Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AYINKONUSU SAYFA11 göstergesi: METALÜRJİ A.E).D. tarafından önceden veto edile, ve kredi verilmeyen Ereğli DemirÇelik tesisleri Türkiye'nin uzun üründen başka yassı çelik ürünlere de ihtiyacı olduğu gerekçesiyle, oysaaslında Prof. Aytekin'in de belirttiği gibi "Bir komlsyoncu aracılığıyla bir devletin baskısının" eklenmesiyle kurulmuştur. 1959'da ilk etüdleri yapılan Erdemir 45 ayda tamamlanmıştır. Yapılan 2'nci ve 3'üncü tevsiatla yıilık üretlm kapasitesi 1 mllyon tona çıkan Erdemir'in, Karabük'ün ve 1975 yılında 1.1 milyon kapasiteyle kurulup kapasitesi 2.2 milyon tona çıkarılan Iskenderun DemirÇelik tesisleri acaba Ulkemizde kişl başına kaç kg.lık demir ve çelik üretimine olanak vermektedir? Ne yazık ki 70 kg! Hem de kamu kuruluşları dışında özel kesim kuruluşlarında elektrik ark ocaklarıyla üretilen çelik de hesaba katılmak suretiyle! Ulkemizde üretilen 3.5 milyon ton/yıl dOzeyindekl demirçeliğin beşte birine yakın bölümünü üreten özel kesime ait elektrikli ark ocaklarının sakıncalarını daha ilerde ele almak üzere çelik tüketlminde sıfırdan yüze doğru nasıl çıktığımıza göz atalım. ÖZEL KESÎMIN UYGULADIGI,"MADENLER1N EN VERIMLI BOLÜMLEKIN1 tŞLETIP GERÎSINİ BIRAKMAK YÖNTEMtNİN BAZI DURUMLARDA KAMU KESIMINDE DE BENİMSENDÎĞt BELtRTlLlYOR Sıffırdan lOOkiloyadoğru ODTÜ öğretim üyelerlnden Doç. Dr. Erdoğan Tekin'in dünya çelik üretlminin 1900'lardan bu yana artışını gösteren bir incelemesinde 1910 yılında yaklaşık 60 milyon ton olan düzeyin 1940'da 200 milyon tona ulaştığını gösteriyor. 200 milyon ton demlrçelik üretilen 1940'lar dünyasında, Türkiye, bu yarışa katılarak yaklaşık 200.000 ton üreterek 1/2000 oranında bir paya sahlpti. Acaba 3.5 milyon ton yıilık çelik ürettlğimiz 1979 yılında dünyanın çelik üretlm tutarı ne düzeydedir? 700 milyon ton! Demek ki bu oran bugün 1 /200 olmuş durumda. Acaba bu bir ilerleme sayılır mı? Ülkenin gelişmesinde en önemli unsur olan "Eleman"ın gerek mühendls, gerek teknisyen, gerek yönetici olarak yetişmiş bulunması aradaki açığı daha da kapatmamızı saglayablllr. Fakat çözümlenmesi gereken epey sorunlarımız var. Bunların üstüne tltizlikle egilmek gerek. NOfusumuzun arttığı ve doğacak her çocuğa demirçelik payının da ayrılması gereken bir Turkiye'de 1990'larda 25 mllyon tonyıl demirçellk üretmek istiyorsak bir besin azalması sorununa eğilir gibi bir demirçelik azalması sorununa da clddiyetle egllmeliylz. Isdemir'in demir cevheri yokluğu nedeniyle bir kaç ay içinde üretimini durdurabıleceği bildirildi. bağlı kalınmasının sakıncaları üstünde durulmaktadır. Bu arada fabrikalara hurda demir ithal ediyoruz diye bazı tacirlerin bitmiş demir ürünü ithal ederek karaborsaya neden oldukları da öne sürülmektedir. Bunu one sürenler bazı durumlarda büyük vurgunlar vuran demir tacirlerinin elektrikli ark ocağı tesisi sahiplerinin bir yılda kazanacağından daha büyük paraları bir gunde vurduğunu belirtmektedirler. BOtün bunlara ragmen hükümetlerin özel kesim demirçelik fabrikalarının sayısını artıracak izinler vermesi eleştirilmektedir. Bu arada demir ithalatının ve dağıtımının hükümet tarafından yapılmasını öngören karara karşın bundan önceki hükümetin de bu hakkını tam olarak kullanmayışı da eleştiri kaynağı olmuştur. yakın demir cevheri vardır. Neden bu cevher yerine taşınamıyor? Her şeyden önce kamulaştırılması hukuken yapılan maden ocaklarının tümOnü işletecek personel devletin elinde yoktur. Bu nedenle, maden ocakları kamulaştırılmış kişilerden cevher çıkarma işini devlet adıha taahhüt yoluyla yapmaları istenmektedir. Ocakları kamulaştırılmış kişi bunu ya yapmaktadır, ya da dava açmaktadır. Davaların sonucunu beklemek yıllara bağlı olduğundan ocaklar işletilememektedir. Bazı durumlarda devlet etkinlik gösterip dağınık yerlerdekı malı toplayamamaktadır. Bir zorluk da taşımacılıktan ileri gelmektedir. İSDEMİR kurulurken Sovyet uzmanlarının demir cevheri ve kömür saglanıp sağlanamayacağı konusundaki ısrarlı sorularına olumlu yanıtlar verilmiş fakat hammadde taşımak üzere iki ayrı demiryolu hattı kurulacağına tek hatla yetinilmiştir. Işin kapsamını önceden düşünüp planlamamak nelere mal oluyor? TMMOB'nın Aralık 1977 tarihli dergisinın 19'uncu sayfasındaki çizelgeyi inceMadenlerın kamulaştırılmasından yana olan metalürji mühendisleri arasında da bizde daima işin kolayına gidildiğini ve maden ocaklarının üst kısmımn sıyırılıp, sıyrılması zor olan alt kısımlarına inilmek istenmediğini belirtenler var. Özel kesimin uyguladığı bu "En verimli bdlümleri işletip gerisini bırakmak" poliıikasının bazı durumlarda kamu keslminde de benimsendiği üzüntüyle belirtilmektedir. Koklaşabilen kömür konusunda da benzer bir uygulamadan sözediliyor. Isı temini için daha az degerli kaynaklardan yararlanmanın yolları aranmaktansa bulunmuş taşkömürü madenlerini sıyırmak yeğ tutulmaktadır! Sovyetler Birligi'nin dünyanın en zengin doğal gaz kaynaklarına sahıp olmasına karşılık bunları rezerv olarak saklayıp Iran'dan ithal etmesı, ABD gibi ülkelerde kendi maden rezervlerini tüketmemek için dışalımla "Stratejık Stokçuluk" yaparken bizim madenlerimizın en verimli bölümlerini sıyırıp alt kısmına "boş verme"n\r\ ilerisi için ne denli tehlikeli bir tutum olduğu gizlenemeyecek bir olanak savurganlığıdır. Yıilık ithalat Cllkemizin çelik ithalatı 1975 yılında yerli çelik uretiminin % 41 'i oranında olmuştur. Bu oran 1977 yılında % 42'ye çıkmıştır. Yerli çelik üretlm kapasitemiz yılda 3.5 milyon tonun üzerindedtr. Fakat DPT'nln 1977 yılına iltşkın sayılarından anlaşıldığına göre yarı bitmiş çelik ürünü ithalatı 840.000 ton olmuştur. Bu ise 550 milyon doların dışarıya gitmesl demektir. Oysa düzenli bir işbirliği sonucu bu döviz mevcut demirçelik tesislerimizi genişletmek için kullanılsa yatırıma kaydırılabilirdi. Ya da tam kapasiteyle çalıştıramadığımız tesislerimizi çalıştırabilsek bu 550 milyon doları başka yerlerde kullanabiliriz. Asıl sorunlar Maden ocaklarının devletleştirilip devletleştirilmemesi, çoktandır dillerde dolaşan ve yandaşlarıyla karşıtları arasında tartışılagelen bir konudur. Doğaldır ki yalnızca savaşın değil, barıs METALÜRJİ K AV R A M I YALNIZCA DEMİRÇELİK URETİMİNİ DEĞİL, DEMİRDIŞIMETALLERİ İŞLEME TEKNOLOJİSİNİ DE İÇERİYOR döneminin de "sfra/e//fc" önemdeki demirçelik ürünleriyle bunların ana girdileri demir cevheri yatakları ve kömür yatakları planlı ekonominin buyrugunda, devletin elinde bulunmalıdır. Ne var ki son uygulama, kamulaştırmanın başlı başına yeterli olmadığını göstermiştir. Kamulaştırmadan yana olan bu konuyla ilgili kişiler bile işin hukuki yönüyle uygulama yönünün birbirine uymayışı karşısında hayal kırıklığına uğradıklarını söylemektedirler. Buna örnek olarak demir cevheri yokluğu nedeniyle ISDEMlR'ın birkaç aya dek demirçelik üretimini durdurmak zorunda kalması olasılığı gösterilmektedir. Demir cevheri ocakları madem kı kamulaştırıldı, neden ISDEMİR'ın ağzını açmış bekleyen fırınlarına demir cevheri veremıyoruz? Bu konuyla yakmdan ilgili meıalürjı çevrelerinin ifadesine göre şu anda yurdun dort bir yanında bırikmiş 2 milyon tona lediğimızde şu korkunç tabloyla karşılaşıyoruz: Demir cevherının fabrikalara maliyetinin yaklaşık % 50'sini taşımacılık oluşturuyor! Demirçelik kuruluşlarımızı tam kapasiteyle çalıştırmak varken bunları organizasyon yetersizliğinden ötürü çalıştıramayıp çelik ıthalatına döviz öderken dünyadaki rezerv miktarı az olan kok kömürü olanaklarımızı da hesapsızca harcamaktayız. Şöyle ki demirçelik ürünlerinin ana girdilerinden olan koklaşabilir taşkömürümüzü fabrıkalarımız için ayıracağımıza bunları başka kaynaklardan da elde edilebilecek basit ısı üretiminde kullanmaktayız. Madenlerımizın geleceği açısından karşımıza ciddî bir sorun dikılmr Modır: Madenlerın ustunü sıyırmak! Şımdiye dek özel kesimin elindeki maden ocaklarında uyguladığından yakınılan bir polıtıkanın kamu kesimi ocaklarında da uygulanmasından yakınılıyor. Hammadde olanaklarımız TMMOB'nin Aralık 1977 tarihli derglsırde "Demir Cevheri" başlıklı yazıda ulkemizde toplam demir cevheri rezervinin 788 milyon ton olduğu belırtildikten sonra şu ekleniyor: "Işletilebilir cevher rezervi ıse 374 ton milyon dolayındadır." Metalürji mühendisleri Turkiye'de demir cevheri açısından bir sıkıntı çekilmemesi gerektiğini belirtiyorlar. Bir ton demir cevherinden yaklaşık 700 kgr demirçelik elde etme olanağı bulunduğundan demir cevheri rezervi açısından bir darboğazla uzun yıllar karşılaşmamamız gerekir. Şu anda üretim yapan, diret şarja uygun yataklar en büyüğü Divriği'dir. Bunun dışında yararlanılan yataklar kujüktürler. Divriği madenleri zenginleştirme vt aglamerasyon tesislerinin devreye gırmesıyle yakın gelecekte cevher istemının 70'ini karşılayacağı ifade edilme^' ' oevherden 870 000 ton/yıl sinterııK santre ve 1.300.000 ton/yıl to^'k • cektır. Zengınleştirilmesi gereÂiı başında Hasançelebi gelmei Sivas Dıvriğrndeki125milyc edilen demir cevheri rezervlr Hasançelebı'deki rerervlenıı ton olduğu tahmin edılmekte'. Ark ecakları sorunu Ulkemizde üretilen demirçellğin beşte birine yakın bölümü özel kesimin elektrikli ark ocaklarında yapılmaktadır. Elektrikli ark ocaklarında çelik uretmenin sakıncalarından birı olarak çelik üretirken elektrik cereyanı kullanması gösterilmektedir. Kamu sektörü kuruluşları, yapılan nedeniyle, kömür kullanırlarken elektrikli ark ocakları elektrik kullanmaktadırlar. Enerji bunalımı içinde olan ve ulke ekonomisi için çok degerli bir meta olan elektrik cereyanının çelik yapımında kullanılması bir lüks olarak nıtelenmektedir. Başka bir sakıncası da hammadde olarak kamu fabrikaları gibi demir cevheri değıl dışarıdan ıthal edilmiş hurda kullanmasıdır. Sanayileşmış Olkelerde hammadde darlığı nedeniyle hurda demırın azalacağı ılerı surülmektedır. Bu nedenle, dışarıdan dövızle getirtilecek bir hammaddeye