04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 STANDART AND POOR’S: C ekonomi DOLARI BULURSA ABD EKONOMİSİ DURGUNLUĞA GİRER AĞUSTOS CUMA Alaska’nın soğuğu petrolü ateşledi etrol fiyatları, BP’nin ABD ham petrolünün yüzde 8’ini pompalayan Alaska eyaletindeki en büyük petrol sahasını ‘süresiz’ kapatacağını açıklaması ve dünya petrolünün yaklaşık üçte birini karşılayan Ortadoğu’daki gerginlik nedeniyle varil başına 77 doların üstüne tırmandı. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER lkoliklerin ertesi sabah yaptıklarını anımsamadıkları söyleminin kuyruklu bir yalan, ayıplarını kapatma, savunma zırhları olduğu söylenir. Dahası alkolle birlikte gündeme gelen taşkınlıkların, her zaman denetim dışı değil, sarhoşluğa sığınıp normalde söyleyemediklerini söyleme fırsatı olarak değerlendirildiği bilinir. Ölümüne çıkar savaşlarında, insanoğlunun acımasızlaşmasının sınır tanımadığı kuralsız düzenin kuralsız savaşlarının odağında, deliliğe vurma halleri de sınır tanımaz oldu.. Hafta sonu haberlerinde nedense daha bir dikkat çekici boyutlar kazanıyor.. Haber saatleri kaçınılmaz, her geçen gün iç savaş, vahşet dozu artan Irak’ta kanlı terör eylemleriyle başlıyor.. Günün çatışmalarından onlarca yeni ölü, sayısız yaralı, çarpıcı görüntülerini son iki haftadır bastıran Lübnan savaşı var: İsrail’in bombardımanı, karadan işgal eylemi bağlantılı çatışmalar, Hizbullah füzelerinin görüntüleri beyinlerimizde darp, travma yaratacak boyutlarda görsellik içeriyor. Kadınçocuk cesetlerini dünya medyası ile birlikte sansürlüyor olsak da binlerle sayılan ölü, milyonla sayılan iç göçün çocuk ve kadın eksenli yaşam dramına yabancılaşmak olanaksız. Medyamızın bu türden haberleri arka arkaya verdikten sonra, haber akışını tümden magazine, tatil yörelerimizin mayolu güzel genç kadın görüntülerine, medyatik aşk öykülerine yönlendirmesi kelimenin tam anlamıyla işi deliliğe vurma halleri, arayışları olsa gerek. En uzun yayınlar kapsamına giren televoleler yetmezmiş gibi, ana haberlerin ortalama üçte ikisi magazin haberleri, plajlarda göbek kıvıran güzel kadın görüntüleri ile dolduruluyor. Canlı yayında bağlanan habercilerin hastanelerde görev yapan doktorların, uluslararası kuruluşların temsilcileri bilim insanlarının ağzından verdikleri, ‘‘Bomba yaralanmaları, ölümlerinde farklı tablolar var. İsrail bilinmeyen kimyasal silahlar kullanıyor. Uluslararası araştırma gerek..’’ türünden çığlıkları, yaşanan insanlık dramlarının üzerimizdeki karabasanını, travmayı, göbek atan güzel bedenlerin görüntüleriyle silmemiz bekleniyor. ??? Bilgisayarınızı açtığınızda her renkten örgütlenmenin dosyalarından gelen haber ve görüntüler, uzman yorumları olup bitenlere biraz daha ciddi boyutlar kazandırıyor. Örneğin stratejistler, İsrail’in ABD tetikçisi olarak Lübnanı bombalama amacının, açıklanan gerekçelerinin, ‘‘kaçırılan askerler, ya Deliliğe Vurma da Hizbullah örgütünden kurtulma’’ ile sınırlı olmadığının altını çiziyorlar. Çünkü İsrail soykırımı boyutlarında savaş suçu işlerken doğrudan Lübnan halkını, sivil ekonomik yatırımlarını, yaşamını hedef alıyor. Lübnan halkını cezalandırarak Lübnan halkının Hizbullah’a yönelmesini bekliyor. Oysa Lübnan halkına her tür savaş suçu işlenerek ödetilen ağır bedellerden sonra İsrail’in amacına ulaşması olanaksız gözüküyor. Yaşadıklarından sonra Lübnan’ın Hıristiyanları bile yüzde 80’lerin üstünde Hizbullah’a hak verir konumdalar. Yine uzmanlara göre İsrail halkın kanını dökerek Lübnan Hizbullah örgütlenmesine zarar verse bile, başta Hamas, Hizbullah, Ortadoğu’daki radikal İslami örgütlenmelerin ekmeğine yağ sürüyor.. İran’da, Suriye’de, Lübnan’da radikal İslami güçlerden yana sorgulamasız birlikteliğin, en azından siyasal desteğin oluşmasına katkıda bulunuyor. ABDİsrail ekseninde siyaset yapan Arap diktatörlüklerinin radikal İslami örgütlerin güçlenmesi ile bir bir yıkılmalarına ortam yaratıyor. Örneğin Suudi, Mısır iktidarlarına karşı, çok yakın gelecekte, radikal İslami muhalefetlerin ayaklanmasının sürpriz olmayacağı vurgulanıyor. Filistin, Lübnan’da, ABDİsrail için istenmeyen iktidarların seçim kazanmaları kendi politikalarının ürünü.. Irak’ta mezhepırk ekseninde kanlı iç savaş, ABD öncülüğünde emperyal işgalin gerçek amacı mıydı? Yoksa strateji hesaplarındaki yanılgıların ürünü mü? Ya da Filistin’de Hamas’ı iktidar yapan gelişmelere katkı ne ölçüde bilinçli, ne ölçülerde izlenen insanlık dışı çıkar politikalarının kaçınılmaz sonuçları? Peki ya Lübnan’da Hariri suikastının ardından gelişmelerde... Tümü ile ABD, AB, İsrail denetiminde, planlananlar, yaşananlar: Suriye’ye askeri gücünün çektirilmesi, seçimler.. Şimdi de bir anlamda kendilerinin oluşturdukları yönetimin yıkılması, İsrail operasyonu ve işgali.. Ne kadarı ile emperyal çıkarların, ABD’nin Ortadoğu projesinin, yeni harita çizimlerinin adım adım gelişmesi, ne ölçülerde kontrolün elden kaçması, ipin ucunun kaçması?.. Ne fark eder ki? İnsanlığın, uygarlığın yüz karası suçların baş suçluları, bir yanı ile emperyalizmin tetikçileri olsalar da diğer yüzleri ile uygarlığın, demokrasinin temsilcileri.. Deliliğe meylimiz, eğilimimiz bu büyük ayıbı, milyarlarca dünyalı olarak seyrediyor olmamızdandır. P Ekonomi Servisi İngiliz petrol şirketi BP’nin ABD’deki en büyük petrol yatağı olan Alaska Prudhoe Körfezi’ndeki üretimi ‘‘süresiz’’ bir şekilde durduracağını açıklaması, petrol fiyatlarını ateşledi. ABD ham petrolü yüzde 2.5 artışla 76 dolara; Brent (Kuzey Denizi) petrolü ise yüzde 2 artışla 77.45 dolara kadar çıktı. BP’den yapılan açıklamada, petrol boru hatlarının bazı bölgelerinde oluşan ‘‘çürüme’’ ve oluşan ‘‘delikler’’ gösterildi. BP, çevre riski açısından tüm boru hatlarının inceleneceğini açıkladı. Prudhoe Körfezi günde 400 bin varil petrol üretimiyle ABD’nin iç talebinin yüzde 8’ini karşılıyordu. Petrol fiyatlarıyla ilgili üç senaryo hazırlayan kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s (S&P), S&P, gerçekleşmesi en muhtemel senaryoda Ortadoğu’daki şiddetin sona ereceği ve petrol fiyatlarının yıl sonunda 70 dolara, 2008 sonunda ise 60 dolara düşeceğini öngördü. S&P’nin en kötümser senaryosuna göre, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması halinde dünya petrol arzının yüzde 20’si duracak. S&P, bu durumda dünya ekonomisinin durgunluğa gireceğini kaydetti. S&P’nin diğer bir senaryosuna göreyse İran’ın petrol sevkıyatını durdurması halinde, petrol fiyatları 100 dolara çıkacak. S&P, bu durumda ABD ekonomisinin yıl sonuna doğru durgunluğun eşiğine geleceğine dikkat çekti. A Yeterli güvenlik önlemlerini almamakla suçlanan BP, bu yılın mart ayında da Prudhoe Körfezi’nde meydana gelen ve 1 milyon litrelik ham petrolün denize akmasına neden olan sızıntı nedeniyle çevreci örgütlerinin sert eleştirileriyle karşı karşıya kalmıştı. (Fotoğraf: AP) MALİYE BAKANI YABANCIYA MÜLK SATIŞINDA YENİ YÖNTEM ÖNERDİ Unakıtan’ı heveslendiren model Ekonomi Servisi Yabancılara mülk satışı konusunda İspanya modelinin Türkiye’de uygulanması üzerinde duruluyor. Türkiye’de bugüne kadar 62 bin 486 yabancı, 57 bin 472 taşınmaz satın aldı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ile birlikte 2830 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirdiği İspanya gezisi sırasında, yabancılara mülk satışı konusunda inceleme ve temaslarda bulundu. Madrid ve Malaga kentlerini kapsayan seyahat sırasında, yabancıların büyük ilgisini çeken İspanya’nın, taşınmaz satışında nasıl bir model uyguladığı ve ikinci konutların nasıl değerlendirildiği mercek altına alındı. İncelemelerde, İspanyolların yabancılara bugüne kadar 1 milyon konut sattıkları, ortalama konut bedelinin de 178 bin Avro dolayında olduğu öğrenildi. İspanya’nın bu şekilde yabancılara yönelik ikinci konut satışından 178 milyar Avro gelir elde ettiği belirtildi. PROJE SATILIYOR İspanya’da özel sektör kanalıyla gerçekleştirilen yabancılara satışta, büyük bölümü yazlık niteliğindeki konutlar, daha proje aşamasında elden çıkarılıyor. Bu işi üstlenen firmalar Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda gibi ülkelerde projelerine ilişkin site maketleriyle edinilecek konutun gerçek ölçütlerinde kurulan konut maketlerini sergiliyor. Maliye Bakanı Unakıtan, İspanya modelinin Türkiye’de de uygulamaya konulması konusunda bürokratlardan bir çalışma yapmalarını istedi. Bu çalışmada, modelin aynen ya da benzer şekilde ülkemize nasıl adapte edileceği araştırılacak. Daha sonra da ortaya çıkan model, hayata geçirilecek. Türkiye Ar Ge’ye para yatırmıyor Türkiye’de ArGe’ye, 2004 yılında milli gelirin binde 6.7’si düzeyinde para ayrıldı. Bu para 2003’te milli gelirin binde 6.1’iydi. Gelişmiş ülkeler ise ArGe harcamalarına milli gelirinin yüzde 23’ünü yatırıyor. Ekonomi Servisi Araştırma ve geliştirme için kamu ve özel sektörün yaptığı harcamaların toplamı, 2004 yılında bir önceki yıla göre önemli ölçüde artmakla birlikte milli gelirin binde 6.7’si düzeyini aşamadı. ArGe harcamaları 2003’te milli gelirin binde 6.1’iydi. Gelişmiş ülkelerde ArGe harcamalarına milli gelirin yüzde 23’ü oranında pay ayrılıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2003 ve 2004 yılları araştırma ve geliştirme (ArGe) harcamasına ilişkin araştırması sonuçlarını açıkladı. HARCAMALARIN DAĞILIMI Kamu ve özel sektördeki araştırma birimleri ve personelini kapsayan, üniversitelerin kesin hesapları, detay yatırım programları, bütçe ve personel dökümlerine dayanarak yapılan hesaplamalara göre Türkiye’de gayri safi yurtiçi ArGe harcaması 2003 yılında 2 milyar 197 milyon YTL, 2004 yılında ise 2 milyar 898 milyon YTL olarak gerçekleşti. Kamu kesiminin 2004 yılında 230 milyon YTL olan toplam ArGe harcamalarının 112.4 milyon YTL’sini personel, 63.7 milyon YTL’sini diğer cari, 54.4 milyon YTL’sini ise yatırım harcamaları oluşturdu. Yükseköğretim kurumlarının 1 milyar 728 milyon YTL olan 2004 yılındaki ArGe harcamalarının da 866.7 milyon YTL’sini personel, 861.7 milyon YTL’sini diğer cari ve 237.9 milyon YTL’sini yatırım harcamaları meydana getirdi. Türk müteahhidi dünyayı inşa ediyor ANKARA (AA) Türk müteahhitleri 2006’nın ilk 7 ayında yurtdışında 6.7 milyar dolarlık proje üstlendi. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, yurtdışı müteahhitlik sektörünün başarılı çalışmalarına bu yıl da devam ettiğini belirterek yurtdışı müteahhitlik sektörünün 2005 yılında 9.3 milyar dolarlık proje üstlendiğini, 2006 yılı başında sektör için 12 milyar dolarlık hedef belirlendiğini söyledi. Tüzmen, yurtdışı müteahhitlik sektörünün 2006 yılının ocaktemmuz döneminde, 6.7 milyar dolarlık proje üstlendiğini bildirdi. Tüzmen, Türk müteahhitlerinin üstlendiği projelerin yüzde 50’sinden fazlasının Ortadoğu bölgesindeki petrol üreticisi ülkelerde olduğunu ifade ede etti. Türk müteahhitlerinin yurtdışında üstlendiği 184 projeden 17’sinin 100 milyon doların üzerindeki projeler olduğunu kaydeden Tüzmen, ‘‘Türk müteahhitleri her geçen yıl daha büyük projelere imza atmakta ve taahhütlerini de zamanında yerine getirmektedirler. Türk müteahhitlik firmaları yurtdışında artık marka olmuşlardır. ‘‘27 büyük 18 küçük, toplam 45 tane lazım’’! Bazense telefondaki ses ‘‘32’si küçük, 9’u büyük boy olsun’’ diyor. Siparişler her geçen gün azalacağı yerde artıyor. Tabutçular talep arttığı için üzgün. Tabut fiyatı düşse bile talebi artmaz diye belleyen iktisat öğrencileri ise şaşkın. Küresel sermayenin petrol, su, tarım, maden alanlarının ucuz ve bol olduğu bölgeye olan iştahı tıkanmadıkça bombaların Ortadoğu’ya daha da hızlı düşeceğini herkes biliyor. Yine de ‘‘insanlık’’ inanılmayacak kadar umutlu!. Kimi düşünde ‘‘Ortadoğu’da arka bahçe’’ edindiğini görüyor!.. Kimi ABD Merkez Bankası’nın (FED) sıkı para politikasına ara verip Türkiye’nin yeniden sıcak para cennetine dönüşeceğini kuruyor. Oysa, petrole bağlı enerji fiyatlarıyla birlikte faiz oranları da yükseliyor!.. Enerji ve petrol fiyatlarının yükselmesi maliyetlerin de yükselmesi, küresel enflasyonun şiddetlenmesi ve hızla yaygınlaşması demek! Kaldı ki... Petrolün varil başına fiyatı şimdiden 70 doların üstünde. ABD ve AB’de enflasyon oranları çift basamaklı! Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası, faiz oranlarını çeyrek puan arttırınca ‘Avro Bölgesi’nde faiz oranları son 3.5 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Çünkü, GÖZ UCUYLA TÜRKEL MİNİBAŞ küresel enflasyon Avrupa’yı da vurmaya başladı. The Economist’in geçen haftaki sayısına bakarsanız İngiltere’yle başlayıp ‘Avro Bölgesi’yle devam eden faiz arttırımı bu kadarla, yani yüzde 3’te kalmayacak. Dahası, sırada FED, BOJ var. Onların ardından da Çin geliyor! Amerikan ve Japon merkez bankalarının faizlerle ilgili kararları gelişmekte olan piyasalardaki toparlanmanın sürekliliği açısından önemli bir belirleyici. FED’le BOJ’un bir gün arayla toplanacak olması tabii ki diğer merkez bankalarının kararlarını da etkileyecek. Dolayısıyla, FED’in toplantısı hem 2006’nın sonbaharındaki sermaye hareketlerinin hem de küresel enflasyonun yönünü belirleyecek. ABD ekonomisinin ikinci çeyrekteki büyüme hızı yüzde 2.5’e gerilediğine... Yüzde 4.6 olan işsizlik oranının beklenenin tersine yüzde 4.8’e yükseldiğine bakılırsa: FED 5.25’i bulan faiz artışını devam ettirecek gibi gözükmekte. Yani? FED faiz oranını 5.25’in üstüne Avrupa Faiz Yükseltti Sıra FED ve BOJ’da çıkarırsa Türkiye, Arjantin gibi gelişen ülke borsalarında son haftalardaki değerlenme yerini hızlı çıkışlara bırakacak. Aynı etkileşim BOJ’un 10 Ağustos’taki toplantısı için de geçerli. Türkiye’den baktığınızda Japonya yüzde 1’lik enflasyon seviyesiyle risksiz bir ülke. Bu da perşembe günkü toplantıdan faiz artırımı kararı çıkmaması olasılığını arttırıyor, ama... BOJ’un tersi yönde karar verip faiz artırımına gitmesi halinde en önce bizim gibi gelişmekte olan piyasaların etkileneceği kesin. Açıkçası, hisse senedi piyasasında yüzde 9’luk değer artışıyla hızlı bir sıçrama yapan İMKB’nin gelişen ülke borsaları içinde yakaladığı yer hiç de sağlam değil! Çin’e gelince... Malum, Çin ekonomisi son dönemde çok hızlı büyümüş, bu büyümeyi de kendi dışındaki pazarları ucuz Çin ürünleriyle ele geçirmesiyle yaratmıştı. Çin üretime dayalı ihracatla sermaye birikimini yaratmaya çalışırken başta ABD olmak üzere kapitalizmin gelişmişleri de faiz artışlarıyla mali piya saları yönlendirerek Çin’le rekabet etmeye çalıştılar. Ne var ki, küresel sistemin iyice tıkandığı bu süreçte Çin’in 90’ların politikalarıyla dünya piyasalarındaki yerini koruması mümkün değil. Gelişmiş ekonomilerdeki durgunluk ve daralma Çin mallarına olan talebin, dolayısıyla ihracatın olumsuz etkilenmesine neden olacak. Bu da Çin’in ‘97 krizi öncesindekinin tersine Yuan’a değer kazandıracak politikaları tercih edeceğini göstermekte. Küresel dünyanın gelişmişlerinden gelecek faiz arttırım kararlarının bizim gibi azgelişmiş ekonomilere etkisiyse: Maliyetlerin dolayısıyla enflasyonun yeniden yükselmesi ve... Bunca yıldır ‘‘Yapısal Uyum Anlaşmaları’’yla ödenen faturanın boşa gitmesi demek! Kaldı ki, Dünya Ticaret Örgütü’nün (WTO) hizmet sözleşmeleri (GATS), fikri mülkiyet hakları (TRIPS) ve tarımla ilgili tartışmalı (NAMA) anlaşmalarını tam bu sırada askıya alması da faturanın boşa gittiğinin diğer bir göstergesi! Zira, 24 Temmuz’da açıklanan karar sanıldığı gibi küreselleşme iflas ettiğinden değil!.. Ortadoğu, Kafkaslar ve Kuzey Afrika’yı içine alan öncelikli paylaşım alanı’ndaki çıkar çatışmalarına göre anlaşmaların yeniden düzenlenmesi adına!.. Kısacası, güz mevsiminin sıcak ve kanlı geçeceğinin habercisi! saat iş Ekonomi Servisi Bir işçi 200250 litrelik bir buzdolabını alabilmek için Avusturya’da 17 saat, Danimarka’da 19 saat, Fransa’da 32 saat, Almanya’da 11 saat çalışıyor. Türkiye’de ise bu süre 166 saat olarak saptandı. Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu, otomobil fabrikasında çalışan işçilerin satınalma güçlerini karşılaştırdı. Buna göre Türk işçileri aynı mal veya hizmeti alabilmek için Avrupa’daki meslektaşlarına göre çok daha fazla çalışmak zorunda. Bir otomobil işçisinin buzdolabı 1 kilo şeker alabilmesi için Fransa’da 7, Avusturya ve İngiltere’de 6, Danimarka’da 2.5, Türkiye’de ise 26.5 dakika çalışması gerekiyor. Bir kilo dana eti için Avusturya’da 50.5 dakika, Almanya’da 20 dakika, İsveç’te 34.5 dakika çalışma yeterken, Türkiye’de gereken süre, 2 saat 27 dakika olarak hesaplandı. Türkiye’deki bir otomobil işçisinin bir çift ayakkabı alabilmesi için 16 saat 36 dakika çalışması gerektiği belirtilen araştırmada, Belçikalı bir işçinin 4 saat, Alman işçisinin 3 saat 15 dakika, İngiliz işçisinin 5 saat 28 dakika, İtalyan işçisinin ise 1 saat 58 dakika çalışması gerekiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle