06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Susan BuckMorss’tan ‘Hegel ve Haiti Devrimi’ Köleci toplum ve Hegel BuckMorss Hegel ve Haiti Devrimi’nde “tarihin enkazından” özgürleştirici unsurlar çekip çıkarıyor. “Dünya tarihinde belirleyici bir uğrak” olduğu halde ısrarla unutulmuş olan Haiti Devrimi ile Hegel’in ünlü efendiköle diyalektiği kavrayışı arasındaki bağların izini sürüyor ve tarihsel düşünmenin ufkunu genişletiyor. ? Kaya ÖZSEZGİN araip Denizi’nde bir ada ülkesi Haiti. Saint Domingue adıyla da bilinen bu ada bağımsızlığına kavuşmadan önce 30 bin kilometrekareye yaklaşan yüzölçümü ve 6 milyon nüfusuyla Fransız sömürgesi idi. Batı yarımküresinin en yoksul ülkesi olarak bilinen ada, Kolomb’un keşfinden sonra “Hispaniola” adıyla anılır olmuştu uzun bir süre. Nüfusun yarısı köle ticaretinden ve savaşlardan dolayı yok oldu. Fransızlar adayı İngiliz ve İspanyol gemilerini taciz amacıyla kullandı. Şekerkamışı ve kahve üretimi yönünden ama daha çok da insan gücüne ihtiyacı olan Avrupalılar tarafından sömürülen bir kaynak olarak görülmüştü. Yirminci yüzyılın başına kadar darbe ve katliamlarla sarsılmış olan Haiti’nin batılı bir düşünür tarafından inceleme altına alınmış olması ilk bakışta uzak bir olasılık gibi görünür. İngiltere ve ABD’de 1800’lü yılların başında çıkarılan yasalarla insan ticareti ve kölelik yasaklanınca Haiti’yle ilgili tarihsel gelişme sürecinde de bir kırılma yaşanmıştı. Bu tarih, Hegel’in yaşamında (17701831) aktif bir döneme işaret ediyor. İşte bu aşamada ada ile Alman düşünür’ün köle ticaretine ilişkin gelişmeler açısından Haiti gerçeğine yaklaşımını, bir ABD’li yazarın, Susan BuckMorss’un 2000 yılında bir dergide yayımladığı “Hegel ve Haiti” başlıklı bir makalede, bilimsel içerikle değil, bir “polisiye” bağlamında ele alarak yazması, beklemediği bir yankıyla karşılaşır. Başlangıçta niyeti, Hegel ya da Haiti hakkında yazmak değildir. Ama gerek Hegel’in Jena metinleri, gerekse onun Adam Smith’in “Milletlerin Zenginliği” kitabına ilişkin okudukları üzerine yapSAYFA 8 ? 24 OCAK küler bir çerçevede ele alınmıştı. Hobbes’a göre kölelik, insanın “doğal mizacıyla” örtüşen bir olgu ve “iktidar mantığının kaçınılmaz bir parçası” idi. Ancak Locke aynı görüşü paylaşmaz. “Rezil ve sefil bir insanlık hali”dir kölelik ona göre. Ancak o, zenci köleliğin meşru olduğunu savını koruyarak bu konuda bir parantez açmaktan da geri kalmıyordu. Bu ve benzeri yargıların temelinde, bir Fransız kolonisi olan adadaki şeker pancarı üretiminin önemi yatmaktaydı. Adadaki köle sayısının on sekizinci yüzyılda katlanarak 500 bine ulaşmasında bu üretimin payı vardı kuşkusuz. KÖLE SORUNU VE HEGEL İngiliz ve Flaman sanatıyla ilgili tablolarda seçkin sınıfa mensup kadınların yanında köle figürünün yaygınlığı, zaman içinde bu olgunun bir tür modaya dönüştüğünün göstergesidir. Rousseau’nun Toplum Sözleşmesi’nde özgür doğan insanın her yerde zincire vurulduğu yolundaki görüşü, köle sorununu acımasızca kınaması bakımından belki de yakılan ilk ışıklardan biriydi. (O bile kölelerden söz ederken Afrikalıları atlamıştı.) Bütün bunlara karşın köleliğin daha sonra ortadan kalkmasında şiddet içeren örgütlü isyanlarla bizzat kölelerin başlattığı mücadele etkili olmuştu. Haiti Devrimi, bu mücadelenin sonucudur yazara göre. 1800’lü yılların başında bu konuya geniş yer ayıran Minerva’daki yazıları okuyanlar arasında Hegel de vardı. Susan BuckMorss, yazısının bundan sonraki bölümlerinde köle sorunu karşısında Hegel’in konumunu irdeliyor. Geniş bir kaynakçaya dayandırdığı bu konum hakkında Hegel’in efendiköle diyalektiğinden yola çıkıyor doğal olarak. Efendinin gücü karşısında köleninki düşüktür. Bağımlı durumundadır köle. Yasada (code noir 1685) geçen hükümler gene de bağlayıcı olmamıştır bu nedenle. Hegel, bu gerçekten yola çıkarak özgürlüğün bilek gücüyle kazanılabileceği kanısındadır. Marksistlere gelince onlar, Hegel diyalektiğini toplumsal yorumla kendilerine mal etmiş olsalar da bazı yazarlar, Marksistlerin Hegel’i sınıf mücadelesi çerçevesinde yorumlamalarını eleştirmişlerdir. Kölelik sorunuyla ilgi bağlamında Fransız Hür Masonları’nın logolarına kitabında yer ayıran yazar, konuyu gene Hegel’e getirdiğinde “kültürel bir ırkçı” olarak gördüğü düşünürün kölelik sorununa yaklaşımının “esrarlı bir merak”tan öteye geçmediği kanısındadır. İnsana “varlık” kavramının en üst noktasında yer vermiş olsa da Hegel’in, kölelik sorununa özel bir ilgiyle yaklaşmamış olmasından çıkarılacak sonuç budur. Kitabın ikinci kısmı “evrensel tarih” konusunu içeriyor. Yeni Dünya’daki kölelik gerçekliği, bu konu çerçevesinde ele alınıyor. Evrensel tarih açısından Haiti Devrimi’nin ancak muhayyilemizde bir zaferi temsil ettiği vurgulanıyor. İngiltere ve ABD’de 1807’de eşit işe eşit ücret ilkesi uyarınca köle hakları güvence altına alınmış olsa da günümüzde, kuşkusuz sorunun bir başka cephesine gönderme yapılabilir. ? Hegel, Haiti ve Evrensel Tarih/ Susan BuckMorss/ Çeviren: Erkal Ünal/ Metis Yayınları/ K tığı düşünsel temrinler çevrede büyük bir yankı uyandırınca, bu kitabına aldığı “Evrensel Tarih” balıklı ikinci makalesini yazmaya yönelir. Dilimize aktarılan Hegel, Haiti ve Evrensel Tarih, bu iki makale boyunca Haiti yöresinde bir dönem yaşanan köle ticareti ve toplumsal olgulara ilişkin yorumları bir araya getiriyor. olarak tanımladığı gelişmeler, gene yazara göre dünya tarihinde “belirleyici bir uğrak”tır. Haiti’nin “yalnız” bir ülke olduğunu söyleyip meseleyi geçiştiren Huntington’la aynı görüşü paylaşmıyor BuckMorss. “Tarihsel tahayyülün ufkunu genişletince”, sorun da çözüm aşamasına gelecektir. Nitekim Hegel’in kafası da o döneme ait bir mesele olan kölelikle daha başından itibaren TARİHSEL MİSYON meşgul olmuştu. Ne var ki düşünürün Haiti, Hegel ve köle ticareti konularımetinlerinde bu konu üzerinde açık bir na ağırlık veren kitabı, bu açıdan arkeotartışma söz konusu değildir gene de. lojik ve kültürel bir kazı gözüyle okuYazara bakılırsa, o dönemde derin bir mak mümkün. Hegel, yaşadığı dönemetki yaratmış olan Hür Masonluk, kölede, bizim “modernlik” adını verdiğimiz lik karşıtı İngiliz yazarlar gibi, köleliğe “kırılma”yı çok yakından gözlemlemişti. olumlu bir gözle bakmamıştı. S. Fischer O nedenle Haiti gerçeğine değgin yogibi yazarlar, Hegel’in bu konudaki susrumların bu kırılma dışında köleci bir kunluğunu psikanalitik açıdan yorumlatoplum düzeneğinin uzak bir ada ülkemışlardı. BuckMorss daha da ileri gidesinde yaşananlar açısından ele alınmış rek bu suskunluğu, siyasi baskı görme olmasından daha doğal bir şey olamazkorkusuna ve köklerinden uzaklaşma dı. Hegel’in Jena metinleri, kolay kavratehlikesine kadar başka nedenlere bağnabilecek metinler olmadığı halde, lamak eğilimindedir. maddeci bir eğilime sahip olduğunu Hegel ve Haiti başlığını taşıyan ve yasöyleyen yazar, tarihsel olarak bu metinyını sırasında yankı uyandıran asıl malerde “somut ayrıntılar” bulmuş oldukale, kitabın ana bölümü. Yazar, Heğunu belirtiyor kitabında. Köle ve gel’in yaşadığı dönemde, yani on sekiefendi ilişkisi bağlamında köle ticazinci yüzyılda Batı siyaset felsefereti, mübadele esasına dayandığı sinin “kök metaforu” haline için Hegel de bundan birtakım gelmiş olan köleliği ve köle tisonuçlar çıkarmıştı. Nitekim o, caretini ele alıyor. Bu döefendi ile köle arasındaki ilişkinemde köle ticareti gündeden hareketle diyalektik manme gelmemişti, ama dönetık yolunu kullanarak mutlak min sanatı, yaygın biçimbilgiye ulaşılabileceği yode işlemişti konuyu. lundaki teziyle tanınır. Örneğin Franz Soru şudur: O halde iki Hals’in bir erken yüzyıllık bu “tarihsel dönem tablosunda misyon” nasıl izah edileköle, ev yaşamının bilir? Yazar, bu soruya bir parçası olarak yanıt ararken Hegel ve yansıtılmıştı. Haiti gerçeğini de da1651’de yayımlaha kapsamlı bir bakışnan Hobbes’un la yorumlama ihtiyacı Susan BuckMorss’un kitabını, arkeolojik ve ünlü eseri Leviatduyar. Haiti devrimi kültürel bir kazı gözüyle okumak mümkün. han’da kölelik se2013 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1197
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle