04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Saklambaç/ Müge İplikçi/ On8/ 198 s./ 2013/ 15+ Arkada bırakılmış anılar, tanıdık yüzler, henüz tanışılmamışlar, yaşananlar, hiç yaşanmayacak olanlar… Müge İplikçi’nin ustalıkla dokuduğu bu gençlik romanında SıdıkaJuju, Necef, Manolya, Bay Tozkoparan, Esra ile tanışıyoruz. Yok edilmek istenen anıları olan dedenin hayali el sallıyor satır aralarından. Dünyanın en oyuncu kedisi Kapris de bu yolculukta yerini buluyor. Bu “kovalamaca” ya da “saklambaç”da, birilerinden saklanmak zorunda kalan iki genç kız korkularından arınmak, merak ettiklerini öğrenmek, özgürlüğü tatmak için bu serüvenin kahramanları olurlar. Onlar “tuhaf” bir ekip, isyankâr, özgür, biraz da mahkum… Romanda medya da eleştirilirken roman kahramanının sürekli ağrıyan dişi bir eğretileme olarak başarıyla yerleştirilmiş. Geçmişten gelen “ağrı”larımız yaşamımızın neresinde yer alıyor, sorusunu sorduruyor. Edebiyat okyanusuna açılan gençler Müge İplikçi’nin bu romanını es geçmesinler. Balığım Şiir Yazdı / Mavisel Yener – Aytül Akal / Mandolin / Resimler: Shutterstock / 28 s. / 2013 / 4+ “Ben masal yazsam, Elma yerine gökten / Oyuncak yağardı / Kediler, kuşlar, balıklar, / Bebekler, toplar, arabalar / Pencereden girip / Sepetime dolardı/” (sayfa: 6) Şiiri, çocukları, masalları ve oyun oynamayı çok seven iki şair Mavisel Yener ve Aytül Akal, sevinç dolu, oyun dolu, neşe dolu, çocuk dolu yeni bir şiir kitabıyla “Merhaba!” demiş şiir severlere. Okul öncesi döneme seslenen şiirler, bu yaş çocuğunun sözcük dağarcığına, soyut/ somut kavram algısına yetişebilen bunun yanı sıra yeni kavramlarla tanışmasına kapı açan dizeler seriyor rengârenk sayfalara. “Liman” isimli şiir buna güzel bir örnek: “Liman / Annem pazardan / Kocaman bir leğen getirecek / Bütün gemilerim / Yeni limana demirleyecek/” (sayfa:20). Shutterstock imzalı, kitaba çok yakışan, aydınlık, neşeli, bol renkli resimler bunca renge ve harekete karşın son derece sade ve şiirlere çok uygun. Bunda da tasarımın rolü büyük kuşkusuz. “Balığım Şiir Yazdı”, isimli kitapta bir araya gelen şairlerin ne çok sorusu varmış. Çocuklar şiir okurken gülsün, eğlensin, sözcüklerin tınısını tanısın, şiirle kaynaşsın ama bu arada sorular da sorsun, yanıtları arasın istemişler anlaşılan. “Yağmur / Yağmur nasıl yağar? / Nereden akar bu sular? / Yağmur yağınca / Kuşlar nereye kaçar?” Nice güzel dize, nice güzel şiir, Balığım Şiir Yazdı’da sizi bekliyor. Soruların yanıtları mı? Onları siz bulacaksınız, yeni şiirlerle, yeni sorularla ve yeni oyunlarla… İyi okumalar! Meçhule Giden Dizeler/ Serkan İnce/ Cinius/ 96 s./ 2013/ 15+ Şiire ve yaşama sevdalı bir şair olan Serkan İnce’nin şiirleri Meçhule Giden Dizeler’de okurlarla buluştu. Dizelerden seslenen bilgenin gençlere duyumsatmak istedikleri, fısıltılarla cama vuran bir rüzgâr tadında. Sevgiler, yolculuklar, hüzünler, özlemler, sevinçler, tutkular, mevsimler ve KİTAPÇI M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ nicesi ile dolup taşmış şiirler. “Kuru bir ekmekti paylaştığımız/ tazeliği dilde saklı…” diyen Serkan İnce, okurlar uzak diyarları keşfederken iç yolculuklarını da gerçekleştirsinler istiyor. İyi okumalar. Mevzumuz Derin / Ahmet Büke / On8 / 161 s. / 2013/ 15+ “Bu dünya çok tuhaf! Bu dünya çok tuhaf! Bu dünya çok tuhaf! Bu dünya çok tuhaf!” Bedo, duvara yazar bu cümleyi… hem de defalarca. Kıvrak kalemi ile bir süredir Bedo’yu blog yazılarında anlatan Ahmet Büke, bu kez Mevzumuz Derin isimli roman ile hepimizi Bedo’nun dünyasına götürüyor. Birkaç sayfa sonra o dünyanın bir parçası oluveriyor okur. Bedo, o denli tanıdık çünkü. Yaşadıkları, sıkıntıları, gençlik sorunları, soruları, gündelik yaşamı, düşleri, insanlar ve yaşam karşısındaki şaşkınlıkları ile çok yakından tanıdığımız herhangi bir genç aslında. Belki oğlumuz, belki kardeşimiz, yeğenimiz ya da komşunun oğlu… İzmir’in Varyant Semti’nde oturan Bedo’nun babası yok. Yıllar önce bir kazada ölmüş. Annesi ve dedesi ile yaşıyor. Annesi belediyede otobüs şoförü. Oğlunun iyi ve çalışkan bir genç olması en büyük tasası. “Görünen en büyük tasası” demek daha doğru olur aslında. Çünkü annesi, kendinden önce başkaları için yaşaması gerektiği öğretilmiş, önceliği hep başka şeyler olan, bir anlamda hiçbir zaman ve hiçbir anlamda kendisi olamamış bir kadın. Oğlu üniversiteye hazırlanırken onun için her şeyin en iyisini yapmaya çalışıyor. Acaba Bedo için en iyisi nedir? Dahası “iyi” nedir? Kafası o denli karışık; duyguları ve yaşamı da karışık... Bedo, yaşadığı kentle, insanlarla, kendisiyle ilgili konuları merak ediyor. Bir yandan okul bir yandan aklına takılan sorular… Bedo yaşamına yön vermeye çalışırken ona eşlik etmek ister misiniz? İyi okumalar! Denizi Dolduran Cingvey / Yeniden Anlatan: Duan Lixin / Resimleyen: Liu Xiangwei / Çeviren: Zeynep Özge Iğdır / Kaynak Çocuk / 2013 / 32 s. / 7+ Ünlü Çin Efsaneleri Dizisi’nin birinci kitabı bu. İlk üç kitabı yayımlanan dizide toplam on iki kitap yer alacak. Giriş yazısında, kitaplarda kararlılığın, birlik olmanın ve direnmenin öykülerini bulacağımız belirtiliyor ve İstanbul Taksim’de bulunan Gezi Parkı’ndaki ağaçların sökülmesi üzerine başlayan direnişe gönderme yapılarak, birlik olan halkın karşısında hiçbir kuvvetin ayakta kalamayacağı vurgulanıyor. Cingvey, bir kuşun adı. Ama aslında o, İmparator Yan’ın kızı Nü Va’dır. Güneşin doğuşunu izlemek için Doğu Denizi’ne gitmek ister. Ancak çok meşgul olan imparator, ona ayıracak zamanı bir türlü bulamaz. Bunun üzerine Nü Va, gizlice denize açılır. Cingvey’in denizi taşlarla, dal parçalarıyla doldurup yok etme hırsının nedenlerini, efsaneyi okuyanlar anlayacak. Onun azmini gören kuşlar ve gökyüzündeki tanrılar da ona yardım etmeye başlar. Denizin doldurulması işleminin hâlâ sürdüğü düşünülecek olursa, ‘birlikten kuvvet doğar’ sözünün ne kadar doğru olduğu da anlaşılabilir. Beynimi Suçla / Nicola Morgan / / Çeviren: Kerem Işık / Tudem Yayınları/ 2013 / 216 s./ 13+ “Odanın hali ne böyle? Gören, Üçüncü Dünya Savaşı burada yapıldı sanacak!” Kim bilir günde kaç kez duyuyorsunuz bu sözleri değil mi? Yanıt olarak; “Ama benim kafamın içi de böyle,” ya da “Duygularım da böyle,” demeyi denediniz mi? Tüm suçu beyninize atmayı… Yazar Nicola Morgan, uzun yıllar disleksi sorunu ( Bir tür öğrenme bozukluğu. Zekâ ile hiçbir ilgisi olmayan bu durum daha çok öğrenme, bellek ve dil ile bağlantılıdır.) olanlarla çalışmalar yapmış. Asıl ilgilendiği konu “ergenlik dönemi” olan yazar, akademisyenlerle ortak çalışmalar gerçekleştirip bu konuda söyleşiler, blog yazıları ve kitaplar hazırlamaktadır. Bol ödüllü Nicola Morgan, “Beynimi Suçla” isimli kitabında, ergenlik çağındaki okurlara önerilerde bulunuyor. Elbette karşılaşılan her güçlükte, her sorunda “Beynimi suçla,” deyip kurtulmak değil gösterdiği yol. Sadece ilk gençlik ve ergenlik dönemlerinde sadece vücudumuzun değil beynimizin de büyük ölçüde değişime uğradığını ve altından kalkamadığımız pek çok sorunun da bundan kaynaklandığını anlatıyor. Morgan, kitabını yazarken pek çok üniversiteden destek almış. Önerilerini akademik verilerle zenginleştirmiş. Dümdüz akademik bir metin aktarmaktansa günlük yaşamdan kısa örneklerle süslemiş. Yüzyıllardır kadın ve erkek davranışları arasındaki farkları çok çarpıcı bir biçemle anlatmış. Kadınların daha ayrıntıcı erkeklerin daha basit ama teknik düşünmelerinin sebebini okuyunca hem gülümseyecek hem karşı cinsi daha iyi tanıyacaksınız. Bakarsınız tüm ilişkiler daha da güzelleşir. Gizli Kapı – Keramet Lambası / Burcu Ünsal / Mavibulut Yayıncılık / 2013 / 420 s./ 12+ Keramet Lambası, Burcu Ünsal’ın kaleme aldığı Gizli Kapı dizisinin ikinci kitabı. Okuyanlar anımsayacak, Ahmet bir iksiri içtikten sonra başka hiç kimsenin geçemediği gizli bir kapıdan geçerek fantastik bir dünyaya adım atmıştır. İlk kitapta bir sarayın zindanında tutsak olan kardeşini kurtaran Ahmet’in başı yine dertte… Ahmet, yakın arkadaşı Özge’den gelen gizem dolu bir ileti üzerine ne yapar eder ailesini razı eder ve yarıyıl tatilini geçirmek üzere babaannesinin yaşadığı kasabaya gider. Kuşkusuz o kasabada onu çeken sadece babaannesi değildir. Gizli Kapı’ya ulaştığı o gizemli ev de oradadır. Özge, Keloğlan, Çiçek Kız ve Ahmet yine gizem, heyecan ve bolca tehlike dolu fantastik bir serüvene atılır. Bu arada uzun zamandır Ahmet’in kollarındaki ağrıların ve ağırlık duygusunun da oldukça önemli bir sebebi vardır. Ahmet, Gizli Kapı’dan geçmek, ona verilen görevi tamamlamak zorundadır. Yoksa… “Devamını biz okuyalım,” dediğinizi duyar gibiyiz. Ahmet ve arkadaşları ile birlikte Gizli Kapı’dan geçip bambaşka bir dünyaya adım atmaya hazır mısınız? İyi okumalar! Keşfedin Çin İmparatorluğu / Philip Steele / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Resimleyen: Robert Ashby, Stuart Carter, Shane Marsh / Fotoğraflar: John Freeman / Çeviren: Ali Berktay / 64 s. / 2013 / 8+ İş Bankası Kültür Yayınları’nın “Keşfedin” dizisi meraklılarını dünyanın dört bir yanına götürüyor. Bu kez çok uzaklarda, Çin İmparatorluğu’ndayız. 5.000 yıl öncesine gidiyoruz. Çin İmparatorluğu’nun kuruluşuyla başlayan yolculuk pek çok yönleriyle bu eski uygarlığı tanıma olanağı veriyor. Kitapta gerek fotoğraflar gerek çizimler eşliğinde pek çok kısa ama ilginç ve önemli bilgiler verilmiş. 1974’te bir kazıda bulunan terracottadan yapılmış ordunun özelliğini biliyor musunuz? Çin’deki olağanüstü güzellikteki evlerin ve bahçelerin önemini merak ediyor musunuz? Tüm ülkede özellikle de imparatorluk üyeleri arasında yeşim taşı çok değerliymiş. Acaba bu taş niye bu kadar önemliymiş? Tüm bunların yanıtları, Çin İmparatorluğu isimli kitapta bulabilirsiniz. Sadece bunlar da değil; Çin İmparatorluğu’nun ve Çin’deki günlük yaşamın simgesi olmuş pek çok araç, gereç yapımı da anlatılmış. Örneğin rengârenk bir Çin yelpazesi veya sampan (bir tür yelkenli) yapmak ya da kırmızı fasulye çorbası pişirmek isterseniz tarifler hazır. Kitabın en arkasında ayrıntılı bir sözlük de var. Sadece Çin ile ilgili değil ama gündelik yaşamda da rastlayabileceğiniz pek çok sözcüğün yer aldığı sözlük kitabı okumanızı kolaylaştıracak. Pieter Bruegel’in Gizemli Dünyası / Dilek Maktal Canko / Resimleyen: Eray Özbek / Yapı Kredi Yayınları / 2013 / 72 s. / 5+ Pieter Bruegel’i tanıyor muydunuz? 1525 yılında doğmuş bir ressam... Onun zamanında genellikle dinî konulu resimler yapıldığından, adını duymamış olabilirsiniz. O, doğayı ve günlük hayatı resmetmeyi yeğliyordu. Resimlerinin konusunu yaşadığı köyün insanlarından ve onların hayatlarından aldığı için, ona “Köylü Bruegel” diyorlardı ve o da bundan gurur duyuyordu. Yeteneği daha çok küçükken ortaya çıkmış. Babası onun ressam olmasını destekleyerek zamanın büyük ressamı Pieter Coecke von Aelst’in atölyesine çırak vermiş. Neyse, onun yaşam öyküsü, zaten kitabın öyküsünde var. Biz, kitabın hazırlanışından söz edelim… Kimi sayfada, ressamın tabloları yer alıyor. Sonra da tablonun ayrıntısına dikkat çekiliyor. Ahşap kapıdan tepsi yapmışlar, gördünüz mü? Arkada dans eden köylüleri fark ettiniz mi? Buz sahasında oyun oynayanları buldunuz mu, gibi sorularla, okur, resme daha dikkatli bakmaya yönlendiriliyor. Ayrıca, resimlerden küçük parçalar alınıp, bir bulmaca gibi resimdeki yerlerinin araştırılması istenmiş. Okuru sanata yöneltmek, dikkatini çekmek, ilgilenmesini sağlamak, yine sanatsal bir çalışmayla yapılmış. Son bölümde, yine tablolardan alınan figürlere konuşma balonu çizilmiş. Bazılarını okurlar dolduracak. Siz olsanız, nasıl konuştururdunuz o figürü, alın kitabı elinize, önce okuyun. Sonra balon için uygun bir söz düşünün. Sözleriniz kuşkusuz, yaratıcı ve özgün olacak. Çünkü bu kitabı okuduğunuzda, sanatın değerini ve size verebileceklerini keşfetmiş olacaksınız. Her yaşa seslenen ender kitaplardan… n Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener.com n [email protected] C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1240 2 1 K A S I M 2 0 1 3 n S A Y F A 2 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle