Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İklimsel İklimsel değişiklikler değişiklikler hasta hasta ediyor ediyor Mahmut GÜRER açtığı vurgulanan raporda, hastalığın Türkiye’de ortaya çıkışının ise 2002 yılı olduğu belirtiliyor. Hastaların ilk olarak, Tokat, Yozgat ve Sıvas’ta saptandığı vurgulanırken, şu verilere işaret ediliyor: "Tokat, Sıvas ve Yozgat’tan 19302004 yıllarını kapsayacak şekilde alınan meteorolojik veriler analiz edildiğinde burada, Kırım Kongo ateşli hastalığının son iki yıl boyunca çok sayıda rapor edildiği görülür. Bu araştırmanın sonuçlarına göre, hava sıcaklığının 5 dereceden fazla olduğu günlerin sayısı ve bölgede Nisan ayındaki günlük sıcaklıklar, Kırım Kongo hastalığının ortaya çıkmasından önce bölgede yıllardır hissedilir şekilde artış göstermiştir. Son iklim değişiklikleri, ister istemez bu son gelişen hastalıklarla çakışacaktır. Fakat bu kesin nedensellik manasına gelmez. Yine de tüm bunlar gösteriyor ki biyotik çevresel değişiklik faktörleri, Hyalommas türü kenelerin büyük çoğunluğunun yaşamını sürdürmesi için faydalı olacak şekilde gerçekleşiyor." SITMA MEVSİMDEN ETKİLENİYOR Raporun ikinci bölümünde iklim değişikliği ve sıtma arasındaki bağlantıya işaret ediliyor. İlk dönem araştırmalardan bu yana iklimin sıtma yayılımındaki itici güçlerden biri olduğuna işaret edilerek, "Isı ve yağış miktarı, sıtmanın yayılmasında önemli bir etkiye sahip olabilir" deniyor. Bu kapsamda pamuk üretiminin çokluğuyla dikkat çeken Adana’da son 30 yıl içinde sıtma vakalarındaki büyük artışa dikkat çeken raporda, yüksek sıcaklık ile sıtma vakaları arasındaki paralelliğe de dikkat çekiliyor. Raporun son bölümünde ise fazla bilinmemesine karşın Türkiye’de leptospirosis hastalığının iklim değişikliğinden etkilenen bulaşıcı hastalıklardan biri olduğu ifade ediliyor. Farelerden insanlara bakteri ile geçen leptospirosis hastalığı, ilerlediği zaman, karaciğer ve böbreklerde büyük tahribat yaratıyor. Sıcaklık ve yağış miktarının bu hastalığın yayılmasında önemli etkiye sahip olabileceğine dikkat çekilerek, hastalığın hayvan idrarı ya da dışkı ile temas edilerek yayılabileceği belirtiliyor. Bu kapsamda hayvancılık yapanların da buna dikkat etmesi gerektiği ifade ediliyor. A A NKARA İklim değişikliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri Türkiye İklim Değişikliği 1. Ulusal Bildirim Raporu’nda ayrıntılarıyla yer aldı. Buna göre, iklimsel değişiklikler ülkemizde Kırım Kongo kanamalı ateşi, sıtma ve farelerden insanlara geçen leptospirosis hastalığını tetikliyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ne neden olan keneler iklim değişiklikleri ile artış gösteriyor. Hastalığa en çok yakalanan kesim ise "tarım çalışanları" olarak saptanıyor. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 20'nin üzerinde kurum, 100'den fazla araştırmacı ve uzman ile birlikte 1,5 yıldır gerçekleştirdiği çalışmalarla tamamlanan Türkiye İklim Değişikliği 1. Ulusal Bildirim Raporu, ısı farklılıkları ve yağışların hastalıklardaki etkisi ortaya konuyor. BM için hazırlanan 265 sayfalık rapora göre, mevsimsel değişimler üç önemli hastalığın tetikçisi oluyor. Mevsimsel hastalıklara en çok yakalananların ise "tarım çalışanları" olduğuna vurgu yapılıyor. Bunun nedeninin ise, hayvancılık ya da ekicilik yapanların büyük bölümünün kene ısırığı ya da açık yaralara önlem almaması olarak ifade ediliyor. Raporda son dönemlerin en çok konuşulan hastalıklarından biri olan Kırım Kongo kanamalı ateşinin Türkiye’de nasıl ortaya çıktığına yer veriliyor. Mevsimsel değişimlerin kenelerin üremesini kolaylaştırarak, hastalıkların artışına yol Zeki Sezer: Köylünün köyüne, yüreğine ateş düştü NKARA (Cumhuriyet Bürosu)Partisinin düzenlediği "Türk Tarımı Hakkını Arıyor" başlıklı sempozyumda konuşan DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Türkiye’nin her alanda sıkıntılı bir dönemden geçtiğini, işsizlik ve yoksulluğun arttığını, yoksul insan sayısının 20 milyonu, aç insan sayısının 1 milyonu aştığını belirtti. Sezer, "Zor durumda olan bir başka kesim daha var ki, onların evine, köyüne, yüreğine ateş düşmüş; yanıyor. Onlar köylülerimiz, çiftçilerimiz; kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımız" diye konuştu. Sezer, Türkiye’de tarım ciddi olarak geriye gittiğini, kırsal kesimdeki yurttaşların yoksulluğunun dayanılmaz boyutlara ulaştığını belirterek, şöyle konuştu: "Teslimiyetçi politikaların sonucunda tarım tam bir çöküş süreci yaşıyor. Türkiye, diğer alanlarda olduğu gibi tarımda da dışa bağımlı hale geliyor. Tarım ürünleri bakımından kendine yeten ülke konumundan çoktan çıktık. Türkiye bir tarım ürünleri pazarı haline geliyor. . Ülkede tarım bakımından çok uluslu şirketlerin egemenliği hızla artıyor. Çiftçimiz, ürününü 4 yıl önceki fiyattan satamaz durumda. Buna karşılık tarım girdileri yüzde 100’ün üzerinde artmış bulunuyor. Bugün Türk çiftçisi dünyanın en pahalı mazotunu, en pahalı gübresini, en pahalı sulama elektriğini kullanmak durumunda. Buna karşılık, Türk çiftçisine verilen destek her geçen gün azalıyor. Bırakınız AB ülkelerini ve ABD’yi, tüm OECD ülkeleri içinde Türk çiftçisi en az desteklenen üretici durumunda. Bu koşullarda, çiftçilerimizin rekabet şansı her geçen gün azalıyor." DSP’nin kalkınmanın köylerden başlaması gerektiğine inanan bir parti olduğunu değinen Sezer, "DSP kalkınmanın köylerden başlaması gerektiğine inanmıştır. Köy köy, kasaba kasaba tüm Türkiye’yi adım adım dolaşıyoruz. Aynı zamanda da tarımın, köylünün, çiftçinin sorunlarını gündeme getirmeye, bunlara çözüm bulmaya tüm gücümüzle çalışıyoruz" dedi. DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit, eski milletvekili Necati Albay ve Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Koç’un oturum başkanlıklarını yürüttüğü sempozyuma, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, TÜSKOOPBİR Genel Başkanı Halis Uysal, Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Doğru, Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Gülcan Eraktan, Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Taşdöğen, Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ayhan Barut, Gödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Özcan Kokulu, gazeteci Ali Ekber Yıldırım, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Koç, Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haydar Şengül, 18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Özcan, eski Milletvekili Hasan Ünal ile eski Köy Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Adnan Bayrakçı katıldı. DSP, “Türk Tarımı Hakkını Arıyor” başlıklı bir sempozyum düzenledi... 19