Katalog

11 limanbulunduğundansözediliyor.Geneaynı dönemde Lesbos'ta (Midilli) bulunan Eolis halkının bir bölümünün de Tenedos' a yerleştiği sanılıyor. tonyahalklannın ayaklanmasından sonra Tenedos, Pers yönetimine giriyor, daha sonra Delos birliğine katıhyor. 10 63 'te Roma ışgalıne uğruyor, bunu uzun süren Bizans egemenlığı ızlıyor. Bunun yanında VenediklilerveCenevizlilerde,denizticaretibakımındantaşıdığıönemnedeniyleBozcaada'yı elde etmek istiyorlar. 1381 'de Venedikliler adayı boşaltıyorlar. Ada uzun süre boş kalıyor. Bozcaada II. Mehmet döneminde donanma ıkmal üssüolarak kullanıhyor. IV Mustafa döneminde Rus ışgalıne ugruyor (1807). Balkan SavaşısırasındaYunanıstan'ınişgaline uğruyor, Çanakkale Savaşjarı sırasında ise itilaf dcvletlerinin deniz üssü olarak kullanıhyor. Lozan Antlaşması'ndan sonra 21 Eylül 1923'teTürkiyetopraklarına katıhyor. Adadaki tek yerleşim olan ilçe merkezi statüsü taşıyan Bozcaada kasabası, liman çevresinde kurulu. Kasabadaki önemli tarihsel yapıtlar Bozcaada Kalesi ve 1657'deyapılan Köprülü Mehmet Paşa Camii. Venediklilerden kalan Bozcaada Kalesi, II. Mehmet döneminde onarılmış, 1842'de ise hmandan birbuçuk kilometreiçerideikincibirkaleyapılmiij. fer elinde simitlerle kampımızda görünce ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Küçücük bir isteğimizle başlayan diyaloğumuz sessiz ama güçlübirdostluğadönüşüyor. Ağlamaklıbir şekilde konuşurken gözpınarlannın dolduğunu görüyoruz. "Benim oğlum da sizler yaşında, ancak şimdi benden uzakta. Sizlere baktığımda onu görüyorum, o yüzden rahat edin istiyorum" diyor. O şaşkınlıkla ne bir şey ikram ediyoruz ne de adını öğrenebiliyoruz. Artık ne adanın güzelliği, ne şaraplann tadı var aklımızda. Yalnızca o kadın ve onun dostluğunu düşünüyoruz. Artık son gün. Akşamüstü beş buçuktaki feribotla karşıya geçip "medeniyete" doğru yol alacağız. Adanın büyük birçoğunluğu çorak, ama her cvden, her pencereden yeşil fışkırıyor. Küçük pencereli, ufacık balkonlu evlerin hepsi,ayn ayn işlcmclerlesüslükapılartarafındankorunuyor. Bu güzel kapılann birinin eşiğindeoturan bir dedeselamlıyor bizi. "Na Şarap, balık ve doğa... Kamp kurmak için en önemli unsur olan suyu Ayazma'da bolca bulmak mümkün. Eski çeşmcnin iki büyük oluğundan gürül gürül akan su temizlik için kullanıldığı gibi içmeye de müsaıt. Bol agaçlı ve yeşillikler içindeki bu mekân kamp kurmak ısteyenlere tavsıye edilir. Çadır kurmak kımılerıne görc kolay, kimilerine göre de zor ve zahmetli bır ış. Ama hiçbir bilginiz oltnasa da deneme yanılma metoduylaçadırınızı kurabiliyorsunuz. Doğanın gece ortaya çıkan seslerini dinleyerek uyumak, fazlabulunabilecekbirkeyifdeğil.Bulmuşken tadını çıkarmakta yarar var. Bozcaada 'da tadı güzel olan tek şey tabii ki doğanın koynunda uyumak değil. En çok bulunabilecek iki şey, şarap ve balık. Taşlarla çevrili küçük bır ocak kurup, adanın tatlı dilli balıkçısından alınmış olan bolca taze balık, kısa bir zamanda ortaya inanılmaz kokular saçarak pişmeye başlıyor. Bozcaada'da ürctilmekte olan Ataol, Talay ve Halikarnas şaraplanndan gelen damak tadı da cabası. Gerçekten de şarap y önünden Bozcaada büyük bir potansiyele sahip. Isteyene beyaz, isteyene kırmızı. Mönüde balık olunca seçim tabii ki beyazoluyor. Ancakkırmızı Ataol, adanın bir numaralı şarabı. Yazın merkezden Ayazma'ya sürekli dolmuşlarkalkıyor. Bunun yanında taksı seçeneğınızde var. Haziraneylül aylan dışında Bozcaada 'ya gıttıyscniz tek seçenek taksi, ancak otostop yapma şansınızda yüksek... Adanın yerlilerinin adayı çok sevdikleri her cümlelerinden belli oluyor. Yine böy le bir yolculukta bizi arabasına alma samimiyetini gösteren Sclahattin Bey, adayla ilgili her şeyi az zamanda bizlere anlatıyor. Aslında ağustoseylül aylannda gelmcmiz gerektiğini, zira üzüm bağlannın tam o dönemlerde olgunlaşıp bozulmayabaşladığını anlatıyor. Bunun yanı sıra 26 Temmuz'da Ayazma Panay ın 'nın gerçekleştiğini de anlatan Selahattin Bey, bu panayır için adanın eski yerlilerinin geldiklerini söy lüyor. Her ne kadar son zamanlarda bu ge1 ış gidişler azalmış olsa da yine görülmeye değer anlann yaşandığını tahmin etmek olası. Adanın yerlisi kadar, büyük şehirlerden kaçıp adaya yerleşenler de büyük bir konukseverlikvedostlukiçerisindeler. llkgeldığimiz gün bizlere su veren kadının sabah da ekmek getirdığını görünce bu kanı bizde iy ice yerleşiyor. Yapabıldığimiz kısacık söyleşide tstanbul'dangeldiğinı vebirpansiyon işlettiğini anlatıyor. Adanın sessızliğinı çok sevdiğini söyleyen tstanbullu teyzeyi bir sonraki gün, bu se di kleri n iz için zden aynlıp Ayazma'dakı kamp alanına gitsk en iy isi. Çadırla kamp yapacağız. Kamp kurmak için Bozcaada bırçok elve,1ı yeresahip. trili ufaklıkoylarkampingciin en çok tcrcıh ettıği yerler. Bunlann en baida Ayazma gehyor. Ayazma'dan sonra abbelı, Sulubahçe ve Ayana koyları da lıstc .şında olanlar. Merkezden kalkan dolmuş ve ksilerle Ayazma'ya taşınan adaseverlerkâh ormanlık, kâh çayırlık, kâh da üzüm bağlanylaçevnli biryoldangeçiyor. Bugün tam kapasiteyle kul lanı Imayan tesislerin hemen yakınındakıeskı, küçük, beyazkilise,adanıngeçmişine gönderme yapıyor. Bozcaada, antikçağdaTendosadıylaanılıyordu. Homeros, Aristoteles ve Strabon'un yapıtlanndaTenedos'ailişkinbılgılererastlanıyor: Bu kitaplarda adanın doğu kıyısında iki Evler neşeyi ve umudu çağrıştırıyoı... ozcaada, büyük şehirh i>ıtiıyor... sılsınız çocuklar? Nereden geliyorsunuz?" Anlıyoruzki tatlı dilli bir ihtiyar, hemen sohbet koy ulaşıyor. "Istanbul 'dan geldik, bugün dönüyoruz" diye cevap veriyoruz. "Gene gelin" diyor, "Ası 1 yazın ortasında gelin. Bozcaada hep böyledir, yaz önccsı sessiz ve ıssızdır, gelen giden olmaz. Ancak sen asıl yazın gör buraları.Adımatacakyerbulama7sın". Sokaklarda dolaştıkça her yerden iki kültürün ruhu kendini hissettiriyor. Biryanda camiler, diğeryanda eski ama hâlâ ayakta olan kiliseler. Adanın geçmışteki sahiplcri olan Rumların mimarisine sonradan gelen Türkler de uymuş ve doğal mimari yapı olabildığincc korunmuş. Küçük bahkçıkayıklannındizıldiği liman, balık restoranlarıylaçevrelenmiş. Artık dönüş vakti. Güneşli bir sabah geldiğimiz Bozcaada, bulutlu bir aksamüstüyle uğurluyor bizi. Uğurluyor ama bir y andan da fısıldamayı unutmuyor: "Yine gelin. Bekliyorumsizi."^