22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

H AFTANIN KONUĞU Bugüne kadar, 700'e yakın senaryonun altına imzasını atmış olan Safa Önal: 'Viraj dönmüş, racon kesmiş senaryom var' Hiçbir zaman bir "süpermarket gibi" çalışmadığını; ama dükkânında, her çeşit zevke ve her sınıf müşteriye uygun türden malzeme bulunduğunu söyleyen Safa Önal, 700'e yakın senaryo çalışmasının arasında, en ipe sapa gelmez filmlerin de yer aldığını, ancak çalışmaları arasında, "bayağı aklı başında, viraj dönmüş, racon kesmiş senaryoların da bulunduğunu" belirtiyor. Nihal Ün esikalı Yârim, Dilâ Hanım, Dönüş, Bodrum Hâkimi, Deprem, Mahpus, Menekşe Gözler, Pembe Kadın, Ah Güzel lstanbul, Kaçak, Sensiz Yaşayamam, Fatma Bacı 1951'den bu yana 700'e yakın filmin senaryosunu yazan Safa ÖnaFın sevdiğini söytediği, belirli bir ağırlığı olan çalışmalarından bazıları. Safa önal ile birlikleyiz. • Sayın Safa önal, senaryo yazmaya nasıl başladınız? • Ilk hikâyem 1945'te Bilmece Dergisi'nde yayımlandı. Seyfi Baba adıyla. Uzun yıllar, çeşitli dergi ve gazetelerde hikâye yazmayı sürdürdüm. Filmeçekilen ilk senaryom Kanlı Para'yı 1952'de Duru Film'in sahibi Naci Duru'ya götürdüm. Naci Bey hikâyemi beğendi, bana "Kaç para istiyorsun?" diye sordu. "750 lira" dedim. O zaman için büyük paraydı bu. Naci Bey, şoyle karşılık verdi: "Pazarlık etsem daha ucuza alırım ama, istediğin parayı vereceğim. Çünkii, seni sinemaya kazanmak isliyorum". Filnıi Orhan Anburnu çekmişti, başrolünde Ayhan Işık oynuyordu. tlginçtir, Ayhan Işık, Semih Balcıoğlu ve ben Bilmece Dergisi'nden tanışıyorduk. Ayhan bu dergiye kapak çiziyordu. Yıllar geçti, Semih büyük bir karikatürcü olma yolunda, ben Hafta Dergisi'ne hikâye yazıyorum. Ayhan resimli roman kopyaları yapıyor. Orada da beraberiz. Kanlı Para benim filme çekilen ilk senaryom, Ayhan'ın da oynadığı ilk filmdir. Çok iyi iş yapan bir film olmuştu. V 17 Aralık 1931"de doğan Safa önal, Ahmet Fahrl Beyie Nihal Hanınfın ofthıdur. Haydarpasa Llsesi mezunu olan önal, İlk imzalı yazısını ortaokuldayken 1945te Bilmece Dergisi'nde yayınladı. Dünyanın En Güzel Gemisl' adlı bir Ayku kltabı çıkartan Safa önal 700'e yakın fllmln senaryosunu yazdı, blrçok fllm yönettl. 'Menekşe Gözler* adlı senaryosuyla Adana'da Altın Koza, Ilrmıt Dünyası' fllmlyle de Antalya Fllm FestJvall'nde Iklnclllk ödülü aldı. Uzun yıllar Hafta, Yelpaze, Türk Duşüncesi dergllerlnde, Vatan, Mllllyet gazetelerlnde hlkâyeler yayınladı, yazı müdürlüğO yaptı. ikl kez evlenip aynlan Safa önal'ın Ahmet Umut adında 19 yasında bir oğlu var. de işi yetiştirmek ve iyi yazmak zorundasınız. Kötü yazarsanız, yapımcının oyuncunun üzerinizde yarattığı baskı unutulur, zararlı çıkan siz olursunuz. Başrollerini Orhan Giinşiray ve Falma Girik'in oynadığı "Hop Dedik"in senaryosunu bir gecede yazdım. FHm, kendi türünde yılın en çok beğenilen filmi oldu. tzzel Günay'ı ortaya çıkaran ilk filmdi. Bunun bir örneği daha var. "Abidik Kubidik"... Onu da bir gecede yazdım. Öztiirk Serengil'in "Şepkemin allında..." şeklinde konuştuğu, kestirmeden çok şey anlatan, özdeyiş'erle dolu, bolca laf salatası bulunan bir filmdi. Bir gecede yazılması bayağı zordu. Buna karşılık, "Dönüş" 4.S ayda yazıldı. "Dilâ Hanım" 106 günde, "Köprü" 90 küsur, "Deprem" 100 günde yazılmıştır. • Konularınızı kendiniz mi bulursunuz? Yönetmen ya da yapımcının istekleh mi belirleyicidir? • Yönetmen, yapımcı size yalnızca film yapmak istedjğini ve oyuncu kadrosunu söyler. 700 senaryo yazmışsam, ancak 50'sinin konusu verilmiştir bana. Çok okuyacaksınız, seyredeceksiniz. Her türden okuyacaksınız, şiir, öykü, roman. Ufacık bir dizeden iyi bir malzeme gelebilir. l960'ta "Dünyanın En Güzel Gemisi" adlı hikâye kitabım yayımlanmıştı. Senaryoculuğumu besleyen, öykücü yanımdır. Küçük ipuçlanndan yola çıkarak bir dünya kurabilirim. Meselâ, " O Yaz" adlı şiirin şu dizesi beni çok etkiledi: "Sonunda kıştır, ve yağmur örter ayak izlerini kumsaldaki, ve üşür bir deniz kestanesi..." Şu sıralarda bu dizeden yola çıkarak bir senaryo yazmayı düşünüyorum. Bir de size Lütfi Akad'la ilgili bir anırru aktarayım. Beni, önemli film şirketlerinin bulunduğu yaman bir han olan Eren Han'a çağırmıştı. Türkfln Şoray'la bir film yapmak istediğini söyledi. Senaryosunu benim yazmamı teklif etti. Konusuyla ilgili olarak da küçücük bir açmaz verdi. "Bir Marlon Brando filmi seyrettim" dedi; "Adamın atını çaldılar. Adam gitli aradı, taradı atını buldu ve geri döndü." Ben bekliyorum, şimdi bunun arkasını getirecek diye. Gerisi yok... "Vesikalı Yârim" için bana verilen ipucu budur. • Siz bunun üzerine ne yaptınız? Zorlanmış olmahsımz •. • Kara kara düşünmeye başladım tabii. Atını kaybedip, bulan adamın hikâyesinden yola çıkıp nasıl bir Türkân Şoray filmi yazacağım diye... Lütfi Akad'ın benden o sırada pek büyük bir beklentisi yok; ama ben iyi bir senaryo yazmak istiyorum. Sinemanın o katlarından da bakmak istiyorum dünyaya. Beceremezsem, mutfağın uzağına düşeceğim. Allahtan, çok okuyan bir adamım. Sait Faik'in "Menekseli Vâdi" adlı hikâyesini senaryolaştırdım. Lütfi Akad çok beğendi. Bu film vesilesiyle Türkân Hanımla da tanıştım. Yıllarca devam edecek bir dostluğun ve çalışma arkadaşlığının başlangıcıydı "Vesikalı Yârim". Daha sonra Türkân Hanıma 40 kadar senaryo yazdım, bunlardan 8'ini de kendim yönettim. • Yönetmenlikle senaryoculuğun bir karşılaştırmasını yapar mısınız? • Senaryocu çok yalnız bir adamdır. Bu işin hiçbir şovu, kıymeti harbiyesi yoktur. lster evinizde yazın, isterseniz Sultan Suyu'nda bir tahta masada, yapayalnızsınızdır... Yönetmenlik öyle değil. Yönetmenlik bir keyif işi. Bir defa, kalabalıkla berabersiniz. Her sabah çok sayıda kişinin sette gözünüzün içine bakması hoştur. Orada, ışıkçı bekler, kameramana açı verirsiniz, oyuncuları yönetirsiniz. Yak, söndür, motor, stop demenin bir tadı vardır. Sete gazeteci gelir. Hep beraber yenilen öğle ve akşam yemekleri... Adamakıllı kalabalıksınızdır. Senaryoculuk o kadar tek kişilik bir iştir ki yazı yazmayı sevmezseniz bu iş yapılmaz. Aldığınız para devede kulak, cinı karnında nokta cinsinden kalır. Yönetmen yaptığı işin yürüdüğünü görür, iş kopyası seyreder. Sizin yazdıklannız sayfalarda • Bugüne kadar kaç senaryo yazdmız? • Bugüne kadar kaç senaryo yazdığımı tam olarak bilmiyorum. Bereketi kaçar diye değil ama, aritmetiğini yapmak hoşuma gitmiyor. 700'e yaklaşmıştır sanıyorum. Bunlann içinde en ipe sapa gelmez filmler de vardır, bayağı aklı başında, viraj dönmüş, racon kesmiş, bir dönem hava basmış, belli bir ağırlığı olan filmlerin senaryoları da var. Benim dükkânımda hiçbir zaman süpermarketim olmadı her çeşit zevke, her sınıf müşteriye uygun, eczane usulü: "O ilaç olmadı, bu yerini lutar" denilebilecek türden malzeme oldu. • Senaryolannızı ne kadar zamanda yazarsınız: En kısa ve en uzun süre üzerinde çalıştığınız senaryolarınız hangileri? • Senaryoculukta en büyük zorluk zanıandır. Hiç kimse size, "Git iyice diişiin, pişir kotar" deyip, istediğiniz zamanı vermez. Yapımcının da, oyuncunun da uzun süre beklemeye tahammülu yoktur. Belirli bir süre
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle