Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 TEMMUZ 1999. SAYI 694 13 ji Bölümü'nden Dr. Darion Krüsmann, Bosnalı mültecilerin Almanya'dakı yaşamlannı gözlemleyenlerden. Almanya'da incelemeye tabi tutulan kişilerin yüzde 50'si Bosnalı, yüzde 20'si Hırvat'tı. Bu insanların yüzde 50 'si post travmatik stres bozukluğu yaşıyordu. Onlann en büyük üzüntüsü sevdiklerini kaybetmeleriydi. Yine Bosna'daolupbitenler ve yakınlanndan haber alamamak onlan çoküzüyordu. Önemli bir bulgu da savaş alanında uzakta olanların, savaşanlara göre daha ciddi travmalar geçirmeleri. Bunun bir nedeni de bu kişilerin savaşta jakınlannı düşünmekten strese girmeleri. Ustelik mülteci olmalanna ve Almanya'da güvenli bir ortamda olmalanna rağmen... damilitanlıkyapıyor. Kendi adaletini kendisi uyguluyor. Idari ve siyasi bclirsizlik, insanlan en yakın arkadaşına dahi güvenemez halegetinmiş. Dr. Eagle, travmaçalışmalan yaparken siyah bir siyasi suçluylatanışıyor ve kendisinin beyaz olması dolay ısıy la suçlu, onu yabancı sanıyor. Halbuki o da bir Güney AfrikaCumhuriyeti vatandaşı ve Güney Afrikalı bir beyaz. Eğer siyasi suçlu Dr. Eagle'nin kendi vatandaşı bir beyaz olduğunu anlasa onunla rahat konuşamayacakmış. ÇünküDr. Eagle'yegöreG. Afrika'dakimse kimscye güvenmiyor. Güney Afrika'da sefalet içinde yaşayanbir zenci, sırf rahat bir yaşam sürüyor diye orta sınıftanbirzenciyiöldürebiliyor.Onuyönlendiren düşünce şu: "Ben de zenciyim, o da. Ama o niye zengin beyazlar gibi yaşıyor". Aynmcılığın acı mcyveleribunlar. Ebevcyni öldürülen 16 yasındaki bir erkek çocuk onun intikamını almak için devlet aleyhtarı gruplara girerek silahlı eğitim almış, askerlerle çatışmış, sonra da gözaltına kökenli olan bu insanlann yüzde 35 'i kadın. Araştırma kapsamındakilerin yansından çoğunda(60 kişi) işkenceye bağlı psikolojik bozukluk tespit edilmiş. Yüzde 4'ünün ifade hakkı el inden alınmış; yüzde 31' inin işi yok. Incelemeler kapsamına giren bu hastalaren çok sözlü taciz ile işkenceye maruzkalmışlar; tecavüze uğrayanlar da var aralannda. Dr. özeren'in saydığı 23 çeşit işkence tipinden en az birini yaşayanların yüzde 48 'i de post travmatik sendromlaryaşıyor. Doğal afetlcnn yanında, fiziksel, cinsel istismara uğrayan bunlann sonucunda zonınlu göçe zorlanan ya da mülteci durumuna düşmeden kendi vatanlarındabaskı altında tutulan tüm insanlardereceleri farklıolsada çeşitli travmatik scndromlan yaşıyorlar. Bu insanlaryaintiharedipkısayoluseçiyor.ya militan olup kendine yapılanlann cczasını kendisi veriyor. Onlar ağır depresif travmatik bozukluklar nedeniyle bir psikiyatra gitmeyi bilrniyoryadaolanaksızlıklardandolayı yapamıyorlar. etkileniyorlardı. Eve gelmcyen babalannın kayıp olduğunu sanan çocuklar, bir gun onlann geleceğini umuyorlar. Babaları gözleri önündc öldürülen ya da işkence gören çocuklann evden kaçtıklan, anneleriyle konuşmadıklan gözleniyor.'Asıl önemlisi, bu çocuklardan bazılannın intiharetmesi ve de cinayet işlemeleri. Bölgedeçocuklann işlediği cinayetler 1997'den 1998 eüçekatlanmış. Bu da savaş sonrası çocuklannın yaşadıkları depresyonun yoğunluğunu göstcriyor. Çocuklann, savaşöncesi sağlıklanna kavuşabilmeleri için, onlara güvenilir bir ortam sağlanması gcrekiyor. Savaş ortamından yeni yeni uzaklasan çocuklarda bunun nasıl sağlanacağı da bir soru işareti olarak kalıyor. Iç savaştan uzak olmasına karşın eski komünist blok içinde yer alan Romanya'da da çocuklanndurumuiçaçıcıdeğil. lOObinöksüz çocuğa yardım etmek için geliştirilen proje kapsamında bu çocuklann daha sağlıklı ortamlarda yetişmelerini sağlamak için çalışmalaryürütülüyor. Hedef,ailelerine yardım etmek ve evlat edindirme yoluy la onların zihni vc bcdenscl gelişimlerini tamamlamalanna yardımcı olmak. Çocuklar kadar savaşın içinde olanaskerlerin de savaş sonunda yaşadıklarını da göz ardı etmemek gerekiyor. Almanya'dan oturuma katılan konuşmacı Rita Rosner, Bosna'daki savaştan sonra 329 Boşnak üzerinde incelemclcrdc yapmış. 1665 yaş arasındakilerikapsayanaraştırmayakonuolankişilcr işkence, tecavüz, cınsel taciz gibi fiziksel şiddetin yanı sıra evlerini de kaybetmişler. En az 100 kişiden biri bu durumlardan biriyle y üzy ü/e gelmiş. İşkence ve cinsel taciz ise en çok karşılaştıklan şiddet biçimi. Araştırmaya katılanlar, "Sizi en çok üzen durum nedir"sorusuna,"Bıryakınınıkaybetme"diye cevap vermişler. Bu grubun bir özelliği de yüzde21 'inin PostTravmatik Stress Bozukİuğu(PTSD)yaşıyorolmalan.. Yine Saraybosna'da anket yapan, Münih Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Dr.StephenPowell,74kişiylekonuşmuşve ilginçbulgulareldeetmiş.Bu kişilerin başından en az üç, en çok da 46 olay geçmiş. Ve ü/.üldükleri olay ların başında eşlerinin ya da kardeşlerininkaybı gcliyor. Bosna'daki savası yanıbaşındayaşayan vc oturuma BosnaHersek Fclsefe Fakültesi'nden katılan Sıbela Zvizdic, "Orada büyük bir yetim kitlesi var" diyerek özetliyor durumu. Çocuklann babalannı kaybetmesi onlan travmaya sürükleyen en önemli depresif durum olarak clc alınıyor. 1015 yaşları arasında,44yetimçocuklayapılangörüşme sonucu bu çocuklann büyük bir stres altında oldukları tespit edilmiş. Savaş sırasında ve savaştan sonra bu çocuklar, önemli travmatik nöbctler geçirmişler. Şimdi de günlük hayattakendılerinikontroletmcktczorlanıyor ve kendı lerini arkadaş ortamından soy utluyorlar;arkadaşortamındagirdiklerindeisc agresif davranıyorlar. Erkek ve ki7 diyc gruplandırmada iseerkeklerin kızlara göre dahapasif,çekingenoldukları ve toplumdan daha çok kaçtıklan, kı/ların ise erkcklerin aksinedahaaktıfolduklangörülüyor. Oturumlarda, Balkanlarda erkek cvlatlann kızlardan daha fazla sevildıği gerçeğı de vurgulandı. Erkek çocuklarda, baba ya da annclcrini kaybettiklcrinde kızlara göre ağır birdepresyonadüşüyor. Savaştan sağdönenlerdcdekısadönem içinde ağır depresifhallerle karşılaşılıyor. Özelliklesavaşagidenler ölenarkadaşlarınıkurtaramadıklannı,onlar için bir şeyler yapamadıklarını düşünerek suçlulukpsikolojisinekapılıyorlar. Şüphcsiz, çocuklar vc ebcveynlerinin mültcci durumuna düştüklcrinde de yaşadıklarıyerlerdenzorlakopanlmanınvcrdığı ıstırap onlan travmatikstres ile başbaşabırakıyor. Almanya Münih Üniversitesi Psikolo Aynmcılık ve ırkçılık... Konfcransa Güney Afrika'dan katılan Dr. Gil Eagle, Güney Afhka'daenzengin ile fakir arasındaki uçurumun altını çizerek, ayrımcılığın ekonomik yönünü vurguladı. Irk Güney Afrika 'da aynmcılık hulu geçerli. Bu ülkede üç yüzbin kiiiye bir psikiyatr düşüyor... ayrımcılığınınsilahladesteklendiği Güney Afrika'da "Apartheid"hâlâgcçcrli.Okadar ki sıyahlarla beyazların okulları, hastaneleri, dükkânlan hatta tuvaletleri bile ayn. Bu da Güney Afrika'da insanlan travmalara sürüklüyor. Güney Afrika'daaynmcılığıkörükleyen kurumlardan biri de askerler olarak tanımlandı. Askerlerin topl uma aşın baskı larının halkı cinnetin eşığine sürüklediği bunun sonucuolarakcinayetlerin çok yaygınlık kazandığı anlatıldı. işkence, tecavüz gibi fiili baskılardakişisel anlamda insan hakları kavramının Güney Afrika'yahcnüz gelmediğini göstenyor. Adalette rüşvet, bazı politik gruplar arasındaki iç çatışnıalar, trafik ve endüstri kazalanyla ailc içi şiddetle yarışıyor Güney Afrika'da. Çoğu insan uyumsorunu yaşıyor, çoğunlukla ne yapacağını da bılmıyor. Bu ülkede 300 bin kişiye de bir psikiyatr düşüyorınuş. Güney Afrika'da adalctkurumuna gü venmeyenhalk,gayrımeşruyollaradeniyorya alınmış. Gözaltındatürlü işkence görmüşve salınmış. Ama o, ebeveynini devletin öldürdüğüne inanıyor; onlara öfkey le ve nefretle bakıyor. Dünya'nın birçok köşesinde birbirlerindenhabersizinsanlarbenzertravmalan yaşıyorlar. Oslo Ensis Üniversitesi Psikoloji Enstitüsü'nden Nora Sveaas, Nikaragua'da yaşanan ınsanlık dışı dramın Türkiye'de ya da başka azgelişmiş bir ülkede de yaşanabileceğinı vurguladığı konuşmasında, "Nikaragua'da 3 yıl devam eden bir iç savaş sonucunda 40 bin kişi hayatını kaybettı. Bu tip iç savaşların gelecekte dünyanın başka coğrafyalarındadayaşanabileceğinihesapederek şımdidenönlemalınmalıdır"şeklindeuyanlardabulundu. Yakın bir geçmişte ABD'nin bir Vietnam dcncyimi vardı. Dünyakamuoyunagöre Victnam'da Amerıka kaybetti. Her şey bir ABD'liaskerin Vıetnamlıbiraskennbeynınidağıtmasınakadariyigidiyordu. Amerika halkı televizyondan bu enstantaney ı gördükten sonra kendi ordusuna, "Acaba siviller öldürülüyormu?"kuşkusuylabakmayabaşladı. "Titanic" filminı dev ekranda ızlerken gözyaşınahâkimolunamadıama, Bosna'da toplumezarları.Kosova'dakurşunadizilenleri,sefalctiyaşayanmültccileri,Güney Afrika'da, "Senin derin niçin siyah" sorgulamalarınuSomali'dcaçlıktantanınmayacak hale gelenleri, Almanya'da yakılan yabancıları.bilimyuvasındabasılıpkurşunadizilen öğrctmcni ve bir öğrenciyi, Ataköy'de 6. kattan atlayıp intihareden lise öğrencisinc sanal kurgulamagibi bakıldı. Yaşanılmayan daha duygusal, yaşanılan daha önemsiz. Nereye kadar. O başkalarını kendi yerimizekoyana kadar. ^ Işkencenin 23 türu... Bakırköy Devlet Ilastanesi'nde psikiyatrist olarak çalışan Dr. Melih Özeren, çalıştığı hastanedc 112 hasta üzerinde araştırma yapmış; yü/dc 74'ü Kürt, yüzde24'ü Türk