16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bölgede devlet deneyimlerinin, demokrasinin ve siyasi kültürün gelişmemesi aynı zamanda aşırı milliyetçiliğe ve siyasi istikrarsızlığın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Ülke içinde yeterli destek bulamayan muhalif siyasetçiler iktidar uğruna bölge dışı güçlerle işbirliği içinde olma çabasında olmuştur. 27 Ekim 1999'da Ermenistan'da gerçekleştirilen ve Parlamento Başkanı Karen Demirçiyan'ın, Başbakan Vazgen Sarkisyan'ın ve diğer altı milletvekilinin öldürülmeleriyle sonuçlanan suikastlar, 2003 yılında Gürcistan, 2003 ve 2004 yılında Azerbaycan'da yaşanan muhalefetiktidar çatışması, Azerbaycan ve Gürcistan devlet başkanlarına düzenlenen suikastlar devletler içi şiddetin ve güvenlik sorunlarının gerçekleridir. C S Doç. Dr. Türel YILMAZ TRATEJİ 15 İ JEOPOLİTİK UNSUR Bölgenin stratejik konumu devletlerin güvenliği açısından hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Jeopolitik konumun yol açtığı jeopolitik mücadelenin dışında ikinci bir olumsuz tarafı da uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı açısından Doğu ve Batı arasında koridor konumunda olmasıdır. Son yıllarda uyuşturucu trafiği için Güney (Orta AsyaİranTürkiyeAvrupa) ve Kuzey (Orta AsyaRusyaTürkiyeAvrupa) rotalarının kontrol altına alınması Güney Kafkasya rotasının uyuşturucu, silah ve insan kaçakçıları için önemini artırmıştır. Son dönemlerde terör örgütlerinin Güney Kafkasya'da hareket alanı aradığı da açıkça görülmektedir. Çeçenistan'da faaliyet gösteren Vahabilerin başını çektiği Radikal İslami örgütlenmeler Azerbaycan'ı ve Gürcistan'ın Pankisi Vadisi'ni geçit noktası olarak kullanmaktadır. Rusya, Pankisi Vadisi'ni bahane ederek Gürcistan üzerinde egemenlik kurmaya çalışmıştır. Ayrıca Suudi Arabistan ve İran destekli dini örgütlerin faaliyetleri de bulunmaktadır. Fakat ideolojik bağlamda bu örgütlerin Güney Kafkasya'da destek bulamaması yakın on yılda bu örgütlerin hareket alanlarını kısıtlamaktadır. Güney Kafkasya bölgesinde jeopolitik oyun son bulmuş değildir. Önümüzdeki on yıl içinde devletlerin güvenlik politikalarında müttefik önceliklerinin değişmeyeceğinin garantisini kimse veremez. Dolayısıyla bu süreç içinde söz konusu jeopolitik oyunu kazanmak isteyen güçler zaman zaman bölgedeki güvenlik sorunlarını artırarak veya azaltarak, bu sorunları kendi çıkarları için araç olarak kullanabilirler. ENERJİ HATLARI VE KAYNAKLARI Enerji hatları ve enerji kaynakları Güney Kafkasya için yapılacak her türlü gözlemde göz önünde bulundurulması gereken en önemli faktörlerden biridir. Bölge içi çekişmelere, sosyal, ekonomik, siyasi ve askeri yapıların şekillenmesine, dış güçlerin bölgeye olan ilgisine ve genel istikrarsızlık ortamına bakıldığında petrolün önemi ortaya çıkmaktadır. Petrolün varlığı ve önem kazanması, bölge devletlerinden daha çok dış güçlerin politik projeksiyonlarında yer almaktadır. Bölge devletleri daha dar bir bakış açısıyla petrolü kısa dönemli planlamalarla değerlendirirken; dış güçler bölgede hegemonyalarını kurmakta, petrolü hep stratejik, uzun dönemli bir etken olarak ele almaktadırlar. Kafkasya'nın enerji kaynaklarını Batı'ya taşıyan birçok boru hattı sorunların bir türlü çözülemediği Kafkasya’dan geçmektedir. Bunu tersinden okuduğumuz zaman enerji nakil hatlarının yapımını geciktirmek veya tamamen engellemek için bu güzergahların yer aldığı coğrafyalarda etnik çatışmaların ve istikrarsızlıkların çıkarıldığı söylenebilir. Güney Kafkasya güvenlik sorunları bir birine bağımlı bir biçimde gelişmektedir. Güney Kafkasya'nın güvenlik sorunları bir biri ile bağlantılı olduğundan onları çözmek için şu ana kadar yapılan çalışmalar yeterli olmamıştır. Bölgesel güvenlik sorunlarının çözülmesinde uluslararası örgütler yetersiz kalmaktadır. Bölge devletleri tarafından kurulacak ortak bir güvenlik sistemi bölgenin güvenlik sorunlarının çözümünde etkili olabilir. Diğer taraftan böyle bir birlik bölge devletlerinin ilerdeki geleneksel ve geleneksel olmayan güvenlik tehditlerine karşı ortak mücadelesini sağlayabilir. ran, son zamanlarda dış politikasında olduğu kadar, iç politikasında da hareketli bir dönem yaşamaktadır. Özellikle, genel seçimlere birkaç ay kala İran üst düzey yönetim kademelerinde meydana gelen görev değişiklikleri ve atamalar, dikkatlerin birden bire İran Devlet Başkanı Ahmedinejad ve dini lider Hamaney’de odaklanmasına neden oldu. Görünen gerçekler ve yapılan yorumlar, İran’daki üst düzey atamalarda bizzat dini lider Hamaney’in etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Hamaney neden birden bire inisiyatif kullanmaya ve ön plana çıkmaya başladı? İran siyasi çevrelerinde de sıkça bahsedildiği şekilde bunun nedeni oldukça açıktır: Ahmedinejad’ın iç ve özellikle de dış politikadaki inişçıkışları, tehditkar açıklamaları ve ekonomide kendisinden beklenen başarıyı gösterememiş olması. Söz konusu nedenlerden dolayı Hamaney, mevcut siyasi ortamı dengelemeye çalışmaktadır. Bu dengeleme politikası çerçevesinde, Devlet Başkanı Ahmedinejad’ın kilit görevlere, kendi çevresinden, aşırı muhafazakar yapıdaki kişileri atama faaliyetlerine karşılık olarak, ılımlı muhafazakar ve reformist kesimdeki tecrübeli politikacıları ön plana çıkarmaya çalıştığı gibi, bunları perde arkasından desteklediği de öne sürülmektedir. İran’daki son gelişmelere bakıldığında, Hamaney’in bu dengeleme politikasının yürürlüğe konulmuş olduğu gözlenmektedir. Son dönemde, Hamaney’in etkisinin çok büyük olduğu bir atama gerçekleşti: Devrim Muhafızları Ordusu Komutanlığı görevine, Muhammed Ali Caferi getirildi. Ali Caferi bu komutanlığa getirildikten hemen sonra Ayetullah Ali Hamaney, "tuğgeneral" rütbesinde olan yeni komutanı "tümgeneral" rütbesine yük Ahmedinecad selttiği gibi, 3 Eylül 2007 tarihinde Tahran’da düzenlenen törene katılarak, Ali Caferi’ye yeni rütbesini bizzat kendisi taktı. Hamaney’in bu tarz davranışının, yani Caferi’nin Devrim Muhafızları Komutanlığı görevine getirilmesinin, ABD’nin Devrim Muhafızları Ordusunu terör listesine alma önerisinden hemen sonra gelmesi de ilgi çekicidir. Bu nedenle, bu atamada, ABD’nin söz konusu önerisinin/girişiminin etkili olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Nitekim, İran kaynaklı yorumlara bakıldığında, Ahemdinejad’ın öne süreceği isimlerden önce Hamaney’in devreye girerek, Muhammed Ali Caferi’nin Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı olarak atanmasını uygun gördüğü öne sürülmektedir. İran’daki önemli bürokratik makamlardan ve ekonominin önemli kontrol mekanizmalarından biri olan İran Merkez Bankası’nın Başkanı İbrahim Şeybani’nin 24 rak tanımlamaktadır. Diğer bir deyişle Uzmanlar Meclisi’nin Ağustos 2007 tarihinde herhangi bir gerekçe göstermeden halk nezdindeki itibarı günden güne zayıflamakta ve gözden istifa etmesi son derece ilginç olmakla birlikte, beklenen gedüşmektedir. Durum böyle olunca, gidişattan memnun ollişmelerden biridir. Bu istifa sürecinin hızlanmasında, İran mayan dini lider Hamaney’in perde arkasından Rafsancaekonomisinde son dönemlerde yaşanan istikrarsızlığın ve ni’ye destek verdiği öne sürülmektedir. Nitekim, 2005 yılınyanlış ekonomi politikalarının, Petrol ve Sanayi Bankalarıdaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yenilgiye uğrayan Rafnın değişmesinin etkili olduğu söylenebilir. Merkez Bankası sancani, bizzat Hamaney’in çabalarıyla siyasi hayattan uzak başkanlığına düşünülen isimler arasında ön planda olan kişi, tutulmaya çalışılmış ve bu nedenle de hükümetle Anayasayı Hatemi hükümeti döneminde Ekonomi Bakanlığı yapmış Koruyucular Konseyi arasında anlaşmazlıklara bakan Uyuşolan Tahmasb Mazaheri’dir. Hatta, atanmasına kesin gözüyle mazlıkların Çözümü Konseyi Başkanlığı’na getirilmişti. bakılmaktadır. Bunda da Hamaney’in etkisi olduğu bilinHamaney bu şekilde son dönemlerde İran siyasi hayatınmektedir. da etkisini hissettirmeye çalışırken, Ahmedinejad da önemli Dikkat edilecek olursa, Ali Hameney, Hatemi’ye yakın kadrolarda değişiklik yapmaya devam etmektedir. İran Cumisimlere öncelik vermektedir. Bunda, Ali Hamaney’in Hatehurbaşkanlığı Başdanışmanı iken Eylül 2006’da İçişleri Bami’ye olan yakınlığı ve güveni oldukça etkili bir unsur teşkil kanı Mustafa Purmuhammedi’nin siyasi işlerden sorumlu etmektedir. Bu güven ve yakınlığın sonucu olarak, Hameyardımcılığına getirilen Müçteba Haşimi Semere, Ahmediney’in, Hatemi’nin mollalıktan çıkarılması kararına müdanejad tarafından tekrar Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığıhale ettiği, ayrıca Orta Doğu’da mevcut olan ŞiiSünni çatışna getirildi. Müçteba Haşimi Semere’den boşalan göreve de masının önlenmesi amacıyla da Hatemi’ye "elçilik" görevi İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkan Yardımcısı Ali verdiği belirtilmektedir. Rıza Afşar atandı. Buradan şu sonuç çıkmaktadır: Mart İran’daki belki de en önemli gelişme, dini lideri görevden 2008’de yapılacak genel seçimler öncesinde Ahmedinejad, alma yetkisi de bulunan Uzmanlar Meclisi’nde yaşandı. kendisine yakın isimleri önemli kadrolara ve konumlara geİran’ın eski cumhurbaşkanlarından Ali Ekber Haşimi Raftirmeye çalışmaktadır. sancani, 41 oy alarak, diğer aday Anayasayı Koruyucular 14 Mart 2008 tarihinde İran’da yapılacak olan genel seKonseyi Başkanı Ahmed Cenneti’nin önünde, bu Meclis’in çimler öncesinde, Ahmedinejad ve Hamaney’in İran üst dübaşkanlığına seçildi. Burada ilginç olan nokta, İran halkının zey bürokrasisinde gerçekleştirdikleri/gerçekleştirmeye çabu Meclis’in üyelerine ilişkin görüşleridir. İran halkı, Uzlıştıkları bu atamaların ne kadar etkili olacağı, seçimler sonmanlar Konseyi üyelerini kendi menfaatleri için çalışan ve rasında ortaya net bir şekilde çıkacaktır. kendi ceplerini doldurmakla meşgul olan sınıf/mollalar ola Genel seçimler öncesinde İran iç politikasındaki gelişmeler Tahran'da sıcak gelişmeler İran’da seçimler öncesindeki en önemli gelişme, dini lideri görevden alma yetkisi de bulunan Uzmanlar Meclisi’nde yaşandı. İran’ın eski cumhurbaşkanlarından Rafsancani, bu Meclis’in başkanlığına seçildi ve elini yeniden güçlendirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle