Katalog

Nr. 08 / 2008 22 FEBRUAR 2008 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Hükümetin seyrettiği ve güvenlik önlemlerinin alınmadığı Tuzla’da 1 yaşam daha söndü Ölüm tersaneleri SENDİKALAR HÜKÜMETE VE İŞVERENE TEPKİLİ Tuzla Tersaneler Bölgesi’ndeki işçi ölümleri kıyım boyutuna ulaştı. Hasan Köse adlı bir işçi, oksijen tüpünün patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Bölgede son bir haftada 4, son 8 ayda ise 18 işçi öldü. Bir türlü alınmayan iş güvenliği önlemleri nedeniyle yaşanan işçi ölümlerine karşın hükümetin kulak tıkayarak görmezden geldiği Tuzla Tersaneler Bölgesi 18. işçiye de mezar oldu. Selahattin Aslan adlı tersanede montajcı olarak çalışan ve oksijen tüpünün patlamasıyla ağır yaralanarak hastaneye kaldırılan Hasan Köse (24) tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Köse’nin ölümüyle son bir haftada 4, son 8 ayda ise 18 işçi yaşamını yitirmiş oldu. Sendikaların ve CHP’nin çağrılarına karşın hükümetin görmezden geldiği Tuzla Tersaneler Bölgesi’ndeki işçi ölümleri kıyım boyutuna ulaştı. Bölgede son bir haftanın bilançosu şöyle gerçekleşti: “12 Şubat’ta Cevat Toy ve Osman Göç, 16 Şubat’ta Mikail Kavak yaşamını yitirdi. Ayrıca 16 Şubat’ta Hasan Köse yaralandı.” Burak ALİÇAVUŞOĞLU’nun haberi 18. Sayfada ‘Mafya kuralları işliyor’ DİSK Genel Başkanı Çelebi, Tuzla’daki ölümlerin kaza değil “cinayet” olduğunu söyledi. Çelebi, taşeronlaşma ve yasadışı çalışma ortamı nedeniyle “tersanelerin mafya kurallarıyla yönetilir hale geldiğini” belirtti. Limterİş Başkanı Dinç ise “Patronlar ölen işçinin yakınına, ‘Mahkemeye gitmeyin size kan parası olarak 50 60 milyar lira verelim’ diyerek dava açmalarını engelliyorlar ve olayın üstü örtülüyor” iddiasında bulundu. Haberi 18. Sayfada Görevini bıraktı İnsan Hakları Ve Sandık... Demokrasinin vazgeçilemez temel kurallarından biri, kişiler arasında eşitliktir. Eşitlik, 1789 tarihli ‘İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nin birinci maddesinde yer alır. 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 1’inci maddesi de insanların eşitliğini vurgular; ‘cinsiyet’in hiçbir zaman ayrımcılığa gerekçe olamayacağı 2’nci maddede açık seçik yazılıdır. ? Bu evrensel temel kural, Atatürk devrimlerinin de felsefesidir ve anayasamızca benimsenmiştir, ama Türkiye’de kadınerkek arasındaki eşitsizlik ve ayrımcılık toplumda ‘fiilen’ geçerli olmakta devam ediyor. Bugün yaşadığımız ‘türban’ sorunu ya da bunalımının kökünde, doğrudan doğruya kadın ile erkeği eşit değil, farklı gören dinsel ve geleneksel gerekçenin var olduğunu kimse yadsıyamaz. ? Meclis’in büyük oyçoğunluğuyla, anayasayı, dinsel bir gerekçeye dayanarak üniversitede tesettürü geçerli kılmak için değiştirmesi, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin sonu anlamına mı geliyor? Bugün Batı dünyasını ilgilendiren ve Türkiye’yi bunalıma sürükleyen soru işareti, İslam coğrafyasında tek laik ülke olmak ayrıcalığını ve çağdaşlığını sürdüren ülkemizin, İslamcı devlet modeline dönüşme tehlikesinden doğuyor. ? Türkiye son seçimden ve Cumhurbaşkanı değişiminden sonra büyük bir bunalıma girmiştir. Herkes biliyor ki, şimdi Çankaya’da eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bulunsaydı, Meclis’in üniversitede tesettüre dönük anayasa değişikliğini imzalamayacaktı. Ne yazık ki, ‘Sezer güvencesi’ Çankaya’dan eksilince, beklenen olmuş, Türkiye bunalımın batağına sürüklenmiştir. Şimdi bu bataktan nasıl çıkılacağını bilen ve söyleyen yoktur. Castro artık ‘fikir askeri’ Küba devriminin efsane lideri Fidel Castro, gerilla önderliğinden devlet başkanlığına uzanan serüvenini bundan böyle “fikir askeri” olarak sürdüreceğini açıkladı. Castro, devlet başkanlığı görevine dönmeyeceğini belirtti. Castro’nun açıklaması Küba halkını üzerken, ABD ve Avrupa’da memnuniyetle karşılandı. Bu pazar yapılacak seçimlerde Fidel’in yerini kardeşi Raul Castro’nun alması bekleniyor. Devlet Başkanı Yardımcısı Carlos Lage’nin de adı geçiyor. Haberi 10. Sayfada Liberaller uzaklaştı Kar geçit vermiyor Kar yağışı ve soğuk hava batı kentlerinde etkisini kaybederken, yurdun diğer kesimlerinde yaşamı aksatıyor. Van’ın Muradiye ilçesinde şarampole yuvarlan 8 askeri kurtarmak için yola çıkan 5 kişilik bir ekip mahsur kaldı. Van’da merkez Arıtoprak ve Karakoç köylerinde taşımalı eğitim kapsamında Ortanca köyüne giden 11 minibüs de köy yakınlarında kar ve tipi nedeniyle kara saplandı. Minibüslerdeki 140 öğrenci 3 saatlik çalışma sonucunda kurtarıldı. Soğuk havanın en sert şekilde hissedildiği Doğu Anadolu Bölgesi’nde çığ düşmeleri nedeniyle birçok karayoluyla bağlantı kesildi. Muş, Tunceli, Ardahan, Erzincan ve Erzurum’da köy yolları kapandı. Birçok kentte okullar da tatil edildi. (Fotoğraf: AA) Erdoğan küstürdü Üniversitelerde türbanı “insan hakları” adına serbest bırakan AKP’nin, 301. madde, Kürt sorunu gibi konularda aynı hassasiyeti göstermemesi, kendine destek veren liberallerle arasını açtı. Küskünlüğü Star gazetesinden Mehmet Altan, “Varsa yoksa türban... Madem özgürlükleri savunuyorsunuz, üniversiteyi özgürleştirin. 301. maddeyi neden değiştirmiyorsunuz” diye ifade etti. Haberi 5. Sayfada Kosova ile Sırbistan arasındaki Arnavut bölgesine yürümek isteyen Sırplar, NATO tarafından durduruldu Alatlı’nın türban yazısı Devamı 18. Sayfada C Balkanlar yine alevleniyor Kosova’nın bağımsızlık kararı Sırpları öfkelendirdi. Yüzlerce maskeli Sırp, Kosova ile Sırbistan arasındaki “1 Numaralı Kapı” olarak bilinen geçiş noktası binalarını ve 10 kadar BM aracını ateşe verdi. Polis, olay öncesinde BM görevlilerinin tahliye edildiğini, Kosova polisinin ise KFOR’dan yardım talep ettiğini duyurdu. “2 Numaralı Kapı” civarındaki pasaport ve gümrük noktaları da ateşe verildi. KFOR birlikler gönderdi. 20 bini aşkın Sırp ile bağımsızlığı kutlayan 80 bin civarında Arnavut’un yaşadığı Mitroviça kentinde 3 patlama duyuldu. El bombalarının yol açtığı sanılan patlamalardan biri BM binası yakınında, 2’si de Arnavutların terk ettiği binalarda meydana geldi. BM’ye ait bir araç da ateşe verildi. Kentin iki etnik grubunun bölgelerini ayıran köprüye yürüyen binlerce Sırp, KFOR tarafından durduruldu. Haberi 18. Sayfada Zaman sansürledi Zaman gazetesi, yazar Alev Alatlı’nın türbana ilişkin yazısını “Bizim okurumuz buna hazır değil” diyerek yayımlamadı. Dört yıldır Zaman gazetesinde yazdığını belirten Alatlı, türban “yumuşak karın” olduğu için yazısının sansürlendiğini söyledi. Haberi 6. Sayfada Müzik dünyası Gürel’e ağlıyor Alaturka ve pop müziğin yüzlerce yapıtına imza atan söz yazarı Aysel Gürel “akciğer kanseri” tanısıyla tedavi gördüğü hastanede, 80 yaşında yaşama veda etti. Oyuncu Müjde ve Mehtap Ar’ın anneleri olan Gürel’in ölüm haberinin ardından sanat dünyasının tanınmış isimleri ve hayranları hastaneye akın etti. Gürel, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı. Haberi 7. Sayfada Berlinale’nin ardından... Cannes ve Venedik gibi rakiplerine oranla daha politik olduğu öne sürülen Uluslararası Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı Ödülü, yönetmenliğini Jose Padilha’nın yaptığı Tropa de Elite adlı Brezilya yapımı filme verildi. 8 Oscar’a aday gösterilen, ABD’li yönetmen Paul Thomas Anderson’un “There Will Be Blood”u (Kan Dökülecek) ise En İyi Yönetmen ile En İyi Müzik ödüllerine değer görüldü. Martina PRIESSNER / Tunçay KULAOĞLU’nun Haberi 15. Sayfada Almanya’da yine yangın Almanya’nın Ludwigshafen kentinde 9 Türk’ün ölümüyle sonuçlanan yangınla ilgili kundaklama iddiaları araştırılırken Aldingen kentinde yine Türklerin oturduğu bir binada yangın çıktı. 5’i çocuk 14 kişi son anda kurtuldu. Olayla ilgili 53 yaşındaki bir Alman gözaltına alındı. Haberi 13. Sayfada