28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Nr. 34 / 2006 25. AUGUST 2006 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr. Türkiye nereye? AKP’yle değişen yaşam İzmir’in tatil beldelerinden Karaburun’da bikinisiyle denize giren genç kızın bir grup gerici tarafından dövülmesi, Diyanet’in ‘‘hurafeli’’ çözüm önerileri, AKP’li belediyelerin ‘‘kadınerkek’’ eşitsizliğini savunan yayınları Türkiye’nin geldiği noktayı gözler önüne serdi. Türkiye AKP iktidarıyla birlikte ‘‘haremselamlık’’ otelleriyle, başı açık olduğu gerekçesiyle ‘‘taşlanan’’ gazetecileriyle, sokaklarında sakallıtakkeli kişileriyle anılır hale geldi. Sahte Maske Başyazarımız Nadir Nadi’nin güncelliğini yitirmeyen 14 Şubat 1954 tarihli başyazısını tekrar yayımlıyoruz. Yurdumuzda iktidara geçmenin en kolay ve en verimli yolunu din sömürücülüğünde bulan birtakım politikacılar, halk arasında diledikleri gibi çalışıp masum ve cahil vatandaşları avlayabilmek için durmaksızın insan haklarından söz ederler. İkinci Dünya Savaşı henüz sona ermek üzere iken, San Francisco’da, elli küsur milletin delegeleri huzurunda ilan edilen, bir müddet sonra da Birleşmiş Milletler Teşkilatı’na üye devletler tarafından resmen kabul olunan ‘‘İnsan Hakları ve Temel Hürriyetler Evrensel Beyannamesi’’nin altında bizim de imzamız vardır. Bu beyannamenin 18. ve 19. maddeleri din, vicdan ve fikir hürriyetleriyle ilgilidir. İşte yurdumuzdaki din sömürücüleri bu maddelere dayanarak kendilerine siyasi faaliyet hakkının tanınmasını istemekte, bu hak tanınmadıkça Türkiye’de hürriyet var denemeyeceğini iddia etmektedirler. Atatürk devrimlerine karşı gelmenin bir suç olamayacağını söylemeleri, laikliğin tarifi üzerinde ısrarla durmaları bundan ötürüdür. Atatürk devrimleri, yurdumuzda ortaçağ inançlarına sıkı sıkıya bağlı eski toplum nizamını yıkmış, onun yerine aklın hâkimiyetine dayanan, batıl itikatlardan uzak, ileri ve müspet bir hayatın temelini kurmuştur. Bu, şüphesiz serbest seçimlerle veya referandum usulüyle yapılmış bir devrim olmamıştır. Türk milleti, içeriye ve dışarıya karşı yürüttüğü amansız bir savaş sonunda yüz binlerce evladının kanı pahasına şerefini ve bağımsızlığını kurtarmış, iç ve dış düşmanlarını yok ettikten sonra da Batı uygarlık sistemine uygun bir toplum nizamına yönelmiştir. Din, vicdan ve fikir hürriyeti gibi serbest seçim müessesesi de bu uygarlığın eseridir. Bizdeki din sömürücüleri, yurdumuzda kökleştirmeye çalıştığımız bu müesseseleri kendi çıkarlarına göre yorumlamakta, bunu bir politika taktiği olarak kullanmaktadırlar. Örneğin, İnsan Hakları Beyannamesi’nin 4. maddesi, ‘‘Hiç kimse kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekli ile yasaktır’’ dediği halde, bunlar, dört karı almanın propagandasına engel olanları vicdan hürriyetine karşı gelmekle suçlandırmaktadırlar. İlk önce, köy köy dolaşıp diledikleri gibi halkı zehirleyecekler, sonra da serbest seçimlere girecekler. Kazanırlarsa, ‘‘Millet böyle istiyor’’ diyerek ortaçağın şeriat düzenini yeniden yürürlüğe koyacaklar. Artık gelsin halife, gelsin şeyhülislam, gelsin çeşit çeşit yasaklar. Tabii, halife ile beraber seçim hürriyeti, yasaklardan sonra da vicdan ve fikir hürriyeti sizlere ömür.. Bu, Batı Avrupa’da Bolşeviklerin yapmaya çalıştığının olumsuz tarafından hemen de tıpkısıdır. Arada bir fark varsa, o da birincilerin orada bunlardan daha samimi davrandığıdır. Oysa bizim sayın gericilerin bilmediği nokta, İnsan Hakları Beyannamesi’nin bu gibi hürriyeti yok edici faaliyetlere imkân verir bir mana taşımadığıdır. Bir defa beyanname, ruh itibarıyla Atatürk devrimlerinin de hedef tuttuğu ileri görüşlü bir toplum düzenini ele almıştır. İnsanlar hürriyeti ancak onun müspet nimetlerinden faydalanmak, daha iyi, daha müreffeh bir hayat, daha ileri bir barış dünyası kurmak için kullanacaklardır. Yeni nesilleri bu hedefe göre yetiştirmek lazımdır. Beyannamenin 26. maddesinin ikinci fıkrası bu hususta çok açıktır: ‘‘Eğitim, insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlere saygının kuvvetlenmesini istihdaf etmelidir. Bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörürlük ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletler’in, barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.’’ Görülüyor ki, beyannamenin bu hükmü batıl itikatlara, ortaçağ metotlarına bağlı, müspet bilimden kaçan, tek inançlı, müsamaha nedir bilmez yobaz mekteplerinin kurulmasına hiç de elverişli değildir. Ne tuhaftır ki, İstanbul Üniversitesi’nde kürsü sahibi bir profesör, Atatürk devrimlerini çürütmek isteyen bir ihtiras alevi içinde, zaman zaman bu insan haklarına dayanarak ‘‘Ne çıkar, bırakınız istedikleri gibi propagandalarını yapsınlar’’ demekten ve yobazları açıkça himaye etmekten çekinmemektedir. Beyannamenin son maddesi Türban için kanlı baskınlar düzenleniyor üst düzey görevlere eşi türbanlılar getiriliyor başı açık ve bikinili kızlara saldırılıyor toplum yaşamı dine göre şekillendiriliyor devlet kurumları hurafe üretiyor Harem selamlık uygulama Gazetemize bombalar atıldı, Danıştay’a kanlı saldırı gerçekleştirildi. Birçok kişi oruç tutmadığı, küpe taktığı, alkol aldığı, sevgilisine sarıldığı için saldırıya uğradı. Reklamlarda modellerin resimleri indirildi, içkili mekânlara yönelik baskılar arttı. ‘‘Haremselamlık’’ uygulaması hayatın birçok alanında yaygınlaştırılmaya çalışıldı. AKP atamalarda liyakat yerine ayrımcılık yaparak eşi türbanlı kişileri üst düzey görevlere getirdi. BARZANİ VE TALABANİ DESTEKLİYOR ABD PKK flörtü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Terör örgütü PKK’nin Irak’ın bütün bölgelerinde sürdürdüğü faaliyetleriyle ilgili olarak güvenlik birimlerinin hazırladığı raporda, ABD’li yetkililerle terör örgütünün sürekli temas halinde olduğu vurgulandı. Rapora göre, Irak Kürdistan Demokratik Partisi Başkanı Mesud Barzani ile Irak Cumhurbaşkanı, Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği Başkanı Celal Talabani, Irak’ta hedeflerine ulaşmak için PKK’nin başarılı olmasını istiyor. Raporda, terör örgütünün provokatif eylemlerle Türkiye’deki Kürtleri ayağa kaldırmayı hedeflediği, ancak bunu başaramadığı da belirtildi. Cumhuriyet, Irak’taki güvenlik birimlerinin Ankara’ya ulaştırdığı terör örgütünün faaliyetlerini, ilişkilerini ve hedeflerini içeren 9 Ağustos tarihli raporu ele geçirdi. Ankara’nın önümüzdeki dönem terörle mücadele için yapacağı hazırlıklara da ışık tutması beklenen raporda dile getirilen saptamalar şöyle: ? ABD’li yetkililer terör örgütü ile sürekli temasta. Binbaşı ve daha üst düzey rütbeli Amerikalı askerlerin PKK ile yaptıkları görüşme sayısı yılbaşından bu yana 100’ü geçti. ? Terör örgütü elemanları, ABD’nin ve AB ülkelerinin Türkiye’yi PKK ile masaya oturtmayı hedeflediği görüşünde. Bunu Iraklı değişik düzeylerdeki yetkililere de uygun zeminlerde iletiyorlar. ? PKK’nin son 6 aydır Türkiye’de yaptığı eylemler provokatif amaçlı olup masaya oturtma stratejisinin bir parçası olarak uygulanıyor. Terör örgütü bu eylemleri iki hedefli olarak planladı; birincisi Türkiye’yi zor ve aciz durumda bırakmak. Türk halkının, ne olursa olsun, terör bitsin noktasına Devamı 18. Sayfada S abotaj gibi yangınlar Türkiye genelinde 3 günde çıkan 101 orman yangınında yaklaşık bin hektar alan zarar gördü. Yalnızca dün 600 hektar alan kül oldu. Arka arkaya çıkan yangınlar “kundaklama kuşkusu”nu da beraberinde getirirken Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri herhangi bir provokasyonun söz konusu olmadığını savundu. CHP’li vekiller yangınların hepsinin aynı anda çıkmasının mantık dahilinde olmadığını vurgulayarak ormanlık alanların “belirli” kişiler tarafından yakılmış olabileceğini belirttiler. Devamı 18. Sayfada ABD’Lİ DANIŞMAN GALBRAITH ‘Kuzey Irak’ta Kürt devleti zaten var’ Dış Haberler Servisi Iraklı Kürt liderlerin ABD’li danışmanı Peter Galbraith, Türkiye’nin, Kuzey Irak’ta bağımsız Kürt devletinin kurulmasını engelleyemeyeceğini ve bunun Türkiye’de de anlaşılmakta olduğunu söyledi. Eski Büyükelçi Galbraith, Kuzey Irak’ta bir Kürt devletinin zaten mevcut olduğunu ve zaman içinde resmen bağımsızlığını kazanacağını öne sürdü. NTV’nin haberine göre Türkiye’de bağımsız Kürt devletini büyük tehdit olarak gören geleneksel anlayışın değişmekte olduğunu da savunan Galbraith, şu ifadeleri kullandı: ‘‘Öne çıkmakta olan görüş, sorunun Kuzey Irak’ın işgaliyle çözülemeyeceğini, bunun Türkiye’yi AB’nin dışına atacağını ve ABD ile ilişkileri çok kötüleştireceğini belirliyor.’’ Türkiye’nin, Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını engelleyemeyeceğini ileri süren Galbraith, Türkiye’de bunu kabul edenlerin, Kürt devletiyle iyi ilişkileri en iyi çözüm olarak gördüğünü savundu ve bunu gerçekçi bir tutum olarak nitelenirdi. Amerika’ya göç akını durmuyor Yeni kıtaya 1820’lerde akınlar halinde başlayan göç hızla büyürken, 20. yüzyılın ilk on yılında ülkeye gelen göçmenlerin sayısı 8 milyonu bulmuştur. Göç sürecine paralel ülkeulus kimliği yaratan ülkeye 1820’den 2003 yılına dek giriş yapan göçmen sayısı 68 milyonun üzerindedir. Amerika’ya doğru yaşanan Türkiye kaynaklı göç, ülkeye yaşanan genel göçe paralel, 1820’li yılların başlarında başlamıştır. FARUK ŞEN’in Amerika’da Türkler, Yunanlılar ve Ermeniler yazı dizisi gelecek hafta Cumhuriyet Hafta’da. Dinci provokasyon Anadolu’da dinci Vakit gazetesi, kışkırtıcı ve saldırgan üslubuyla adeta, kamusal alanda türban takılmaması kararını alan Danıştay üyelerine ve gazetemize yönelik bombalı saldırıyı gerçekleştiren yeni Alparslan Arslan’lar yaratmaya çabalıyor. Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi, aralarında yazarımız Ahmet Taner Kışlalı ve Gümüşhane Barosu Başkanı Ali Günday’ın da bulunduğu birçok kişiyi hedef göstermiş, Kışlalı ve Günday katledilmişlerdi. Haberi 16. Sayfada Öncelik hep Cumhuriyet’ti Gazetesinden iki kez ‘‘tasfiye’’ edilen Nadi, tirajların düşmesi nedeniyle her defasında geri çağrılarak gazetenin başına geçti. Milletvekilliği ve senatörlük de yapan Nadi için, öncelik her zaman gazetesi ‘‘Cumhuriyet’’ oldu. Haberi 9. Sayfada Devamı 18. Sayfada C
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle