Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 C S TRATEJİ Yunanistan ve Kıbrıs Rum planlarının Akdeniz Türkiye’ye Prof. Dr. Sertaç H. BAŞEREN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi D oğu Akdeniz’de son zamanlarda ortaya çıkan gelişmeler aslında buz dağının su üstünde görünen kısmıdır. Buzdağının su altındaki büyük kitlesi ise, 1990’ların sonu ve 2000’lerin başından itibaren oluşmaya başlamıştır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) basınında çıkan Doğu Akdeniz’de özellikle Kıbrıs Adası’nın güney ve güney doğusunda zengin petrol kaynakları bulunduğuna dair haberler, bugünkü hassas durumun da habercisi olmuştur. Güney Kıbrıs Rum kesimi ile Yunanistan’ın Akdeniz’de kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge uygulamaları Türkiye’yi Anadolu karasına hapsetmeyi amaçlıyor. Bu hedef doğrultusunda adımlar atan ikili belli ölçüde amaçlarına ulaşırken, Türkiye geç kalmış durumda. alanlarındaki petrol yatakları konusunda, TÜRKİYE BAŞARISIZ Hükümeti’nin Suriye’den sonra Mısır, Lübnan, İsrail ve muhtemelen Libya ile de temaslarda bulunacağını söylemiştir(5). GKRY Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakanı ROLANDIS, 11 Eylül 2002 tarihinde basına yaptığı açıklamada, MEB ile ilgili olarak hazırlanan taslağın GKRY Bakanlar Kurulu’nda uygun görüldüğünü ve bu tasarı ile GKRY ile Mısır arasında MEB sınırlandırması anlaşması yapılacağı 2001 tarihinden itibaren basına yansımasına rağmen, Türkiye’nin bunu önlemek ya da Mısır ile GKRY’den evvel MEB anlaşması yapma konusunda girişimde bulunduğuna dair bir bilgi edinilememiştir. Daha açık bir ifadeyle bağıra bağıra gelen anlaşmanın önünü kesmekte Türkiye başarılı olamamıştır. Oysa Türkiye ile Mısır arasında uluslararası hukukun öngördüğü hakkaniyete uygun olarak ortay hat esasında yapılacak bir anlaşma sadece Türkiye’nin değil Mısır’ın da haklarını koruyacaktı. ROLANDIS, GKRYMısır MEB sınırlandırma anlaşmasının imzalandığını ilan etmek için yaptığı bir açıklamada; iki ülke arasında sınır olarak ortay hattın belirlenmesinin GKRY için çok önemli olduğunu, bu anlaşma ile GKRY’nin bugün sahip olduğu deniz alanının dört katı fazlası bir alanda egemenlik haklarına sahip olacağını ifade etmiştir. Mısır’ın GKRY ile yaptığı MEB sınırlandırması anlaşmasında ortay hattı esas alması nedeniyle gerçekten de önemli kayıplara uğradığı görülmektedir. Türkiye kıyıları ile Mısır kıyıları arasında çizilecek ortay hat esas alınarak yapılacak bir sınırlandırma Mısır’a, mevcut duruma bakarak yaklaşık 11.000 km2 daha fazla kıta sahanlığı/MEB alanı verecekti. Mısır’ın toplam yüz ölçümünün yüzde 1’ine tekabül eden bu kayıp alan aynı zamanda Kıbrıs Adası’ndan(7) da daha büyük bir sahadır. GKRY, Mısır ile MEB anlaşmasını imzaladıktan sonra Lübnan nezdindeki girişimlerini yoğunlaştırmış, aynı amaçla yürüttüğü müzakereler çerçevesinde Lübnan ile 6 Ekim 2005 tarihinde MEB oluşturulması için "İş Birliği Memorandumu" imzalamıştır(8). Daha sonra, 17 Ocak 2007 tarihinde Beyrut’ta GKRYLübnan MEB Sınırlandırma Anlaşması imzalanmıştır. GKRY Parlamentosu GKRYLübnan MEB anlaşması imzalandıktan sonra 26 Ocak 2007 tarihinde bir yasa kabul ederek Kıbrıs Adası’nın güneyinde çizilen sınırların içerisinde 13 adet petrol arama ruhsat sahası ilan etmiştir(9). Bu gelişmeler stratejik bir analize tabi MEİS VE KITA SAHANLIĞI Yunanistan Girit, Kaşot, Karpatos, Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki konumu... Rodos, Meis hattını esas alarak Doğu Akdeniz’in bu parçasında ilgili kıyı oluşturmaya ve bu esasta bölgeyi sahiplenmeye çalışmaktadır. Türkiye’yi ise söz konusu hattın kuzeyinde kalan dar bir deniz alanına hapsetmek istemektedir. Yunanistan bu maksatlarını dış politikasına da yansıtmıştır. Mısır ile yaptığı görüşmelerde, Meis Adası’na tam etki tanıyıp, Meis ile Mısır arasında Türkiye’yi dışlayarak Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırması yapmak istemiştir. Yunan Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Yunanistan ile Mısır ve Libya arasında kıta sahanlığı ve MEB sınırlarının belirlenmesi için görüşmelerin ilerlediğini, Libya ile bir, Mısır ile iki istikşafi görüşme yapıldığını açıklamışlardır(1). Yunanistan’ın bu politikalarını, GKRY’nin ortay hatları esas alarak ve bunları hakkaniyete uygun hale getirmeksizin, sınırın Meis’ten sonra Antalya açıklarında Türkiye’ye çok az bir kıta sahanlığı/MEB alanı bırakacak şekilde Kıbrıs Adası’na uzatılmasını öngören politikaları tamamlamaktadır(2). GKRY ana muhalefet partisi DİSİ (Democratic Mobilization Party / Demokratik Seferberlik Partisi)’nin Meclis Grup Sözcüsü ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisindeki Rum delegasyonu üyesi Hristos Purguridis bir gazeteye verdiği söyleşide, "Kıbrıs Dışişleri Bakanlığının Lübnan ve Mısır’la yaptıklarına benzer bir anlaşmayı Yunanistan’la da kabul etmeye çalıştığını söyleyebilecek durumda" olduğunu bildirmiştir(3). Daha sonra da "bu konuda Yunanistan ve Kıbrıs arasında iki görüşme ilgili olarak Mısır ile görüşmelerde bulunulacağını gerçekleştirildiğini ve Lefkoşa’daki Yunan ve anlaşmanın muhtemelen bir hafta sonra Büyükelçiliği ile karşılıklı temasta bulunulduğunu" imzalanacağını söylemiştir. GKRY ile Mısır belirtmiştir(4). GKRY’nin bu anlayışı yansıtan arasında MEB Sınırlandırmasına İlişkin Anlaşma 17 uygulamaları takip eden yıllarda yoğunlaşarak Şubat 2003 tarihinde imzalanmış, Şubat 2004’de de devam etmiştir. BM’ye tescil ettirilmiştir(6). GKRY Hükümet Sözcüsü Kıbrıs deniz