Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
40 C Cumhuriyetimizin 90. YILI 29 Ekim 2013 Salı YEM kurucularından yüksek mühendis mimar Doğan Hasol: İlk kuşakta doğmaktan hep gurur duydum 90’ıncı yılda, Cumhuriyetin getirdiği kazanımları, başarıları göz ardı etme, küçümseme eğiliminde olanlar varsa onların cahilliğine, aymazlığına, nankörlüğüne acımak gerekir. Bilinmeli ki aydınlık karanlığı, bilgi cehaleti her zaman aşar. Zorluklar da akıl ve bilgiyle aşılacak, Türkiye Cumhuriyeti bütün iç ve dış engellemelere karşın, “İnsan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” olarak hep yaşayacaktır. Cumhuriyet’in ilk kuşağında doğmuş olmaktan hep büyük gurur duymuşumdur. Bitmiş, tükenmiş, toprakları parçalanmış, kalanları da işgal altındaki bir imparatorluktan dipdiri bir cumhuriyet yaratıldı. Sultan buyruğu yerine, ulusun kendini yönettiği, çağdaş, barış ve güven içinde yepyeni bir ülke… İlk yıllardaki ekonomik atılımlarla, Osmanlı’dan kalan borçları bile ödendi, fabrikalar kuruldu, ülke gerçekten demir ağlarla örüldü; bir yandan da çağdaşlaşma devrimleriyle yepyeni bir toplum yaratıldı. Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk iyi bir asker, iyi bir devlet adamı ve çağdaş uygarlıktan yana, aydınlatıcı büyük bir devrimciydi. Onun atılımları, çağdaşlaşma devrimlerinin çok kısa bir zaman dilimine sığdırılmasını sağlamış ve Cumhuriyet’in vazgeçilmez değerlerini oluşturmuştur. Okuma yazması olmayan bir toplumu, siyasal bunalımdaki Avrupa’dan kaçan bilim insanlarının sığınıp etkin olabileceği çağdaş bir toplum haline getirme becerisini gösterdi. Onun, 20. yüzyılda söylenmiş en güzel sözü, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesi, Türkiye’yi bütün dünyanın içine girdiği acımasız savaşların dışında tutmuştur. Savaşsız geçirilen 90 yıllık bir dönem nimettir. Bütün bu başarılar nedeniyle Atatürk yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın da 20. yüzyıldaki en büyük siyasal lideri olarak kabul görmektedir. Kentucky Üniversitesi’nin yayımladığı, 199 ülkeden 1941 yönetici arasında yapılan araştırmayı derleyen kitap, Atatürk’ü “20. yüzyılın en büyük siyasi lideri” olarak belirliyor. ‘25. yıl törenini babamın omuzlarında izlemiştim’ Kuruluşun 25’inci yılı törenini, ilkokulu yeni bitirmiş bir çocuk olarak Taksim Cumhuriyet Meydanı’nda babamın omuzlarında izlemiştim. İstanbul’da yaşanan ne büyük coşku, ne büyük gururdu o… Şimdi 90’ıncı yılda, Cumhuriyet’in getirdiği kazanımları, başarıları göz ardı etme, küçümseme eğiliminde olanlar varsa onların cahilliğine, aymazlığına, nankörlüğüne acımak gerekir. Başarıları ve kazanımları küçümsemek kimseyi büyütmez. Bilinmeli ki aydınlık karanlığı, bilgi cehaleti her zaman aşar. Zorluklar da akıl ve bilgiyle aşılacak, Türkiye Cumhuriyeti, bütün iç ve dış engellemelere karşın, “İnsan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” olarak hep yaşayacaktır.