17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Barış ADIBELLİ AÜ SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü [email protected] Nazarbayev, küresel güçler üzerine ÇİN KAZAKİSTAN YAKINLAŞMASI denge kurmak istiyor… C S TRATEJİ K azakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, 16 Mayıs 2007'de yetkilerinin bir kısmını parlamentoya devretme zamanının geldiğini ve anayasada değişikliğe gidilmesi gerektiğini belirterek erken seçim istedi. Nursultan Nazarbayev, parlamentonun da onayıyla 18 Mayıs'ta kabul edilen değişiklik paketini 21 Mayıs'ta onaylayarak yürürlüğe soktu. Yapılan değişiklikle parlamento feshedilerek 18 Ağustos'ta erken seçime gitme kararı alındı. Anayasada yapılan değişiklikle Devlet Başkanı Nazarbayev yetkilerinin bir kısmını parlamentoya devretti. Bu arada Kazakistan parlamentosu, Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in "sınırsız dönem hakkını" tanıyan yasa tasarısını kabul ederken, Nazarbayev ömür boyu devlet başkanı oldu. Nihayet 18 Ağustos günü Kazakistan, demokrasi yolunda önemli bir adım atarak parlamento seçimlerini gerçekleştirdi. 18 Ağustos’ta yapılan parlamento seçimlerinde Nazarbayev’e yakınlığı ile bilinen Nur Otan partisi büyük bir zaferle çıktı. (Nurlu Vatan) Her ne kadar Batılı gözlemciler ve muhalif partiler sonuçların demokratik olmadığını belirtse de, bağımsızlığını yeni kazanmış bir devletten de 50 yıllık demokrasi deneyimi ve geçmişi bulunan devletler gibi davranması beklenemez. Sistem uygulana uygulana yerine oturacaktır. Kazakistan'da seçime katılan diğer siyasi partiler "Adilet" (Adalet), "Ak Jol" (Ak Yol), Ulusal Sosyal Demokrat Partisi, Halkın Komünist partisi, Nagız Ak yol, Komünist Parti, Ruhaniyat, Vatanseverler ve Auyl olarak sayılabilir. Kazakistan'daki seçimlerde 16 seçim bölgesi bulunuyor. Meclisteki 98 sandalye için partiler toplam 376 adayla yarıştı. Ülkede bir siyasi partinin meclise girebilmesi için yüzde 7 barajını geçmesi gerekiyordu. Kazakistan seçimleri sadece ülkenin demokratikleşme yönünde attığı adımlar nedeniyle Batı’nın gündeminde değil, aynı zamanda yeni dönemde Kazakistan’ın Avrasya mücadelesindeki gelecekteki yeri de dünya gündemindeydi. Kazakistan mücadelesi Orta Asya cumhuriyetlerinden Kazakistan, demokrasiyi yerleştirmek için ciddi açılımlar yapıyor. Bu açılımları Batılılar beğenmese de evrim sürecinin işlediği bir gerçek. Son seçimler ve anayasadaki düzenlemelerle Nazarbayev yönetimi elini güçlendirdi. KÜRESEL KAZAKİSTAN MÜCADELESİ 11 Eylül olaylarının ardından ortaya çıkan yeni durum ABD’nin de bir takım politikalarında değişikliğe gitmesine neden oldu. ABD, Büyük Ortadoğu Projesi adını verdiği bu yeni politika ile Fas’tan Çin Seddi’ne kadar olan bütün bu bölgede Amerikan yanlısı rejimler oluşturmayı düşünüyordu. Bu bağlamda, Avrasya coğrafyasında renkli devrimler süreci başladı. Renkli devrimlerin bölgede en sıcak yaşandığı ülke Kırgızistan oldu. Şanghay İşbirliği Örgütü’nün önemli ve kurucu üyesi olan Kırgızistan’da Akayev’in iktidardan uzaklaştırılması ve ŞİÖ’nün iki büyük üyesi Çin ve Rusya’nın bir şey yapamaması, diğer Orta Asya devletlerini de endişelendirdi. Kuşkusuz bu endişe Kazakistan’da da yankı buldu. Son yıllarda ŞİÖ’nün giderek güç kazanması ve Kazakistan’ın enerji kaynaklarını Rusya ve Çin’e vermesi, BaküTiflisCeyhan boru hattına söz verilen miktarın Rusya’ya verilecek olması, ABD’nin de Kazakistan’a bakışında değişikliklere neden oldu. Amerikan medyası Nazarbayev’i sert bir şekilde eleştirmeye başladı. Renkli devrimlerin en önemli argümanı demokrasi ve insan hakları. Maalesef bu ölçütler evrensel olmaktan çok ülkeden ülkeye değişmektedir. Renkli devrimlerin en önemli bahanesi demokrasi eksikliği ve otoriter yönetimler. Kazakistan’da yaşanan seçimlerin aslında bir de bu şekilde yansıması bulunmaktadır. Nazarbayev, ülkesinin demokratikleşmesi için elinden geleni yapmakla birlikte, dış müdahalelere karşı bahaneleri de ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. ŞİÖ kapsamında 2006 yılında Çin ve Kazakistan birlikte Tian Shan terörizmle mücadele tatbikatını gerçekleştirdiği Zharkent (Yarkent diye de bilinir) Kazakistan’ın en önemli jeostratejik bölgesini oluşturmaktadır. Bu şehir, 1882’de kurulmuş. 1942’den 1991’e kadar Panfilov ismiyle anılmış. İkinci Dünya Savaşı’nda büyük kahramanlıklar göstermiş ve 1941’de savaşta ölmüş olan Ivan Panfilov’un adı verilmiş. Kazakistan bağımsızlığını kazandıktan sonra yerleşim bölgelerinin adlarını yeniden orijinal Kazakça isimleriyle değiştirmiş ve buranın da adı Zharkent olmuştur. 34100 kişinin yaşadığı bu yerleşim birimi Çin sınırına 30 km’lik bir mesafede bulunuyor. Zharkent oldukça stratejik bir bölgede. Çungar dağlarının eteğinde ve eski çağlarda Çinliler ile Türkler arasında sık sık savaşların yapıldığı Çungarya düzlüğünün yanında, aynı zamanda İli ve Çin’in Yining diye adlandırdığı ama bölgede Türkler arasında Kulca diye bilinen Çin şehrine oldukça yakın bulunmaktadır. Zharkent, Doğu Türkistan bölgesiyle de sınırdaş. Çin’in Orta Asya’ya açılan en önemli kapısı Zharkent yakınındaki sınır kapısıdır. Bu nedenle bu bölge Çin açısından hayati önem taşımaktadır. Zira bu bölge Çin’in Orta Asya ve Batı Asya’ya açılan en önemli geçiş koridorudur. Bu sınır kapısı, Sovyetler Birliği döneminde kapalı kalmış bu nedenle de bölgedeki Kazak ve Uygur halkları Çin etkisinden uzak kalmışlardır. Sadece Çin’den değil Sovyet Kazakistandaki etkisinden de coğrafi seçimlerden... uzaklık nedeniyle etkilenmemişlerdir. Bu nedenle duru bir Türkçeleri var ve yerel halk ile Türkçe anlaşmak kolay olmaktadır. Örneğin Çin sınırında sıfır noktada bulunan bir Kazak köyünü ziyaretimizde buradaki halkın anlayabileceğimiz bir Kazakça konuşması ve aralarında hiç kimsenin Çince bilmemesi dikkatimizi çekmişti. Özellikle bu bölgedeki halkın birçoğunun akrabası hemen sınırın ötesindeki Çin köylerinde yaşıyor. Bu pek garip bir durum değil. Zira Çin tarafındaki bu bölge Doğu Türkistan bölgesi ve ağırlıklı Uygur nüfus yaşıyor. Uygurların dili Kazaklara nispeten Türkçeye daha yakın. Kazakistan’da güneye inildikçe Türkçe konuşarak halkla anlaşılabiliyor, ancak daha çok Rus etkisinin hissedildiği ve nüfusun ağırlıklı Rus olduğu kuzey bölgelerde Rusça konuşuluyor ve burada konuşulan Kazakça da pek anlaşılmıyor. Uygur nüfusun çoğunlukta olduğu bu bölgeyle Avrupalı kim örgütler çok yakından ilgileniyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle