17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Dursun YILDIZ USİAD Genel Başkan Danışmanı 2009’da elektrik arzı yetersiz kalabilir C S TRATEJİ Cumhuriyet Strateji 8 Eylül 2008 / 219 E lektrik enerjisi hem sanayinin temel girdisi olması hem de enerji kaynaklarının kısıtlılığı nedeniyle, hem sanayileşme açısından hem de ülkede gelişmişlik göstergesi olarak önemlidir. Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonraki yıllarda planlı bir şekilde merkezi bir yapıyla ele alınıp geliştirilmeye çalışılan elektrik enerjisi üretimimiz daha sonra plansız ve çok parçalı sıkıntılı dönemlerden geçmiştir. Bugün ise geçmişte ulusal bir enerji politikası oluşturmak ve bunu uygulamak yerine küresel patentli reçeteler doğrultusunda elektrik enerjisi sektöründe yapısal düzenlemelere gidilmiştir. Bu kapsamda son dönemde Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kurulmuş ve lisans alma usulü olarak getirilen yeni model için yasa ve yönetmelikler çıkartılmıştır. Daha sonra 2005 yılında çıkartılan 5346 no’lu yasa ile yenilenebilir enerji kaynaklarından özel sektör tarafından elektrik enerjisi üretimi teşvik edilmiştir. Sektör son 20 yılda en az beş kez yeniden yapılanma sürecine sokulmuştur. Ancak bu yapısal düzenleme çalışmalarından "Talep, arz, yatırım, çevre ve ulusal çıkarlar "projeksiyonlarını bir arada sağlayacak bir "Ulusal Enerji Stratejisi ve Ulusal Enerji Modeli " oluşturulamamış ve uygulanamamıştır. Elektrik üretiminde dar boğaz DİNAMİK PLANLAMA, ZAMANLI YATIRIM Dinamik planlama kavramı elektrik enerjisini depo edilememe özelliğinden hareketle üretim, iletim veya dağıtımın yatırımını, ihtiyaç duyulacağı zamandan geriye doğru giderek, yatırım sürelerini de dikkate alarak zamanında yapmayı gerektirir. Zamanından önce yapılmış yatırımlar karşılığında kullanım olmadığı için karşılıksız bir yatırım olarak maliyetleri yükseltici bir etkendir. Yine İhtiyaç olduğu halde gerekli üretim yoksa bu durum da başta sanayi üretimini olmak üzere yaşamımızdaki her şeyi olumsuz etkiler. Bu da sağlıklı veriler ve projeksiyonlar üzerinden dinamik bir planlama ve zamanında yatırımın önemini ortaya çıkartmaktadır. Türkiye’de elektrik sektöründe dış kaynak kullanımı özellikle doğal gaz ve ithal linyit ile artarak 2007 yılındaki elektrik enerjisi üretimi itibariyle % 53 oranına yükseldi. Daha önce yapılan tahminlerde sektördeki dışa bağımlılığın 2020 yılına kadar %56’ya yükseleceği tahmin edilmesine karşın 2008’de bu oranın da üzerine ZAMLAR VE KAYIP KAÇAK ORANI çıkılması bekleniyor. Elektrik enerjisine yapılan zamların kayıp ve olarak sektöre her yıl yaklaşık 830 MW’lık bir kurulu güç ilave edilmesi gerekirken son yıllardaki artışlar bunun çok altında kalmıştır. Resmi olarak sektöre her yıl ilave edilmesi gereken kurulu güç Sn. Enerji Bakanı Hilmi Güler tarafından yılda en az 830 MW olarak açıklanmıştır. Ancak yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızın kullanımına yönelik olarak DSİ Genel Müdürlüğü tarafından son 6 yılda sadece 845 MW kurulu güç geliştirilebilmiştir. Son 10 yıldır devlet yatırım bütçesinin ortalama %30’unu kullanan DSİ Genel Müdürlüğü 2006 yılında ayrılan payda %63’lük bir azalma ile %19’uni kullanmıştır Bu oran DSİ tarihinde yatırım bütçesinden ayrılan en düşük oran olmuştur. Devlet yatırım bütçesinden DSİ ‘ye ayrılan paydaki düşüş devam etmekte olup 2008 yılı için % 17 civarında bir oran önerilmiştir. Özetle özellikle büyük depolamalı hidroelektrik tesislerinin yapımında çok önemli ve kilit bir rol oynaması gereken DSİ Genel Müdürlüğü'nün Devlet Genel Bütçesi'nden aldığı pay daha önceki dönemlerde % 5 6, yatırımlardan aldığı pay % 32 35 iken son dönemlerde hızla azalmıştır. Bu durum yatırımların yavaşlaması sonucunu doğurmuştur. Ülkemizde elektrik sektöründe dış kaynak kullanımı özellikle doğal gaz ve ithal linyit ile artarak 2007 yılındaki elektrik enerjisi üretimi itibariyle % 53 oranına yükselmiştir. Daha önce yapılan projeksiyonlarda sektördeki dışa bağımlılığın 2020 yılına kadar %56’ya yükseleceği belirtilmişti. Ancak bu orana çok daha önce varılacağı görülmektedir. HES’ler ile üretilebilecek elektrik enerjisinin Doğalgaz Kombine Çevrim Santralleri ile üretilmesi ülkemiz için büyük bir ekonomik kayıp yaratmaktadır. Ülkemizde tüketilen toplam enerjinin önemli bir bölümü elektrik enerjisi olarak tüketilmektedir. Elektrik enerjisinin yaklaşık yüzde 50'si ise sanayide kullanılmaktadır. Hidroelektrik enerji yatırımlarında % 50 mertebesinde daha az bir gelişim olması halinde bu enerjinin doğalgaz ikamesi ile sağlanması durumunda 2023 yılına kadar geçecek 20 yıllık periyot sonunda yıl bazında ulusal ekonomiye gelecek ilave masrafların birikimli toplamı 16 milyar $ olarak tahmin edilmektedir. MODEL ARAYIŞLARI VE SORUNLAR Sektörün en önemli sorunlarından birisi i ETKB, Devlet Su İşleri (DSİ), Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİEİ), Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ile TEAŞ ve TEDAŞ arasında gerekli eşgüdüm sağlanamaması ve çok başlılıktır. Sektörle merkezi planlama kaybolmuş ve yönetim krizi yaşanmaktadır. Daha doğru bir deyişle "yönetememe krizi" vardır. Türkiye, 2009 yılında elektrik sıkıntısı yaşayacak. kaçak oranında artışa neden olması uzak bir ihtimal değildir. Ülkemizde üretime gerekli yatırımların yapılmaması yanı sıra sektörün bir diğer önemli sorunu özellikle büyük şehirlerde dağıtım kayıplarının ve kaçak kullanımın yüksekliğidir. Bu konuda son dönemde yapılan çalışmalar sonunda kayıp ve kaçak oranı resmi açıklamalara göre % 15,5 ‘a indirilmiştir. Ancak son 5 yılda elektrik enerjisine zam yapılmamış olmasının bu sonucun alınmasında belirli bir oranda da olsa etkili olduğu düşünülebilir. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun TBMM’ne sunulan TEDAŞ 2006 Yılı Raporunda Türkiye’de 2006 yılında elektrik kayıp ve kaçak tutarının 2,1 milyar YTL olduğu belirlenmiştir. DSİ Genel Müdürlüğünün son yıllardaki yatırım bütçesine yakın olan bu miktarın %51’inin kaçak elektrik kullanımından kaynaklandığı hesaplanmıştır. Yine aynı raporda yurttaşların bu kayıp ve kaçaklar nedeniyle elektrik faturalarını % 14,5 oranında zamlı ödedikleri belirtilmiştir. ULUSAL SANAYİYE YÜKSEK FİYAT BASKISI Sanayi mallarının üretim maliyetleri enerji fiyatındaki değişikliklere çok hassas olup bu fiyatlara endeksli olarak değişmektedir. Bu nedenle sanayinin kullandığı elektrik enerjisi ve doğalgaz fiyatlarındaki artış ve maliyet bazlı otomatik fiyatlandırma sistemine geçilmesi sanayinin rekabet ettiği ülkelere göre zaten yüksek olan girdi maliyetlerini arttırmakta ve rekabet ELEKTRİK ÜRETİMİ İHMAL EDİLDİ 1990’lardan sonra sektörde ciddi bir ihmal edilmişlik yaşanmaktadır. Olağan üstü imtiyaz şartlarında yapılan YİD ve Yİ modelleri ile yapılan yatırımlar bile zamanında tamamlanamamıştır. Ortalama
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle