Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tarım ürünleri ihracatına iade desteği NKARA (A.A) Tarımsal ürün ihracatında, bu yıl için uygulanacak ihracat iadesi yardımı tutarları ve uygulama esasları belirlendi. Yumurta, dondurulmuş meyve, ambalajlı zeytin ve zeytinyağı, meyve suları ihracatındaki iade tutarları artırılırken, sözleşmeli tarım uygulamasında yüzde 40 olan ihracat iadesi artırım oranı yüzde 50'ye yükseltildi. Artırılan tutarın yüzde 40'ı ihracatçıya ödenecek. Tebliğle ihracatçıya, iade yardımının yüzde 50'sini hizmet satın aldıkları firmalara aktarma olanağı getirildi. Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) tarafından hazırlanan, ParaKredi ve Koordinasyon Kurulu tarafından kabul edilen, Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi Yardımlarına İlişkin Tebliğ, 1 Ocak 2007'den geçerli olmak üzere, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğe göre, buket yapmaya elverişli çiçek, tazeişlenmişkurutulmuşdondurulmuş sebze ve meyveler, meyve suları, reçeljölemarmelatlar, zeytinyağı, zeytin, bal, hazırlanmış veya konserve edilmiş balıklar, yumurta, kümes hayvanları etleri ve bunlardan hazırlanmış ürünler, çikolata ve kakao içeren gıda müstahzarları, bisküvigofretler, makarnalar ihracatında Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Tarım Anlaşması kurallarına uygun olarak ihracat iadesi ödenecek. Bu yıl, ihracatçı firmalara ayrıca, hak edişlerinin en fazla yüzde 50'lik bölümünü, ihraç ettikleri ürünü satın aldıkları veya söz konusu ürünün ihraç edilebilmesi amacıyla gerçekleştirilen faaliyetler kapsamında mal ve hizmet satın aldıkları firmalara, tebliğde belirtilen giderlerin mahsubunda kullanılmak üzere devredebilme olanağı getirildi. İhraç edilen tarımsal ürünün İhracat Bağlantılı Tarımsal Üretim Sözleşmesi kapsamında temin edilmesi halinde, ihracat iade miktarları ve azami ödeme oranları yüzde 50 oranında A artırılarak uygulanacak. Bu suretle hesaplanacak yüzde 50'lik artış tutarının yüzde 60'ı üreticiye nakit ödenecek, 40'ı ise ihracatçı adına açılmış mahsup hesabına alacak kaydedilecek. Tebliğe göre, dondurulmuş mevyesebze ile meyvesebze işleme sanayine dayalı gıda maddeleri ihracatında tonda 68 dolar olan ihracat iadesi miktarı, 75 dolara yükseltildi. Meyve suları, meyve nektarları ihracatında, ihracat iadesi miktarı 134 dolar tondan 150 dolartona çıkarılırken, iade ödenecek ihraç ürün miktarı yüzde 17'den yüzde 15'e indirildi. Net ağırlığı 1 kg'a kadar ambalajlarda, tescilli Türk markaları ile bal ihracı halinde, ihracat miktarının yüzde 32'si yerine yüzde 40'ı için ihracat iadesi ödenecek. Yumurta ihracatında bin adette 6 dolar olan iade miktarı 15 dolara, kümes hayvanları etinde yüzde 22 olan iade ödenecek ürün miktarı yüzde 40'a yükseltildi. Markasız, azami 5 kg'a kadar ambalajlarda yapılan zeytinyağı ihracatında, ton başına 100 dolar olan iade tutarı 125 dolara çıktı. Ancak, tescilli Türk Markaları ve ''Made in Turkey'' ibaresi ile net ağırlığı 25 kg arasında (5 kg dahil) olan ambalajlarda ihraç edilen zeytinyağları için ihracat iadesi miktarı ton başına 150 dolardan 175 dolara, 12 kg arasında (2 kg dahil) olan ambalajlarda ihrac edilenlerdeki ihracat iadesi miktarı 200 dolardan 250 dolara, 1 kg'a kadar (1 kg dahil) ambalajlarda ihrac edilenlerde ise ihracat iadesi miktarı 350 dolardan 400 dolara çıkarıldı. Ambalaj büyüklüğü 18 kg'dan fazla olan zeytin ihracatında ihracat iadesi verilmeyecek. Ancak tescilli Türk markaları ve ''Made in Turkey'' ibaresi ile 25 kg arasında (5 kg dahil) olan ambalajlarda ihraç edilen zeytine ton başına verilen iade desteği 100 dolardan 125 dolara, 12 kg arasında (2 kg dahil) olan ambalajlarda ihraç edilenlere verilen ihracat iadesi 125 dolardan 160 dolara yükseltildi. Net ağırlığı 1 kg'a kadar (1 kg dahil) olan ambalajlarda, tescilli Türk markaları ve ''Made in Turkey'' ibaresi ile ihraç edilen zeytinler için ihracat iadesi miktarı ise ton başına 150 dolardan 200 dolara yükseltildi. Şeker katkısız, yüzde 100 meyve suyu ihracatında, tonda 150 dolarlık ihracat iadesi, ihracat miktarının yüzde 50'si dikkate alınarak ödenecek. Şeker katkısız konsantre meyve suyu (brix değeri en az 64 olursa) ihracatın tamamına ihracat iadesi verilecek. Tebliğ uyarınca, pekmez ihracatında ton başına 250 dolar ihracat iadesi ödenmeye devam edilecek. Net ağırlığı 1 kg'a kadar (1 kg dahil) ambalajlarda, tescilli Türk markaları ve ''Made in Turkey'' ibaresi ile bal ihracı halinde, ihracat miktarının yüzde 32'si yerine yüzde 40'ı için ihracat iadesi ödenecek. e halen de kurban etmeye deCumhuriyet vam etmiyor Tarım Hayvancılık Eki muyuz ? 13 Atatürk Bulvarı 125/4 Mart 2007 ta06640 ANKARA rihli Tarım Gıda Hayvanemail cılık eki orta sayfada tarimhayvancilik@cumhuriyet.com.tr TOBB Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nu okuyorum; Özelliklerimizi çok genç bir nüfus, eğitimli nüfus, çalışkan nüfus, vefalı nüfus, kadirşinaslık, zorluklar karşısında direnç ve birbirini destekleme şeklinde sıralıyor. İlk madde hariç bu kriterlerin doğru ve gerçek(çi) olduğunu kaçımız söyleyebiliriz. 2. sütun 2. paragrafta "… topraklarımızın gerek ilaç kullanım azlığı ve gerekse suni gübre kullanım azlığı nedeniyle kimyasal olarak temizliği gelmektedir…" diyor. Kullanılan ilaçgübre/birim alan hesabı ile doğru bir saptamadır. Ancak, Neden Avrupa’ya ihraç ettiğimiz Tarım Ürünlerimizin önemli bir bölümü geri dönmektedir. Ve sonra biz bu ürünleri pazarlarımızda "ihraç fazlası bunlar" diye tüketmiyor muyuz ? 2. sütun 3. paragrafta "…Yıllar önce siyasetin insanları 40 yaşında emekli ederek başımıza açtığı sosyal güvenlik sorunu bugün çözümsüz…" diye serzenişte bulunurken ve bu kurum o zamanda varken "…o gün buna kimse karşı çıkmadı. Ne siyasiler ne de halk olarak biz" diyerek kendilerini arındırma gayretini doğrusu yadırgadım. O gün karşı çıkanlara inat mı çıkartıldı yoksa süper emeklilik!... 3. sütun son paragrafta "… Topraklar çok parçalı ol OKUYUCU MEKTUBU Tarımı pek çok şeye kurban etmedik mi? V duğu için küçük çiftlikler ticari hale gelememektedir. Bu daha sonra o insanların ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için kentlere göçe neden olmaktadır…" diye bir saptama yapan sayın yazar, Başbakan’a hiç hatırlatma gereği duymaz mı acaba, Verasat ve İntikal ve Arazilerin Toplulaştırılma Yasası’nın çıkartılması gerekliliğini. Ve bunun aciliyetini. 5. sütun son paragrafta "…TÜİK’İN ‘köyde oturan ve geçimlik ekim yapan’insanlarla ‘köyde üretim yapan, çiftçilik yapan ve bundan para kazanan çiftçileri’ayırmak gerekiyor…" dan kastı açık değil. Sanırım buradan küçük işletmelerin karlı ol(a)madığını vurgulamak istemektedir ki doğrudur. "… Eğer köylerde 35 milyon insan yaşıyor bunların 25 milyonuna şehirde iş bulmalıyız gibi çok genel bir söylem gelişmeye devam ederse bu Türkiye’yi büyük bir hataya götürür. Bu doğru bir değerlendirme olmaz…" diyor sayın yazar. Doğrudur ve maalesef Türkiye bu hatayı uzun yıllardır yapıyor. Sonrada ‘Kardeşim nerden geliyor bu kadar insan İstanbul’a ?’ diye serzenişte bulunmak da işin süsü olsa gerek. Birileri çıkıp da öneride bulunuyor "İstanbul’a gelene vize koyulsun" diye. Çözüm gelene "Nereden ve niye geldin?" diye sormak değil. Maharet insanları doğduğu yerde doyurmayı becerebilmektedir. 6. sütun 3. paragrafta "Bir başka önemli konu ürün planlamasıdır…" İşte nihayet doğru, gerçekçi ve süratle çalışılarak hayata geçirilmesi gereken bir öneri. 6. Sütun 5. paragrafta "2007 yılı bir seçim yılı. Her seçim döneminde maalesef tarım çok istismara uğrar. Bunun 2007 yılında gerçekleşmemesini ve seçim malzemesi yapılamamasını diliyorum…" diye bir dilekte bulunuyor sayın yazar. Ama sayın yazar da biliyor ki, üretici nin 2006 yılından alacağı olan Destekleme ödemeleri, ödenmesi için seçim arifesini bekliyor. Sn Hisarcıklıoğlu vb. toplumun önünde ve gündem(in)de olan kişilerin ve bağlı kuruluşlarının tarımla gerçek ve doğru olarak ilgilenmesi genel arzumdur. Ülkemiz üniversitelerinde tarım konusunda söz söyleyecek, önermelerde bulunacak yetkin insanlar vardır. Bunlar ayda değillerdir ve yalnızca ilgi ve nazik davet beklemektedir diye düşünüyorum. Tarım, Sayın Hisarcıklıoğlu’nun yazısının başında da vurguladığı gibi ve kesinlikle hiçbir şeye kurban edilmemelidir. Tarım süratle planlanmalı ve programlanmalıdır. Kısaca ve kesinlikle: Türkiye’nin toprak ve su haritası çıkartılmalıdır, yenilenmelidir, güncellenmelidir. Su kullanımı çok ciddiye alınmalı, damlama sulama teşvik edilmelidir. Türkiye’nin iklim haritası çıkartılmalı (ki vardır sanıyorum) ve uygun iklim/uygun ürün denklemi sağlanmalıdır. İsteyen istediği ürünü ek(e)memeli, dik(e)memelidir. Planlama yapılmalıdır. Tarım girdilerinde standart sağlanmalıdır. Yanlış dikimler kesinlikle ikame ürünlerle yer değiştirilmelidir. Tarımda destekleme ürüne verilmeli, kaliteli ve standart ürün teşvik edilmelidir. Kesinlikle sertifikalı tohum, fide, fidan kullanılmalıdır. Araziler toplulaştırılmalıdır. Tarım arazilerinin tarım dışı kullanımı kesinlikle önlenmelidir. Hayvancılık teşvik edilmelidir. Kesinlikle popülizm yapılmamalıdır. Artık "kral çıplak!" deme zamanı hala gelmedi mi? Son sözüm, her şeye rağmen herhangi bir tarımsal ürün üreten cefakar çiftçilerimizin elleri öpülmelidir. Kenan KALAYCI Ziraat Yüksek Mühendisi / İzmir 30