26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 C Cumhuriyetimizin 90. YILI 29 Ekim 2013 Salı u Türkiye’nin 1918 dönemine yeniden dönmesi isteniyor. Sevr gündemin başköşesinde. Küresel güçlerin öngördüğü yol haritası ülkemizde bölünmelere ve bölgemizde yeni oluşumlara yol açacaktır. Ortadoğu’da “Kürt Birliği”ne doğru gidiş hızlanırken küresel güçlerden destek gören “Kürt diyasporası” giderek güçleniyor. 1990’lı yıllarda Irak’ta yaşananlar bugün Suriye’de yineleniyor. Cumhuriyet döneminde dış politika ve günümüz C tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın çöküşünü anlatan belgedir. Osmanlı dönemi tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasal zafer yapıtıdır.” umhuriyetin en büyük dönüşümü; Emperyalizme karşı amansız bir savaş veren, devletin anlamını, amacını, felsefesini öngörüsü güçlü, yüreğinde her dem yurt sevgisi ve dış politikasını değiştirmek oldu. İşte taşıyan Mustafa Kemal, bağımsızlıktan yana, ödün bu nedenle Atatürk’ün “Yurtta barış, vermeyen, ulusumuzun onurunu koruyan saygın dünyada barış” şeklindeki devrimsel bir dış politika izlemiş, “Ulusal And”a bağlı kalmış, nitelik taşıyan sözleri Cumhuriyet dönemindeki hiçbir büyük devletin iç işlerimize ve dış işlerimize dış politikamızın temelini oluşturmaktadır. karışmasına izin vermemiş, komşularla iyi ilişkiler Cumhuriyetin devrimci nitelik taşıyan dış politika kurmuş, devletlerin iç işlerine karışmamış, sorunları anlayışı akılcıdır. Bu politikada ideolojik dogmalara, barışçıl yollarla çözümlemiştir. dinsel kavramlara, önyargılı Atatürk’ün önderliğinde izlenen saplantılara yer yoktur. Tam bağımsız dış politika, 1950’den Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada bağımsızlık temeli üzerine itibaren bağımlı bir dış politikaya kurulan dış politika barışçıldır. barış” şeklindeki devrimsel dönüşmüş, “tek boyutlu dış Mustafa Kemal’in “Ben savaşçı politika” ile bugünlere gelinmiş, nitelik taşıyan sözleri Cumhuriyet olamam. Çünkü savaşın acıklı Türkiye dış politikada ödünler dönemindeki dış politikamızın durumunu herkesten iyi bilirim” vererek baskılara açık olduğunu sözleri anlamlıdır. temelini oluşturmaktadır. ilan eden bir konuma getirilmiştir. Cumhuriyet döneminde Günümüzde izlenen dış Günümüzde izlenen dış izlenen dış politikada Lozan Barış politikaya gelince: Türkiye, politikaya gelince “Sıfır sorun” Antlaşması’nın anlam ve değeri dış politikada Cumhuriyet politikasından “savaş politikası” büyük önem taşır. Lozan’da tarihinin en sorunlu ve ulusun yakın ve uzak çıkarlarını na doğru gidişin hızla geliştiğini, en zor dönemini yaşıyor. hiçbir zaman gözden kaçırmayan Emperyalizmin bölgemizdeki Türkiye için yeni haritalar devlet adamlığı, bu alanda kutsal kirli oyunu tehlikeli boyutlara çizildiğini görüyoruz. bir görev üstlenmiştir. Ulu ulaşmıştır. Egemenlik alanını önder Atatürk’ün günümüzde genişletmek isteyen küresel hâlâ canlılığını koruyan Lozan gücün mimarlarının hazırladığı Barış Antlaşması için şu sözleri plan uygulanma aşamasındadır. “Sıfır sorun” belleklerimizden silinmemiştir. politikasından “savaş politikası”na doğru gidişin “Bu antlaşma, Türk ulusuna karşı, yüzyıllardan hızla geliştiği bu zorlu dönemde Türkiye için beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile Emekli DiplomatYazar o DAVER DARENDE yeni haritalar çizilmektedir. Türk dış politikasının manevra alanı her geçen gün daralırken, ülkemiz için sinsice hazırlanan plan ulusal çıkarlarımız ile örtüşmemektedir. Türkiye’nin 1918 dönemine yeniden dönmesi isteniyor. Sevr gündemin başköşesindedir. Küresel güçlerin öngördüğü yol haritası ülkemizde bölünmelere ve bölgemizde yeni oluşumlara yol açacaktır. Ortadoğu’da “Kürt Birliği”ne doğru gidiş hızlanırken küresel güçlerden destek gören “Kürt diaysporası” giderek güçlenmektedir. 1990’lı yıllarda Irak’ta yaşananlar bugün Suriye’de yinelenmektedir. Kuzey Irak’taki Kürt oluşumundan sonra Suriye’de dıştan desteklenen Kürtlerin Kürt sorununda önemli görevler üstlenmesi beklenmelidir. Böyle bir oluşum yakın bir gelecekte “Suriye Kürdistan”ının doğmasına yol açacaktır. Suriye’den sonra son aşamada, Türkiye’den koparılacak topraklar Kuzey Irak’taki oluşuma eklenerek “Büyük Kürdistan” projesi tamamlanmış olacaktır. Dış politika rastgele konuşulmayacak kadar önemli ve duyarlı bir konudur. Ülkemizin ulusal çıkarları söz konusu olduğunda devlet adına söylenecek her sözün dikkatle ve özenle seçilmesi gerekmektedir. Türkiye, ne acıdır ki, göz göre göre karanlık bir çıkmazın derinliklerine doğru hızla yol almaktadır. Dış politikada maceracı bir yola başvurmanın bedelinin çok ağır olacağını iyi hesaplamak zorundayız. Ulusal bilinç ve direnç oluşmazsa, günün birinde yeni bir Sevr’in gerçekleşmesi kaçınılmaz olacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle