Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 ENERJİ gazı ile kurutulmaktadır. Kömür tozu karışımının bir bölümü direk kazana verilirken, bir bölümü ise kurutma amaçlı kullanılan başka elektrostatik filtrelere gönderilmektedir. Bu filtrelerde kuru kömür tozu tutulmakta, gaz ve buhar karışımı atmosfere atılmaktadır. Elektrofiltrelerden çıkan kuru toz kömür ise, ısıl değeri yükseltilmiş yakıt olarak kazana verilmektedir. Bu miktar toplam kömür miktarın yaklaşık yüzde 30’unu oluşturmaktadır. Sistem belki kağıt üzerinde uygun olsa da, 20 yıllık uygulama bize olayın hiç de öyle kolay olmadığını göstermektedir. Bilgisayar yazılımları, bu kömür için ayrı kurutma yolu ile ısıl değer yükseltilmesini ya da CFB ve IGCC uygulamalarının daha uygun olacağı sonuçlarını vermekte ve CFB veya IGCC sistemleri uygulamalarını önermektedir. yüzde 20 kül içeren düşük kalorili (1150 kcal/kg LHV) linyitler için önerilen akışkan yatak yakma teknolojisinin, külün kimyasal içeriği nedeniyle, işletmecileri zorlayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Bunun yanı sıra kömürdeki nem, bacagazı miktarını artırdığından özellikle yanma odası boyutlarını ve maliyeti de oldukça yükseltmektedir. Nem oranı yüksek ve ısıl değeri düşük kömürlerde yardımcı, ek yakıt tüketiminin artması yerli linyitin tutuşma noktalarının çok yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. Sonuç olarak kolay çözüm yoktur, uzun, ciddi bilimsel araştırmalar yapmak şarttır. Bunlar yapılamayacak şeyler değildir, ancak başkasının ürettiği teknoloji ile güçlüklerle karşılaşılması kaçınılmazdır. Bu nedenlerden dolayı TÜBİTAK, AfşinElbistan’da mutlaka bir “Linyit Araştırma Yakma Teknolojileri Merkezi” kurmalıdır. ? Kemal ULUSALER EMO Yönetim Kurulu Başkanı AKP’nin Rasyonel Hesapları art ayı başında ABD Başkanı George W. Bush, küresel ekonominin rahatlaması için Petrol İhraç Eden Ülkeler Topluluğu’ndan (OPEC) petrol üretimini arttırarak piyasaya daha fazla arzda bulunmasını istedi. Ve OPEC’in Viyana’daki toplantısında bu talep reddedildi. Dünya petrol arzının yaklaşık yüzde 40’ını sağlayan 13 üyeli örgüt, fiyatları yukarı çeken unsurun, uluslararası borsalarda petrolün spekülatif fiyatlarla alınıp satılması olduğunu savundu. OPEC Başkanı Şekip Helil, ABD ekonomisinin içsel sorunları nedeniyle ABD Doları’nın değer yitirdiğini, bunun da tüm dünyada ekonomik olumsuzluk yarattığını belirtti. Genel kanı da aslında bu açıklama yönünde. Petrol dolar üzerinden fiyatlandırılıyor ve doların değeri düştükçe bazı yatırımcıların ellerindeki ABD Doları cinsinden varlıkları satıp, petrol veya altına yatırım yaptıkları söylenmekte. Mart ayı başında Batı Teksas tipi petrol fiyatı 103.95 doları, 10 Mart’ta hafif tip petrolün varil fiyatı 107.85 doları görürken, bu yazının yazıldığı saatlerde ajanslar petrol fiyatlarının 110 dolara çıktığı haberini vermekte idi. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre bu fiyatlar tüm zamanların en yüksek seviyesini gösterir fiyatlardı. Yüksek petrol fiyatları 1970’lerden bu yana birçok ekonomik krizdeki önemli faktörlerden biriydi. Enerji fiyatlarının yüksekliği de, başta ABD olmak üzere pek çok ülkedeki enflasyon kaygılarının başlıca nedenlerindendir. Dünya petrol fiyatlarındaki bu gelişme Türkiye’ye nasıl yansıyacak? Ekonomi ve ekonomik gelişmeler AKP iktidarının yumuşak karnıdır. Bunu görüştüğümüz hemen hemen tüm AKP milletvekilleri de kabul ediyor. Sendikaları yalancılıkla suçlayan R.T. Erdoğan, “Ucuz popülizm yerine rasyonel hesap yapıyoruz” derken, usuma F. Rückert’in “Her akşam, geçmiş olan gün için ‘akıllı’ olunur. Ama gelecek gün için hiç kimse, yeterince ‘akıllı’ olamaz” sözleri geliyor. Çocuklarımızın, torunlarımızın yaşamını gasp eden, geleceğimizi ipotek altına alan o rasyonel hesabı biz aslında çok iyi biliyoruz. Türkiye’de Eylül2007 itibariyle 103 milyar dolara ulaşan sıcak para tutarının özellikle 2003’ten sonra ivme kazanmasında; değerli YTL, düşük kur, bir ara yüzde 20’lere ulaşan halen yüzde 17 civarındaki yüksek faiz, yabancı hakimiyetinin yüzde 70’i bulduğu borsa ve borçlanma kağıtlarına olan talep önemli rol oynadı. Bu derece uluslararası piyasalara entegre edilmiş, dışa bağımlı bıçak sırtındaki ekonomiden sorumlu R.T.Erdoğan bugün nasıl oluyor da rasyonel hesaptan söz edebiliyor, anlamak olası değil. Bir abaküs boncuğu ile bile yapılabilecek olan hesap ise bize petrol fiyatlarının zincirleme etkisiyle diğer enerji, hammadde, mal ve hizmet maliyetlerinin yükseleceğini gösteriyor. Enerjide son derece dışa bağımlı olmamızın da dış ticaret açığımızı 2008’de 7580 milyar dolar seviyesine çıkartması muhtemeldir. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir ve enflasyon yükselme trendine girmiştir. Görünen o ki; AKP günü kurtarmak için sosyal devleti göz ardı ederek, hakları budayacak, zaten ücretlilerin sırtında olan ve toplam vergilerin yüzde 75’ini aşan dolaylı vergileri artırmaya devam ederek emeği ile geçinen bizleri “ground zero” (askerlikte bombanın düştüğü nokta) koordinatlarına yerleştirecektir. Fıkra sevgili Aydın Boysan’dan; İki “okumuş” ayı söyleşiyormuş. Kış yaklaşmakta… Ağaç yaprakları dökülmekte… Pek yakında aylarca sürecek olan kış uykusuna yatacaklar. Dünyadan haberleri olmayacak. (Hoş zaten yok ya.) Ayının biri ötekine diyor ki: “Çok merak ediyorum. İstiyorum ki bu kış, uykumdan vazgeçeyim; ilkbahar gelince insanların bu kadar yaprağı, ağaçlara nasıl yapıştırdıklarını göreyim.” İktidarı bir sırt çantası gibi taşıyan AKP’nin yaprak gibi döktüğü emeği ile geçinen vatandaşı, biat edilen finanskapital zorbanın gelecek kış yeniden yerlerine yapıştıracağı düşünülüyor her halde. Bir Mısır öz sözü “Tanrı kulağı olmayana küpe verirmiş.” Hala AKP’den beklenti içinde olan neoliberal fenerlerin kulağına küpe olsun! M B Santralı’ndaki sorunlar B Santralı da A Santralı ile hemen hemen aynı yanma sistemi (pülverize) ile kurulmuştur. Yeni santralda ekipmanlar daha büyük tutularak, baca gazı arıtma üniteleri eklenmiştir. İnşaatı geçen yıl biten santralın halen iki yıllık deneme çalışması kesintili olarak sürmektedir. Çünkü B Santralı’na kömür verilememektedir. Santral işletilebilmektedir, ancak kömür besleme sistemi yoktur. Yeni ihale ile santrala kömür verecek sistem inşa edilmektedir. Kömür taşıma hatlarını yapsanız ve santrala tam yükte kömür getirseniz bile yeni santralın uzun dönemde kesintisiz çalışması yukarıda belirtilen teknolojik sorunlar dolayısıyla belli değildir. Topraktan olduğu gibi kazılıp çıkarılan kömür AfşinElbistan Santralı’na; tüm taş, toprak, yanmaz maddeler ile beraber gönderilmektedir. Tüvenan kömürde yanma öncesi zenginleştirme, kurutma ve nem azatma yapılmamaktadır. Bu nedenle kömür havzalarında öncelikle kömürün temizlenmesi, ayıklanması ve zenginleştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bilimsel çalışma yapılmalı Ayrıca yüzde 55 ve üzeri nem, Türkiye’nin sahip olduğu linyit kömürünün içinde büyük oranda kül, nem ve su bulunmaktadır. Bu linyite özel, yeni tasarımlar şarttır. Yabancı firmaların, kendilerine özel çözümlerinin Türkiye’ye uymadığı deneyimlerle görülmüştür. Türkiye’nin termik santrallarını, yerli kömür kaynaklarına uygun olarak kendisi tasarlayıp, imal etmesi, yerinde monte etmesi, çalıştırması ve işletmesi gerekmektedir. ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ