Katalog

29 C Cumhuriyetimizin 90. YILI 29 Ekim 2013 Salı E linde öğretmenlik diploması olan beyaz yakalı işsiz diyebileceğimiz öğretmen adayı sayısı yaklaşık 300 bindir. Her yıl değişik lisans programlarından 80 bine yakın insan öğretmenlik yapabilir belgesi ile mezun olmaktadır. Bakanlık hesaplarına göre öğretmen ihtiyacı 125 bin bizim hesaplarımıza göre bu sayı 300 bindir. sonuçlar penceresinden bakıldığında,17. büyük ekonomi olmak eğitim açısından bir anlam taşımamaktadır. Son yıllarda eğitim bütçesi rakamlarında artışlardan söz edilebilir. Ancak artan öğrenci sayısı ve bu alanda yapılması gereken yatırımlar okulların altyapı standartları açısından ayrılan bütçelerin yetmediği de bir gerçek. 2013 yılının son aylarına yaklaştığımız bugünlerde, 12 bin okulda ikili, 10,500 okulda ise birleştirilmiş sınıflarda eğitim yapılmaktadır. 16 büyük kentte bulunan kamu okullarının sınıf mevcutları ortalaması 4045 arasındadır. Durumun ve tablonun bu kadar vahim olmasında, alanların ihtiyaçları ve öncelikleri yerine siyasi iktidarların kendi ideolojik indirgemeci yaklaşımlarının etkisi büyüktür. Topluma kendi ideolojik yaklaşımlarına göre formatlama çabası bu kötü tablonun oluşmasına neden olmuştur. Her sorunu merkezden çözme, yerelin yetki ve sorumluluklarını dışlama, bürokratik ve hantal işleyiş sağlıklı ve ihtiyaçlar üzerinden çözüm üretilmesini engellemiştir. Merkezi otoriter devlet anlayışı hızla terk edi lerek âdemi merkezi bir yapılanmaya geçilmesi zarureti bugün dünden daha çok ihtiyaç haline gelmiş bulunmaktadır. Bu yolla toplumsal sınıflar arasındaki sosyal gelişmişlik farklılıkları azaltılabilir kaynakların geniş tabana yayılması sağlanabilir diye düşünüyorum. İşsiz öğretmenler yine bir ülkenin eğitim sorunlarının baş sıralarında? Atanmayı bekleyen ve sözleşmeli öğretmenlerin sayısı nedir? Bu sorun nasıl çözülür? Elinde öğretmenlik diploması olan beyaz yakalı işsiz diyebileceğimiz öğretmen adayı sayısı yaklaşık 300 bindir. Her yıl değişik lisans programlarından 80 bine yakın insan öğretmenlik yapabilir belgesi ile mezun olmaktadır. Şu an MEB’de sözleşmeli öğretmen çalıştırılmamaktadır. Geçen yıl 71 ilden alınana sayılara göre, 58 bin kişi ücret karşılığı öğretmenlik yapmak üzere okullarda geçici olarak görevlendirilmiştir. Bakanlık he saplarına göre öğretmen ihtiyacı 125 bin bizim hesaplarımıza göre bu sayı 300 bindir. Sorunun çözümü öğretmen yetiştiren programların rehabilitasyonundan ve ihtiyaç duyulan branş alanları üzerinden öğretmen yetiştiren kurumları yeniden yapılandırmaktan geçmektedir. Bir yandan bu planlama yapılırken diğer yandan işsiz öğretmenlerin eritilmesi için alternatif seçenek ve programlar geliştirilmelidir. Öğretmenlerin mesleki eğitimi için yapılanlar yeterli mi? Bu konuda nasıl bir politika oluşturulmalı? Burada öğretmen yetiştiren kurumların niteliği gündeme gelmektedir. Çok az sayıda öğretmen yetiştiren kurumu dışarıda tutarsak öğretmen yetiştiren kurumların büyük bir bölümünün niteliksel yönden yeterli olmadığını söyleyebiliriz. Siyasi kaygı ve önceliklere dayalı her yere kurum açılması, açılan kurumlara yeterli akademik personel bulunamaması mesleki yetersizliklerde başat sorun oluşturmuştur. Mezun olduktan sonra atanabilmenin büyük bir şans oyunu olan KPSS’ye bağlanmış olması adayların programlardan çok sınava odaklı düşünmesine neden olmuş, bu durumda niteliği olumsuz yönde etkileyen başka bir neden olmuştur. Bakanlığın Ulusal Öğretmen Yetiştirme ve İstihdam Stratejisi ise tamamen rekabet, performans ve kariyer ayrıştırması odaklı düşünülen bir projedir. Bu projede sorunu çözmekten çok, zamanın ruhuna uygun kafa yapısına sahip öğretmenleri sisteme entegre etme amaçlıdır. Çalışanların ve işe girecek olanların iş güvencesini yok etmekte, güvencesiz ve esnek çalışmayı esas almaktadır.. Bunu kabul etmek ve onaylamak olanaklı değildir. Her alanda yapılması gereken, sorunu yaratan ve sorunların kaynağı olan anlayışlardan ülkeyi ve toplumu kurtaracak yeni fikirlere dayalı çözümler üretmek ve bu çözümleri yaşama geçirecek birliktelikler kurmaktır.