Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 ENERJİ bakıldığında hemen tümünde az ya da çok kamu zararı bulunduğu görülmektedir. Bu zararlara rağmen, siyasi iktidarlar tüm özelleştirmelerin arkasında durmuşlardır. Elektrik enerjisi özelleştirmelerinde bugüne kadar 10 milyar dolara yakın kamu zararı olduğu düşünülmektedir. Siyasi iktidarların bütün bu özelleştirme işlemlerini savunurken, AfşinElbistan A Santralı’nın işletme hakkının devredilmesinden vazgeçmeleri ve kendi imzalamış oldukları sözleşmenin kamu zararı içerdiğini saptayan raporları ifşa etmeleri ayrıca üzerinde durulması gereken bir konudur. ERGVERBUND Şirketi’nin açtığı davada ileri sürdüğü gerekçelere göre bu durumun nedeni, Dünya Bankası’nın talep ve telkinleridir. Dünya Bankası’nın mektup ve toplantı tutanaklarına dayandırılan iddiaya göre, 1993 yılında AfşinElbistan özelleştirme projesini destekleyen Dünya Bankası, 1999 yılının sonlarında bundan vazgeçmiştir. 2001 yılının başında yürürlüğe giren 4628 sayılı Elektrik Piyasası Yasası ile yeni bir özelleştirme/serbestleşme modeline geçilmiş ve bu yasanın geçici maddeleriyle, daha önce imzalanmış ancak belirli bir tarihe kadar yürürlüğe girmemiş özelleştirme işlemlerinin geçersiz olacağı düzenlenmiştir. 2000 yılına kadar yürütülen özelleştirme işlemleri, yeni yasa ile getirilen modele aykırılık teşkil ettiğinden, bu sözleşmelerden kurtulmaya çalışılması doğaldır. Santralda yapılan yenileme yatırımları için Dünya Bankası’nın 280 milyon Avro kredi verdiği de düşünüldüğünde mantıklı görülen bu Dünya Bankası müdahalesi iddiaları, Türkiye’nin enerji politikalarının, proje bazında dahi dışa bağımlı olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Sonuç olarak Dünya Bankası piyasalaşmanın modeliyle ilgilenmekte, ancak ortaya çıkan kamu zararını ülkemiz halkı çekmektedir. Bugün AfşinElbistan A Santralı açısından bir dönüm noktasındayız. Ya 1998 yılında imzalanan sözleşmenin hükümleri yerine getirilerek santral devredilecek ya da bu sözleşme feshedilecektir. sistemi yapılmış olmakla birlikte kömür sahası bulunmaması nedeniyle taşınan kömür küllerinin açık alana depolanması çevre kirliliği yaratmaktadır. Sonuçta A Santralı baca gazı arıtma sistemleri olmadığı, B Santralı ise kömür sahası bulunmadığı için çevreyi kirletmektedir. Alım garantisi ve tahkime geri dönüş AfşinElbistan linyitlerinin tamamının değerlendirilmesi halinde, elektrik enerjisi kurulu gücünün yaklaşık yüzde 18’i bu havzada bulunacaktır. Bölgedeki potansiyeli değerlendirmek için yeni santrallar kurulması planlanmaktadır. Bu amaçla, kömür sahaları belirlenmiş iki yeni santral, C ve D santralları için 2006 yılında ihaleye çıkılmış, ancak pek çok şirketin şartname satın aldığı ihaleye hiçbir şirket başvuruda bulunmadığı için, ihale iptal edilmiştir. İhalenin yapılması için 2007 yılında Jeotermal Yasası ile getirilen düzenlemeler yatırımcıları tatmin etmediğinden, isteklerini karşılayabilecek yeni bir ihale yapılması amacıyla bu kez, 5710 sayılı Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi İle Enerji Satışına İlişkin Yasa’ya geçici bir madde eklenmiştir. Yasal düzenlemelere göre termik santral kurulması ve işletilmesi şartıyla rödovans karşılığı kömür üretim hakkı ihalesi yapılacaktır. İhaleyi kazanan şirketin üreteceği elektriği ise, 15 yıl boyunca TETAŞ satın alacaktır. Böylece mevcut elektrik piyasası modeline aykırı bir uygulama olarak, alım garantili sözleşmeler sürecine dönülmüştür. EÜAŞ’la yapılacak 30 yıllık rödovans sözleşmesinde ve TETAŞ’la yapılacak 15 yıllık enerji alım sözleşmesinde, anlaşmazlıklar için tahkim yolu öngörülmüştür. Bu sözleşmeler, 19902000 yılları arasında ENERJİ ENERJİ ENERJİ Kömürsüz santral kuruldu 1996 yılında, AfşinElbistan B Santralı’nın yapımı için ihaleye çıkılmış ve 1440 megavat kurulu gücünde 4 üniteden oluşan santral 2004 yılında tamamlanmıştır. Ancak projesine göre santral için ayrılan Çöllolar kömür sahasında yapılması gereken yatırımlar yapılmadığı için, santralın kömür ihtiyacı, A Santralı’na ait Kışlaköy kömür sahasından karşılanmaktadır. Bir plansızlık örneği olarak santralın tamamlanmasıyla birlikte kömür sahasının da işletmeye alınması sağlanmamış, santralın bitiminden 3 yıl sonra, 2007 yılında yapılan bir ihaleyle, kömür sahasının işletme hakkı 28 yıllığına özel bir şirkete verilmiştir. Sahanın işletmeye girmesi en az 3 yıl zaman alacağından, 6 yıllık bir işletme dönemi boyunca, taşıma kömürle santral çalıştırılacaktır. Geçici olarak kurulan bir bant ve kamyonlarla taşınan kömür, doğal olarak santralın tam kapasiteyle çalışmasına yetmemektedir. Taşınan kömür, 4 üniteden ancak 2’sini çalıştırmaktadır. B Santralı’nın baca gazı arıtma ENERJİ ENERJİ ENERJİ Baştan itibaren yanlış bir proje olarak hayata geçirilen A Santralı’nın baca gazı arıtım tesisi olmaması nedeniyle yaşanan çevre sorunlarına, 2 yeni ünite yapılarak toplam 6 ünitenin özel sektöre bırakılmasına yönelik ihaleyle hukuki sorunlar yumağı eklendi. Yapılan imtiyaz sözleşmesi nedeniyle kamunun 11 milyar dolar zarara uğrayacağının ortaya çıkarılması üzerine devir süreci tamamlanmazken, hukuki kavganın diğer ucunda tahkim açmazı belirdi. uygulanan enerji özelleştirmelerindeki sözleşmeleri hatırlatmaktadır. Kömür sahalarının işletilmesiyle birlikte ele alındığında, kurulacak santrallar son derece büyük ve çetrefilli projeler gerektirmektir. Geniş linyit sahasının kamulaştırılması EÜAŞ tarafından yapılacak, bölgeden geçen Hurman Nehri’nin yatağı değiştirilerek saha dışına çıkartılacak ve onlarca köymezra İskan Yasası çerçevesinde başka bölgelere taşınacaktır. Kurulacak santralların her biri en az 1200 megavat kurulu güçte olacak ve 2014 yılı sonuna kadar işletmeye girecektir. Projenin 2015 yılına sarkması halinde, Yasa’yla getirilen alım garantisi başta olmak üzere hiçbir uygulama geçerli olmayacaktır. Havzada kurulu A ve B santrallarında yaşanan sorunlar hatırlandığında, yasa ve sözleşmelerle getirilen koşulların, süresi içerisinde yerine getirilememesi ihtimali bulunmaktadır. Kimden kaynaklandığı belli olmayan sorunlar ve süre uzatımları ile riskli hukuki süreçlerin doğma potansiyeli bulunmaktadır. ENERJİ ENERJİ ENERJİ Sahipsiz kalmışsın AfşinElbistan “Bize plan değil, pilav lazım” anlayışına sahip bir Başbakan’ın döneminde başlatılan ilk santral projesinden bu yana, AfşinElbistan linyitlerinin işletilmesi için, plansız uygulamalara devam edildiği anlaşılmaktadır. Yöreye özgü kömürün nasıl yakılacağından, insan sağlığına zarar vermeyecek çözümlerin üretilmesine kadar her sürecin ayrıntılarıyla araştırıldığı, geliştirildiği ve planlandığı uygulamalar, ülkeyi yönetenlerin temel görevleri arasındadır. Ancak, ülkenin önemli bir zenginliği olan AfşinElbistan linyit kömürleri, ülkeye katkıdan çok, sorun üretmeye devam edecek gibi görünmektedir. Bölgede yaşanan çevre sorunlarını dile getiren Mahir Başpınar’a ait internette karşımıza çıkan “AfşinElbistan” adlı şiirdeki şu dizeler, bölgenin kaderini de özetlemektedir: “Kim bu işe çözüm bulur bilemem Ben kimseyle polemiğe giremem Buna göz yumana, Hayır dilemem Sahipsiz kalmışsın,AfşinElbistan.” ? ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ