Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 ARALIK 1998. SAYI 664 Babam iflas etti, o iş kapandı." Ortaokul bitti. Inegöl 'de lıse yok. Ne olacak? Emekli ilkokul öğretmeni dede, lstanbul'da. Dayı da orada ünivcrsiteyi okuyor. Pertevnıyal Lisesi' ne gitmcsine karar verildi. Beyazıt'ta bir oda, bir hollük evde dede ile anneanne ikikişilik yataktayatıyor, dayı bir somyada, Cemil de yer yatağında. tnegöl'den ve aileden ilk kez ayrılmaya bir de büy ük kentin y abanlığı eklendi ya, zor geçiyorgünler. Arkadaş yok, tanıdık çevre yok. Hafta sonu gidilen filmler tekdüzelikten sıynlmanın tek yolu. Çevredeki filmlerpeksarmıyor. Ah nerede o InegöTdeki sincmalar! Kaçar mı, aradı vebuldu. Eyüp'teki sinemalar Inegöl 'dekilerin hemen hemen aynısı. Ikiüç film birdcn oynatıyorlar. Romalılar, Herküller, gladyatörler. Italyan yapımı GuillennaGemma'lıkovboyfilmleri. Lisede ilk yıl böy le geçti. Ikinci yılın ikinci ay ı idrardan kan gelmeye başlıyor, yüzde şişlik. Tanı kondu: Nefrit. Inegöl'e dönüş, okula ara. Hvde geçirilen günlcr. Resimli romanlardan, çizgisizromanlarageçiş. Kardeşinin Halk Kütüphanesi'nden getirdiği kitaplarla yeni ufuklara açılma. Klasiklcrle, John Steinbcck ile tanışma. Resim de yapıyorbuarada. Biryıl geçti böyle. Ertesi yıl lnegöl Lisesi'ne başladı. Başladı ama, ilkokul, ortaokuldaki o çalışkan çocuk bir anda yitmiş gitmişti. Ne kadar okumakta gözü olmayan, başkaldıran, haydut kılıklı varsa onlarlaarkadaştı artık. Okuldan kaçmalar, gece çıkmalar, sigara vc içki gırla. Evdekiler farkında durumun. Yine de ölümden döndüğü, dolayısıyla"yenidenkazanılmış çocuk" olduğu için ses çıkarmıyorlar. O yıl sınıftakaldı. Haylazlıksürüyorama. Üçüncüsinıfdaçift dikiş. Liseyi bitirince üniversiteye de giremeyiş, bir yıl boşluk. Pazarcılığa dönüş. Sonbahar panay ırları, kasaba pazarlan. Sergilerde geceleme. Ama bir yandan da şafak atıyor: "İş yok, meslek yok. Pazarcı mı olacağım?" Bir yandan da korku bastınyor:" lnegöl 'de kalırsam biterim..." Kulakta " Bu kasabadan çıkmalı, bu kasabadan çıkmalı" çınlaması: "Kalırsam babam gibi olacağım. Ama, onungibi olmak istemiyorum. Öylebirhayat istemiyorum" Babagibi olmamak! Buradabirayraç açmalı."Nasılbırbaba?"görüntüsünüçizmeli: "Babamı biz fazla görmezdik. Akşam yemeğini yer, hemen çıkardı. Evde hiç oturmazdı. Kahveye giderdi. Işsiz olduğu dönemde de, işi olduğu dönemde de öyle yaptı. Gelişini bazen görür, bazen görmezdik. Yazın, çoluk çombalak at arabalanna binilir, pikniğe gidilirdi. Sefaya yani. Babam yıne gelmezdi. Bir babam olmasına rağmen, babasızgeçirilmiş gibi. Öyle birçocukluk. Bcn sanki bütün çocuklar bunu böyle yaşıyor diyedüşünürdüm." umar onun arkasına düşmek. Onun kağıdına bakmak yani. Ama, aday numaralan elvermiyor buna. Gözü karartıp arkasına oturuyor. Ciözcü öğretmen, "Kalk oradan" diyor, "Senin yerin deği 1." Kalkıyor kalkmasına da, içinden birşeylerin aktığını, sonun başlangıcına geldiğini duyumsuyor. Öğretmen arkasını dönüyor, Cemil yine aynı yerde. Irfan'ın arkasında y ani. Hafiften dürtüyor omzunu, "Irfan, sana bir şcy sormayacağım. Seni rahatsızetmeyeceğim. Yeterki,kağıdınıgörebileceğim gibi tut!" Irfan efendi çocuk, sözünü tutuyor. O yıl Inegöl'de en yüksek puan lrfan'a geliyor, ikincide Cemil. Bunca puan başa dcrt! Seçim yapamıyor bu kez. Resim yapan bir kaç arkadaş biraraya geliyorlar. Bu arada ToulouseLautrec' in yaşamını anlatan "ICırmızı DeğirmerT'i, Gauguin'i anlatan "Altın Vücutlar"ı, Van Gogh'u anlatan "Aşk Humması" adlı kitapları okumuş. Ressam olmak, bağımsızlık, serüven, Fransa, Paris.Gemiylekaçakgidilcbilir,neişolsayapılabilir...Biliniyor,bunlann hiçbiri olmaz. Ama, en azından yüreklenme varya,sorunlarerteleniyor... Güzel Sanatlara girmek! Neden olmasın? Akıl veren çok: Puan yüksek, yazık etme. . Lisede ne olduğunu biliyoruz. Yapamazsın. O ara Inegöl'e MTA kamp kuruyor. Jiplere filan biniyorlar, dağtepegeziyorlar. Hah, serü ven aranıyordu ya, cuk oturuyor. Jeofizik diye bir bölüm varmış Istanbul Üniversitesi 'nde, hem iyi para var, hem gelecek... "Eh gireyim bari"de, hem özgüven, hem de "Satayım anasını"nın külhanlığı yatıyor. Ne bilsin, üç kardeşin de jeofizikçi olacağını. Ne bilsin, kardeşi ile birlikte yıllar sonra MTA'daaynı odada birlikte çalışacaklannı . Son kare Inegöl'ün köy yollarından: "Kırlarabayırlaraçıkardık. Amaç belirlerdik: Birkaynak bulacağız. O kaynaktan su içeccğiz. Vururduk yollara. Su bulur; içer, dönerdik." Cemil Kavukçu, arkadaş. lan ile yürüdü. Kardeşliğiördü,yaşamınüçsilahşöründe: Güneş, su ve toprak. ^ DERGIDEN Merhaba, Şili bize hem çok uzak hem de çokyahn bir ülke oldu her zaman. Türkiye 'nin üstüne 12 Mart darbesi çöktüğünde taa uzaklarda bir A ilende olıışu bunalanlar için ciddi bir umut kaynağı idi. O iktidara seçimle gelmis bir sosyalist liderdi. Ancak darbelerin en kanlısı ile devrildi. Şili artık bir cinayetler, işkenceler ve kayıplar ülkesiydi. Herkes darbenin Amerika 'dan yönlendirildîgini biliyordu. Kanıtlartn ortaya serilmesinin çeyrek asır alacagını, Pinochet 'nin Şili 'ye hükmetmesinin ise bitmez tükenmez bir siireç olacağım o günlerde kestirmek mümkün değildi. Pinochet bir ayı askm bir süredir ağlamaktan kızarmış gözleriyle dünyanın yeniden ilgi odagı. Yabancı bir ülkede yargılanmamak için dostlarından yardım, akıl hastanelerinden rapor bekliyor. Çünkü ihtiyar diktatör tngiltere de tutuklu. Diktatörler bir kez iktidar ele geçirdiler mi onlardan kurtulmak kolay olmuyor. Yönetimi öyle bir ikiyıllığma değil, en az çeyrek asır hesabıyla ellerinde tutacak koşulları da yaratıyorlar. Bir ayaklarını parlamentoya bir ayaklarım sermayeye, gövdelerini de yargıya dayayıp kendi düzenlerini sağlama alıyorlar. Çoğunun isimleriyle anılan anayasaları, halk oylamaları bile var. Düzen böyle kurulunca onlarla uzlaşanların siyasi yelpazesi de sağdan sola oldukça geniş bir alana yayılıyor. Yaşı 50'nin üstünde olanlar yargılanıp mahkum edilen diktatörlerden çok, emekli olup görev devreden diktatörlere tanıklar. Pinochet ve mahkeme sözcüklerinin bir araya gelişi oldukça rastlantısal. Diktatörün, kaybettigi tspanyollar adına, bir tspanyol yargıcm talebiyle tngiltere 'yi ziyareti sırasında tutuklanışı doğrusu tam bir sürprizdi. Çünkü, diktatörlerin tutuklanması ya da yargılanması pek alışıldık olaylardan degil. Uluslararası yargt, uluslanırası mahkemeler henüz yeni yeni dünyanın gündemine giren kavramlar. Ancak diktatörlerin ülkelerine bağlı olmadan yargılanmalurma giden yol açıhrsa buna ancak yandaşlarının canı sıkılacak. Diktatör Pinochet bu haftaki kapak konumuz. Pinochet 'ye saglanan sol destegi eleştiren James Petras 'm yazısını Ingiltere'de yayımlanan Red Pepper Dergisi 'nden aktardık. Aynca Latın Amerikalı yazar Carlos Fuentes ile Allende'nin Genelkurmay Bafkanı 'nin kızı ve bir siyasi partinin başkan yardımcısı olan Sojia Pratts ile yapılmış bir röpörtaja yer veriyoruz. Umarız, Pinochet 'nin basına gelenler baska yargıçlara da esin kaynagı olur. Dünya büyük... /pek Çulışlur CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN:YENİQÜNHABERAJANSIBASINVE YAYINCIUKA.Ş.1GENELYAYINYÖNETMENl: ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMETÇETİNKAYAB YAZIİŞLERl MÜDÜRU. İBRAHİM YILDIZ • SORUMLU MUDÜR.FİKRETİLKİZ1YAYINYÖNETMENİ:İPEKÇALIŞLAR1GÖRSELYÖNETMEN: AYNURÇOLAK1 REKLAM: MEDYA C CEMİL KAVUKÇU 1951 'de Inegöl'de doğdu. I. Ü. Fen Fakültesi Jeofizik Mühendisliğı Bölümü'nü bitlrdi. öyküleri 1980'den bu yana çeşitll dergilerde yayımlandı. "Patika" İle1987'de "Yaşar Nabi Nayır öykü ödülü"nü, "Uzak Noktalara Doğru" adlı kıtabı ile 1995 yılı "Sait Faik Abasıyanık Hikâye Armağanfnı kazandı. öykü kitapları: Pazar Güneşi (1983Baskısı yok),Temmuz Suçlu (Patika ile birlikte) (1998), Uzak Noktalara Doğru (1995), Yalnız Uyuyanlar Içın (1996), Bilinen Bir Sokakta Kaybolmak (1997). Roman.Dönüş (1998) Bütün kitapları Can Yayınları'ndan çıktı. ^ Bir başka hedef: öyle bir hayat istememek. lşin kötü tarafı, nasıl bir hayat istediği debellideğil.Delikanlılığıngelgitleriveçatışkıları soruları ve istekleri türetiyor: "Büyük kentlerde yaşam istiyorum." Bir yıldız parlar ve... Bütün bunlar ıçın çalışmak gerek. Ama öyle bir çabada yok. StefanZvveig'in "Yıldızın Parladığı Anlar" kitabını anımsıyor o günleri anlatırken: "lnsanınhayatındabiryıldızparlayıveriyorişte..." Yıl 1970. Son kez şansmı dcneyecek üniversitesınavında. trfan, Inegöl'ünençalışkarfl.Aynısalonadüşmüşlerbirkere. Biricik Baba Mustafa Kavukçu, anne Mükerrem Hanım ve Cemil Kavukçu ile kardeşi... KAPAK FOTOĞRAFI: REUTERS AJANSI