06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

11 TEMMUZ 1999. SAYI694 talasyonla başlıyor: "Bu proje için Alman bilgisayar teknisyeni arkadaşlanrndan biri bana yardımcı oldu ve kollan sıvayıp, birlikte Nâzım'ın sesini bir bilgisayara aktardık. önce bilgisayarda seslerin frekanslarını değiştirdik ve küçük bir program hazırladık. Bizim için Nâzım'ınsesi 'doku' haline gelmişti artık. Daha sonra hazırladığımızcevizağacından bir tahta panoyu Nâzım'ın sesiyletitreştirmek düşüncesi ilginç bir buluş olarak dikkati çekti. Ve oyunu Münih' in kültür merkezi Gasteig'de oynadık. Ardmdan üçlemenin ikinci bölümü geldi. Nâzım'ınbilgekişiliğinianlatmaktıamacım..." Berkan daha sonraki çalışmalannı şöyle anlatıyor: "Nâzım'ın şiir biçemi ile şiirlerinden büyük bir bölümünü bilgisayara yükledik. 64 dakikalık bir çahşma ortaya çıktı. Hiçbirini değiştirmeden sahnede 190 küçük ses yükselticisi kullanarak oyunu Lothringer Caddesi 'ndeki sanat merkezinde oy Berkan Karpat ve oyundan bir sahne... nadık. Esasında bu üçlünün en çok ilgi çeken bölümü üçüncü bölümdür. ye'de oynamak, sergilemek.." diyen Berkan 'Bugece güneşi içiyorum' başlığı altında üst Karpat'ınyaptıklarıylaTürkiye'denbirtek üste birkaç kez sergilenen oyunda büyük us ilgilenen şu sıralardaNâzım Hikmet'in "Intanınhapishaneyaşamıanlatılıyordu... Sesanlanm" oyununu New York'ta sahneleyeyircinin ilgisini, nıakine ile konuşan daha cekolan Genco Erkal olmuş. doğrusu bütünleşen insan vücutlannın üs"GcncoErkal gibi birtiyatroustasının, datündetopladık.. Bukısımdavücutdiliniçok ha doğrusu Nâzım Hikmet yorumcusunun iyi kullanan kadın oyuncunun ritüel danslabenim çalışmalarımla ilgilenmesi bana güç rının peşi sıra 'ses'lcrdc oyunu bütünleyen verdi ancak kendisiy le tanışamadık... unsurlardı..." Karpat'la Alman tiyatrosunun son durumunudakonuşuyoruz. "Alman tiyatrosubuBerkan, konuşmasını şöy lc sürdürüyor: gün büyük bir bunalımda" diyor. Sürekli ara"Günümüzde 'nasıl veçarpıcı bircstetik yakalanm' sorusu, kuşkusuz genç tiyatrocu yış içindeki genç tiyatrocuları bir bir sayıp larınasıl sorunu. Birtelaşbuyaşanan... De "Daha yo I un başında olan o kadar çok genç yönetmenvarki"diycckliyor. Yeniprojeleri ğişik deformasyonlarla, mekân tasarımlade var, bunlardan bin "Mevlana" diğeri ise nyla (Bilimkurgu filmlerini anımsatan bir estetik) vctcatral buluşlarla gcnç tiyatro izle "Atatürk". Bütün bunlann yanı sıra bir yeni yicisineyaklaşmakzorundayız. Bilgisayar radyo oyunu y azıyor: lar da artık devredc ve onları da kullanaca"Papa ()" adlı oyunumu Berlin'e götürğız..." meküzereyim..." Evet, bilgisayarlann ve teknolojinin yaEvet, diyotlara bağlanmış oyuneular, garip rattığı tiyatro büyüsünü yaşayanlardan biri efektler,ışıkoyunları,günümüztiyatrosunKarpat... K.imbilirileride neleryapacak, beldayeniarayışlarınizlerinitaşıyorveijaşırtıyorda. "..BütünamacımoyunlarımıTürki BASKENT GUNLERI Bir salon kampanyası MÜŞERREF HEKİMOĞLU K imi günler itfaiyeciler gibi, bir partiden ötekine koşuyor başkentliler. Yabancı elçilıklerde ulusal günler kutlanıyor, ödül törenleri, liselerden ya da üniversitelerden dıploma alan gençlerin şenliği, veda yemeklen ya da düğünlerle çoksesli, çok renkli günler yaşanıyor, Isviçre'nin ulusal gününde diplomatlar mı çoğunlukta, politikacılar mı karar veremedim. Bilim ve sanat dalından, kamu kesiminden, iş dünyasından konuklar da var ama ağırlık politikacılarda. CHP'liler, FP'liler, ANAP'lılar, DSP'liler, Renk renk güller arasında dikenli konular tartışılıyorl Imralı'da sona eren dava ile ilgili gelışmeler, beklentıler konuşuluyor, Büyükelçi Faivet de mesleğinın çok ilginç bir gününü yaşadı sanıyorum. Yabancı bir diplomat için Ankara her zaman ilginç bir başkent bence. önemlı olaylara tanık oluyor, toplumdaki gerilimi, beklentileri yakından izliyor. Yorumları da çok önemli elbet. Kimi olayları biz de güç yorumluyoruz değil mi? Konuklar arasında ODTÜ'den Prof. Ferlde Acar da var, bir sosyolog olarak o ne yorumlar yapıyor acaba? Bilimin ışığında nasıl görünuyor belli olaylar? Sağlıksız gelışmeler, dengeyi yitiren gösteriler. olaylardan, Viyana'nın kurtuluşundan söz ederken şöyle dedi Başkan: Tam kurtuluşu yaşamadık henüz, operamızı açamadıkl Başkent Ankara da konser salonunu açamıyor yıllardır! Müzik dalında kaçıncı kuşak, Fazıl Say'lar, Emre Şen'ler, Aydın özgür'ler, Ayşe Deniz'lerle yeni yıldızlar parlıyor, Türk yorumculan dünyaya açılıyor ama yeni bir konser salonu açılamıyor! ödül töreninden sonra bir beşli eşliğinde ağııiandı konuklar. Kulak ve damak zevki bir arada. Sonat çalar gibi hazırianmış kuçük yaprak dolmaları, puf börekleriyle And mutfağının özellikleri ve Vakfın parasal desteğini sağlayan Kavaklıdere şaraplan. Ödül alanlar arasında basın kuruluşlannın temsılcılerı de var, gazetemizden Orhan Erinç gelemedi, adı da geçmedi diye Ahmet Taner Kışlalı ile çok üzüldük ama bizden çok üzülen Vakıf Başkanı Mehmet Başman. ödül olayının coşkusu ve gerilimi ıçınde bir ayrıntıyı unutuyor. Yoksa Cumhuriyet'i unutamaz. Müzik devrimini en çok destekleyen gazete, "Dostum Mozart" diye kitap yazıyor başyazarı. Sayfaları da müzik dostu yazarlar, haberlerle seslenıyor her zaman. Gerçek ödülünü de okurlardan alıyor kuşkusuz. Yetenekli çocuklanna ilgi duyarak yazdığım birkaç satır nedeniyle beni de çok ödüllendiriyor anababalar. Keşke tüm yeteneklere yeşerme olanağı Diploma sevincini kutlayan bir grup: Ali Doğancı, annesi Merul Doğancı, Astı özgen, Ayşe Yazıcı, annesi Fatoş Yaztcı ve llknur özgen (Bilkent Arkeoloji Dalı Başkanı) davranışlar nasıl yooımlanıyor? Kimi konuklar Isviçre Elçiliği'nden Sevda Cenap And Vakıf evıne gitti o akşam, müzik festivalini destekleyen kuruluşlara ödul verildı, Meclis Başkanı Yıldırım Akbulut da onur konuğu. ödülleri o verdı. Kısa ama içten sözcüklerle seslendi ödül alanlara. Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu da güzel bir haberle selamladı Vakıf dostlarını. MEB salonu onarılıyor, gelecek festivalde güzel bir salonda verılecek konserler. Kuşkusuz güzel bir haber ama sanatseverlerin beklentisini yanıtlamıyor. 2000 yılına çağdaş bir konser salonundan yoksun girıyor ulkemiz. Müzik devrımıne, o devrim uzantısında parlayan sanatçılarımıza çok ters bir olay bu. Başbakan Ecevit'e de ters bir olay bence. Vaktiyle her Cuma gelirdi CSO salonuna, konserleri ilgiyle izlerdi. Salon sorunuyla da ilgilenmesi gerekir. Vakıf evinin güzel bahçesınde bir de öneri geldi gündeme. Bir salon kampanyası. Aslında bir değil, birkaç salon ıster başkentimiz. Nüfus patlıyor, muzıkseverler salonlara sığmıyor. Unutamadığım bir olay yaşadım 1950'li yıllarda, Viyana Belediye Başkanı ıstanbul'a geldi, savaş sonrası yaşanan vertlebilse! Ama verilemiyor. Cumhuriyetimizi kuranlar konservatuvarı da kuruyor ama geriden gelenler sayısını artıramıyor! Sonuç da ortada. ImamHatip okullarının sayısı tırmanıyor, konservatuvar sayısı artamıyor, arttırmıyorlar.! Ancak toplumun duyaıiığı derinleşiyor. Sağlıksız gelişmelenn eğitimsizlikten kaynaklandığını yaşayarak öğreniyoruz. Sivil toplum örgütleri de eğitime yöneliyor, tüm olanakları zorluyor durmadan. Sınavlar, gerilimler yapıyor ama liseyi ya da üniversiteyi bitirmeyı de bayram sevinciyle yaşıyoruz. isvıçre Elçiliğinde Prof. Feride Acar ve Prof. Ahmet Acar'ın sevincini de paylaştım. Aybar Acar'ı da kutluyorum. ODTÜ'nün parlak öğrencilerinden biri, kimya bölümunü bıtırdı, o bölüme asistan oldu. Güzel bir üçgen oluşuyor ODTÜ'de. Belli olayların gerilimi tırmanıyor ama böyle güzellikler de yaşanıyor başkentimizde. Doğumunu kutladığım bebekler lıseye gidıyor, diploma sevincini kutluyor ilk baloda. ilk balo, ilk dans çok güzel ama sonrası da var, üniversite yılları başlayacak, daha ne danslar yapacaklar kimbilir. Kurtlarla mı, kuzularta mı? Yaşam dansı gıderek guçleşiyor.^ Nâzım Hikmet Üçlemesi 'nden bir sahne...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle