05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AĞUSTOS CUMA dizi ABD’NİN DİLE GETİRDİĞİ VE UYGULAMAYA KOYDUĞU BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ’NE YENİ AÇILIM: BÜYÜK ENERJİ PROJESİ C 11 Amaçlanan BOP değil BEP Genel çerçevemiz Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)... Türkiyeyi nasıl etkiler, şu anda ne ölçüde yürümekte? Gündemdeki en sıcak durum ise İsrail... Sayın Orhan Aka, siz bölgede diplomat olarak görev yaptınız. Lübnan’daki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz, oradaki savaşın sizce hedefi ne? AKA Önce Lübnan’ı özetlemek isterim... Lübnan homojen bir ülke değil, çeşitli dinlerden 18 ayrı mezhep var, onların birçoğunun çıkarları çatışır. Kabaca, yüzde 40 Şii, yüzde 2025 Maruni, yüzde 20 Sünni, yüzde 15 Dürzi ve diğerleri. Bu sebepten de geçmişte birçok iç savaş, çatışmalar oldu. 1975’te İsrail müdahale etti, 1982’de etti. Şiiler kalabalık ve hızlı çoğalıyorlar. Hizbullah’ın da tabanı onlar... AKA Evet... Şimdi İsrail Lübnan’a girdi. Görünen amaç, iki askerin kaçırılması, roketlerin atılması. İsrail, güvenlik bakımından Lübnan’a girip, düzeltmek istedi. Esas amaç, daha geniş kapsamlı, uzun vadeli... Gelişmeler bana, geçmişteki Shultz planını anımsatıyor. Yani Lübnan’ı, Hıristiyanların ağırlıklı olduğu bir yönetimle Batı’nın ikinci bir köprübaşı yapmak istiyorlar. Birinci köprübaşı İsrail, Lübnan ikinci mi olacak? AKA Hedef o. Bu hedefi gerçekleştirmek için Lübnan’a girdiler. Her yöntemi kullanarak gerekirse etnik temizlik yaparak belli bir yeri boşaltmak istiyorlar. Bir bakıma yeni bir devlet mi kurulacak? AKA Hayır... Birincisi orada güvenli bir bölge yaratacaklar. Bunun için gerekirse uluslararası gücü de kullanacaklar. Devamında da Lübnan’ın karakterini değiştirecekler. Dikkat ederseniz, Lübnan’ın Hıristiyan bölgelerini bombalamıyorlar. Nihai amaç Hıristiyanların ağırlıklı olacağı bir devlet kurmaktır. ABD destekli İsrail bunu hedefliyor. AB ne düşünüyor? Özellikle Fransa’nın ayrı bir duruşu var gibi... AKA Fransa öteden beri Hıristiyanları korumuştur. Biliyorsunuz orası Fransız mandası altındaydı... Lübnan’da Hıristiyanların nüfusunun artması için de planlar yapılıyor. Örneğin Güney Amerika’ya göç edenlerin geri getirilmesi söz konusu. Fransa 1860’ta, Osmanlı döneminde bile Dürziler Hıristiyanları kesmeye başlayınca müdahale etmişti. Sayın Pazarcı, uzmanlık alanınız olan devletler hukukunu da dikkate alarak bu gelişmeleri siz nasıl değerlendiriyorsunuz? PAZARCI Gelişmelerin sıcak yanı Lübnan ama, girişte BOP şeklinde koydunuz sorunu. BOP hesabıyla baktığımızda temel amaç, uluslararası düzeyde enerji üretim ve güvenli bir şekilde dağıtım ağını ABD’nin elinde bulundurmaktır. İkinci amaç da İslami terör diye adlandırdıkları sorunu silebilmek. Dünya ekonomisinin küreselleşmesi çerçevesinde çokuluslu şirketler dünyanın tümü üzerinde egemen olmak istiyor. Bunu yaparken de ekonominin besleyicisi olan enerji unsurunu, kendileri için tam güvenlik içinde tutmak istiyorlar. Lübnan’ı bunun bir parçası olarak mı görüyorsunuz? PAZARCI Lübnan olayını tam bunun içine yerleştirmemiz lazım. BOP ilk ortaya atıldığı zaman Filistin sorusuna nasıl çözüm bulacaklarını tam hesaplamamışlardı. Ama BOP bir süreç olarak gerçek... Yani mutlak şu olsun, hedefe ulaşırken şunlar yapılsın gibi kesin bir plan yok. Yolda esneyebilecek, olaylara göre şekillenecek bir sü SUNUŞ: Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) yaşama nasıl geçeceği, bunun Türkiye’ye yansımasının neler olacağı sorularına yanıt aranırken, Lübnan’da tüm dünyayı sarsan orantısız savaş başladı. Aynı süreçte ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi’nde gelecekte öngörülen Ortadoğu’nun ‘‘yeni sınırlarını’’ içeren haritalar yayımlandı. Bu karmaşık gelişmeleri konunun bütün yönleri ve ilgili uzmanlarla birlikte açık oturum zemininde masaya yatırdık. TOBB Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi, devletler hukuku uzmanı Prof. Hüseyin Pazarcı, Türkiye’nin eski Suriye ve Lübnan Büyükelçisi, İsrail Büyükelçiliğimizde de başkâtiplik görevini üstlenmiş Orhan Aka, görevde olduğu dönemde Amerika’nın Tampa üssünde de Türkiye’yi temsil etmiş olan emekli Tuğgeneral Cihangir Dumanlı, Türkiye Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (TUSAM) Koordinatörü, stratejist Ali Külebi ile birlikte gelişmeleri tüm yönleriyle tartıştık. CHP İstanbul milletvekilleri Onur Öymen ve Şükrü Elekdağ da Ankara’da olmadıkları için tartışmaya sorularımıza verdikleri yazılı yanıtla katıldılar. Önce Lübnan’daki sıcak durumu ve bunun BOP içindeki yerini, daha sonra da Türkiye’nin konumunu ele alacağız. AMERİKA ESİR ALINDI ABD fil İsrail kamçılı adam Sayın Külebi, siz Lübnan’daki sıcak gelişmeleri stratejik olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? KÜLEBİ Ben de olayı Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir parçası olarak görüyorum ama, bu projenin başına ‘‘sözde’’ sözcüğünü getiriyorum. Bu sözde Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’dir... Yaşama geçmez mi diyorsunuz? KÜLEBİ Projenin hedefleri bir yana, ben de olayın altında büyük enerji projelerinin yattığını düşünüyorum. Belki de BOP yerine BEP demek gerek; Büyük Enerji Projesi... AKA Ben kısaca araya girmek istiyorum... İki amaç var, bir tanesi hocamın dediği, ikinci amaç İsrail’in çıkarları. Amerikan politikası tamamıyla İsrail’e endekslenmiş durumdadır. Sirklerde fil çıkar, yarım ton; 60 kilo bir adam, kamçı mamçı fil tek ayağı üstünde durur. Şimdi o kamçılı adam İsrail, tek ayak üstünde duran fil de Amerika. İsrail ne isterse onu yaptırır. Niye yaptığını herkes bilir. Yani onların oradaki varlığı, her tarafa girmiş olmaları, basına, parlamentoya, Hollywood’a nereye isterseniz, bunlar organize, Amerika’yı bir bakıma esir almış durumda. Demek ki ikinci amaç İsrail’in çıkarları ve İsrail’in güvenliği... KÜLEBİ Irak’ta yaşananlar çerçevesinden duruma baktığımızda şunu görürüz: ABD, Irak’a demokrasi getirecekti, insan hakları getirecekti. Olanlar ortada. Her gün onlarca kişi yaşamını yitiriyor. ABD’nin Irak’a girmesindeki temel etkenlerden biri Saddam’ın petrolü dolar üzerindendeğil, Avro üzerinden pazarlamaya başlayacağını duyurmasıydı. O zaman ABD hedefine bir bakıma ulaştı diyebiliriz? KÜLEBİ Petrol bakımından evet, bir ölçüde... Afganistan da aynı hedefin bir parçası. Petrol kaynaklarının kontrolü bakımından Afganistan’ın stratejik bir önemi var. Brzezinski’nin Avrasya Balkanları dediği Hazar’daki petrol kaynaklarının kontolü ve çıkış yolu açısından Afganistan’ın özel bir önemi var. Afganistan’ı ve Irak’ı işgal ederken bir anlamda İran’ı da kuşatmış oldular. MUHTEMEL HEDEF KARADENİZ Lübnan da bu kuşatmanın bir parçası mı, diyorsunuz? KÜLEBİ Lübnan’a girmek İran’ın daha dışardan kuşatılması. Aslında Ortadoğu’yu bir bütün olarak düşünmemiz lazım. Irak olayı, Irak’ta Şiilerin gücü, Suriye’nin durumu, Suriye’nin Lübnan’a ilgisi, hepsi birbirinin parçası. Bu yüzden tümünün birlikte ele geçirilmesi, kontrol edilmesi gerekiyor. Bu tamamlandıktan sonraki muhtemel hedef, Karadeniz’dir. ABD’nin Gürcistan’a ve Bulgaristan’laRomanya’ya özel bir ilgisi var. ABD, Karadeniz’de hâkim olmayı denedi, Türkiye ve Rusya birlikte karşı çıktı. ABD bundan vazgeçmiş midir? Hayır. Yeni girişimleri olacaktır. Siz de gelişmelerin temelini petrole, enerji yollarına oturtuyorsunuz... KÜLEBİ Tablo ortada... Eğer amaç insan hakları olsaydı, Sudan’da öldürülenlerin sayısı 800 bini geçti, nerede Amerika? Yok. Amerika, Afrika’da son dönemde bir tek Somali’ye müdahale etti. Onun da nedeni bu ülkenin Kızıldeniz kıyısında olması. Enerji yolu bakımından önem taşıması. Şu an o bölgede Çin de etkili. Belki ABD, Çin’in etkisin kırmak için daha fazla ilgilenmeye başlar. Olay tamamen 3040 yıl daha dünyayı idare edecek petrol, doğalgaz kaynaklarını kontrol etmeye yöneliktir. Petrol fiyatları yükseliyor. Bundan belki sıradan Amerikan vatandaşı olumsuz etkileniyordur ama, petrol şirketleri kârlarını katlıyor. Tabii Bush’un yardımcısı Cheney’nin de kârları artıyor. Prof. Hüseyin Pazarcı, eski büyükelçilik çalışanı Orhan Aka, emekli Tuğgeneral Cihangir Dumanlı ve stratejist Ali Külebi ile ‘BOP’ masaya yatırıldı. reç var. Ben böyle görüyorum. Filistin seçimleri sonunda iktidara gelen Hamas’ın sorun yaratmasını fırsat bildiler ve Sayın Aka’nın köprübaşı olarak nitelediği yeni bir Lübnan oluşturmaya karar verdiler. Köprünün ayağını atmaya çalışıyorlar. Fransa da eski mandası olarak özel ilişkileri çerçevesinde devrede... Bu anlamda ABDAB çatışması mı, yoksa adı konmamış bir ortak hedef mi söz konusu? PAZARCI Çatışma değil, onlar birbirine tamamlayıcı olacaklar. Ama AB, ABD’yi tek bırakmak istemiyor. ABD’nin petrol, enerji egemenliğini tek başına kurmasını istemiyor. Çünkü kendisi de ondan yararlanacak. ABD ve AB, Hamas’ın iktidardaki ilk günlerine baktılar, konumunu hesapladılar ve İsrail’in devreye girmesi için yeşil ışık yaktılar. Bunun bir yan unsuru da İran’ın nükleer silahlara sahip olması... BOP’un hedefleri çerçevesinde İsrail’e izin verdi, hatta destekledi. Hatta gizlice silah verdiği söyleniyor. Yakın hedef, Filistin yönetiminin Hamas’tan alınıp ılımlı Filistinlilere verilmesi. Bunun devamında Hizbullah’ı hizaya sokmak istiyorlar. Hamas’la Hizbullah’ın görünen hedef olduğunu söylüyorsunuz... PAZARCI Hizbullah’ı silmek istiyorlar ama, bunun altında Orhan Bey’in de vurguladığı gibi Hıristiyan ağırlıklı yeni bir Lübnan yaratma girişimi varsa buna zemin olacak bir BM kararı da var. 1559 sayılı Güvenlik Konseyi kararı, bütün yabancı milislerin Lübnan’dan çıkarılmasını öngörüyor. Ben esas olarak Lübnan’da yaşananların temelinde enerji kaynaklarının ve dağıtımının BOP çerçevesinde kontrolünün yattığını düşünüyorum. Zira Ortadoğu petrollerinin yanı sıra Hazar’ı da BOP çerçevesinde düşünüyorlar. Hukuk, devletler hukuku bu olayların neresinde? PAZARCI Hukuk burada maalesef gerekli rolünü oynayamadı. Hukukun sağlanması BM Güvenlik Konseyi’nin uluslararası barış ve güvenliğin bozulması konusundaki yetkilerini kullanmasına bağlıydı. Ama Güvenlik Konseyi’nin bu konuda karar verebilmesi için hiçbir devletin veto etmemesi gerekiyor. ABD kendi siyasi hedeflerini korumak istediği için, alınacak tüm kararların bu doğrultuda olmasını isteyecektir. Buna ters düşen karar girişimlerini veto edecektir. ABD, uluslararası mekanizmaları ancak kendi hedefine uyduğu takdirde kullanacaktır. Yani işlerine gelirse hukuku kullanacaklardır.. PAZARCI Evet, böyle bir süreç görüyorum... ‘ZIRHLI ARAÇLARI TOPLARI FÜZELERI OLAN ÖRGÜTE GERİLLA YA DA KLASİK MİLİTAN GRUPLARI OLARAK BAKILAMAZ’ Hizbullah İsrail savaşı ABD İran savaşıdır Amerika bu yola büyük bir askeri güce dayanarak çıktı. Bunun karşısına çıkacak askeri bir güç görünüyor mu? KÜLEBİ Amerika’nın çok dengesiz bir askeri gücü var. AB’nin toplam savunma bütçesi 140 milyar dolar. 25 AB ülkesinin toplam gücü bu. ABD’nin ise 450 milyar dolar. Bu oranla ABD’nin uyguladığı politikaya baktığımızda, kanun benim diyor. Kovboy filmlerinde olduğu gibi. AKA Bu noktada yeniden araya girmek isterim; 3 yeni süper güç çıkıyor ortaya. Çin, Hindistan ve Rusya. Amerika’nın bir an evvel buralara el koyması lazım ki, bu süper güçler ortaya çıkıp oralara el atamasın. Bush yönetimi böyle düşünüyor. Amerika peşinen Ortadoğu’yu, Hazar’ı kontrol altında tutup uzun süre rahat etmek istiyor. Cihangir Paşa, siz askeri açıdan baktığınızda ne görüyorsunuz? DUMANLI BOP’a değişik adlar verildi; ben Büyük Amerika Projesi, diyorum. BOP, BEP derken siz de BAP dediniz... DUMANLI Ad sadece göstermelik, arkada başka amaçlar var. İsrail’in Lübnan’a girmesini de bu projenin bir parçası olarak görüyorum. Ancak bunun bir de tarihi altyapısı var. Onu göz ardı etmemeliyiz. Şu anda devam eden Arapİsrail çatışması, 6. savaş. Bundan önce 5 defa savaştılar. Kabaca söylersek bu beş savaştan ikisinde İsrail galip, iki beraberliği, bir de mağlubiyeti var. 48 ve 67 savaşlarında sınırlarını genişletmiş, 56 ve 73 savaşlarında Arap saldırılarını püskürtmüş, 82’de de Lübrı da küçümsenan’ın güneyimemek gerekini işgal etmiş, yor. Dolayısıyla Hizbullah’ın bu savaşın bir baskısıyla ve özelliği de şimBM Günvelik diye kadarki 5 Konseyi’nin Arapİsrail sava425 sayılı karaşından farklı olurı gereği 2000 şu. Onlarda karyılında çekilşılıklı iki düzenli miş. Şimdi doordu savaşıyorlayısıyla her ne du. Şimdi ilk kez kadar BOP’un burada İsrail kapsamıysa da devletinin düburada esas zenli ordusuyla sorunun kökleHizbullah’ın yarinde Filistin sorı düzenli ordu, runu var. yarı gerilla kuv Hamas’la veti gibi bir yapı birlikte bu sosavaşıyor. run da derin Asimetrik Dumanlı:Halen Lübnan’da devam eden savaşın siyasi hedefi nedir leşmiş oldu... savaş denilen diye sorarsak, İsrail’in mutlak güvenlik arayışı var. Genel siyasi hedef DUMANLI kavramdan mı nedir, diye sorarsak; ben bu savaşı İsrail ile Hizbullah arasında değil, İşin derinliklesöz ediyorsuABD ile İran arasında görüyorum. Hizbullah, İran’ın temsilcisi olarak rinde bölgede nuz? savaşıyor, İsrail de ABD’yi arkasına alıp savaşıyor. yaşayan 4.5 DUMANLI milyon işsizAslında asimetgüçsüz Filistinli var. Filistinlilerle ve na alıp savaşıyor. rik savaş... İki farklı yapılanmadaki güHizbullah’la özdeşleşen Arap halkla Yani sizce ABDİran savaşı baş cün savaşı. Ben buna daha çok dörrı arasında Amerika ve İsrail’in hukuk ladı mı? düncü nesil savaş diyorum. tanımaz, sadece güce dayalı politika Açar mısınız bu kavramı? DUMANLI Evet, ABD İran savalarına karşı büyük bir düşmanlık geli şının başladığını düşünüyorum. HizDUMANLI Küreselleşen dünyada şiyor. bullah’ı destekleyen İran, Suriye’yi de ulus devletler hem yukarıdan hem Bu da BOP için ciddi bir engel. Ha yanına alıyor. Hizbullah’a klasik mili aşağıdan baskı altında. len Lübnan’da devam eden savaşın si tan gruplar ya da gerilla diye bakmaBu yüzden nasıl ekonomide ulus yasi hedefi nedir diye sorarsak, İsra mak gerekiyor. Belki tankları yok ama, devletlerin dışında oyuncular çıkıyoril’in mutlak güvenlik arayışı var. Genel zırhlı araçları var, topları var, uçaksa sa, şimdi de askeri alanda, Hizbullah siyasi hedef nedir, diye sorarsak; ben varları var, modern tanksavarları var, gibi, El Kaide gibi, PKK gibi, yani devbu savaşı İsrail ile Hizbullah arasında gemilere karşı kullanacakları modern letin kontrolünde olmayan, devletin değil, ABD ile İran arasında görüyo füzeleri var, hatta GPS cihazları, ge hukuka bağımlılığı gibi kısıtlamalarrum. Hizbullah, İran’ın temsilcisi ola ce görüş cihazları ve insansız hava dan uzak örgütler görüyoruz. Bu örrak savaşıyor, İsrail de ABD’yi arkası araçları var. İran’dan aldıkları silahla gütlerle düzenli orduların savaşına dördüncü nesil savaş ya da asimetrik savaş diyebiliriz. Bu durumda savaşın kazananıkaybedeni gibi kavramlar da karışmış oluyor, değil mi? DUMANLI Şimdi bakın, 1967 savaşına 6 gün savaşı diyoruz. Neden? Çünkü İsrail, 6 günde Sina’yı, Gazze’yi, batı yakasını ele geçirdi. Şu anda savaşın ayı doluyor, İsrail ancak 35 kilometre ilerleyebildi. Çünkü Hizbullah, bölgeye yayılmış, direniş noktaları oluşturmuş. Bence Hizbullah’ın bütün amacı savaşı uzatmak. Ne kadar uzatırsa, zafer ilan etmiş gibi hissedecek. Filistinliler ve Arap âleminde prestiji artacak. Hizbullah’ın arkasında İran var dediniz. Savaşın uzaması halinde öteki Arap ülkeleri de bu safa gelir mi diyorsunuz? DUMANLI Arap ülkelerini değerlendirirken halklarıyla yönetimleri ayırmak lazım. Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkelerin yönetimleri bugün Batı yanlısı. Dikkat ederseniz savaşın ilk aşamalarında bunlar Hizbullah’a karşı Hamas’a karşı İsrail’i destekleyici bir tutum aldılar. Ancak son zamanlarda da bunun tersi bazı söylemlerde bulunuyorlar. Ben bunu da sadece kendi halklarını kontrol altına almak, tansiyonu düşürmek amacına yönelik olduğunu düşünüyorum. Yani burada Arap halkları arasında İsrail’in bu yaptıkları nedeniyle büyük bir Batı düşmanlığı, İsrailAmerikan düşmanlığı yayılırken yönetimleri kendi iktidarlarını korumak için Amerikan yanlısı politikalar izliyorlar. S Ü R E C E K Fotoğraf: MAHMUT LICALI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle