Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
M Ü Z Î K Burak Eldem Roger Waters, The VVall '90 gösterisini Berlin Duvarı'nın yıkılmasından çok önce planlamıştı. Eğer konser için Berlin'de izin alınamasaydı, başka bir yer seçilecekti. Bilerek ya da bilmeyerek, Roger Waters'ın gösterisi, zamanlamadaki başarısıyla, konser olayının ötelerine uzanan ve daha çok bu yönüyle sansasyon yaratan bir olaydı. Bu açıdan çoğu kişi, "The Wall '90"ı geçen yılın müzik olayı diye nitelendiriyor. Bu duvar hangi duvar? irkaç hafta önce tnini kaset tanıtımlarımızda, geçen yaz aylarında gerçekleştirilen önemli konser ve festivallerin canlt kayıtlarından sÖ7 etmiş, bunların birer birer kaset olarak yayımlanmakta olduğunu belirtmiştik. Bunların arasında özellikle üç tanesi, büyük ilgi göruyor: Birincisi, Luciano PavaroltiPlacido DomingoJose Carrera üçlüsunün, Zubin Mehla yönetımindeki orkestra eşliğinde temmuz ayında Italya'da verdiği konserin kaseti. lkincisi, yıne aynı tarihlerde îngiltere'de gerçekleştirilen ve Dire Straits, Eric Clapton, Phil Collins, Pink Floyd, Ellon John ve Paul Mc Cartney gibi rock dünyasının unlülerinin katıldığı Knebworth Feslivali'nin kasetleri. Uçüncüsü de bilerek ya da bilmeyerek zamanlamadaki başarısı ile "konser" olayının ötelerine uzanan ve daha çok bu yönüyle büyük sansasyon yaratan Roger Waters'ın "The Wall '90" gösterisi. Yılın ilk haftalarını yaşadığımız şu günlerde, hem çoğu kişinin Uzerinde birleştiği bir değerlendirmeyle "yılın müzik olayı" olarak nitelenmesinden hem de iki kasetten oluşan konser kaydı Türkiye'de de önemli ölçüde ilgi gördüğünden 'The VVall '90' gündemdeki önemini yitirmiş değil. Hele birleşen Almanya'nın Berlin'de yarattığı yeni 'insan manzara'larından sonra gerek Roger Waters'ın projesi olan gösteriyi gerekse Batılı insanların 'duvar' merkezli etkinliklerdeki içi kof sembolizme olan düşkünlüklerini bir kez daha sorgulamak gerekiyor. The Wall, yaklaşık on bir yıl önce yayımlanan vefcynıhafta içinde ulaşılması zor bir satış hızını elde ederek önce Îngiltere'de, hemen ardından da tüm dünyada listelerin zirvelerini fetheden 'senfonik rock' türü doğrultusunda hazırlanmış, müzikal bir 'uzun öykü'. Bu öyküde Roger Waters, çocukluğunu savaş yıllarında geçirmiş ya da dünyaya gözlerini savaş sırasında açmış bir kuşağın dünya ile ilgili gözlemlerini ve tepkilerini dile getirmiş, bunu yaparken de merkez noktaya Pink adlı kahraınanı yerleştirmişti. Albümün çıkışını izleyen dönemde yapılan röportajlarda, Pink'i yaratırken Waters'ın çocukluğuyla ilgili belleğinde kalmış kimi ayrıntılardan yararlandığı ve bunları öykünun değişik bölümlerinde sık sık kullandığı belirtilmişti. Album, Pink Floyd için 1973'teki "The Uark Side Of The Moon'dan sonra yeni bir zirve daha oldu; özellikle de "Another Brick In The Wall2" adlı parça yıllar boyu dillerden düşmedi. Albümün yayımlanışından iki yıl kadar sonra ünlü yönetmen Alan Parker ve VVaters, ortak bir çalışma içine girerek bu uzun öyküyü bir film olarak cektiler. Fikir, B Pink Floyd'un 1981 yılında verdiği 'The Wall' konserindeki görsel efektlerin izleyici üzerinde yarattığı buyuk etki sayesinde geliştirilmişti. Söz konusu konserde mukavva tuğlalarla oluşturulan sembolik bir duvar sonlara doğru yerle bir edilmiş; ünlü ressam Gerald Scarfe'ın yarattığı öyküyle ilgili tiplemeler projeksiyonlarla göruntüye dahil edilmiş; bu arada yıne Scarfe'ın tasarladığı ve öyküdeki 'öğretmen', 'Eş' ve 'Anne' tiplerini sembolize eden balonlar uçurulmuştu. Bir konserden çok, büyük bir gösteriydi yapılan. Film çalışmalarında Parker'a Gerald Scarfe'in yine çok büyük katkıları oldu. Ayrıca filmde Pink rolünü canlandıran ve o zamanlar Boomtown Rats topluluğunda çalışan Bob Geldof, olağanüstu bir performans göstererek filmin basarısına azımsanmayacak katkıda bulundu. 'The VVall'un ilk gösterimi, 1982 temmuzunda Londra'da yapıldı. Bu önemli albümden sonra Pink Floyd topluluğu da VVaters ile birlikte yalnızca bir stüdyo çalışması yapabildi: "The Final Cut". Bir süre sonra da yollar ayrıldı; Pink Floyd, 'isim kullanma' konusunda mahkemeleşmeye dek varan huzursuzluklardan sonra üç kişiyle çalışmalanna devam etti. 1984'ten sonra "The Pros And Cons Of HilchHiking" ve "Radio Kaos" adlı iki albüm yayımlayan Roger VVaters, The VVall '90 gösterisini, Berlin duvarının yıkılmasından çok önce planlanmış ve hazırlıklara başlamıştı. Eğer konser için Berlin'de izin alınamasaydı, başka bir yer seçilecekti. Ne var ki rastlantılar Berlin'i bugösteri için "elverişli" hale getirince çalışmalar hızlandırıldı ve temmuz ayında Potzdamer Platz'da 'The VVall '90' gerçekleştirildi. VVaters'a gösteride yeni oluşturduğu 'The Bleeding Hearts Band' eşlik ederken rock dünyasının ünlü isimleri de değişik bölümlerde katkıda bulunuyorlardı. Van Morrison, Scorpions, Cindy Lauper, Joni Mitchell ve Bryan Adams gibi starlar ile birlikte Waters, Potzdamer Platz'da, yine ressam Gerald Scarfe'ın büyük katkılarıyla konseri gerçekleştirdi. lçerik tümüyle 'The VVall' albumündeki sırayı izliyordu. Bir farkla: En sona, VVaters'ın Live Aid sonrasındaki iyimserliğini dile getiren ve Radio Kaos albümunde yer alan 'The Tide Is Turning' eklenmişti. Çığlıklar arasında dev bir duvar yerle bir edildi o gece; Berlin Duvarı'nın tarihe karışmasıyla bu gösterideki duvar yıkılışını (nedense) özdeşleştiren Batı televizyonları da konsere olağanüstu önem vererek naklen yayımladılar. AlbUmü yakından tanıyanlar için bu özdeşleştirme hayli anlamsızdı; çünku VVaters' Yıl 1988 Berlın'deyız, Pınk Floyd topluluğu 1981 yılında gerçekleştırdıflı "The Wall" konserınden sonra epey yol almış ve o tanhlerdekı tum açıkhava konserlerınde hep zırvede Roger VVaters'ın 'The Wall '90"ındakı ıçenk de hemen hemen tumuyle "The Wall" albumündekı sırayı ızlıyor 10