28 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 C Cumhuriyetimizin Kalkınma ve uygarlıkta 90. YILI 29 Ekim 2013 Salı demiryolu o ÜMİT SARIASLAN sayılan o söylevinde (30 Ağustos 1930): “Eğer, AnkaraErzurum demiryolu mevcut olsaydı, Avrupa’nın Sakarya Savaşı’na girmesi şüpheli olurdu. Çünkü Ankara’ya gelip demiryollarına hâkim olduktan sonra, milli bir Edward Mead Earle’ün “Bağdat Demiryolu Savaşı” devlet kurmak davasını haykıran Büyük Millet Meclisi’ni (1923) adlı araştırmasına yazdığı önsözde söylediği arabadan ve heybeden başka bir ulaşım aracı olmayan gibi; dünü, günü ve yarını doğru düzgün anlamak bir aşiret haline getireceğini sanıyordu.” Görülüyor ki, isteyenler, her zaman bu demiryolunun hikâyesinde Mahmut Esat’ın sözleriyle İsmet Paşa’nın söyledikleri “modern iktisadi emperyalizmi ve bunun çok ötelere aynı zeminde birbirini arkalayan tarihsel bir duruşun, işte ta günümüze uzanansonuçlarını incelemek için kavrayış ve kararlılığın dışavurumudur. Demiryolu ve çok zengin bir laboratuvar malzemesi bulacaklardır.” tren de çağdaş ve uygar bir Yurttaşlar Yasası kadar, 90. yıldönümünü karşılayıp kucakladığımız Cumhuriyet, yaşamsal bir gereklilikti. Uygarlık, bir ülke ve toplumun andığımız bu “laboratuvar malzemesi”ni en üst ve en maddi ve törel varlıklarının tümü; doğru düzeyde değerlendirmek iradesi düşün, bilim, sanat düzeyi ve verimiyle ve kavrayışıyla kurulup gövdelenmiştir. ilgili varsıllık ve niteliklerinin toplamı Osmanlı, imtiyaz demiryolculuğu kurt ise, Medeni Kanun’un önsözünde, sonra kapanında tarih sahnesinden çekilirken; İsmet Paşa’nın söylevinde vurgulandığı Cumhuriyet, demiryolu ve treni bir üzere çağdaş uygarlık yoluna çıkılıyordu yeniden doğuşun; kalkınma ve uygarlık topluca ve toplumca. Tren, gittiği her savaşımının omurgasına yerleştirecektir. yere uygarlık ve çağdaşlığın altyapısıyla Devrim önderinin yaptığımız ve birlikte kurumsal kültürel düşü ve yapmakta olduğumuz devrimlerin düşüncesini de taşıyordu: seyyar bir amacı, yurdu ve yurttaşı bütün anlam ve okul, yürüyen bir Meclis gibi… biçimleriyle uygar bir toplum durumuna Tarih treninde taşınıp gelen ders ve ulaştırmaktır, “Devrimimizin temel deneyim ışığında bugün yaşananlara ilkesi budur” derken özlüce vurguladığı bir kez daha bakınca… Ekonomik gibi. bağımsızlıkla siyasal bağımsızlığın Cumhuriyet kurucuları demiryolu ve işler hale gelmesinin anahtarı olan, kalkınma ilişkisini; siyasal bağımsızlıkla siyaset makinesini kalkınma ve ekonomik bağımsızlığın birbirinin özgürlük senteziyle yakıtlandırma işini olmazsa olmazı olduğu gerçeğini başaramadığımız ortadadır. Dahası, iliklerinde yaşayıp gördüler. Atatürk’ün yüzümüze gözümüze bulaştırdığımız!.. dediği gibi demiryolu gönenç ve Cumhuriyet’in 10. Yılında Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü’nce Hastalıklı bir büyüme balonunda gelişmişlik getirir, bu ise uygarlığın yayımlanan Demiryollar Mecmuası’nın Onuncu Yıl Özel Sayısı’ndan: ayağımız yerden kesilirken, demokratik bir başka tanımıdır; canevlerinde Ratip Tahir’in (Burak) demiryollarımızın durumunu gösteren bir grafiği. hak ve özgürlüklerin köküne kibrit duyup gördüler bunu da. Tarık Zafer suyu dökmek için seferber olunan bir Tunaya’nın öğretici adlandırmasıyla karadelikten geçiyoruz. “kalkınma ve özgürlük sentezi” Trenlerin namus belgesi karbon ayak izi açısından de belirtmek gerekir ki, çağdaş uygarlığı almak ve demiryolu ve uygarlık ilişkisinden bağımsız değildir. olduğu kadar, tarihin ayak izlerinden de yürünerek benimsemek kararıyla yürüyen Türk ulusu, çağdaş Onun içindir demiryolu ve tren nasıl kurtuluşta gerçekleştirilecek eleştirel bir bakışın, çağın ve uygarlığı kendisine değil; kendisi çağdaş uygarlığın taşıyıcı altyapı olarak işlev yüklendiyse, kurtuluş ardı uygarlığın trenini kaçırmak istemeyen herkese, ama gereklerine her ne bahaya olursa olsun ayak uydurmak içine girilen kuruluş ve kurumsallaşma sürecinde de herkese yararlı olacağını bir kez daha anımsatalım zorundadır. Yaşamak kararında olan bir ulus için bu, kalkınmanın ve bağımsızlığın temel aracı olacaktı. içtenlikle… Cavit Orhan Tütengil’in “Memleket Saat koşuldur.” Tarım, sanayi ve ulaşım ancak birbirinin tamamlayıcısı Ayarı” başlıklı o eski(mez) yazısının son bölümüyle de Uygarlık yolunda kararlı adımlarla yürüyen genç olmaya başladıkları andan itibaren ekonomik yaşamın noktalayalım: “Türkiye’nin temel sorunu, hangi ‘saat’ ve Cumhuriyetin Sivas İstasyonu’nun işletmeye açılışı kalp atışı düzene girecekti… Dolayısıyla demiryolu ‘pusula’ya göre hareket edileceği sorunudur. Gerçeğe töreninde Başvekil İsmet Paşa’nın yaptığı konuşmadan sadece tarım, ekonomi ve endüstrimizin anayolu ulaşma niyeti ve çabası varsa, elbette bir gün gerçeğe bir bölümü de anımsamalı burada. Şöyle diyordu İsmet değil, kentleşme, kent kurma ve kurumsallaştırma, bu İnönü C umhuriyet demiryolculuğunun “manifesto”su ulaşılır.” Dün öyleydi bu bugün de öyledir. temel üzerinde gövdelenip göverecek kentli siyasanın (demokrasi) da yolu olacak, altyapısını oluşturacaktı. Kalkınma ve özgürlük sentezinin unutulup da yerini sayrılı ve sanrılı bir “büyüme” saplantısının aldığı dünyada ve tabii ülkemizde Türk Medeni Kanunu’nun önsözünden yansıyan ışıklı iletiyi kim okur kim dinler şimdi!.. 17 Şubat 1926 tarihli Yurttaşlar Yasası’nın artık kaldırılan (!) çağın ruhunu tüm genişlik ve derinliğiyle geleceğe taşıyan önsözünden… Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’un kaleminden: “...Unutmamak gerekir ki Türk ulusunun kararı, çağdaş uygarlığı tüm ilkeleri ile bağsızkoşulsuz kabul etmektir. Bunun en açık ve canlı kanıtı devrimimizin kendisidir. (...) Şu yönü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle