23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURIYET DERGİ 1. Sayfanın devamı 'şiddetle' kınamıştı. Heston, önemli silah lobisi kuruluşlanndan National Rifle Association'ın önde gelen destekçılerinden biri. Evet, gerici bir adam, ama 75 yaşında hâlâ silahı savunması, insanı rahatsızediyor. Heston dünya görüşügereğince, silahısavunuyor,en azından ABD'dcki saygınlığını silah lobisi için kullanıyor. öte yandan silah endüstrisi de, reklam olanağı veren filmleri desteklemekten geri durmuyor. ABD kuruluşları, propaganda sağlayan Hollywood yapımlarına, her türlü imkânı scferberetmekle ünlü. Clint Eastvvood'un pilot olarak göründüğü "Firefox" (1982) ve Tom Cruise'ü üne kavuşturan "Top Gun"daki (1986) son model savaş uçakları, Nicolas Cage'in oynadığı "Ateş Kuşlan" (Firebirds 1990) filminde yeni geliştirilen Apache helikopterleri, fazla uzak geçmışe gıtmeden venlebilecek örnekler. Bu uçak ve helikopterler, sanat aşkından çok, endüstriye dünya çapında reklam olanağı sağladığı için verilmiştir. 2. DünyaSavaşı ertesinde çekılen ABD yapımı birçok savaş filminde endüstri ve ordu desteği açıkça görülür. Yine, yakın dönemlerde Nicolas Cage'in rol aldığı "Kaya" (The Rock, 1996) filmindeki tüm askeri donanım (silahlar, araçlar vb.), endüstri desteğıni düşündürecek kadar gerçekçiydi. Dünyanın heryerinde sevilerek izlenen bir serüvenfilmi, savaş uçağındanhelikoptere vepompalı tüfeğe kadar tüm silahları, hiçbir reklam filminin yapamayacağı kadar güçlü biçimde öne çıkarabilir. İy i ama, niçin? Bütün bu tanıtımlar, silah lobisi faaliyetlerinin birparçası.Hemsilahın.silahlanmanınpropagandası yapılıyor, hem de asfl önemlisi, endüstrinin gücü vurgulanıyor. Bu öyle bir güç ki, kongre ona karşı gelemedi ve silah edinmeyi zorlaştıranyasatasansını reddetti. Bu sonuç, ABD'li hafif silah üreticileri için iç pazann da çok önemli olduğunu da kanıtlıyor. "Terminatör2"yi? Sincma, daha ilk yıllarında silahın çekiciligini keşfetmişti. Edwın S. Porter'ın (18691941) 1903 'te çektiği 12 dakikalık "The great Train Robbery" filminde soyguncular silahlannı konuşturuyordu. Ama, sessiz filmde silah sesi verilemeyeceğinden, sonradan dumanlar film üzenndc kırmızıya boyanmış ve bu yolla gerçekçi bir etki yaratıImak istenmişti... Bunu izleyen yıllarda western ve gangster filmlerindc tabanca, tüfek ve makineli tüfek herfırsattakullanıldı. Fazla aynntıyagırilmiyor, örneğin yakın çekimde si lah pek gösterilmiyordu. James Cagney veya Edward G. Robinson nişan bilc almadan ateş ediyor, bir patlama, duman ve yere yıgılan biradam, izleyici için yeterince inandıncı oluyordu. Filmde suç üzerinde durmak ve şiddet dolu biratmosfcryaratmak başlicaamaçtı. Silahlar sadece gcrektıgı yerde, yüceltilmeden kullanılıyor.ateşetmeeylemitörenselleştirilmiyordu. Suçlunun sonunda cezasını bulması (sansürün dc etkisiyle) daha önemliydi. Silahlan ve ateş etmenin, öldürmenin yüceltilmesi vvestern filmlerıyle oldu. John VVayne "Posta Arabasf'nda (Stagecoach, 1939) Kızılderililerle çarpışırken, henüz törensel hareketler yapmıyor, yalnızca ateş ediyordu. Bizde "Çöl aslanı" adıy la gösterilen "The Searchers" (1956) filmindeyse, John NVayne'in tüm hareketleri törenseldi. özellikle, bir Kızılderili cesedinin gözlerine ateş ettiği sahnede, tabancayı parmağında çevirerek kı 1 fına koy ması, bir başka sahne1 de tüfek tuttuguelini kaldırarak,'kahramanca'biredayladiğerlerini'peşindengelmeye çağırması,atabinişveinişlerindeneredeyse dansedergibiölçülüvcritımlıharcketctmcsi.butörenselliğinaslındabilınçli olduğunu gösteriyor. John Ford, bundan önce, 1949'da çektiği "San Kurdeleli Kız/She VVorea Yellow Ribbon" filminde de, bir gece, Kızı Iderililerin silah kaçakçısı ıkı beyazı öldürdükleri sahneyi korkunç bir mitolojik dans gibi düzenlemişti. Akira Kurosava'nın samuray filmleri bu 'silah ve ölüm* dansını daha da geliştırdı. Bu çizgiyi önce Italyan spagetti westernleri, daha son rada modern suç filmleri devraldı. Silahlar v« filmlor... Hong Konglu yönetmen John NVoo'nun "Yüz Yüze" (Face /Off, 1997) adlı çalışmasını izleyenler anımsayacaktır. Yönetmen kışilerin koşarken, düşerken, atlarken silah kullanışını o kadar zarif ve şıirsel kompozisyonlarlaveriyor ki, böylesi ne John Ford ve Akira Korosa va, ne de Sam Peckinpah ile ona özenen Walter Hill'in filmlerınde görülmüştü. Nicolas Cage'in canlandırdığıCastor Troy, komiserin kimliğine bürünmeden önce, caniden çok, özel jetiyle konsere gitmeye hazırlanan bir rock yıldızına benziyordu, belinde taşıdığı silahlar da egzotik ve lüks yaşam biçimınin vazgeçilmezaksesuvarlan gibiydi. Işte.silahlanmarkavemodelleriylebu kadar öne çıkarmak, ınsanda bazı kuşkular uyandırıyor. örneğin, pekçok başanlı silahh çatışma sahnesi çeken Brian de Palma'nın filmlerindebugörülmez.Onunfilmlerinde silah, terör ve gerilim simgesi olarak yer alır. Kimi Hollyvvood yapımlarında silahların çok gerçekçi olması, yakın çekimle izleyicinin gözünc sokulup, nasıl doldurulupboşaltılacağınınaynntılı olarak gösterilmcsi sadece inandırıcı olmak için mi? Yoksa, hafjf silah üreticilerinin bir promosyonumusöz konusu? Spıelberg'in "Jurassic Park" filmlerindeki etkileyici modern silahları hatırlıyor musunuz? Yada insandahemen kısa namlulu bir pompalı tüfek alma isteği uyandıran Serglo Leona ve Sam Pecklnpah Sergio Leone, 196O'lı yıllarda çektiği vvestern filmlerinde silah taşımayı, ateş etmeyi ve insan öldürmeyi neredeyse dinsel bir ayin havasıyla veriyordu. Onun "Bir Avuç Dolar İçin" (A Fistful of Dollars, 1964), "lyi, Kötü ve Çirkin" (The Good, the Bad and the Ugly, 1966) ve "Batıda Kan Var" (Once upon a Time in West, 1968) filmlerinın bu konuda birer kilometre taşı olduğuna şüphe yok. "Birini öldüreceksen konuşma ateş et" diyen Tuco (Eli VVallach), Leone'nin yarattığı film kişılerindenbiriydi ("lyi, Kötü veÇirkin"de). Ancak, Leone'nin filmleri izleyici iledanışıklı dövüş üzerinc kuruluydu. En korkunç durumlarda bile mizahın eksik olmaması, alaycımüzik.çizgiromandanalınmışkışiler, davranışlar ve sözler izley iciy i münıkün olduğunca eğlendırmeye ve rahatlatmaya yönelikti. Leone'nin izleyicisibugünde sadece eğlenir, silah alma isteği duymaz. Sam Pcckinpah, 1969'da "Vahşi Belde" (The Wild Bunch) ıle doruğuna ulaşan sanatında, en azından öncelikle izleyiciyi eğlendirmeyi amaçlamadı, ama silah övgüsü dc yapmadı. Zatcn onun karaktcrleri /amanını doldurmuş, sahneden çekı Imckten başka çaresi olmayan kişilerdi. Kurşun yağmuru altında ağır çekimle ölmeleri, sadece bir Peckinpah stilı değıl.onları cfsanelcştirmeçabasınındabırıfadesı sayılır. Arthur Penn'in "Bonnie ile Clyde" (1967) 'Vahşi Batı 'ya uygun biçimde sUahlanmış bir Salma Hayek...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle