17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Strateji 8 Eylül 2008 / 219 Mustafa Kemal ŞEN TUSAM Ekonomi Araştırmaları Masası [email protected] ARGE payı artırılmalı… C S TRATEJİ 23 kurgulayarak, ulusal çıkarları en üst düzeyde korumak yönünde strateji geliştirmek zorundadır. Batı önce bilgiye dayalı bir düzen kurulmasını dayattı, sonra da bilgi paylaşımının şeffaflık için şart olduğunu dayatarak her türlü bilginin kendilerine doğru akmasını sağlayacak ortamı ihsas etti. Toplum güvenliğini zaafa uğratacak önemli bilgilerin yabancıların veya Türkiye’yle çıkar çatışması içinde bulunan ülkelerin eline geçmesi olanaklı hale geldi. Bu da bilginin stratejik önemini artırmaktadır. Örneğin sağlık sektöründe hastalara ilişkin her türlü bilgiye ulaşabilen bir yabancı insan sağlığı ile oynayabilmekte, ya da bu konuda Türkiye’den büyük rantlar sağlamaktadır. Bankacılık sektöründe de kimlik bilgilerinin ve hesapların sızdırılmasının mümkün olması ekonominin dinamosu niteliğine sahip bankacılık sektörü ve finans sektörü için bir tehdittir. Bütün ekonomisini ve üretimini dijitalleştiren, bilginin akışına bağlayan bir ekonomide, internetin kasten veya kaza sonucu kesilmesi veya önlenemez bir virüsün bütün ağı bozması sonucunda o ülkede her şey durma noktasına gelebilir. Bu durma, savaş anında gerçekleşirse bir ülke için yıkım kapıda demektir. Türkiye’de elektrik maliyetlerinin her geçen gün katlanarak artması ile elektriğin kesik olduğu zamanlarda hayatın duracak noktaya gelmesi paralel bir şekilde ilerlemektedir. Yeni ekonomiye ani şekilde ve alt yapı yatırımları tam olarak hazırlanmadan girilmesi, yeni ekonominin olumlu taraflarından çok olumsuz sonuçları ile karşılaşmak olacaktır. Bugün bilgi sayesinde üretilen multimedya teknolojik bir ürün aynı zamanda televizyon, internet, telefon, fotoğraf makinesi, video, müzik çalar, radyo, eğlence aracı olabilmektedir. Bütün bu özellikleri bünyesinde taşıyan bir teknoloji karşısında bu görevleri yalnız başına gerçekleştiren araçların ticari özelliği zaman içinde kaybolacak, demode olacak araçları üreten fabrikalarsa talep yetersizliğinden durma noktasına gelecektir. Teknoloji ithal etmek zorlaşırken, bilimde ve teknolojide yetersiz kalan ve rekabet gücünü yitiren firmalar yabancılarla ortaklık kurma yolunu seçiyor. Dünyanın en büyük firmaları ortaklık ya da satın alma yoluyla piyasanın en büyüğü haline geliyor. Dünyada büyük değişimlere neden olan her yeni sektör ilk başta büyük karlar sağladığında göz kamaştırmış pazara sayısız şirket girmiş ancak bunlardan sadece bir kaçı ayakta kalarak diğerleri silinip gitmiştir. Yerli firmaların küresel firmalarla ve içerde yabancı sermaye yatırımları ile rekabet edebilmeleri ve çökmemeleri için ARGE yatırımlarına devletin ve serbest piyasanın fon desteği gerekiyor. Aksi takdirde çoğunluğu gençlerden oluşan çok sayıda girişimci hayal kırıklığına uğrayabiliyor. Bugün bilgi ekonomisinden ibaret olan hizmet sektörünü gençler elinde tutuyor. Modern Türkiye’de beyin göçünü durduracak bir teşkilatlanma maalesef kurulmadı. Bilimde teknolojide becerikli öğrenciler ülkede tutulsun ki beyin gücünden doğan bilgi, yeraltı kaynakları gibi işlenmeden yabancıların eline geçmesin. Zaten yeraltı kaynaklarını değerlendirecek ve katma değer yaratacak olan da bilgidir. B ilimsel ve teknolojik araştırmalar sonucu ortaya çıkan bulgularla bilgileri ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürme çabası dünyaya yeni bir üretim heyecanı getirdi. İnovasyon süreci olarak tanımlanan bu yöntem yeni bir ekonomi anlayışını hakim kıldı. Dijital ekonomi, bilgi ekonomisi, bilgi çağı, bilişim ekonomisi, üçüncü dalga ekonomi olarak da adlandırılan yeni model, vahşi kapitalizmin etkilerini daha çok hissettiriyor. Türkiye’nin diğer ülkelerle rekabet edebilmesi ve kalkınmış ülkeleri yakalaması için bu "yeni ekonomi" modeli uygulanmasının şart olmasıyla beraber bu modelin Türkiye’ye önemli katkıları ve olumsuz sonuçları da var. Bilgi, başlı başına ticari bir meta, en değerli hammadde olmakla rekabete farklı bir açılım getirdi. Bilginin yönlendirdiği ekonomide yoğun bilgi hangi sektöre uygulanırsa o sektörde yapısal değişiklikler ortaya çıkıyor. Dünya ekonomisinde üretimin verimliliği ve kalitesini artırmak, aynı anda zamandan, mekândan ve sermayeden tasarruf sağlamak için, yeni ekonomiye geçiş ivme kazandı. Bilgiyi üretime uygulayan, tüketicileri de lokomotifi medya ile küresel pazarın merkezine yerleştiren bilişim ekonomisinde Türkiye de bilgiyi tüketici değil üretici pozisyonunda kullanmalıdır. Türkiye yeni ekonomiye şartlanıyor Yetişmiş mühendisler bulabilmede dünyada 14. sırada olan Türkiye ulusal gelirinin ancak binde yedisini ARGE çalışmalarına ayırarak ilk 10 büyük ekonomi arasına girmeyi planlalıyor. Fakat Türkiye bu idealine ARGE yatırımında dünyada ilk 3 sıraya girmekle ulaşabilir. Teknolojileri Komisyonu, internet Üst Kurulu, Elektronik Ticaret Koordinasyon Kurulu, KamuNet, OkulNet, ULAKNET, KOBİNET, bu kuruluşlardan bazıları. ETKİN EKONOMİYE DOĞRU Türkiye teknolojiyi temel alan ekonomisini tüketime değil, üretime yönelik uygulama konusunda geniş imkânlara sahip. Türkiye’nin gelecek vaad eden genç nüfusu; yeni fikirlere, yeteneğe, bilgiye ve zekâya dayalı ekonomik kalkınmaya uygun olmasının yanında beyin gücünü korumak ve geliştirmek için beyin göçünü durdurmalı, dünyadaki beyin gücünü kendisine çekmelidir. Kalkınmış ülkeler kurnazca davranarak teknoloji ihracına sınır getirip teknolojiyi daha da geliştirecek beyinleri ise bütün güçleriyle ithal etmektedir. Çin ekonomisi yetkilileri ABD’yi teknoloji ihracını sınırlandırmakla suçlasa da ABD’li bilim yatırımcıları Çin’in sunduğu fırsatları değerlendirmek için ARGE çalışmalarını Çin’e kaydırmaktadır. Nitekim ARGE yatırım çalışmalarında Çin; ABD’den sonra Japonya’yı geride bırakarak ikinci sıraya yükseldi. Yetişmiş mühendisler bulabilmede dünyada 14. sırada olan Türkiye milli gelirinin ancak binde yedisini ARGE çalışmalarına ayırarak ilk 10 büyük ekonomi arasına girmeyi planlamaktadır. Türkiye bu idealine ancak ARGE yatırımında dünyada ilk 3 sıraya girmekle ulaşabilir. ABD’de bilişim teknolojilerinin ekonomiye katkısı internetin geliştiği 95–98 yılları arasında yüzde 35 dolayında olmuştu. Bu katkı Türkiye için de geçerli olabilir. Türkiye’de bilimin ve teknolojinin ekonomiye uygulanması ve diğer amaçlar için son 15 yılda çok sayıda kurum ve kuruluşa imza atıldı. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu, Türk Patent Enstitüsü, TÜBİTAK, Teknoparklar, Ulusal Bilgi Teknolojileri Konseyi, TBMM Bilgi YENİ EKONOMİNİN SORUNLARI Bilgi ekonomisi hayat standartlarını, kültürü, tüketim alışkanlıklarını, insani ilişkileri, çalışma şekillerini, sağlığı, güvenliği, güç dağılımını, eğitim şeklini, hemen hemen her şeyi dönüştürüyor Yeni ekonomik anlayış hayatı ve dünyayı yalnız sayılardan ve görüntülerden ibaret saydığı için seslerin ve duyguların yerini "kilobayt"lar ve "piksel" noktaları almıştır. Değer yargıları metalaşırken toplumun kutsal kavramlarının içleri boşaltılmış oluyor, insanlar yönlendirmelere karşı savunmasız kalabiliyor. Türkiye bilişim ekonomisine geçtiği oranda toplumsal değişimle kaybetmesi muhtemel olan kimliğini koruyacak eğitim ve öğretim anlayışını da
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle