09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

3 MART 2006 CUMA dizi Dünya’da sıcak para savaşları Bretton Günlük 1.7 trilyon dolara ulaşan finansal hareketlilik, üretimden kopuk bir sömürü sisteminin manevra alanı ‘‘Geçen son yirmi yılda akçalı (finansal) dünyada, fizikteki nükleer gücün keşfiyle eşdeğerde sayılabilecek ölçüde bir ihtilal oldu. Yakın yıllara kadar gizli kalmış finans endüstrisinde pek az işaret edilmiş bir ihtilal... Her gün para tacirleri bir trilyon doları dünyanın dört yanında ışık hızıyla dolaştırıyorlar. Suudi petrollerinin, Japon arabalarının, Amerikan buğdayının, Avrupa uçaklarının satım ve alımlarını alt alta yazıp toplayın, bunlara akla gelen ve dünyada alınıp satılan her şeyin bedellerini ekleyin yine de bu 1 trilyon doların küçük bir kısmını karşılayan bir sayıya ulaşırsınız. Dolaştırılan paranın geri kalan büyük kısmı, on dakikanın bile ‘uzun vade’ sayılacağı zaman parçaları içinde, milyonlarca doları bazılarına kazandırıp kaybettirip dolaşmaktadır. PARA TACİRLERİ Tıpkı bir başkasına bağlı olmayan Samurai’lerin daha büyük servet edinme hırsıyla durmadan savaştıkları gibi aralarında ve zayıf (yaralanması kolay) hükümetlere karşı para tacirleri durmadan savaşıyorlar. Savaş alanı uluslararası sermaye piyasasıdır (*). Silahları paradır, savaş biçimleri de Asyalıların savaş sanatları kadar çeşitlidir. ‘Büyük Tacirler’ arzı, talebi, fiyatları hesaplayabilmek için belli başlı ekonomik verileri çözümlerler. ‘Teknisyen Tacirler’ grafiklerin geçmişteki trendlerine bakıp geleceği tahmin ederler. ‘Quants’ denilen kesim piyasalar arası küçük hareketlerin olası sonuçlarını bulmak için bilgisayarlarının başındadır. ‘Strateji Tacirleri’ ise hasımlarının nasıl hareket edeceklerini düşünüp ona göre hareket planlarını hazırlar. Beğenilsin beğenilmesin, Bretton Woods anlaşması uluslararası para düzeni çöktüğünden bu yana para tüccarları belirliyor piyasaların işleyişini. Hükümetler bu piyasa için bir hukuk ve bir düzen sağlayamadıklarından para tacirleri hukuku ellerine almışlardır. Bunu bir fiyat karşılığı satarlar. Hem de ne fiyata? George Soros 1992 yılında İngiltere’nin Avrupa para sisteminden çıkmasına yardım karşılığı birkaç günde 1 milyar dolar dolayında kazanç elde etti. Büyük tacirler hangi elverişli koşulların kendilerini ne büyük ölçüde zenginleştireceğinin elbette farkındadırlar. Ama hepsi Soros gibi şöhret delisi değildir, gölgede çalışmayı yeğlerler. Yine de bu işe merak saranlar bunları bilir. (CRT; Nations Bank, Bankers Trust, Solomon Brothers)’’ Bu satırlar Amerikalı yazar Gregory J. Millman adlı yazarın ‘‘Vandal’s CrownVandal Saltanatı’’ (**) adlı kitabının önsözünden alınmıştır. EŞİTSİZLİKLERİN ADTIIĞI BİR DÜNYAYA DOĞRU... Bu konuyu Türkiye’de ilk kez dile getiren, yazıya döken ve bu değişimin dünya ve Türkiye ekonomilerine yapacağı etkileri inceleyen Prof. Erinç Yeldan küreselleşmenin dünya ekonomi tarihinde iki kez hızlandığına işaretle, birincisinin 19. yüzyıl, ikincisinin ise 20. yüzyıl sonlarında görüldüğünü belirttikten sonra şöyle devam eder: kolay hükümetlere karşı durmadan savaşıyorlar. Savaş alanı uluslararası sermaye piyasasıdır. Silahları paradır, savaş biçimleri de Asyalıların savaş sanatları kadar çeşitlidir. C 7 P ara tacirleri, tıpkı bir başkasına bağlı olmayan Samurai’lerin daha büyük servet edinme hırsıyla durmadan savaştıkları gibi zayıf ve yaralanması Woods Anlaşması retton Woods Amerika Birleşik Devletleri’nde bir küçük ve şirin şehir. Bu kentte 1944’te daha savaş tamamen sona ermeden insanlığın gelecekteki yaşamını bir süre etkileyecek sonuçlara varılan bir önemli uluslararası toplantı yapıldı. Bu toplantılardan sonra varılan antlaşmalarla Bretton Woods sistemi denen bir mali sistem doğdu. Aslında nedense Türkiye’de bu konferans tartışmaları dikkatle incelenmiş değildir. Ben de burada konumuzla ilgisi derecesinde ele alacağım... Aslında bugün Birleşmiş Milletler Örgütü’ne 200’ü aşkın ulusun üye olduğu düşünülürse katılan devlet sayısı da oldukça az idi. Konferansa 46 katılım vardı. Yakında bitecek savaşın zaferle bitişinde büyük rolü paylaşan Rusya (o zamanki adıyla Sovyetler Birliği) ile savaşın yenikleri ama ilerde dünya ekonomisindeki rolleri önemli olacak Almanya ve Japonya da yoktu. Konferansta en büyük rolü, İngiliz delegasyonuna başkanlık edecek ünlü İktisatçı Keynes’in oynayacağı düşünülüyordu.. Ama konferansa büyük ölçüde Amerika’yı temsil eden White egemen oldu. Çünkü dünyayı yeniden düzene sokacak güç olarak ABD’den başka bir güç yoktu. B ğü görülmektedir. İlginçtir ki günümüzde 15 trilyon Amerikan dolarına ulaşan ticaret hacminin yaklaşık üçte ikisi benzer faktör donanımlarına sahip gelişmiş ülkeler arasında yapılmaktadır. Nitekim mal bazında incelendiğinde, dünya mal ticaretinin yaklaşık dörtte üçünün imalat sanayii bazında karşılıklı ticaretten oluştuğu görülmektedir. Dolayısıyla dünya ticaretinin günümüzdeki biçimi azgelişmiş ülkelerin görece daha az söz sahibi olduğu ve gelişmiş ülkelerin de görece benzer malların karşılıklı ticaretini sürdürdüğü bir görünüm sunmaktadır. PARANI YAKIN TARİHİ Başlıktaki ‘‘yakın’’ deyişiyle 1929 Büyük Dünya Ekonomik Bunalımı’ndan bu yana uluslararası paraların değişim kural ve esaslarını anlatacağız. 1929’dan önceleri her ülkenin parasının dış değeri, karşılığı olan altın ağırlığına göre belirlenirdi. Ancak 1929’da çıkan büyük ve dünyayı kapsayan ekonomik bunalımdan sonra ülke paraları altın ile bağını kendisi kopardı. Böylece her ülke, gözüne kestirdiği ülkeden takas anlaşmalarıyla alışveriş yapar hale geldi. Birçok ülke de bir ülkeden alıp oraya satacağı mallarla ilgili toplu satış anlaşmaları yapıyordu (Kliring Anlaşmaları). Bu anlaşmalarda iki ülkenin paralarının karşılıklı değerleri de saptanıyordu. Bu değer her Kliring anlaşmasında başka olabilirdi. Ortaya çıkan bu belirsizlik ortamından en çok yararlanan, usta iktisatçı Dr. Schacht’ın yönettiği Nazi Almanyası iktisadı oldu. Bu kurnaz iktisatçı her ülkeyle Alman parasının değerini Kliring anlaşmalarında farklı tutarak Alman dış ticaretini dahiyane yönetti. İktisat tarihini iyi bilenler ulusal sanayiin gümrüklerle korunmasının patentinin Bismark yönetimindeki Almanya’ya ait olduğunu bilirler. ‘‘19. yüzyılın birinci küreselleşme dalgası, uluslararasında görece olarak eşit dağıtılmış bir dünya ekonomisinden hareket etmiş ve ortalama olarak geçimlik düzeyde sürdürülen iktisadi faaliyetleri hızla geliştirerek 20. yüzyıla gelir eşitsizliklerinin artmış olduğu bir dünyayı bırakmıştır. İkinci Küreselleşme dalgası ise bir anlamda, bu eşitsizlik üzerinde inşa edilmiş, kalkınma ve azgelişmişlik ideolojisinin bir uzantısını oluşturmuştur. Bu anlamda mal ticaretinin uluslararası piyasalarda evriminin birinci ve ikinci küreselleşme evrelerinde farklı yapılara dayandığı açıkça görülmektedir. Bir genelleme yapacak olursak, 19. yüzyıl mal ticaretinin günümüze oranla çok daha belirgin ve düzenli kalıplar içinde gerçekleştiğini görmekteyiz. Bu dönem boyunca artan ‘Sanayileşme’ oranları ileri sanayi ülkelerini temel olarak imal edilmiş mallar üreten, bunun karşılığında da bugünkü anlamıyla azgelişmiş çevre ülkelerinden daha çok temel besin ürünleri, tropik hammaddeler ithal eden bir ticaret sistemini oluşturmuştu. Ancak bir karşılaştırma yapılacak olursa, 20. yüzyılın ticaret sisteminin bu kalıbın çok dışına çıkarak, basit bir kuramsal model ile kurgulanamayacak düzeyde karmaşık bir yapıya büründü Parada istikrar arayışı B retton Woods’un felsefesi şuydu: Yetkin insanlarla ve doğru ilkelerle bu dünya doğru biçimde, bir bunalıma uğratılmadan yönetilebilir. Bu olanak insanların elinde vardır. Koşullar ne olursa olsun bu mümkündür. Yeter ki geçmişteki hatalar yinelenmesin. Bretton Woods konferansının ördüğü dünya ekonomi yönetiminin hareket noktası buydu. Bir de öne konulan hedefler vardı: Dış ekonomik ilişkilerde serbestlik, Tam Çalışma (Full Employment) ve Para Değerlerinde İstikrar. Bretton Woods ülkelerin paralarını, dolar ile oranı açısından değerlendiriyordu. Bir paranın değeri şu kadar (bu birden küçük, bir kesir de olabilir) dolardır deniyordu. Örneğin 1.25 Türk Lirası bir dolar idi. (‘‘Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer’’). Bu eşitlemelerin somut bir değere bağlanması da ihmal edilmemişti. Bir ons altın 35 dolara eşdeğer idi. Bu eşitliğe ABD Hazinesi kefalet veriyordu. Her 35 doları getirene ABD Hazinesi 1 altın verecekti. Konulan bir önemli kurala göre her paranın dolara göre tek bir değişim oranı olacaktı.. KURALLAR ÇOK ÖNEMLİ Emperyalizm bitmedi, sömürü alanı genişledi Bugünlerde birçok iktisatçı ve yazar, emperyalist sömürü anlayışının artık terk edildiğini savunuyorlar. Bunlara bakılırsa emperyalist sömürü artık ekonomi yazınından çıkarılmalıdır. Çünkü Lenin’lerin, Rosa’ların, Hilferding’lerin anlattıkları klasik kalmamıştır. Oysa aslında hele 1990’dan sonra emperyalizm daha sertleşmiş ve sömürü alanını genişletmiştir. Eski emperyalist sömürüye en azından iki unsur daha katılmıştır. Birincisi daha önceleri, azgelişmiş ülkelere bırakılan tarım üretimi gelişmiş endüstri ülkelerinin acımasız kontrolüne ve sömürü alanına girmiştir. (Bu konuda derlemiş olduğum şu kitaba bakınız: ‘‘Tarım, Bolluk İçinde Kıtlık, Kaynak Yayınları). İkinci olarak bu yazıda anlatacağımız, ‘‘Vandalların insafına bırakılan kısa vadeli para hareketleri’’... Böylece derinleşip genişleyen bugünkü emperyalizm yanında, Lenin ve arkadaşlarının anlattığı o dönemlerin emperyalizmi melek kalır. Sermaye reel üretimden kopuyor 20 yüzyılın ikinci küreselleşme dalgası üzerinde olan bu gözlem gerek sermayenin birikimi, gerekse gelir dağılımının uluslararası deseni açısından önemli süreçlerle ilgilidir. Uluslararası sermaye hareketlerinin akışkanlığı her küreselleşme evresinin de belirleyici özelliği olarak karşımızda durmaktadır. İktisat yazınında 20. yüzyılın küreselleşme dalgasının henüz 1914’teki düzeyine bile ulaşmadığı konusunda tartışmalar sürmekle birlikte günümüzdeki finansal sermayenin akışkanlığını düzenleyen finansal araçların çeşitliliği iki küreselleşme evrelerinin niteliksel farklılıklarını ortaya çıkarmaktadır. 19. ve 20. yüzyıl küreselleşme evrelerinin sermaye hareketleri açısından en önemli farkı, birincisinin reel bir mal ile altın standardında düzenlenirken, günümüzdeki ikinci evrenin kâğıt paraların değişim değerlerinin altın veya benzeri bir reel hiçbir mal tarafından desteklenmediği, nominal birer büyüklükten ibaret olduğu bir dönemi sergilemesidir. PARADA BÜYÜK RİSKLER Ulusal paraların değişim hadlerindeki bu belirsizlik, finansal sistemin işleyişi açısından bir yandan büyük riskler taşırken, bir yandan da spekülatif nitelikli kazançları özendirmekte ve finansal sermayenin akışkanlığını reel üretim dünyasından kopartarak uyarmaktadır.’’ Şimdi şu rakamlara bakalım: ‘‘...1980’lerin sonunda günde yaklaşık sadece 190 milyar dolar hacmi olan dünya para piyasası işlemleri, günümüzde günlük 1.7 trilyon dolara ulaşmış bulunmaktadır. Söz konusu finansal hareketliliğin ‘dünya reel mal ticaretini finanse etmek’ gibi bir süreç ile hiçbir ilgisi olmadığı ve reel üretim ve fiziksel sermayenin yatırım gereklerinden tamamıyla kopuk bir gelişme gösterdiği açıktır.’’ Değerli iktisatçı alıntı yaptığım ‘‘Küreselleşme Sürecinde Türkiye EkonomisiBölüşüm, Birikim ve Büyüme’’ kitabında daha başka konuları da ele almıştır ve bunlardan her incelememde çok yararlandım. Kısa sürelerde bu değerden ayrılınsa bile, her ülke parası için tek bir ölçü (Dış Değer Ölçüsü, Kur), her çeşit mal ve hizmet alışverişinde tek kur uygulanacaktı. Bu kural çok önemliydi ve ama hep gelişmemiş ülkelerin gelişmesine ayak bağı olmuş bir kuraldır... Parası bu tek değerden uzaklaşmış, yani daha değerlenmiş ya da o değerin zamanla altında kalmış ülkeler, paralarını daha yüksek bir değerle değerlendirecek (Reevalüasyon1963’te Almanya’nın yaptığı gibi) ya da daha düşük bir değerle paralarını değerlendirecekti. (Devalüasyon 1946’da Türkiye’nin, 1951’de İngiltere’nin yaptığı gibi...) Ancak her iki tip değer düzeltmesi için Bretton Woods anlaşmasıyla yeni kurulmuş Uluslararası Para Fonu (International Monetary FundIMF) haberdar edilmeli ve izin alınmalıydı. S Ü R E C E K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle