Katalog

Nr. 13 / 2007 30 MÄRZ 2007 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Çankaya Kavgası! Öyle görünüyor ki cumhurbaşkanlığı seçimi artık bir cumhurbaşkanlığı seçimi olmaktan çıkmıştır. Ülkede istikrar, denge, güvence arayan bir mantıklı yaklaşım, cumhurbaşkanlığı seçiminin iktidarmuhalefet arasındaki uzlaşmayla gerçekleşmesini öngörür. Üstelik bu uzlaşma bile kimi ‘kritik’ süreçlerde yetmez. Devletin ve toplumun önemli kurumlarında oluşan eğilimlerin dikkate alınması da istikrar açısından önemlidir. Ancak bütün bu önkoşullar hiçe sayılmaktadır. İktidar ile muhalefet arasında cumhurbaşkanlığı seçimi tam bir çatışmaya dönüşmüştür. ? Oysa Türkiye bugün dünyanın en rizikolu bölgesinde tüyler ürpertici bir savaşa sınırdaştır. Komşumuzda cephesiz bir harp söz konusudur; sivilasker ayrımı da yoktur; dünyanın en büyük gücü olayın içindedir. Bu savaşın çevreye sıçrama olasılığı sıcak bir gündem oluşturuyor; içeriğinde mezhep çatışmasını da barındıran harbin kuzeyindeki bölgede konuşlanan terör örgütünün Türkiye’ye yönelik amaçları açık seçiktir. İçerde birlik ve beraberliğin en gerekli olduğu bir zamanda, seçim sandığında azınlığı, Meclis’te çoğunluğu oluşturan partinin, cumhurbaşkanlığı seçimini Çankaya’yı fethetme kavgasına dönüştürmesi; yalnız demokrasiye değil, ulusal çıkarlarımıza da ters düşüyor. ? Kavganın özünde yatan anlam nedir? Bugün iktidar partisi, üstündeki ‘takıyyeci’ sıfatını henüz silebilmiş değildir; Çankaya’yı fethetmek üzere açtığı savaşım da bu kuşkuları yoğunlaştırıyor. Seçim sandığındaki azınlığıyla Meclis’teki çoğunluğu arasındaki çelişki, iktidar partisinin hırsını körüklüyor olabilir. Partinin lideri ‘bu fırsat bir daha ele geçmez’ güdülenmesi altında basiretini yitirmişe benzemektedir. Şu anda altı çizilebilecek somut gerçek, cumhurbaşkanlığı seçiminin artık çatışmaya dönüşerek çığrından çıktığıdır. ? Bugünkü iktidar, Çankaya’yı fethettiği zaman ‘Hükümet’ten sonra ‘Devlet’i de ele geçirip ülkede duruma tümüyle hâkim olacağını sanıyorsa, yanlış bir hesabın içindedir. Önümüzdeki günlerde pek umudumuz olmasa da iktidarın sağduyuya erişmesini dileriz. Çünkü Çankaya kavgasında bildiğini okuyarak başarı kazandığını sanan AKP iktidarı, bu yanlış hesabın faturasını ileride yalnız kendi ödemeyecektir, ülkeye de ödetecektir. Tuncel’le ilgili çok gizli belgelerin İstihbarat’ta silindiği ileri sürüldü Dink cinayetinde ‘kayıp’ dosyalar Soruşturma ilerlemiyor Soruşturması tıkanma aşamasına gelen Hrant Dink cinayetine ilişkin yeni iddialar ortaya çıkmaya devam ediyor. Dink cinayetinde kilit isim olan emniyet muhbiri Erhan Tuncel’in emniyete verdiği bilgilerden oluşan 17 rapor ile kendisi hakkındaki çok gizli belgelerin bulunduğu dosyalardan bir bölümünün İstihbarat Daire Başkanlığı’nda silindiği ileri sürüldü. ‘Ciddi bir zafiyet var’ NTV’nin haberine göre cinayetin bütün boyutlarının ortaya çıkarılması açısından büyük önemi olan bilgiler, özel bir birimde tutuluyordu. Dink ailesinin avukatlarından Ergin Cinmen de cinayet öncesi ihmalleri oldukları ileri sürülen emniyet görevlileri hakkındaki müfettiş raporlarının savcılığa ulaşmamasını “ciddi bir zafiyet” olarak değerlendirdi. Haberi 18. Sayfada Durdurulan yazı dizisi ‘Tehlikenin farkındayız’ CHP Gençlik Kolları üyeleri, AKP hükümetinin uygulamalarını ve basın üzerindeki baskıları, gazetemiz önünde yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti. CHP Ümraniye Gençlik Kolları Başkanı Çevik, AKP hükümetinin iç ve dış politikadaki tutumunun, Türkiye’yi, Atatürk’ün bağımsız çizgisinden uzaklaştırdığına dikkat çekerek “Laik, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ‘dipsiz kuyu’ya atma çabaları tarihimizin en büyük tehlikesidir” dedi. Haberi 5. Sayfada Gülen’in açtığı dava reddedildi Gazetemiz yazarı Hikmet Çetinkaya’nın, yayımı mahkeme kararı ile durdurulan “Fethullah Gülen’in 40 Yıllık Yol Arkadaşı Nurettin Veren Anlatıyor” adlı yazı dizisinin üzerindeki tedbir kararı kalktı. 1 Mart 2005 tarihinde yayımlanmaya başlayan yazı dizisi, 3 Mart 2005 tarihinde mahkeme kararıyla durdurulmuştu. Mahkeme, 2 yıl süren yargılamanın ardından kişilik haklarının zedelendiğini ileri süren Gülen’in açtığı davayı reddetti. Gülen’in avukatı Erdemli, yazının müvekkiline hakaret ve iftira niteliğinde olduğunu yineleyerek davanın kabulünü talep etti. Gazetemiz avukatlarından Akın Atalay ise Gülen’in yıllarca en yakınında bulunmuş kişinin bu cemaatle ilgili anlatımlarının haber değeri taşıdığını kaydetti. Yargıç Mergen, davanın reddine karar verdi. Gülen’in tüm taleplerinin reddedildiği kararın ardından yazı dizisi üzerindeki tedbir kalkmış oldu. Haberi 18. Sayfada Gazetemizin yayımladığı ‘Sayın Öcalan’ ve ‘para havuzu’ haberleri Ankara’da politikanın nabzını tuttu Siyaset gündemi Cumhuriyet’te ‘AKM değil AKP yıkılacak’ Dostlar Tiyatrosu, Ankara Sanat Tiyatrosu ve Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda tiyatro ve meslek kuruluşu temsilcisi, Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) ve Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin yıkım kararlarını şiirlerle, şarkılarla, dağıttıkları bildirilerle protesto etti. Haberi 16. Sayfada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, terörist başı Abdullah Öcalan’dan “Sayın Öcalan” diye söz ettiği, şehitleri “kelle” diye nitelediği konuşmaya ilişkin haberin gazetemizde yer almasının ardından, ulusal yayın yapan basın organlarının tamamına yakını haberi kullandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet’in kamuoyuna duyurduğu haberler, Ankara’da siyasetin gündemini değiştirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, terörist başı Abdullah Öcalan’dan “Sayın Öcalan” diye söz ettiği, şehitleri “kelle” diye nitelediği konuşmaya ilişkin haberin gazetemizde yer almasının ardından, ulusal yayın yapan basın organlarının tamamına yakını haberi kullandı. Başbakan Erdoğan ise “Ben sıfatlarla uğraşmam” diyerek ifadeyi kullandığını dolaylı olarak kabul etti. Erdoğan’ın, Avustralya’da yayın yapan SBS radyosunda 7 yıl önce yaptığı konuşmada, terörist Abdullah Öcalan’dan “Sayın Öcalan” diye söz ettiği, şehitleri “kelle” diye nitelediği ve Öcalan’ın idamı konusunda bir referanduma gidilmesini istediği ortaya çıkmıştı. Konuya ilişkin haber, gazetemizin 16 Mart tarihli sayısında birinci sayfadan “Erdoğan da ‘Sayın’ demiş” başlığıyla yayımlandı. Gazetemizin bir sonraki gün yayımlanan “Başbakan olayları kavrayamıyor” başlıklı haberinde konuşmanın yer aldığı internet Devamı 18. Sayfada C Merkel’den din vurgusu Kutlamalar nedeniyle Berlin’de bir araya gelen AB hükümet ve devlet başkanları, “genişleme” ifadesine yer verilmeyen Berlin Bildirisi’ni imzaladılar. Almanya Başbakanı Merkel, demokrasi, insan onurunun korunması ve düşünce özgürlüğü gibi konuların AB’nin temel değerleri olduğunu ve bu değerlerin kendi inancına göre Avrupa’nın Hıristiyan ve Yahudi kökenli geçmişine dayandığını söyledi. AB Komisyonu Başkanı Barroso ise Alman Welt am Sonntag gazetesine verdiği demeçte birliğin ne kadar genişleyeceğine gelecek kuşakların karar vereceğini belirtti. Kutlamalara aralarında Türkiye’nin de bulunduğu aday ülkelerin davet edilmemesi Ankara’da gerginlik yarattı. Dönem Başkanı Almanya’nın düzenlediği konser ve resepsiyona hükümet yetkilileri davetli olmalarına karşın katılmadı. Haberi 10. Sayfada Kadir Has yaşamını yitirdi Hayırseverliğiyle tanınan ünlü işadamı Kadir Has, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. 86 yaşındaki Has’ın, ölümünden birkaç saat önce kurucusu olduğu Kadir Has Üniversitesi’nde öğrencilerle sohbet ettiği ve Mütevelli Heyeti toplantısına katılarak eğitime verdiği desteği sürdürdüğü öğrenildi. Yaptığı bağışlar 500 milyon doları bulan Has, 1.4 trilyon lirayla bir defada yapılan en büyük bağışın da sahibiydi. Haberi 8. Sayfada Horlanma kimlik arayışını tetikliyor “Sürekli dışlanan insanlar, kimlik arayışına girerler” diyen Kolat, Almanya’da yaşayan insanlarımızın aşırı milliyetçi ve İslamcı söylemlere yönelmesinin bir tepki olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Ahmet TAPARLI’nın haberi 6. Sayfada