01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

17 ENERJİ Mevcut fiyat artışlarının nedenleri, aynı zamanda ileriye yönelik öngörülerde bulunmamızı da sağlayabilecek önemli ipuçlarını içermektedir. Avustralya, Rusya ve Güney Afrika’da özellikle taşımacılıkla ilgili altyapı sorunları artmaktadır. Çin, Hindistan, Endonezya ve Vietnam’daki iç talep giderek artmakta, yükselen yurtiçi talepleri için daha fazla kömür muhafaza etmek amacıyla ihracat vergi ve kotaları koyma eğilimleri güçlenmektedir. 2007 yılı boyunca Çin’de son 50 yılın en büyük kar fırtınaları, Avustralya Queensland’de yıkıcı seller ve Güney Afrika’daki enerji krizi fiyatlar üzerine baskı yapmıştır. Reuters’in haberine göre, son dönemde yaşanan fiyat hareketleri sonucunda, iki önemli finans kuruluşu Macquarie Bank ve UBS, 2008 yılı için Avustralya madencileri ile Japon santralları arasındaki termal kömür sözleşme fiyatları tahminlerini yaklaşık yüzde 60 oranında arttırmışlardır. Citigroup ise, 2008 yılı termal kömür yıllık sözleşme fiyatını 100 dolar/ton olarak öngörmüştür. Dolayısıyla, ithal kömüre dayalı santrallar bakımından bir başka risk fiyatlara ilişkindir. Buhar kömüründe 2003 yılından beri yüzde 200250’ler civarında artışlar söz konusudur. Bu ölçekteki fiyat oynamalarında, ithal kömüre dayalı santralların da doğalgaz santrallarının yaşadıkları zorlukların içine düşmeleri son derece muhtemel olup, bu durumdan en fazla zararlı çıkacak olan da hiç şüphesiz ülke ekonomisi olacaktır. Sonuç olarak, karşımıza çıkan tablo, elektrik üretiminde ithal kömüre dayalı santralların tesisine ilişkin doğru öngörülere dayanan değerlendirmeleri gerekli kılmaktadır. ? Kaynak: British Petroleum (2007), Statistical Review of World Energy 2007, London. Kömür sektöründe uluslararası şirketlerin etkinliğinin diğer pek çok sektöre göre azımsanmayacak ölçüde olduğu görülmektedir. 2001 yılı itibariyle dünya taşkömürü üretiminin yaklaşık yüzde 27’sini toplam 10 uluslararası şirket yapmıştır. Toplam 4 uluslararası şirketin dünya kömür ticaretindeki payı ise 2001 yılı itibariyle yüzde 24 olmuştur. Dışa bağımlılığı daha da artıracak Samsun’da ithal kömür santralına verilen lisans yargıya taşındı İthal kömür santralına karşı dava E MO Basın EMO, Samsun’un Tekkeköy İlçesi’nde kurulmak istenen ithal kömür santralına lisans verilmesi işlemine karşı Danıştay’a dava açtı. İthal kömür santralı için EPDK’nin verdiği lisansın iptali ve yürütmesinin durdurulması istenen davada ithal kömür tercihinin “ülke ekonomisi, enerjide dışa bağımlılık ve enerjide arz güvenliği” açısından kamu yararına aykırı olduğu vurgulandı. Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEİAŞ) yasal mevzuat gereği hazırladığı üretim planlaması (20052020) ile projeksiyonda (20072016) arz güvenliği açısından ithal enerji kaynağı miktarının kontrol edilmesine vurgu yaptığına, yerli ve yenilebilir kaynaklara öncelik verilmesini öngördüğüne dikkat çekildi. Dava dilekçesinde, şu bilgilere yer verildi: “Her iki Rapor’da da ülkemizin enerji politikaları açısından yerli kaynakların kullanımının ön plana çıkartılmış olduğu görülmektedir. Nitekim bugünkü koşullarda ülke elektrik enerjisi kurulu gücünün yüzde 45 civarında ithal kaynaklara dayalı olduğu, gerçekleşen üretim açısından ise ithal kaynak oranının yüzde 55’in üzerine çıktığı görülmektedir. Özellikle doğalgaza bağımlı elektrik üretimi, Rusya ve İran gibi doğalgaz tedarikçisi ülkelerle sık sık yaşanan krizlerle tehlikeye girmektedir. Öte yandan, ülkemizin akarsu ve kömür başta ENERJİ ENERJİ ENERJİ olmak üzere, zengin enerji kaynakları halen atıl konumda beklemektedir.” İthal kömür sınırına aykırılık TEİAŞ’ın, “Enerji Bakanlığı’nın enerji politikası gereği” olarak elektrik üretiminde kullanılacak ithal kömür kısıtlamasını dikkate aldığı belirtilen dilekçede, TEİAŞ’ın planlamasında yer verdiği iki çözümden birinde yeni kurulacak tesisler kapsamında hiç ithal kömüre dayalı santral kurulumuna yer verilmezken, diğerinde de ancak lisansları da, tamamen özel sektörün (ticari tercihlerine) keyfi istemlerine terkedilmiştir” denilen dilekçede, planlara aykırı yatırım kararlarına izin verilmemesi gerektiği anlatıldı. Danıştay’a verilen dilekçede ayrıca EPDK’nin kendi onayladığı planlama çalışmalarına aykırı olan ithal kömür santralına verdiği lisans nedeniyle elektrik maliyetlerinde artışlar yaşanacağı, ülke ekonomisinin olumsuz etkileneceği anlatılarak, kamusal yarara uygun olmayan bu lisans işleminin hukuka aykırı olduğu belirtildi. vurgulandı. Enerjide zaten yüksek seviyelere ulaşmış olan dışa bağımlılığın cari açığı artırıcı etkisine de işaret edilen dilekçede, “Yurtdışına döviz transferi anlamına gelen ithal kömür kullanımı cari açığı artıracağı gibi, yerli kaynakların kullanılmasıyla elde edilecek katma değer ve istihdam gibi ekonomik getirilerden de yoksun kalınmaktadır” denildi. İthal kömüre karbon vergisi mi ödeyeceğiz? Dava dilekçesinde, Türkiye’nin gündemde olan Kyoto Protokolü’ne taraf olması durumunda ithal kömür kullanımı nedeniyle karbondioksit emisyonunu da ithal etmiş olacağı ve bu nedenle karbon vergisi olarak ek bir maliyet üstleneceğine dikkat çekildi. Santralın kurulacağı Tekkeköy’de halen mobil santrallar bulunduğu, ayrıca aynı bölge için 5 santral başvurusu olduğu ifade edilen dilekçede, 19 Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nün bölgedeki hava kirliliğine yönelik ölçüm ve açıklamalarına atıfta bulunularak, şu uyarıya yer verildi: “Tekkeköy daha bugünden mobil santrallerin varlığı nedeniyle hava kirliliği ile mücadele etmektedir ve dava konusu lisans verme işleminin uygulanması sonrasında, kurulacak kömür santrali, bölgeyi yaşam açısından son derece tehlikeli bir noktaya götürecektir.” ? ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ 2017’den sonra ithal kömüre dayalı santral kurulumu öngörüldüğüne dikkat çekildi. İthal kömür dayalı santral öngören çözümde de 2017 için 500 megavat, 2018 için 1000 megavat, 2019 için 1000 megavat ve 2020 yılı için 2 bin megavat olarak ithal kömüre dayalı santral kurulumunun sınırlandırıldığı belirtildi. İthal kömür maliyeti artıyor İthal kömür fiyatlarında 2007 yılında iki kat artış yaşandığına ve bu artış eğiliminin sürdüğüne işaret edilen dilekçede, 1 kilovatsaatlik elektrik üretim maliyetinde yerli kömür 2.287 Ykr paya sahipken, ithal kömürün 8.073 Ykr ile 4 kat daha fazla paya sahip olduğu bildirildi. Yerli kömür kaynakları atıl durumda bekletilirken, maliyetleri de artıracak biçimde ithal kömür santrallarına öncelik verilmesinin Elektrik Piyasası Yasası’nın amaçlarına da aykırı olduğu ENERJİ ENERJİ ENERJİ Lisanslar keyfi istemlere terkedilmiş “Elektrik enerjisi alanında yeterli düzeyde yatırım yapılmadığı gibi, EPDK tarafından verilen üretim ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle