25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

153 3787 İstanbul’da açılacak bir casting (oyuncu, manken vb. kaynak yaratan) ajansına ad önerisi: İSŞANBUL. 3788 Tıkanmış trafikte araçlarının içinde saatlerce beklemek, İstanbulluların giderek bir kentsel hobisi mi olmaktadır? 3789 “Şair yazdığı her şiirle yavaş yavaş ölür.” (Ben, Beat şairi Gregory Corso’dan aldım, o ise dizenin sahibini anımsamıyor.) 3790 Kitap önerileri: Deme Kış Yaz, Oku Yaz – Doğan Hızlan, Doğan Kitap / Hiçliğin Grameri – Seyit Göktepe, Palto / Bir Roman Kahramanı: Orhan Veli, Haluk Oral, YKY / (Haluk Oral, çoğu kendi arşivinden olmak üzere, belge ve fotoğraflarla Orhan Veli’yi biraz daha iyi tanımamızı sağlıyor. “Bir Roman Kahramanı: Orhan Veli” edebiyat tarihimize önemli bir kaynak.) 3791 Yalçın Ayaslı (doğ. 1946) ODTÜ’de elektrik mühendisliği okuduktan sonra ABD’de ünlü MIT’de master ve doktorasını yaptı. Mezun olduğu okullarda akademisyen ve araştırmacı olarak çalıştı. Kurduğu teknoloji firmasında mikrodalgalarla ilgili keşifleri ses getirdi ve 2014’te, firmasını bir küresel telekom şirketine 2.45 milyar dolara (7 milyar TL’ye) sattı. Yalçın ve eşi Serpil Ayaslı, bilahare Türkiye’de kültür, sanat, gıda, ulaşım ve turizm konularında yatırım yaptılar. Ticari çıkarın ön planda olmadığı bu girişimlerin 200 milyon dolara ulaştığını okumuştum. Bu idealist yatırımları takdirle karşılıyor ve başarılar diliyorum. Aralarında en çok ARMAGGAN’ı önemsediğimi belirtmek isterim. O tasarım mağazalarındaki ürünlerde, Anadolu’dan esintilerle, “yalınlıkta derinlik” ve küresellik yakalanmıştır. (Cumartesileri için bir tur önerisi: Sirkeci’de Filibe Köftecisi’nde öğle yemeği ve Nuruosmaniye’deki Armaggan’da bir temaşa mesaisinden sonra Kapalıçarşı…) 3792 “Çeviri Dedikleri”ndenTozan Alkan: “Çeviri, sevgiliyi peçe üzerinden öpmeye benzer.” Anonim “Çeviri şiir, reçeli kavanozundan yalamaya benzer.” Atilla İlhan “Hakiki mütercim, büyük şair kadar ender bir mahluktur.” Azra Erhat “İnsanlık, hayranlık duymadığı hiçbir şeyi çevirmemelidir.” Justin O’Brien 3793 Son genel seçimde AKP, Artvin’den sonra Eskişehir’de de birinci parti konumuna geldi. Bibliyofil, Kitap İçin okuru ve Eskişehir milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı’ya bir tebrik mesajı yolladım. Yanıtında, Eskişehir’in çıkardığı 6 milletvekilinden 4’ünün, Eskişehir Maarif Koleji kökenli olduğunu da belirtiyordu. Yakışır… 3794 Bir nüans: AKP, seçmeninden oy alıyor. Seçmeni, CHP’ye oy veriyor. ‘Şair yazdığı her şiirle yavaş yavaş ölür’ “Taner Ay için” 19871989 yıllarında 3776Yapı Kredi’nin genel müdürlüğü İstiklâl Caddesi’ndeydi. Üç genel müdür yardımcısı (rahmetli Cemil Köksal, Tayfun Bayazıt ve Selçuk Altun) mekânın keyfini her fırsatta çıkarırdık. Ferhan Şensoy’un oyunlarını da kaçırmaz, her yeni oyunu ilk hafta içinde görmüş olurduk. Tek kişilik başyapıt “Ferhangişeyler” 1987’den beri sahneleniyor ve ben 12 kez izledim. Tarihi Ses Tiyatrosu’nda (tevellüt 1885), gündeme göre akışı değişebilen oyuna, nostaljik bir ortamda sıkılmadan odaklanırım. 18.10.15 akşamı oyun 1968. kez sahnelenirken örnek insan Ayşegül Köksal, SuzanTayfun Bayazıt ve NurSelçuk Altun, 28 yıl sonra “Ferhangi Şeyler”i yine sıkılmadan izlediler. O tarihte “Buraları Rüzgâr Buraları Yağmur” henüz çıkmıştı, imzalı bir kopyasını Ferhan Şensoy’a verilmek üzere yer göstericiye bıraktım. Ferhan Usta iki gün sonra arayıp habersiz gittiğim için yine çıkıştı. 2000. oyunda buluşmak üzere anlaştık. (Cemil Köksal da Ferhan Şensoy gibi Ordu’luydu. İyi bankacıydı, ölçülü ve birikimliydi. Kitap okurdu, güzel sanatlara düşkündü ve saygıdeğerdi. Ölümünün 10. yılında anısına saygıyla.) 3777 Yazarlarımızla sahaflarımızın bir ortak özelliği aklıma geldi: Kitabı çok sever ama pek okumazlar. 3778 Seçimi zor olabilir ama “en iyi bibliyofil, en iyi kitap koleksiyoneri” gibi edebiyat ödülleri de denenmelidir. 3779 Bu sözcükleri yeni öğrendim: Malapropism: Bir sözcüğü nükte aşkına yanlış ortamda kullanma. Bibliobibuli: Alkolik derecesinde kitap okuyan kişi. 3780 “Dipnot okumak, sevişirken ısrarla çalan kapı ziline yanıt vermek için yataktan kalkmaya benzer.” Noel Coward (18991973) 3781 Küresel kültürazzi: Noktalama işaretlerinin mucidi Bizanslı Aristofanes’ti. MÖ 200’lerde, anıtsal İskenderiye Kütüphanesi’nin kütüphanecisiydi. / Yunanlı oyun yazarı Öripides’i, MÖ 406’da bir vahşi köpek sürüsü öldürdü. / Charles Dickens yüzü kuzeye dönük uyurdu, bu yöntemin ona ilham aşıladığı kanısın daydı. Üstat, uğur için her şeye üç kez dokunurdu. / Truman Capote yalnızca sarı kâğıda yazardı. / Balzac yazma sürecinde seksten kaçınırdı. Ne zaman bir kadınla birlikte olsa “Bir başyapıt daha ziyan oldu” diye iç geçirirdi. / Agatha Christie, 4 Aralık 1926’da kaybolunca polis onun kocasını soruşturamadı. Müthiş bir tanığı vardı; metresi Nancy Neele’nin evindeydi. / Charles Dickens mum kabını ve doldurulmuş saksağanını Philadelphia Kütüphanesi’ne, Güney Kutbu kâşifi Roald Amundsen kızağını Avustralya Devlet Kütüphanesi’ne bıraktı. / Maltalı Ernie Roscouet 2004’te, bir kütüphaneden aldığı kitabı geri götürdüğünde 42 yıl gecikmişti. Okkalı bir ceza ödemeye hazırlanırken bir bardak çay ile ödüllendirildi… 3782 (K)AĞITHANE. 3783 “Beni Sorarsan”dan – Gülten Akın: (TOMRİS, FÜSUN VE ÖTEKİLER İÇİN) GİDENLER İÇİN Noel Coward Aznavour’dan “Comme ils Disent.” 3785 Batı’ya göre edebiyatın en büyük 10 aşkı: Antony ve Kleopatra / Heathcliff ve Cathy / Odysseus ve Penelope / Abelard ve Heloise / Tristan ve Isolde / Romeo ve Juliet / Lady Chatterley ve Mellors / Jane Eyre ve Bay Rochester / Anna Karanina ve Aleksi Vronski… (Bence ilginç bir anket sorusu: Türk edebiyatının en büyük aşkları) 3786 “Bulanık Defterler”den – Hilmi Yavuz: “Yaşlılık, sınırlardır. Yaşlanmak, başkalarının size ‘yaşlı’ diye bakmalarıdır. Giderek, görünmez sınırlar çizilmeye başlanır ve bu sınırları başkaları çizer. Örneğin, bir genç kıza âşık olmanız örtük bir biçimde yasaklanır. Kundera gibi söylersem, ‘gülünesi aşklar’dır bunlar o sınırları koyanlara göre; gülünesi oluşu, ‘sınırı aşmış’ olmanızdandır. Neye ya da nelere izin verildiği ya da verilmediğiyle öne çıkar yaşlılık; Eliot’ın ‘J. Alfred Prufrock’ın Aşk Şarkısı’nda dediği gibi, şeftali yemek bile cesaret ister.” İç saatınızı kurdunuz Öyle bir yolculuk gibi sıradan Sonsuza da olsa birer birer İstanbul sizi bağrına çekti Orda dirisiniz mütemadiyen Usta şair Gülten Akın’ı (19332015) yitirdik; ışıklar içinde yatsın. Peki, şimdi Şiiristan’ın ana kraliçesi kim? Birhan Keskin? 3784 Youtube veya Spotify’den bir öneri (kaynağı Ali Yalman): Charles Serpil Yalçın Ayaslı >> 10 7 Ocak 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle