Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ? Yunus İnsanlar/ Torsten Krol/ Çeviren: Pınar Kür/ Everest Yayınları/ 356 s. ? Hakkında hiçbir şey bilinmeyen, hatta hangi ünlü yazarın takma adı olduğu konusunda tartışılan gizemli yazar Torsten Krol’un ikinci kitabı “Yunus İnsanlar”, Pınar Kür’ün yetkin çevirisiyle okuyucuların karşısına çıkıyor. İkinci Dünya Savaşı bitiminde Almanya savaşta yenik düşmüş, Alman erkeklerinin birçoğu da ölmüştür. Sıkı bir şekilde yaşam savaşı veren Helga da kocasını yitirmiştir, Erich ile Zeppi de babalarını. Bir gün kocasının kardeşi Klaus’tan bir mektup alan Helga, iki oğlunu da yanına alarak Venezuela’ya yeni bir hayat kurmak için yola çıkar. Bir savaş suçlusu olan Klaus, Helga ve çocukları bir uçak kazasının ardından kendilerini ıssız bir ormanda bulurlar. Ormanın yerlileri olan Yayomiler için bir mucize gerçekleşmiştir: Uzun zamandır bekledikleri “Yunus İnsanlar” kıyıya ayak basmışlardır. Krol, yaratıcı hayal gücüyle Yayomilerin ilginç âdetlerini, yıllardır onlarla beraber yaşayan Yahudi antropolog Gerhard’ı ve adanın yeni sakinleri olan Nazi Brandt ailesinin başından geçenleri trajikomik bir dille anlatıyor. Şehristan Rivayetleri/ Serhat Poyraz/ Kırmızı Kedi Yayınları/ 180 s. Serhat Poyraz bu ilk romanıyla edebiyattaki örneklerinin açtığı yoldan ilerliyor. Okuru usta bir anlatıcının kelimeleriyle çevrelerken ölümün soğuk teması karşısında insan ruhunda açılan uçurumlara dokunuyor; okuru gerçekle kurmacanın birbirine karıştığı sınırlarda gezdiriyor. Sırlarla bezeli ortak geçmişlerinin ışığında, birbirlerinin kaderini ellerinde tutan bir ustayla çırağın giriştiği kanlı mücadele yeni hesaplaşmaların kapısını aralıyor. Tarihin karanlık sayfalarına tuhaf ve bir o kadar ilginç bir pencere açan “Şehristan Rivayetleri”, okuyucularını Kostantiniye’nin tekinsiz sokaklarında, kahramanları Yavuz Ali, Pencüyek, Kara Agop, ve Ali Cengiz’le birlikte, metnin sesinin peşinden koşmaya çağırıyor. Davacı/ John Grisham/ Çeviren: Şefika Kamcez/ Remzi Kitabevi/ 440 s. Hukuk dünyasından eğlenceli ve bir o kadar da gerilimli bir John Grisham serüveni daha okuyucuların karşısına çıkıyor: “Davacı”. İki ortaklı Finley & Figg avukatlık bürosunda günler genellikle içkili araba kullananlarla, az hasarlı küçük çaplı trafik kazalarıyla ve hızlı boşanma davalarıyla geçiyordu. Yirmi yıllık iki ortak birbirine katlanan çiftler gibi çekişip duruyor ama yine de ortaklıktan vazgeçemiyorlardı. Ta ki genç ama şimdiden ruhsal açıdan çökmüş bir avukat olan David Zinc, büyük bir şirketteki işini bırakıp kapıdan içeri girene kadar... “Davacı” Şefika Kamcez’in çevirisiyle Türkçede. Kül Olmuş Gölgeler/ Kamila Shamsie/ Çeviren: Gülden Özbilun/ Babıali Kültür Yayıncılık/ 400 s. 9 Ağustos günü Nagazaki’ye atılan atom bombası dünyayı bir anlığına beyaza boyasa da sayısız dünyayı bir ömür boyu karartır. Ama bu büyük felaketten sağ kurtulan Hiroko Tanaka diğer mağdurlar gibi hayatta kaldığı için vicdan azabı çekmez. Tek istediği bombanın kül ettiği gölgeleri ardında bırakmaktır. Böylece yollara düşer Hiroko. Önce Delhi’de Konrad’dan geriye kalanların izini sürer. Ve kız kardeşi Elizabeth Burton’ı bulur. Sonra da aşkı. Sait Aşraf’ı. Kader çoktan ağlarını örmeye başlamış, Tanaka, Burton, Aşraf ailelerinin hayatları kopmaz bağlarla birbirine bağlanmıştır. Ve Hiroko’yu ardında bıraktığı savaştan çok daha çetin savaşlar beklemektedir. “Kül Olmuş Gölgeler”, okuyucularını tarihten gücünü alan bir yolculuğa çıkarıyor. Arap Baharı, Libya Kışı/ Vijay Prashad/ Çeviren: Şükrü Alpagut/ Yordam Kitap/ 256 s. “Neydi Arap Baharı? Yozlaşmış gerici rejimlere karşı birikmiş öfkenin sübapları patlatması mı, emperyalist maniplasyon mu? Hangi etmenlerin tetiklemesiyle başladı, nasıl yayıldı, nereye evrildi? Bölge dengelerini nasıl etkiledi, emperyalistler ve bölgedeki rejimler olaylar karşısında nasıl stratejiler geliştirdiler? Tunus’ta bir yoksulun bedeninden sıçrayan kıvılcımla başlayan halk coşkunluğu Libya’da nasıl trajik bir kışa dönüştü?” Çalışmada tüm bu soruların yanıtlarının peşinden koşan Vijay Prashad, dumanı üzerinde tüten olayların, engin bir birikime dayanan Marksist analizi yapıyor. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI vam e Gözd sılı ka derm na ve manın yılları derin ne ser tıyor evind bir se Fuarı düzen anlatı ni tan atölye Biena gözle tüket lara, e din o rakter yıldır yaşam tanbu yadan bir ta çokkü katkıd nerek şamla zengi nayet ruştu 28 HAZİRAN 2012 ? SAYFA 27 1167 SAYF