29 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HAFTA (Fotoğraflar: AP) C Redaksiyon/Redaktion: Starkenburg Str. 5, 64546 MörfeldenWalldorf. email:cumhuriyet@gmx.net Tel: 0610598174446 İmtiyaz Sahibi/Inhaber: İlhan Selçuk (Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.’yi temsilen, Cumhuriyet Vakfı adına) Genel Yayın Yönetmeni/ Chefredakteur: İbrahim Yıldız Yazı İşleri Müdürü/ Redaktionsleiter: Osman Çutsay Editör/ Redakteur: Gonca Kanber Yayın Koordinatörü/ Koordinator: Hayri Arslan Reklam/Anzeigen: Ömer Aktaş Yayın Kurulu/Redaktionsbeirat: İlhan Selçuk (Başkan/ Vorsitzender), Prof. Dr. Emre Kongar (Berater), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara Baskı/Druck: Hürriyet A.Ş Zweigniederlassung Deutschland, An der Brücke 2022 D64546 MörfeldenWalldorf. Dağıtım/ Vertrieb: ASV Vertriebs GmbH (Der Verlag übernimmt keine Haftung für den Inhalt der erscheinenden Anzeigen) Hititlerin sırrı Seyfettin METE ÇORUM Anadolu’nun bilinen ilk medeniyetlerinden Hititlerin nasıl ortadan kaybolduğu, bilim insanları ve araştırmacılar tarafından henüz çözülemedi. Tahminlerde salgın hastalık, kuraklık ve kıtlık gibi nedenlere yer verildi. Hititlerle ilgili verilerin genellikle eski tarihlere ait olduğunu belirten Çorum Boğazkale Kazı Başkanı Doç. Dr. Andreas Schachner, bu büyük medeniyetin son dönemiyle ilgili yeterince bilgi bulamadıklarını söyledi. Çalışmaların yürütüldüğü bölgede Hititlerin erken dönemlerine ait kalıntılar olduğunu bildiren Schachner, ileride yapılacak kazıların bu konuda ipuçları verebileceğini vurguladı. Toplumsal yaralara parmak basan Pavarotti’nin yardım konserlerindeki en büyük destekçisi, U2’nun solisti Bono’ydu... 1998 Kasımı’nda Donizetti’nin ‘Aşk İksiri’ operasındaki Nemorino rolüyle New York’lu sanatseverlerin karşısına çıktı. Sevenlerini yasa boğan ünlü tenorun cenazesi sırasında Modena kent merkezinde toplanan binlerce kişi albümlerini dinledi. Pankreas kanserine yenik düşen ünlü tenoru, devletin üst kademesi ve halktan binlerce kişi uğurladı ‘Pavarotti operaydı’ Seçil TÜRESAY U2’nun solisti Bono’nun internet sitesindeki “Bazıları opera söyler; o, operaydı” sözleri, belki de 46 yıllık sanat yaşamında, “Nessun Dorma”dan “O Sole Mio”ya sayısız yapıtı milyonlara sevdiren Luciano Pavarotti’nin ardından sarf edebilecek en doğru olanları... Perşembe günü pankreas kanserine yenik düşen, dün, doğduğu ve öldüğü kent Modena’nın katedralindeki törenle son yolculuğuna uğurlanan sanatçıya duyulan saygı ve sevgi, cenazesini kendi isteği olan “sade bir törenden” çıkarıp “devlet töreni” havasına büründürdü. Ayini Modena Başpiskoposu Benito Cocchi yönetti. Başbakan Romano Prodi, Kültür Bakanı Francesco Rutelli, Savunma Bakanı Arturo Parisi, BM’nin eski Genel Sekreteri Kofi Annan, “Üç Tenor” konserlerinde sahneyi paylaştığı Placido Domingo ve Jose Carreras, Bono, ailesi, “Tabutumun üzerine bayrağını koyun” diyecek kadar koyu taraftarı olduğu Juventus’un futbolcuları onu uğurlayan 800 kişinin arasındaydı. Tabii, bir de dışarıdaki binlerce hayranıyla TV başındakiler... müzik eğitimi alan, kariyerine 1961’de “La Boheme” operasındaki “Rodolfo” karakteriyle başlayan Pavarotti’nin bıraktığı en büyük miras, albümlerinden yansıyan sesiydi. İlk eşi BIÇAK SIRTI BİR YAŞAM Hititlerin bir anda ortadan kaybolmasıyla ilgili tahmin ve teoriler ortaya atıldığını anlatan Schachner, “Hititlerin yaşamı bıçak sırtındaydı. Bozulan dengeler bu büyük medeniyetin yok oluşuna sebebiyet vermiş olabilir. Bunlar salgın hastalıklar, siyasi huzursuzluklar, birkaç yıl üst üste yaşanan kuraklık olabilir. Tüm bu nedenler Hitit İmparatorluğu’nu çökertmiş olabilir. Bu tahminlere karşın Büyükkaya mevkii kazılarından anladığımız kadarıyla Hititler ortadan kaybolsa da Hattuşa’da yaşam devam etmiş” dedi. AYÇİÇEKLERİ Tabutu çok sevdiği ayçiçekleriyle bezenen Pavarotti’yi “kendi diliyle” uğurlama görevini meslektaşları Andrea Bocelli ve Raina Kabaivanska üstlendi. İtalyan tenor, onu, PavaRomano ve rotti’nin bu katedralde, Flavia Prodi. 1978’de babasıyla söylediği (REUTERS) “Panis Angelicus”u, Bulgaristan doğumlu soprano Kabaivanska ise Verdi’nin “Othello” operasının “Ave Maria” aryasını söyleyerek uğurladı. 1935’te fırıncı ve şarkıAdua’dan Lorenza, Cristina ve Giulicı Fernando’nun oğlu olarak doğan, ana, ikinci eşi Nicoletta Mantovakaleci olmak isteyip annesinden onay ni’den 2003’te doğan “Alice” adında alamayan, önce öğretmenlik sonra dört kızı olan ünlü tenor Kosova, Irak, Bosna’daki savaş kurbanları ve AIDS hastaları yararına konser vermek, kara mayınlarının yasaklanması için çalışmak gibi sosyal yaralara parmak bastı. 1963’te Ankara Devlet Opera ve Balesi’ne gelip bir temsil sonunda beğenilmeyerek geri gönderilmesine rağmen 1992’de Ege Seramik’in yıldönümü konseri için İstanbul’a gelmesi kin gütmeyen, insancıl kişiliğinin göstergesiydi. Operacı Hakan Aysev’in “Kendisiyle karşılaştığımda ‘Ben Luciano, senin adın nedir’ diyerek elimi sıktı” sözlerinden ise alçakgönüllüğü ve gençlere verdiği önem anlaşılıyordu. Uzun lafın kısası, Londra’daki Hyde Park’ta 150 bin, New York’taki Central Park’ta 500 bin kişiye seslenerek klasik müziği tarihinin en kalabalık kitlelerine ulaştıran Pavarotti sadece müziğiyle değil kişiliğiyle ve sosyal hizmetleriyle de milyonların kalbini fethetti. SEMADA İTALYAN BAYRAĞI İtalyan Hava Kuvvetleri gösteri uçaklarının tabutu katedralden çıkarılıp anne babası ve ölü doğan oğlunun yanına gömülmek üzere yakındaki mezarlığa doğru yola çıktığında İtalyan bayrağının renklerini Modena semalarına çizmeleri ve cenazesindeki farklı kesimlerin temsiliyeti ülkesinin ordusundan halka, başbakanından sanatçısına, ona verdiği önemin en büyük kanıtıydı. İtalya Futbol Takımı da dün akşam Fransa’yla oynadığı Avrupa Kupası ön eleme maçı öncesinde “Nessun Dorma” çalarak, “Müzikle yaşanmış bir hayat çok güzel geçirilmiştir” diye yaşamını özetleyen büyük ustayı “söylemine yakışır” biçimde andı. Öldürdü, romanını yazdı VARŞOVA (AA) Polonyalı cinayet romanı yazarı Kyrstian Bala, “Amok” adlı eserinde anlattığı cinayetin faili çıktı. Yazar, cinayet romanlarından birinde anlattığı cinayeti işleyenin kendisinin olduğunun kanıtlanmasından sonra suçlu bulunarak 25 yıl hapisle cezalandırıldı. Bala 2003’te yazdığı “Amok” adlı romanında bir Polonyalı işadamının vahşice öldürülmesini hikâye etti. Polis, romanda anlatılan cinayet ile 2000’de Almanya sınırındaki Wroclaw şehrindeki Oder nehrinde bir cesedin bulunmasıyla ortaya çıkan cinayet arasında benzerlikler saptadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle