine saatlerce ulaşılamadı. TRT’de önceki gün kurum içinde gizli tutulan bir skandal yaşandı. Sabah saatlerinde Ankara’da yaşanan elektrik kesintisi TRT’yi de doğrudan etkiledi. Edinilen bilgilere göre, kurumdaki sistemlerin, kentte yaşanan kesintilerden ve voltaj dalgalanmalarından etkilenmemesi için sürekli devrede olması gereken ve aylardır bakımı yapılmayan kesintisiz güç kaynağı kesinti sonrasında devreye girmedi. Bu nedenle dairenin elektrikleri 10.30’dan itibaren kesildi. Kesintisiz güç kaynağının bakım ve işletmesinden sorumlu olan ve eski Genel Müdür Vekili Ali Güney tarafından göreve getirilen Stüdyolar Dairesi Başkanlığı Enerji Müdürü Mehmet Ergün ise güç kaynağının bakım ve işletmesinden enerji müdürlüğü değil, Bilgi İşlem Dairesi’nin sorumlu olduğu gerekçesiyle soruna müdahale etmedi. Aradan geçen gerilimli dakikaların ardından jeneratörler çalışmaya başladı, ancak bu kez de çöken sistemin ayarlarını yapıp yeniden hizmete sokmak saatler aldı. DIŞ AJANSLARDAN HABER AKMADI Yaşanan sorun nedeniyle Haber Dairesi tarafından kullanılan yazılım sistemi çöktü. Arıza nedeniyle dış ajanslardan bilgi akışı durdu. Kurumun resmi internet sitesi olan “www.trt.net.tr” adresli siteye de saatlerce ulaşılamadı. TRT yetkilileri, kesintisiz güç kaynağının, Stüdyolar Dairesi tarafından kurulduğunu ve Bilgi İşlem Dairesi’ne devredildiğini söyledi. TRT’de 2006 yılında da benzer bir skandal yaşanmıştı. TRT kanalları, tarihinde ilk kez 3 saat süreyle “kararmıştı’’. Yaşanan olayda AKP döneminde ilgili tüm birimlerdeki üst düzey yöneticilerin tamamının değiştirilmesi başrolü oynamıştı. renkli ilan asirmen?cumhuriyet.com.tr hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: +90 0212/ 343 72 69