Katalog

VİTRİNDEKİLER ? Swift, Fransa’da da Voltaire’in bayrağını devralacağı felsefi hikâye geleneğinin temellerini atmıştır. Cyrano’nun dehasını en iyi ifade eden eserleri ise “Öteki Dünya Ay Devletleri ve İmparatorlukları” ile “Güneş Devletleri ve İmparatorlukları”. Cyrano, “Öteki Dünya”da belki de bugünün ütopya ve bilimkurgu denebilecek unsurları daha o zamanlar harmanlayarak döneminin toplum düzenini eleştirir. Ancak eleştirilerini, malum sebeplerden, esere bilimkurgu niteliği kazandıracak kadar uzak iklimlerde dolaylı olarak yapar. Tehdit Altında/ Wilbur Smith/ Çeviren: Taner Yenidoğan/ Altın Kitaplar/ 464 s. Hazel Bannock dünyanın sayılı petrol üreten şirketlerinden biri olan Bannock Petrol Şirketi’nin sahibidir. Hazel’ın biricik kızı Cayla, Hint Okyanusu’nda yatıyla dolaşırken Somalili korsanlar tarafından kaçırılır. Korsanlar Cayla’yı serbest bırakmak için astronomik bir fidye isterken hassas politik unsurlar ellerini kollarını bağlamaktadır. Bütün deliller Cayla’nın işkenceye maruz kaldığını göstermektedir. Bunun üzerine Hazel, kızını kurtarmak için Hector Cross’tan yardım ister. En sonunda Hazel ve Hector kendi yasalarını uygulamaya karar verirler. “Tehdit Altında” güncel gerilim unsurlarıyla hızını alan, heyecan verici bir macera vaat ediyor okuyuculara. Romantizmin Işığı Clara/ Aydın Büke/ Can Yayınları/ 604 s. 1 Ekim 1853 günü, Robert ve Clara Schumann’ın Düsseldorf’taki evinin kapısını bir müzisyen çaldı. O tarihte henüz tanınmamış olan delikanlı Hamburg’dan geliyordu ve adı Johannes Brahms’dı. Genç Brahms o gün, Düsseldorf kenti müzik yöneticisi Robert Schumann ve dönemin en ünlü piyanistleri arasında sayılan karısı Clara Schumann’a kendi bestelerini çalmış, her ikisinin de beğenisini kazanmıştı. Robert Schumann kısa bir süre sonra onun hakkında övgü dolu bir yazı kaleme alacak ve bu sayede delikanlının adı müzik çevrelerinin dikkatini çekecekti. “Romantizmin Işığı Clara”, gölgede kalmış, yetenekli bir kadın piyanistin beklenmedik öyküsünü anlatırken hem müzik hem de dünya tarihinin akışını değiştiren bir dönemin de portresini çiziyor. Her satıra sinen büyüleyici müzikse hiç susmuyor... Beraber/ Richard Sennett/ Çeviren: İlkay Özküralpli/ Ayrıntı Yayınları/ 350 s. Bir üçleme olarak tasarlanan kitaplardan ilki “Zanaatkâr”dan sonra, ikinci “Beraber”de Richard Sennett insanlığın bugünün son derece kabileci, yarışmacı ve benmerkezci dünyasında işbirliği yapmayı, ortaklaşmayı nasıl öğrenebileceğini sorguluyor. Sennett, görünenin ötesini düşünmeye kışkırtan bu kitabında, kabileciliğin, bencilliğin nedenleri üzerinde dururken, bu konuda neler yapılması gerektiğini de tartışıyor. Sennett, “Beraber”de, insanların sokak köşelerinde, okullarda, işyerlerinde ve yerel politikada ya da sanal dünyada nasıl işbirliği yapabileceğini keşfe çıkıyor. Bu yolculukta, ortaçağdan bugüne, köle topluluklarından Paris’in sosyalist gruplarına ve Wall Street çalışanlarına uzanan işbirliği ritüellerinin gelişim seyrini izleyecek okuyucular. Dersaadet’te Ticaret/ Bayram Nazır/ İstanbul Ticaret Odası Yayınları/ 348 s. “Desaadet’te Ticaret” geleneksel ticari değerlerin kaynağı olan esnafları, Osmanlı Devleti’nin başkentinde yoğunlaşan esnaf zümrelerini tüm boyutlarıyla inceliyor. En önemlisi de kaybolan değerleri de gün yüzüne çıkarıyor. Esnaf teşkilatı hakkında bilgi verilirken aynı zamanda esnafın Osmanlı iktisadi ve toplumsal hayatındaki rolü hakkında da kitapta önemli bilgiler yer alıyor. Bu bağlamda kitap hem araştırmacılar hem de meraklılar için nitelikli bir kitap özelliği taşıyor. Kitap kaliteli baskısı ve renkli görselleriyle de dikkat çekiyor. Hafıza, Tarih, Unutuş/ Paul Ricoeur/ Çeviren: M. Emin Özcan/ Metis Yayınları/ 562 s. “Hafıza, Tarih, Unutuş”; büyük bir felsefenin ve insanlığın büyük meselelerine odaklanmış, sadece felsefi değil aynı zamanda bilgece yazılmış bir kitap. Birbiriyle yakından ilgili üç meseleyi üç ayrı yöntemle ele alıyor filozof Paul Ricoeur. II. Dünya Savaşı’nda esir düştüğü toplama kamplarından sağ çıkmış olsa da tanık olduklarının anlamı üstüne düşünmekten hiç vazgeçmeyen Ricoeur, insanın bireysel ve kolektif tarihindeki, özellikle de 20. yüzyıldaki yüz kızartıcı anların hatırlanması ve unutulması hakkında, Platon’un pharmakon’una benzetilen hatırlama’nın, keza melankoli ve yas’ın siyasal ve toplumsal kullanımları hakkında, bağışlama ile unutma arasındaki ilişkiler hakkında zengin bir panorama sunuyor. Ölmeden Önce/ Murat Kınıkoğlu/ Oğlak Yayıncılık/ 512 s. İngilterede eğitim gören bir şeyh oğlu, şeyhin dünya nimetlerinden faydalanmaya çalışan kardeşi, isyankâr bir kız yeğen, geçmişi meçhul bir sahaf, efendisinin kızına âşık genç bir sofu, her şeyi bilen ihtiyar bir adam, kara bir köpek... Murat Kınıkoğlu’nun, kimi sorgusuz sualsiz biat eden, kimi kıstırılmışlık duygusuyla boyun eğen, kimi ise sorgulamaktan sonuna kadar vazgeçmeyen karakterleri okuyucuları hem düşündürecek hem güldürecek. “Bozkırın Efendisi” ile okuyucuların karşısına ilk kez çıkan ve olumlu tepkiler alan Kınıkoğlu şimdi de “Ölmeden Önce”yle raflardaki yerini aldı. Hepimiz Globaliz Hepimiz Yereliz/ Editör: Edibe Sözen/ Alfa Yayınları/ 342 s. Yerelin ve globalin yan yanalığı kimilerine göre bir kültürel zenginlik, kimilerine göre ise düşünme sınırlarını zorlayan bir kaotik duruş hali! Her iki hale de tercüman olmaya çalışan “Hepimiz Globaliz Hepimiz Yereliz: Gutenbetg Galaksi’den Zuckerberg Galaksi’ye” katılımcıları farklı yönleriyle sosyal medyayı enine boyuna inceledi, analiz etti ve yorumladı. Kitap, sosyal medyaların toplumun farklı alanlarını nasıl yeniden inşa ederek sosyal hale getirmeye çalıştığını, sosyal medyaların hangi eylemleri, hangi düşünce biçimlerini öne çıkardığını inceleyen makalelerden oluşuyor. Avrupa’yı Taşralaştırmak/ Dipesh Chakrabarty/ Çeviren: İlker Cörüt/ Boğaziçi Üniversitesi Yayınları/ 356 s. Dipesh Chakrabarty, siyasal modernlik, yani yönetim, bürokrasi ve kapitalist girişim olgusu hakkında düşünmenin, dünyanın hiçbir yerinde, Avrupa kökenli kategorilere ve kavramlara başvurmadan mümkün olamadığına dikkat çekiyor kitabında. Üçüncü Dünya sosyal biliminin gündelik paradoksunun ise bünyevi olarak ‘biz’den habersiz bu teorileri kendi toplumlarını anlamak için çok kullanışlı bulması olduğunu söylüyor. Chakrabarty de Modern Avrupalı âlimlerin ampirik olarak cahili oldukları bu toplumlar hakkında kehaneti andırır öngörülerde bulunma hakkını nereden aldığını sorguluyor kitapta. Avrupa merkezli bakışı iade etmek üzere Avrupayı taşralaştırmak ya da merkezsizleştirmek için didiniyor. Sinemada Anlam ve Anlatım/ Oğuz Adanır/ Say Yayınları/ 184 s. “Sinemada Anlam ve Anlatım”, psikolojik ya da simgesel bir anlam taşıyıcısı ya da aktarıcısı denilebilecek sinema ile anlam ve anlatım ilişkilerini çok boyutlu ve birçok farklı yönden ele alan bir kitap. Genel olarak sınırlandırılmaya çalışılan anlam ve anlatımın sinemanın imkânlarıyla nasıl sonsuz sayıda anlam ve anlatım biçimine dönüşebildiğini ayrıntılı biçimde ortaya koyuyor çalışma. Zihniyet, Sanatsal Anlatım ve Sinema ilişkileri; Britanya Hastanesi ve Faize Hücum filmlerinin örneklendirilmesiyle ele alınan filmsel anlatım süreçleri ve Türk Sinemasında Anlam Sorunlarının ele alındığı üç ana bölümden meydana geliyor. Kuzguncuklular Kuzguncuk’u Anlatıyor/ Nedret Ebcim/ İleri Yayınları/ 96 s. Nedret Ebcim adını daha önce Kuzguncuk üzerine yayımladığı kitabından hatırlayanlar olacaktır: Ebcim yeni kitabında tekrar Kuzguncuk üzerine kalem oynatmış ancak bu kez durum biraz farklı. Yazar üç dinin ve ünlülerin buluştuğu yer olarak nitelediği Kuzguncuk’u bu kez Kuzguncukluların kendisine anlattırmış. Kitap ve içindeki Kuzguncuklularla birlikte okuyucular semtin tarihinde gezinmekle beraber, bu küçük semtin aslında ne kadar büyüleyici bir tarihi sırtladığını görecekler. Denizde Komuta/ Michael A. Palmer/ Çeviren: Erkan Bebek/ Doruk Yayıncılık/ 496 s. “On altıncı yüzyıldan bu yana denizde komuta ve kontrol tarihi, birkaç belirgin gerçeği ortaya koyar.” Michael A. Palmer’ın kendinden çokça söz ettirmiş kitabı “Denizde Komuta”, deniz savaşları tarihine merkeziyetçilik ve ademimerkeziyetçilik kavramları açısından bakarak denizde komuta ve kontrolün esaslarını tarihsel açıdan inceliyor. Alanının en kapsamlı çalışmalarından biri olan “Denizde Komuta”, strateji ve tarihe ilgi duyan her okurun ilgisini çekecek. ? 26 NİSAN 2012 ? SAYFA 23 ? hizme fonks makt alanı boşlu lamas birey rüten aland şünce zama yurdu ğolist Ulanb nan h ülked kalem gi çek me ka inceli en öz kuk t hem karak ile bir leyen alanın zama kurba kence arasın güçlü ren ik kadın Ama CUMHURİYET KİTAP SAYI 1158 SAYF