03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 CHP’li Arıoğlu’nun ABD Temsilciler Meclisi üyelerine sunduğu metinde Ermeni iddialarının bilimsellikten uzak olduğu belirtildi C araştırma 30 MART 2007 CUMA Washington’a sağduyu çağrısı Karşı görüş değerlendirmesi, gerçekten çok önemli bir safsata ayıklama aletidir. Carl Sagan, 1998 H 1. Temsilciler Meclisi’nin H. Res 106 kararıyla ilgili metin incelendiğinde Ermen diyasporasının “geçmişle hesaplaşmak” üzere yürüttüğü, propaganda amaçlı ve çoğunun geçersizliği bilim çevrelerince açığa çıkarılmış tezlerin etkisi altında yazıldığı açıkça anlaşılıyor. Bu içeriğiyle tasarı hukuki vasfını kaybediyor; yerine küçük bir çevrenin çok büyük bir müesseseyi kendi karmaşık amaçları için propaganda aracına dönüştürme gayretleri ortaya çıkıyor. İDDİALAR BİLİMSEL DEĞİL 2. Tasarının temel amacı, Osmanlı İmparatorluğu’nu soykırım iddiası ile suçlamaktır. Soykırım çok ağır bir insanlık suçudur. Böyle bir suçlama yapabilmek için çok titiz ve dikkatli olmak, sahih kanıtlar bulmak ve olayı bağımsız mahkemelerde yargılamak gerekir. Türkiye tarihi bütün eserleri ve belgeleriyle ortadadır ve hiçbir ülkenin tarihinden eksikli değildir. İddialar bilimsel olarak geçersizdir. 1985 yılında, yine ABD Temsilciler Meclisi’nin 192 sayılı ve benzer içerikli kararı gündeme geldiğinde, 63 bilim adamı, gazetelere ilan vererek, Meclis üyelerini uyararak tasarıda kullanılan dilin “birçok açıdan yanıltıcı ve/veya yanlış olduğu görüşünü” belirterek tasarıda yer alan “Türkiye” ve “soykırım” kelimelerine çekincelerini belirtip itiraz etmişlerdi. Diğer taraftan, “Ermeni soykırımının inkârını suç sayan” yasa tasarısının gündeme gelmesi üzerine, Fransa’da ünlü tarihçi J. P. Azema önderliğinde 13 Aralık 2005 tarihli “Liberation” gazetesinde “Tarih için Özgürlük” (Liberte pour L’histoire) başlığı ile bir deklarasyon yayımlandı. Deklarasyon özetle “Özgür bir devlette ne parlamento ne de hukukçular tarihi tanımlayamaz” diyordu. Bu deklarasyona önce 9 Fransız tarihçi, yayından sonra da 700 kadar öğretim üyesi imza koydu. Hatta Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ve Başbakan De Villepin “Kanunla tarih yazılmaz” açıklamalarını yaptılar. Birleşmiş Milletler, soykırım kavramını 9 Aralık 1948’de hukuksal bir tanıma bağlamıştır. Bu tanıma göre; soykırım olarak nitelendirilebilmesi için eylemlerde devlet kastı olması, planlı yürütülmesi, ülkenin her yerinde sistematik, yaygın ve sürekli uygulanmış olması gerekir. Bu kriterlerin hiçbirinin 1915 Ermeni olaylarında gerçekleşmediği, bilimsel olarak bilinmektedir. Ermeni diyasporası tarafından ileri sürülen siyasi amaçlı iddiaları gerçekmiş gibi kabul etmek ve meclis gündemine almak bile yeterince büyük bir siyasi hatadır. Tasarının kabul görmesi halinde ise bu siyasi hata, tarihin ibretle not edeceği, telafisi imkânsız tarihi bir yanılgıya dönüşecektir. Ümit, Temsilciler Meclisi’nin saygın üyelerinin sağduyularıdır. aber Merkezi TBMM tarafından tarihsel evreleri; varmak istedikleri hedefler; görevlendirilen ve aralarında CHP Türk Dışişleri mensuplarına yöneltilmiş, İstanbul Milletvekili Ersin Arıoğlu’nun insan onuruyla bağdaşmayan seri suikastlar; da yer aldığı, 6’şar milletvekilinden oluşan 3 belgeler üzerinde yapılan tahrifatlar; grup 1118 Mart tarihleri arasında parlamentolar nezdinde sürdürülen bulundukları Washington DC’de, ABD baskılarla adeta moda haline getirilen tek Temsilciler Meclisi üyeleri ile görüşmelerde biçimli kararlar yoluyla parlamento bulundu. 30 Ocak 2007 tarihli ve H. Res. 106 saygınlığının kısa vadeli iç politik çıkarlara sayılı, gerçekleri içermeyen Ermeni tasarı neden kurban edilebildiği; ve parlamento taslağının oylanmasından önce, Temsilciler kararlarının politik, ekonomik, sosyal ve Meclisi üyelerine “karşı görüşü kültürel sonuçları analiz edildi. Kafkaslar ve değerlendirme” fırsatı verebilmenin Ortadoğu ilişkileri çerçevesinde dünya amaçlandığı görüşmelerde, Ermeni CHP İstanbul Milletvekili barışı ve istikrar koşulları değerlendirildi. diyasporasının iddiaları karşısında Türk CHP İstanbul Milletvekili Ersin Arıoğlu’nun Ersin Arıoğlu. arşivlerindeki belgeler ve karşı görüşler, ABD Temsilciler Meclisi üyeleri ile yaptığı bilimsel bir titizlikle gözden geçirildi. Ayrıca Ermeni konuşmada kullandığı “H. Res. 106 için ‘Sağduyu’ya diyasporasının yürüttüğü stratejilerin ve propagandanın Çağrı” başlıklı sunu metni aşağıdadır: ABD’YE DÜŞEN TARİHİ FIRSAT 7. Ermeni diyasporası, 1915 zorunlu göç olgusunu tarihsel bütünlüğünden koparıp efsanelerle de besleyerek “soykırım” tanımıyla dünya kamuoyuna sunmaktadır. Üstelik, göçte ölenlerin sayısına, Rus saflarında savaşırken ölenleri de katarak sayı konusunda bulanıklık yaratmaktadır. Ermeni diyasporasının propaganda faaliyetleri, 1965’te “Soykırımın 50’nci Yıldönümü” bahanesiyle yoğunlaştırılarak, tahrif edilmiş belgelere dayanan makalelerle, uluslararası konferans ve sempozyumlarla sürdürüldü. İlk defa 1973’te Los Angeles Kaliforniya’da iki Türk diplomat hunharca öldürülerek Ermeni diyasporasının iddialarına dikkat çekilmek istendi. Sonraki yıllarda Ermeni terör örgütü ASALA, tarihte benzeri olmayan seri suikastlar ile 40 Türk Dışişleri görevlisini öldürdü. Böylece sözde “soykırım” iddiasını dünyaya cinayet aracılığıyla duyurma çılgınlığı gösteriliyor ve Türk dış siyasetçilerinin ölüm korkusuyla pasifleştirilebileceği sanılıyordu. Aynı zamanda Türk milletini sessiz kılacaklarını düşünüyorlardı. Mümkün mü? Diyasporanın yeni trendi ise “soykırım” iddiaları doğrultusundaki karar tasarılarını, baskısı altına aldığı parlamenterlere kabul ettirmek şeklinde gelişiyor. Şimdi, Temsilciler Meclisi’nin önünde değerli bir “fırsat” var: Bu hastalıklı trendi durdurmak. GERGİNLİK DAHA DA ARTAR 8. Silahlarla yakalanan Ermeniler. TARİHİN GÖZ GÖRE GÖRE TAHRİF EDİLMESİ ENGELLENMELİ Tasarının 15. maddesinde, Hitler’e atfedilen bir açıklamayla, “1915 olaylarının, Yahudi soykırımının yolunu açtığı, diğer kelimelerle Hitler’e ilham kaynağı olduğu” gibi inanılması çok güç bir iddia gündeme getirilmektedir. Maddedeki ifade aynen şöyledir: “1939 yılında Adolf Hitler, ‘Yani bugün Ermenilerin yok olduğundan kim bahsediyor ki’ demekle, Yahudi soykırımının yolunu açmıştır.” Bu, gülünç bile olamayan, hezeyan dolu ifade, H.106’nın yazılmasında Ermeni diyasporasının ne kadar etkili olduğunu ve tasarıyı hazırlayanların tarihsel gerçeklerden ne kadar uzak kaldığını göstermesi açısından ibret vericidir. Tarihin en çok lanetlenen bir liderinin sözlerinden medet ummak, zavallılık değilse nedir? Tasarıda Hitler ve Yahudi soykırımı olaylarının anılması tesadüf değildir. Ermeni diyasporasının, Hitler’in yürüttüğü propaganda taktiklerini çok iyi ezberlediği, dünya kamuoyu için hazırladıkları stratejilerde bu taktikleri aynen uygulamalarından anlaşılıyor. Hitler’in yazdığı “Kavgam” (Mein Kampf), 20’nci yüzyılda en çok suçlanan bir kitaptır. Otto Tolischus, kitabın muhtevasının “Yüzde 10 biyografi, yüzde 90 dogmatik fikirler ve yüzde 100 propaganda olduğunu” ifade ediyor. Bu kitapta, etkili propaganda ilkeleri şöyle sıralanmaktadır: “Tek düşman olmalı; propagandanın bilimsel doğrulukla ilgisi olmamalı; her zaman duygulara hitap etmeli; çok az sayıda fikir, devamlı tekrarlanmalı; yalanları büyük olmalı.” Adolf Hitler’in kitabına göre, yalanın büyüklüğü, inananların sayısını artırır. Yahudilere yöneltilen mezalimin en yoğun olduğu devirlerde bile, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin onlara her türlü maddi ve manevi desteği verdiği, herkesçe bilinen bir gerçektir. Hitler’in bir sözünün Ermeni iddialarına kanıt diye gösterilmiş olması bile, tek başına, Temsilcilerin ret oyu vermeleri için yeterli bir neden olmalıdır. Ve böylece tarihin göz göre göre tahrif edilmesi engellenmelidir. 5. Ermenilerin Türkiye’den toprak talepleri 80 yıldır sürüyor. Atatürk, daha 1919’da, bu talepleri veciz bir ifadeyle “ilimsiz ve vukufsuz bir hayal” olarak tanımlamıştır. SSCB’nin dağılmasıyla kurulan Ermenistan Cumhuriyeti’ni ilk tanıyan ülkelerden biri Türkiye idi. Fakat Ermenistan, yayımladığı Bağımsızlık Bildirisi’nde, Türkiye’nin yaklaşık üçte biri kadar Doğu Anadolu toprağını talep etti ve bildirideki bu talebi Ermenistan Anayasası ile de ilişkilendirdi (1991). Muhalefet lideri Sayın Baykal’ın öncülük ettiği “Ortak Tarih Komisyonu” kurulması dileğine, Başbakan Sayın Erdoğan da iştirak ederek ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tam desteği de alınarak komisyon kurulması çağrısını içeren bir mektup Ermenistan Cumhurbaşkanı Sayın Robert Koçaryan’a sunuldu. Üzgünüz ki bugüne kadar bu açık çağrıya hiçbir cevap alınamadı. Eğer Temsilciler Meclisi’nin gündemindeki tasarı kabul görürse iki ülke arasındaki gerginlikler daha da artacak ve doğru bilgilere ulaşarak tarihle barışma yolunda yeşermesi mümkün bir umut, bir kez daha engellenmiş olacaktır. Sadece bu umudu yaşatmak bile tasarının reddi için yeterli bir nedendir. KABULÜ SİYASİ BİR HATA ‘MODA’YA SON VERİLMELİ 3. tarafından yönetiliyordu. Partiler Doğu Avrupa’da gerçekleşebilen stratejiyi izlediler. Birinci Dünya Savaşı öncesinde, Ermeni milislerin lideri Boghos Nubar Paşa, Osmanlı’ya karşı İtilaf devletlerine yardım teklif etmişti. Nitekim, Rus ordusundaki 150 bin Kafkas Ermenisi ve Doğu Anadolu’daki 40 bin Ermeni gönüllüsü, Osmanlı devletine karşı savaştı. Osmanlı yönetimi, Doğu Cephesi’nin güvenliğini sağlamak ve Ermeni çetelerinin yardım almasını önlemek için bölgedeki Ermenilere zorunlu göç uyguladı. Bu, iç savaş koşullarında devletler tarafından teamülen uygulanan ve hukuki dayanağını 1907 Lahey Uluslararası Sözleşmesi’nde bulan bir yöntemdi. Özellikle, savaşta düşmanla işbirliği yapan veya ayaklanma çıkaranlara karşı “meşru” bir tedbir olarak görülüyordu. Kaldı ki bu tedbir, sadece Doğu Anadolu’yla sınırlıyBugün ABD tartışmasız süper güçtür. Aldığı, almadığı veya alamadığı her kadı; ülkenin diğer yörelerinde Ermenilere rar ve paralelindeki eylem veya eylemsizlik, dünyayı derinden etkiliyor. Dünya tayönelik hiçbir baskı olmadı. rihinin hiçbir evresinde bu ölçekte etkileme potansiyeline ulaşabilen bir devlet göOsmanlı yönetimi, Göçün Güvenrülmemiştir. Bütün devletler, uluslararası politikalarını ABD’nin düşüncelerini analiz etliği İçin Bir Talimatname (1915) çıme fırsatı bulduktan sonra yapılandırabiliyorlar. Ancak bu gerçekler, ABD politikalarına, insanlığın evkarmasına rağmen savaş koşullarimi için olağanüstü ağır sorumluluklar da yüklüyor: Yansız ve açık politikalarla, bilgelik içinde liderlik. rında göçmenleri yeterince koruÖnümüzdeki on yıllarda dünyanın, zaman adlı nehrin neresinde ve hangi konumda olacağı, bu politikaların yamadı. Açlık, hastalık ve sivil başarısına bağlıdır. J. F. Kennedy ilk başkanlık konuşmasında dünyayı işbirliğine davet ederek “İşbirliğiyle çete saldırıları sonucu büyük yapamayacağımız çok az şey vardır” diyor. Eğer birleşerek geleceği hep beraber kuracaksak; sayıları artan istikcan kayıpları yaşandı. Suriye yörarsızlık havzalarını barış havzalarına çevireceksek; önce hep beraber kalkınmanın, kendimiz için daha çok kalresinde iskân edilen göçmenlekınma olduğu bilincine varmalıyız. Bu nedenle ülkeler tarihleri ile bir kere objektif olarak yüzleşmeli, dünya rin bir bölümü, daha sonra başkalkınması için güçbirliği yapmaktan alıkoyan değer yargılarını bırakmalı, mazinin karmaşık his ve duyguları ta Amerika, Fransa ve İngiltere terk edilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti, eğitim felsefesi ile yeni kuşaklarına, maziden kin ve öç taşımamayı olmak üzere değişik ülkelere öğretti. Atatürk’ün büyük öğretisini özetlediği “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesine sıkı sıkıya sarıldı. Erulaştılar. 1918’de Osmanlı hükümeni diyasporasının Türklerden gördüğü hoşgörünün kaynağı, bu ilkedir; sakın “zafiyet” nitelemesi meti ikinci bir talimatname ile Erile yanlış değerlendirilmesin. Türkiye istikrarsızlıktan dünyada en çok zarar gören ülkelerden bimeni göçmenlerin evlerine dönüşleririsidir. Barışın kıymetini bilir. Temsilciler Meclisi’nin almaya hazırlandığı karar, belirttiğini düzenledi ve binlercesi de geri dönmiz düşünceler ışığında, yansız ve açık bir dış politika stratejisi olmaktan uzaktır ve dü. Göç talimatnamelerini uygulamabölgenin barış içinde kalkınmasını geciktiricidir. Bu nedenlerle, tasarının kadıkları için ölümlerden sorumlu tutulan bul görmeyeceği ümidini taşıyoruz. devlet görevlileri ve yağma olaylarına katılan toplam 1673 kişi, Harp Mahkeme Tarih bilimi geçmiş olayları oldukları gibi, objektif olarak öğrenmeyi amaçlar. Tarihçiler gerçeğe hemen ulaşamayacaklarını bilirler, çünkü tüm bilgileri bir anda bulamazlar. Bu nedenle çağımız tarihçileri “Tarih protean’dır, biçim değiştirmek tarihin doğasında vardır” diyorlar, iki değişken husus, tarihi protean yapar. Araştırmalar zaman içinde konuyla ilgili bilgileri zenginleştirir. Her yeni bilgi, tarih kuramını yeniden yapılandırır. Diğer taraftan toplumsal görüşler de durağan değildir. W. Churchill, “Tek taraflı yazılmış hiçbir realist tarih kitabı okuyamadım” diyor. Tarih biliminin protean özelliği, ultramilliyetçiler tarafından istismar edilir. Tarihin sadece kendi görüşlerine hizmet edecek bilgilerini seçer ve kullanırlar. Bu yolla, Ermeni diyasporası ortaya tutarsız bir tarih çıkarmıştır. Objektifliği ve bilimsel tutarlılığı olmayan bu tarihle, bir büyük acıyı da istismar ederek, uluslararası çevreleri yanıltmaya çalışmaktadırlar. Bugün yanılmalar olabilir. Bu yanılmaların tehlikesi, “yeni acılara” sebebiyet verme potansiyeli taşımasıdır. Ama zamanla bilgiler artacak ve hakiki resim, tarihçiler tarafından eninde sonunda ortaya konulacaktır. Uluslararası tarihçilerin çırpınışlarının nedeni, bu tehlikeyi önlemektir. Bu nedenle “Tarihi tarihçiler yazsın, milliyetçiler ve parlamentolar değil” diye çığlık atıyorlar. Büyük düşünür Karl Popper, “bilgilerimizin her zaman eksikli olduğunu” söyler. Bu nedenle bilgileri sürekli işlemek ve sorgulamak gerekir. Oysa Temsilciler Meclisi’ndeki karar tasarısı, bilgiişleme süreçlerinden geçirilmemiştir. 9. GÜVENLİK İÇİN ERMENİLERE ZORUNLU GÖÇ UYGULANDI Parlamentolar eliyle tek taraflı tarih yazdırılması modasına son verilmelidir. Bu yöntem ilk bakışta ve kısa vadede parlamenterlere oy getiriyor gibi gözükebilir. Ancak seçmenlerin büyük çoğunluğu, meseleyi bilinçle kavradığında parlamentolarının saygınlığını yitirdiğini anlayacaklar; bu nedenle yarın, giden oyların gelen oydan çok olması kaçınılmaz olacaktır. Temsilciler Meclisi’nin görevi, asılsız iddialara sahip çıkmak değildir. Aksine, bu iddiaları tarihçilerin gereğince araştırıp sonuca bağlamasını kolaylaştıracak bir uluslararası bilimsel ortamın iklimlendirilmesine yardımcı olmaktır. Böyle bir ortamda, daha doğru bilgiler ortaya çıkacak, propaganda amaçlı tezler yok olacak, sonuç kimin lehine veya aleyhine olursa olsun, iki ülke arasındaki anlamsız gerilimlerden biri sona erecektir. 6. BÖLGE BARIŞI İÇİN ÖNEMLİ Ermeni diyasporasının iddialarını sorgulayabilmek için dönemin tarihine bütünsel bir bakış gerekir. 1770 ile 1920 arasında Osmanlı İmparatorluğu gerileyip dağılırken, yönetimi altındaki Doğu Avrupa ve Batı Asya’da, milliyetçi ayaklanma ve iç savaşlar nedeniyle trajik toplugöçler yaşandı. Özellikle Çarlık Rusyası’nın yayılma siyasetinden beslenen ayaklanma ve iç savaşlarda Ermeni, Kürt ve Müslüman Türk topluluklarının maruz kaldığı trajik olaylardan biri de 1915’te Ermenilere uygulanan zorunlu göçtür. Osmanlı’ya karşı bağımsızlık emeliyle sık sık ayaklanan Ermeniler, Taşnak ve Hınçak partileri 4. lerinde yargılandılar; 67 idam, 524 hapis, 68 kürek ve sürgün cezası verildi (1916). İstanbul’u işgal eden İngilizlerin, Ermenilerin katlinden sorumlu tutarak Malta’ya sürdüğü Osmanlı yüksek yöneticileri ise buradaki mahkemede yargılandılar. İngilizler, tüm Osmanlı arşivlerine, Harp Mahkemeleri kayıtlarına ve kendi arşivlerine rağmelimen katliam yapıldığına dair hiçul görme da, b a ın k ığ ı r ış a s ın r ta bir delil bulamayınca, Osmanlı Bu olgulaciler Meclisi’nde lil s i diğer ü yöneticileri serbest bırakıldı m e T in ve kim oykırım in r e tl le . v (1921). Malta Mahkemesi kararladir re de miş, s ler orBD fede abul edil rı, 1915 ve sonrasında bir soykırım Bazı A meclislerinde k r, bilimsel gerçek dona in e ıl r il r yaşanmadığına dair güçlü bir husa rı kele taşıyan ta n sonuçla kuk belgesidir. Nitekim, “İngilteiddiasını caya kadar, bütü artire’nin olaylarla ilgili delil ve belgeletaya çıkın dır. Taşnak P en i k a ’d n lı ri yeniden incelediğini; bu olayların durulma n arşivleri, Bostoolarak ve tamam ista uz BM’nin soykırım tanımına uymadı Ermen leri dahil, koşuls iv . ş r anlıkları dır ğına karar verildiğini” İngiliz Bakan si a e açılmalı riyle, konuya uzm erin de kar e il ç ih r il Hughes, devlet görüşü olarak açıklata çile ihç rarası tar afın tarih ulmıştır (2001). İki tar ilgi duyan ulusla Komisyonu kur k i a ih ğ r r e a a r T Ermeni Taşnak Partisi lideri ve bage süre tanın lanortak bir ğımsız Ermenistan’ın (191819) ilk baştılımıyla omisyona yeterli ih belgelerin top ası K h m a . s ıl ır p d n a e lı y rd ma bakanı Prof. Kaçaznuni, 1923 Parti ili arşivle umlarının bütün ilg ştirilmesi ve yor Kongresi’ne sunduğu ve daha sonra kile binden ması, bir lıdır. tap halinde yayımlanan raporda geçmiprak tale tekli olto a n m e n ’d la e ğ sa şin özeleştirisini yaparak 19141923 yılrkiy rışa is istan, Tü omşuluğa ve ba n e m r E ları arasındaki süreci savaş hali diye ta ek iyi k rak, vazgeçer östermelidir. nımlar ve şu tespitleri yapar: “Türklere terleri ola e n e m la r g a d u duğun k bir ülkenin p yelerine, bölge karşı milis birlikleri oluşturulması ve Müttefi Meclisi sayın ü arları değil, Rusya’ya koşulsuz bağlılık gösterilmesi er ak kar e T msilcil tikrarı bozacak krara kavuşturac a hatadır... Osmanlı yönetimi zorunlu göç is ti U e is v Y DU ’y ış ve barış kararını savunma güdüsüyle almıştır...” lgeyi bar mesi için “SAĞ ö b is k a bil Ayaklanma ve iç savaş koşulları, Lahey desteklen orun, or önerilerin yapıyoruz Sözleşmesi, Malta Mahkemesi kararları, n: “Bir s e a ’d ” I in R te s il in ÇAĞ İngiliz bakanın açıklaması ve Ermenise düzeyi Albert E Son söz zamanın düşünc tan Başbakanı’nın raporundaki bilgilerin ğı taya çıktı z.” Temsilciler Meclisi’ne sunulan tasarıdaki e m le ü z çö tezleri asla teyit etmediği açıkça görülmektedir. L BİLİMSE RTAYA LER O K E Ç R E ARAR G K R A D KA ÇIKANA MAMALI ALIN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle