Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA 22 DIŞ OLAYLAR lilkkez I Sovyet diplomatları, U2'lere karşı olduklannı Sovyetler, Türkiye ile ? ilişkileri nasıl görüyor? I resnıen KİM Devrimi'nin 62. yıldönümü nedeiniyle Sovyetler Bırliği'nin Ankara'daki Büyükelçiliği'nde duzenlenen ve büyükelçiliğin sıyası ve ekonomık işler müsteşarlarının da hazır bulunarak gazetecılerın sorularını yanıtladıkları basın toplantısı, Sovyetler Birliği'nın Türkıye ile ilışkilerıne nasıl baktığı ve bazı siyasi gelışmelerı Sovyet Hüıkümeti'nin nasıl değerlendirdiğini açığa kavuşturmuştur. Toplantının en ilgınç yönü şüphesız Sovyet Büyukelçıliği yetkılilerinin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in resmî bır zıyaret için Moskova'ya davet edıldiğinı açıklamaları olmuştur. Geçtiğımiz yıl Ankara'ya gelerek Orgeneral Evren ve Başbakan Bülent Ecevit ile göruşmelerde bulunan Sovyet Genelkurrnay Başkanı Mareşal Ogarkov, "Türkiye ile askerî alanda da ılişkılerin geliştirilebıleceğinı" belırtmışti, ancak bu ziyaretın ardından bugune kadar askeri alanda herhangi bır adım atılmamış, Sovyet diplomatları ıse "Şımdı sıra Sayın Evren'dedır. Biz bu zıyarete hazırız, kendilerini bekliyoruz"demekle yetinmişlerdi. Askeri alanda herhangi bır gelişmenin olup olmadığı yolundakı bir soru yöneltildığınde Sovyet Büyukelçiliği'nin ikınci adamı Siyasî Müsteşar Mikalıl Kovrigin, Orgeneral Evren'i Mareşal Ogarkov'un zlyaretini lade etmek üzere Sovyetler Birliği'ne resmen davet ettiklerini açıklamıştır. "Butün alanlarda olduğu gibi Türkiye ile askerî alanda da işbirliği yapmaya hazır olduklannı" bildiren Kovrigin, bu amaçla davet edilen Orgeneral Evren'in ziyareti ile ılgili çalışmaların sürdürüidüğunu belirtmıştir. Sir Anthony Kraliçe Elizabcth ilo... | açıkladılar E f nin casus dostu ardından da 1960'lann başında Ingiltere'yi sarsan "dörtlü şebeke"nin bir üyesi olduğu da açıklığa çıktı. iki İngiliz diplomatı Guy Burgess ile Donald Mac Lean'ın Sovyet casusu olduklan anlaşılmış, onları sorgudan kurtararak Moskova'ya Haçmalarını sağlayan Kim Philby'nin casus olduğuysa ancak 1963 yılında saptanabilmişti. ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher, yeni skandalı açıkladıktan sonra birçok İngiliz: "Burası casusların cenneti olmalı. Casus olduğu saptanan ve kendisi de bunu itiraf eden bir adama nasıl Sir ünvanı verilir ve sarayın önemli görevlerinden birinde tutulur akıl almaz iş" demekten kendini alamadı. • sahasının kullanılması sözkonusu olamaz. Bu nedenle Türk hava sahasında U2'lerin uçmasına karşıyız. U2'ler konusunda bizımle ABD arasında herhangi bir anlaşmaya kesinlikle varılmamıştır." Philby G EÇTIĞIMİZ ayın en ilginç olay'Jarından bıri de kuşkusuz ki, Ingııtere Kraliçesi Ikinci Elizabeth'in "sanat koleksıyonları koruyuculuğunu" hem de tam 75 yıl süreyle yürüten ve 1972 yılında emekliye ayrıldıktan sonra da "danışman" olarak kraliçenin yanında kalan 72 yaşındaki Sir Anthony Blunt'un Sovyet casusu olduğunun açıklanmasıydı. Burgess Işin ilginç yanı, Blunt'un casus olduğunu 1964 yılında itiraf etmiş olmasına karşın, o günden bu yana ne kraliçeye ne de gelip geçen hükümetlere bu konuda bilgi verllmemiş olmasıydı. Anthony Blunt'un 1950'lerin ve Oslere karşıyız Ankara'da ABO ile imzalanacak yenı savunma işbırlığı anlaşması görüşmeleri uzmanlar düzeyınde yeniden başlamışken, Sovyetler bu görüşmeleri nasıl değerlendiriyorlardı? Sovyetler Birliği'ne yönelik istihbarat faalıyetinde bulunan Turkıye'deki Amerikan üslerinın varlığı nasıl görulüyordu? Aslında Sovyetler'ın bu konuda ne düşündüklerinı tahmın edebilmek o kadar zor olmasa gerektı. Sovyet Hukumeti, birçok kez resmî yayın organları aracılığı ile bu konudakı görüşlerini dolaylı bır biçimde aktarmıştı. Nıtekım, Kourıgin'in bu sorulara yanıtları da bılinen tutumu yansıtmıştır. Kovrıgm, "Biz başka ülkelerde yabancı üs bulunmasına karşıyız. Türkiye'deki Amenkan uslennı de bu çerçevede değerlendirıyoruz" diyerek üslerden pek hoşlanmadıklarım açık biçimde dile getirmiştir. Buna karşılık, Sovyet diplomatı Türkiye'nin NATO üyeliği konusunda daha değişik bir yaklaşım getirmiş ve iki ayrı savunma paktına üye olmalarının Türkiye ile Sovyetler Bırlığı arasındaki ilişkilerin gelişmesine herhangi bır engel oluşturmadığını belırtmiştir. ABD anlaştı" derken bır başkası tam tersıni söylemiş ve konu bulanıklığa itilmişti. Zamanla Sovyetler'in tutumu azçok bellı olurken, bu herhangi bir resmî yetkilinın ağzından açıklanmamıştı. Kovrıgm, bu yoldaki bir soruyu yanıt larken de şu noktaları vurgulamıştır: "SALT2 imzalanırken taraflar anlaşmanın denetimı konusunda da anlaşmışlardır. Buna göre, anlaşmanın denetimı için taraflar yalnızca kendi ulusal araçlannı . kullanabileceklerdır. Bu çerçevede üçuncü bir ülkenin topraklarının ya da hava Yumuşama ve Türkiye Sovyet diplomatları basın toplantısında ayrıca Türkiye ile ilişkilerine hangi açıdan baktıklarım da vurgulamışlardır. Sovyetler Bırligi'ne göre "Yumuşamanın somutlaştınlması ve bu yolda ülkeler arasında ışbırliğınin güçlendirilmesinde komşu ülkelerin başka devletlere ve bölgelere Ornek olmalan ger*kır. Bu çerçevede komşu ülkelere özel birrol düşmektedir." "Bu özel rolle neyi kastediyorsunuz?" sorusuna ise Kovrigin yeterince açık bir yanıt vermemış, şu görüşleri getirmiştir: "Sovyetler Birliği diğer ulkelere ve komşularına karşı barış politikası izlemektedir. Yumuşamanın sürmesi bütün Olkelerin küçükbuyük farkı olmaksızın kendi olanaklan ile buna yapacaklan katkıya bağlıdır. Sovyetler Birliği bütün dünyaya karşı izlediği bu politikada en büyuk önemi komşularına vermektedir ve komşularıyla dostluğunu sağlamlaştırmaktadır. Bu da bölgede olduğu kadar dünyada da barışın gelişmesine katkıda bulunacaktır." Vlodern Kgîtim hen Sevyet yardımı Toplantının bir diğer ilginç yönü de Sovyet diplomatlarımn Türk Sovyet ekonomık işbirliği ile politik bağımsızlığı uasında kurdukları bağlantı olmuştur. jovyet diplomatları bu konuda şöyle lemişlerdir: U2'lerveSALT Pekı SALT2'nin denetimı için Türk hava sahasında U2 uçaklarının uçması konusunda ne duşunmekteydı Sovyet yetkılıleri? ABD'nın başvurusundan sonra Ecevit Hukumeti "Ancak Sovyetler Bırliğı ile ABD'nın bu konuda anlayış bırliğine varmatan dtırnmunda konuyu yetkilı kurullarına qoturebiieceğını" açıklamıştı. Daha sonra basında bu konuda çelışkili haberler çıkmış, bir gazete "Sovyetler ile 612777617607 Beşiktaş,Istanbul "Hak eşitliği ve karşılıklı yarar ilkelenne dayanan bu ekonomık ılışkıler Turkıye'nın sadece ekonomık değil. politik bağımsızlığınm dd güçlendirilmesinde en öneınlı etmen olan agır endustırınin sdğlam temellennı kurmasına yardım edıyor. " •