09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

3 MART 2006 CUMA insan Kentin hayaletleri: Yoksullar Yoksulluğun en koyusunu onlar yaşıyor. Varlıkları kadar ölümleri de gözlerden uzak...Devlet dahil kimse onlardan haberdar olmak istemiyor. Sadece Türkiye’de değil, ABD ve AB’de de sayıları hızla artıyor. ÖZGÜR ERBAŞ Fotoğraflar: KAAN SAĞANAK/VEDAT ARIK EVSİZLER ANLATIYOR C 13 REMZİ SEYİS ar yağsa, mikroplar kırılsa deriz, ama bu “hijyenik” temenninin bedellerini ödeyenler ne yazık ki sadece mikroplar olmuyor. Soğuk her zaman yoksulları kırıyor, evi olsa da olmasa da... Yoksullarla sokak arasında sadece bir adım var. Bir kere sokakta yaşamaya başlaKadınlar, toplumun olduğu dıktan sonra da gibi evsizlerin de yarısını varlıkları ancak oluşturuyor. Çoğunluğu eşbir kenarda dolerinden boşanmış. Boşannarak öldüklerinma nedenleri arasında şidde ya da kameradet, ruh sağlığı bozukluğu, lar karşısında yarevi terk, yetersiz gelir ve aşıdım dilediklerinrı geçimsizlik var. Türkiye’de de görülür hale taşınmazların sadece yüzde geliyor. Tıpkı İssekizinin kadınlar üzerine oltanbul’a yağan duğu düşünülürse, boşanan son karda olduğu kadınların, gelirleri de yoksa gibi. Belediyeler sokakta yaşamaktan başka tarafından sokakçaresi kalmıyor. ta ölmelerinin Evsiz kadınlar, grup halinde önüne geçmek yaşamaya erkeklere göre daiçin ya bir spor ha az eğilimli. Alkol kullanma salonunda ya bir oranları yine erkeklere göre otele toplanınca daha az. Ayrıca evsiz kadınhaber oldular, lar arasında, akıl hastası olanama şimdi kar ların oranı daha yüksek. Bu kalkmaya yüz tutda gösteriyor ki akıl hastası tu. kadınlara aileler daha az saBu onlar için hip çıkıyor. Sokakta karşılaşsokağa dönüş tıkları sorunların başında tevaktinin geldiğini cavüz, şiddet, cinsel istismar gösteriyor. geliyor. Savunmasızlık hissi Peki onlar ve özsaygı yoksunluğu kakimler ve şimdi dınlarda daha sık rastlanan ne yapıyorlar? bir sorun. Ege ÜniversiteYaşlıların evsiz kalma nedenleri arasındaysa, bu dösi Sosyoloji Bölünemde yaşanan boşanmalar, mü Öğretim Üyekuşaklar arası çatışmalar, basi Prof. Dr. Neşe rınma sorunları, kent yaşamıÖzgen, “Kentte na uyum sağlayamama, yalYeni Yoksulluk ve nızlık, rol ve statü kaybı, ağır Çöp İnsanlar” işlerle uğraşma sayılıyor. Yaşmakalesinde, lanmanın beraberinde getirKarl Marx’ın diği fiziksel ve ruhsal gerile“lümpen proleme de yaşlıların evsiz kalmater” tanımını halarını hızlandırıyor. Yaşlı evtırlatıyor. Buna sizler, fiziksel saldırılara da göre, “...tüm suç daha açık. ve hırsızlık türlerine bulaşmış, toplumun kırıntılarıyla yetinen, belirli bir işi, bağlantısı, olmayan...ordu artığı askerler, hapishane kaçkınları, kaçak köleler, cepçiler, tokatçılar, tırtıkçılar, torbacılar, tombalacılar, kumarbazlar, genelev kapıcıları, çanta taşıyıcılar, cahiller, sokak çalgıcı K Evsiz kadınlar ları, çulçaput toplayanlar, bileyciler, tenekeciler, dilenciler... ayaktakımı, süprüntü, tüm sınıflardan kovulmuş artıklar” bu kesimi oluşturuyor. Özgen, “Yoksulluğun bu tabakasının Marx’a göre tarifi moral bir kavramlaştırma içermekteydi. Ne yazık ki bu tanım, yine moral bir tersine çevirmeyle ‘yeni sağ’ teorilerine, tehlikeli yeni sınıfın ‘sınıf dışı’nın, istenmeyen ve tehlikeli olanın analizlerini yapmada da öncü olabildi” diyor. TÜRKİYE’DE EVSİZLER İÇİN BİR PROJE YOK Tüm dünyada sağ politikaların yükseldiği bir dönemde, genel olarak yoksullar, sistemin sonucu olarak değil, “safrası” olarak görülüyor. Bu nedenle hak ettikleri hizmetlere ulaşmaları mümkün olmuyor. Türkiye’de de Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) başta olmak üzere, devletin evsizler için bir programı yok. Dolayısıyla sayılarına ilişkin tam bir rakam, kim olduklarına dair geniş veriler yok, ama haklarında büyük önyargılar var; tembel, hırsız, başarısız, suçlu... Yine de sınırlı sayıda merkez, evsizlere barınma olanağı sağlıyor. Bunlardan ilki beş yıldır Ankara’da hizmet veren Behice Eren Çocuk ve Gençlik Merkezi. Personel SHÇEK’ten geliyor, giderleri ise Ankara Valiliği’nce karşılanıyor. Merkez’in yatak kapasitesi 12. Ancak son kar yağışında sınırlarının çok üzerine çıkarak bir gecede 70’e yakın kişi ağırlanmış. Bugüne kadar binden fazla kişiye hizmet vermiş. Bir diğer örnek Beyoğlu Kaymakamlığı’nın açtığı Evsizler Evi. Merkezin sorumlusu Halil Yılmaz, bugüne kadar kayıtlı olarak 680 kişinin kaldığını, ancak yemek yemek ya da banyo yapmak için gelip gidenlerle birlikte sayının 2 bine yaklaştığını söylüyor. Merkezin yatak kapasitesi ise 18. Son karda, zorla soyuldukları ya da saçları kesildiği için belediyeye gitmeyi istemeyenler sandalyede bile olsa Evsizler Evi’nde kalmak istemişler. Evsizler Evi’nin en “genci”, en yüzü güleni belki de o. 92 yaşında. Atatürk’ün Nutuk’u okumasını bilirim, çünkü onu okurken izledim diyor. Pek çok iş yapmış, inşaat işini Rum ustalardan öğrenmiş. Ne sigortası, ne emekli maaşı var. Son üç ayını Evsizler Evi’nde geçirmiş. Daha önce camide yatıp kalkmış. Kimsesi yok, “Akraba akreptir” diyor. Remzi Seyis’e birkaç soru daha sormak istiyoruz, ama “Namaza yetişmem lazım” deyip gidiyor. HALUK UYMAZ 35 yaşında. Bükreş’te tıp eğitimi almış, psikiyatri uzmanlığı eğitiminden sonra Türkiye’ye dönmüş. Ataması yapılmadan bir gün önce beyin kanaması geçirmiş. O zamanlar ekonomik durumu iyiymiş, ameliyatını da Ebru Gündeş’in doktoru yapmış, ama yine de felç olmuş. Para bir süre sonra bitmiş, eşi ve çocuğu bir başka merkeze, kendisi de Evsizler Evi’ne yatırılmış. Kaymakamlığın yaptığı yardımı alan eşi, çocukla birlikte kaybolmuş. Uymaz tüm umudunu yitirmiş, gelecekten beklentisi yok, “İzin varsa ötanazi yaptıracağım” diyor. BÜLENT AKVERDİ İÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni yarıda bırakıp, turizm alanında çalışmaya başlamış, bir dönem İzmir’de mankenlik ajansı kurmuş. Hatta bir ara kendisi de mankenlik ve fotomodellik yapmış. “Bir hata yaptım” diyor, “Eşimi aldattım. O tıp doktoruydu, aldattığımı öğrenince 22 yıllık evliliğimiz bir günde bitti. Tüm malvarlığım onun üzerineydi. Polis zoruyla evimden atıldım”. Bir anda hayatı değişen Akverdi, sinir krizi geçirmiş, geçici hafıza kaybı yaşamış, Darülaceze’de tedavi görmüş. “Sonrası malum” diyor, “Burada herkesin öyküsü birbirine benzer. Ailemiz var, ama kimsemiz yok”. MEHMET ASLAN Varlıklı bir ailenin oğlu olmasına karşın, kendi ayakları üzerinde durmak istemiş ve ilkokuldan itibaren çalışmış. Tekstil işinde çıraklıktan başlayıp büyük rakamlarla oynamaya başladığı dönemde, Rus mafyasıyla yolları kesişmiş. Böylece, bütün malvarlığını kaybetmiş; villasını, apartman dairesini, arabasını, atölyesini... Tekrar çalışmaya başlamış, ama bu kez eşi eski günlerini özlemiş, araya bir de kıskançlıklar girmiş. Bir gün eşini Hedefte göçmenler var Ev fiyatlarının yükselmesi, enflasyonun yüksek olması; Türkiye’de hiç kimse ev sahibi olmayı hayal bile edemiyor... ‘Kar kalkmasın evladım’ Peki ama, Türkiye’de ne zaman evsizlerin sayısı arttı, ne zaman farkına varıldı ve sonra, neler yapıldı? İnsanların sokakta yaşamak zorunda kalmalarının nedenine bakıldığında pek çok sorunun da nedenine ulaşılıyor: Devletin sosyal yardımlara ayırdığı payın düşüklüğü, hizmet sunumunun ve organizasyonun yetersizliği. Bu sadece Türkiye’nin meselesi değil, ama dünyadaki artışla, Türkiye’deki artış aynı tarihlere denk düşüyor. Milat, 80’li yıllar, yani vahşi liberalizmin dünyada kurumsallaşması. ABD’de 3.5 milyon evsizin ve 1.3 milyon çocuk evsizin olduğu tahmin ediliyor. 70 milyon ABD’li de yoksulluk içinde yaşıyor. Yine aynı yıllarda Londra’da en yüksek evsizlik oranları görülüyor. Peki sosyal hakların giderek erimekte olduğu AB’de durum ne? AB üyesi 25 ülkeden yüz kadar sivil toplum kuruluşunun katıldığı Avrupa Evsizler Federasyonu’nun (European Federation of National Organisations Working with the Homeless) raporuna göre AB’de evsizlik azalacağına her geçen gün ar tıyor. Tam bir rakama ulaşılamasa da, yüz binlerce insanın yaşamaya elverişsiz binalarda barındığı belirtilen raporda, evsizliğin “AB için utanç” olduğu ifade ediliyor. Evsizliğin artış nedenleri sıralanırken, göç ve göçmenler ilk sırada gösteriliyor, birliğin sosyal politikalarına hemen hiç değinilmiyor. Oysa Avru palı muhaliflere göre nedenler arasında ilk sırada birliğin sosyal ve ekonomik politikaları var... Üye ülkelerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlarının 3 Mart 2005’te yaptıkları toplantıda, evsizliğin AB için öncelikli tartışma konusu olduğuna karar verildi. Alınan bu karara karşın, Fransa’da çıkarılan yeni yasalarla, Çingenelerin kendilerine ayrılan bölgenin dışında yaşamaları işgal suçuna sokuldu. Bugüne kadar evsizlerin kış aylarında boş evlere sığınmaları normal karşılanırken, bu artık “mülkiyete saldırı” suçu kabul ediliyor. Görünen o ki çözüm sosyal hakların güçlendirilmesinde değil, evsizlerin cezalandırılmasında aranıyor. Zaten evsizlerin çoğunluğunu, bir günlük üc retiyle geçinemeyen insanlar oluşturuyor. Ev fiyatlarının yükselmesi, aylık gelirin büyük bölümünün kiraya verilmesi, enflasyonun yüksek olması, fiyatlar yükselirken ücretlerin giderek erimesi ve alım gücünün düşmesi evsizliğin de temelini oluşturuyor. Ayrıca, asgari ücret 450 YTL iken Türkiye’de kimse ev sahibi olmayı hayal bile edemiyor... Türkiye’de “Kentlerin Gölgesinde Yaşayan Evsizler” başlığı altında evsizler üzerine ilk araştırmayı yapan Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vedat Işıkhan. Evsizlik nedenlerinin başında sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik sisteminin işlememesinin geldiğini vurguluyor. Bakırköy’de bir erkekle yakalamış, sekiz el ateş etmiş, son kurşunu kendisine saklamış, ama hesabı yanlış çıkmış. Malatya Cezaevi’nden yılbaşından iki gün önce çıkmış, iş bulmak için İstanbul’a dönmüş. Araya yılbaşı ve bayram girince iş bulması da uzamış. Hatta iş bulmasını kolaylaştırmak için son parası 80 YTL’yi takım elbiseye yatırmış. Tam da bu sırada kar yağmaya başlamış, Fatih’te yolda yürürken zabıtalar tarafından alınarak diğer evsizlerle birlikte Alibeyköy Spor Salonu’na götürülmüş. Saçını kestirmeye yanaşmamış, çünkü kısa saçın iş ararken sorun yaratacağını düşünmüş, elbiselerini de çalınır ya da kirlenir korkusuyla teslim etmemiş. “Ben” diyor, “Eğer bu hayata alışırsam, biterim. Yeniden başlamak istiyorum. Ya olacak, ya da bu hayattan gideceğim”.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle