Katalog

RENKLER SESLER HARFLER AYTÜL AKAL NİLAY YILMAZ ÇİĞDEM GÜNDEŞ MAVİSEL YENER MUSTAFA DELİOĞLU KİTAPÇI ? M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ Zaman Dedektifleri Vikinglerin Hazinesi/ Fabian Lenk/ Çeviren: Saadet Tomak/ Beyaz Balina Yayınları/ 152 s./ 2012/ 9+ Vikingler döneminde geçen heyecanlı bir macera… MS 965 yılında Haithabu… Odin’in sihirli kılıcını taşıyan Kont Erik’in halkı, bir kutlama gecesi saldırıya uğrar. Halk, saldırıların korkunç yaratıklar olan Troller yüzünden olduğunu savunurken, saygın büyücü Arnora, bunun nedeninin kılıç olduğunu ve kılıcın şehre bundan daha kötü felaketler getireceğini söyler. Peki, işin aslı gerçekten böyle midir? Üç yakın arkadaş; Güneş, Maya ve Ateş, eski bir kütüphanedeki zaman tünelinden geçerek istedikleri tarihe ve yere gidebiliyorlar. Bu tünelin yardımıyla Vikingler dönemine giden üç arkadaşın bu macerasını soluk soluğa okuyacaksınız. İçimdeki Şiir Dilimdeki Söz/ Patricia MacLachlan/ Çeviren: Şiirsel Taş/ Hayy Kitap/ 88 s./ 2012/ 8+ Lucy, Henry, Evie, May ve Russell. Aynı sınıfa giden beş arkadaştılar. Lucy’nin annesi hastaydı, Evie’nin anne babası boşanmış, Russell’ın köpeği ölmüştü. May’se ailesinin bir bebek evlat edineceği fikrine bir türlü ısınamıyordu... Peki ya Henry? Henry arkadaşlarına göre daha mutluydu galiba. Derken sınıflarına bir yazar geldi, her birinin içine sözcüklerin, şiirin, yazının tohumlarını ekti. Elini Lucy’nin başının üzerine koydu ve “Burada gizli kalmış bir öykü var Lucy” dedi, “ya da bir karakter, bir yer, bir şiir, bir anı. Onu bulduğunda yazacaksın. Sözcükler birbiri ardına sökün edecek” diye fısıldadı. Beş arkadaş, kendilerini ifade etmek, hayatlarını değiştirmek için yazdılar, sahip olduklarını korumak, unutmamak için... Sınıflarına gelen yazar Bayan Mirabel bir yandan kendi yazarlık deneyimini paylaşırken bir yandan da kitaplardan pasajlar ve şiirler okuyarak sözcüklerin gücü üzerine düşündürdü çocukları. Onları yazmak için cesaretlendirdi; sözcüklerin sihriyle tanıştırdı. Böylece anlamak ve anlatmak için yeni bir yol keşfeden çocuklar, sözler ve şiirlerle çıktıkları bu yolculukta kendileriyle ilgili de çok şey öğrendiler... Siz de yazmak isteyenlerden, ne yazacağını bulmaya çalışanlardansanız, bu kitap tam size göre! Bir Kış Masalı Ormanda Tehlike Var/ Erdem Seçmen/ Resimleyen: Necdet Çatak/ Bulut Yayınları/ 56 s./ 2012/ 8+ Ormanın derin sessizliğindeyiz. Minik sincap ve ailesi, yaşadıkları meşe ağacının kovuğunda dışarıda yağan karı izliyorlar. Yavru sincap meraklı meraklı “Kar neden yağar, hava neden soğur” gibi sorular sorarken anne sincap sabırla ona yanıt vermeye çalışıyor. Ormanın bu huzurlu sessizliğini bozan bir gelişme ile serüven başlıyor. O da ne! Hayvanların yaşam alanında, ellerinde baltalarıyla onlarca insan dolaşıyor. “Bu insanlar neden burada, neden ağaçlarımız kesiyorlar” sorularına yanıt arayan hayvanlar orman meclisini toplayıp nasıl mücadele edeceklerini tartışmaya başlıyorlar. Mary Poppins Geri Dönüyor/ P.L. Travers/ Çeviren: Gamze Bozkurt/ Kelime Yayınları/ 216 s./ 2012/ 10+ Mary Poppins’in ikinci kitabı Mary Poppins Geri Dönüyor okurlarıyla buluştu. Mary Poppins – Gökten İnen Dadı’da tanıştığımız sihirli dadı, Banks ailesine geri döner. Doğu rüzgârının yönünün değişmesiyle geldiği gibi pat diye ortadan kaybolan Mary Poppins, yine okuyucularını ve tabii ki Jane ve Michael’ı çok şaşırtacak bir şekilde geri dönüyor ve macera kaldığı yerden devam ediyor! Jane, abla olmanın sorumluluklarından yakınırken kendini odasındaki bir vazonun içine hapsolmuş bir şekilde buluyor. Bay Banks’in eski bakıcısı Bayan Lark, birden ortaya çıkıp Banks ailesinin düzenini bozmaya çalışınca Mary Poppins’in gazabına uğruyor. Çocuklar Mary Poppins’in kuzeni Bay Turvy ile tepetaklak bir gün geçiriyor ve üstlerinde isimleri yazan gizemli balonlarla gökyüzünde bir yolculuğa çıkıyor! Mary Poppins ile macera tam gaz devam ediyor! Mary Poppins, bu defa gökten iniyor, ikinci macerasını sizlerle birlikte yaşamak için geri dönüyor! Üstelik bu sefer, Banks ailesine bir ufaklık daha katılıyor. Bakalım Banks ailesini nasıl serüvenler bekliyor. Benzersiz Ev/ Elliot Skell/ Kapak Resmi: Zdenko Basic/ Çeviren: Gökçe Ateş Aytuğ/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 284 s./ Ocak 2012/ 10+ “ ‘Bugün değil’ dedi arkasındaki adam ve sandalyeyi itti”. Benzersiz Ev, isimli kitabın birinci bölümü böyle bitiyor. Tam da serüven, gizem, biraz gerilim ve yanı sıra gülmece arayanların seveceği gibi… Gelin birlikte aralayalım bu benzersiz ve biraz tekinsiz evin kapısını. Benzersiz Ev, Omniya Halibut adında on iki çeyrek yaşındaki bir kızın başından geçenleri anlatan bir roman. Omniya doğmadan yüz yıl önce başlıyor her şey. Kaptan Hepgenç C. Hallibut adındaki bir adam ve yardımcısı bir kıyı kasabasına gelip yerleşirler. Bir süre sonra Kaptan Hepgenç Hallibut, Pettifog kasabasındaki arazileri, evleri satın almaya başlar. Gitgide Pettifog’un tamamını alır ve büyük bir inşaata başlar. Ama kimseye ne yaptıklarını asla açıklamaz. İnşaat gittikçe büyür. Uzun bir aradan sonra Pettifog artık o eski sessiz, sakin kıyı kasabası olmaktan çok uzaktır. Kasabanın neredeyse tamamını kaplayan yeni bir şehir doğmuştur; Hallibut üyelerinin yaşam alanı. Hallibutlar, değişik insanlardır. Evlenmek için kasaba dışından ve kimsenin tanımadığı eşler seçerler. Çocukları okula gitmek zorunda, yetişkinler de çalışmak zorunda değildir. Herkes istediği işle ilgilenebilir. Kimisi kuklalara meraklıdır örneğin, kimisi saç şekillendirici jöleye… Aile “Kaptan” olarak tanımlanan ve ailenin en kıdemli üyesince yönetilir. Benzersiz Ev’den dışarıya çıkmak çok hoş karşılanmaz. Gerçi kimsenin buna niyeti ve gereksinimi de olmaz. Yüzyıllar boyunca, kendi içinde yaşayan bu devasa ailede bir gün garip olaylar baş gösterir. On iki yaşındaki Omniya, bir gece ansızın uyanıp camdan bakınca korudan yürüyüp bahçeye giren bir karaltı görür. Geceleri kimsenin “Ev” dışında kalmadığını düşününce bu oldukça garip bir durumdur gerçekten de… Hele bir önceki gün “Ev”in çevresinde görünen kocaman kanatlı, kara bir kuşu düşününce… Omniya, sabah erkenden arkadaşı Hepdüzgün ile koruya gider. Benzersiz Ev’i çevreleyen duvarın bir köşesinde keşfettiği oyuk, buradan birilerinin girip çıktığını düşündürür ona. Kendince bir işaret koyar duvardaki oyuğa. O sırada bir başkasının da onu gözlediğinden habersizdir. Siz de Omniya gibi neler olup bittiğini öğrenmek ister misiniz? Yaz Kampı/ Güldem Şahan/ Kapak Resmi: Zeynep Özatalay/ Tudem Yayınları/ 12+/ 168 s./ 2012 Tatili kim sevmez? Hele yaz tatilini. Hele hele arkadaşlarla kampa gitmek… Bu sene kış da oldukça zor geçti. Hepimiz güneşi özledik. Şimdilik düşlerle avunacağız biraz daha. Dilerseniz yaza özlem giderelim birazcık, bir romanla pekiştirelim düşlerimizi; Yaz Kampı. Yaz Kampı, bir ilkgençlik romanı. Çocuk edebiyatının ödüllü yazarı Güldem Şahan’ın kıvrak anlatımı, akıcı betimlemeleri bezenmiş eğlenceli, serüven ve heyecan dolu bir roman. Roman, Güven’in gözünden anlatılır. Güven 15 yaşında bir lise öğrencisidir. Arkadaşlarıyla birlikte yaz tatiline çıkar. Kaz Dağları’nın eteklerinde kamp kuran gençler pek çok şey yaşar. Eğlenceli olsa da pek kolay değildir kamp hayatı; hele beş kişinin aynı çadırda kaldığını düşünürsek… Üstelik bu gençler evlerinden ilk kez ayrılmaktadır. Hepsi az biraz tedirgin ? olur en başta. Ama zamanla bu tedirginliği atarlar. 26 NİSAN 2012 ? SAYFA 19 KİTAP GÖLGESİ ? Ba aşk denli ger kalp çarp Kamp ha doğayla mıza nel sevgisin hakkında ler anlata unutmam “Kerti” v veceksin biz insan gizemli a bekleme okuyup d bir simyacı masalı Simya ihtiras bilimidir. Simyacı kurşunu altına çevirmeye çalışır. Siz hiç çakıltaşlarını güvercine, cevizleri balinaya dönüştürmeyi hedefleyen simyacı duydunuz mu? İthaki Yayınları’ndan çıkan Kar Taciri, bir simyacı masalı. ? Mavisel YENER ahil kasabası Albion’dayız. Soğuk, karanlık bir kış gecesi; beyaz saçlı bir adam bavuluyla birlikte sokakta yürüyor. Bütün bunlar pek sıradan gibi görünebilir bize, ama mavi dişli adamın bavulunda gizemli bir şey taşıdığını ve simyacı olduğunu öğrendiğimizde tuhaf bir durumla karşı karşıya olduğumuzu ayrımsarız. Bu garip adamın Köpüklü Dalga Hanı’na gitmesiyle birlikte serüven başlıyor. Bu han, annesini yıllar önce kaybeden Lettie Karabiber ve babasının yaşadığı ev. On iki yaşındaki Lettie bu hanı çekip çevirmekle görevli, çünkü babası içki içme ve kumar oynama sevdası yüzünden hanla ilgilenmiyor. Lettie’nin tek arkadaşı bir güvercin. Han kazıklar üzerine inşa edilmiş, Lettie oradan hiç çıkmıyor. Bunu yapması gerektiği, uzun zaman önce ortadan kaybolan annesinin bıraktığı bir mektupta yazıyor. Kızının ayağı toprağa değerse uğursuzlukların başlayacağını yazmış anne. ‘Senin hayatını kurtarmak için gidiyorum. Ben dönünceye kadar tehlikedesin. Tehlike, Albion’un içinde. Albion’a ayağın değmesin, yoksa seni öldürebilir. Seni seviyorum ve geri döneceğim.’ (s,33) Lettie hana gelen bu tuhaf adama başlangıçta tersleniyor ama paraya öylesine gereksinimleri var ki, onu hana kabul ediyor. Bir simyacı olduğunu söyleyen bu adam, bavulunun içinde büyük bir buluş taşıdığı iddiasında. Bu buluş, sonsuza kadar Lettie’nin hayatını değiştirecek bir buluş. Hana Kar Taciri’nin peşinden bir omzundan ağaç dalı çıkan yeşil gözlü bir oğlanın gelmesiyle birlikte her şey daha da tuhaflaşıyor. Bu oğlan Beşinci Kıta’dan geldiğini iddia ediyor. Hiç kar görmediğinizi düşünsenize. O, gökyüzünden sessizce süzülüp gelse, elinizin üstüne konsa ne duyumsardınız? Onun ne olduğunu düşünürdünüz? Bu bakış açısından görürsek Lettie’nin onları elmas zannetmesi hiç de tuhaf gelmiyor değil mi? Kar Taciri bu ‘elmas’ları Lettie’ye satacak, sonra da erimeden oradan kaçacaktır. Kar Taciri olduğunu söyleyen Blüstav’ın tek derdi simya yardımıyla her şeyi altına çevirmektir. Bu, onun hırsını, açgözlülüğünü, çaresizliğini gösterir aslında. Simyacıların laboratuvarında olmazsa olmaz üç şey vardır: Raflar, kazan, esrarengiz kitaplardan oluşan bir kütüphane. Simya ile ilgili daha neler neler okuruz bu masalda. Simyanın ilk kuralı her şeyin değişimidir, bu kitabı bitiren bir çocuk da değişecek, yaşama farklı gözlükle bakacaktır. Lettie kitabın başında bize Külkedisi gibi görünecektir belki ama ilerleyen sayfalar onun mücadeleci yönünü ortaya çıkaracaktır. Yaklaşık iki yılda yazılan bu kitap yazarın ilk kitabı. Bir söyleşisinde yazar diyor ki; ‘Kitabın başı ve sonunu çabucak buldum ama orta bölümler için çok düşündüm. On beş farklı biçimde yazdım, en beğendiğimi okura sundum.’ Kitabın ilginç illüstrasyonlarını Tomislav Tomic yapmış. Yazar ve çizer hiç karşılaşmamışlar çünkü çizer Çek Cumhuriyeti’nde yaşıyor, yazar İngiltere’de. Düzenbaz, bencil Kar Taciri niçin Lettie’nin peşindedir? Eteğindeki taşları ne zaman dökecektir? Kızın kayıp annesinin büyük sırrı nedir? Gerçek simyacı kimdir? Neden hiç bir şey aynı kalmıyor? Bu soruların yanıtlarının peşine düşerken bir yandan da aile, gerçek dostluğun anlamı, kendi kaderini biçimleme üzerine yolculuğa çıkıyoruz. Güçlü çatısı, ilginç ve hızlı temposu olan metni, mizahi fırça darbeleriyle süslemiş yazar. Fantastik kitapları severek okuyanların kulağına ben bu kadarını fısıldadım, gerisi okura kalmış… ? www.maviselyener.com Kar Taciri, S rüyor. L nü göste den Frid Çamaşır Bay Çikl mektedir mi gelme ne; “Kad Herkes n neden ve ruhlarla d Runtus’u Kiraz Ağ su Kiraz zin anlay değildir b Üçüncü şa da on çok soru Çiklet ve Yanıtları bir gülm ton, çoc yine. Kar zevkini ç ticiyseni lerin elin kan edeb çıkardığı okurları e Thirsty (2 sonra, A anlattığı vian Not kazandı. Edebiya 2003 Bo Golden D ment Öd yerleştiri da yüz y sanlar el kalıyorla daymış. rıyorlarm ne koyup karır gib anat.com.tr/tr/etkinlik/is/pamukprensesveye evlet Tiyatroları ş üstü) ül Akal’ın “Kırmızı Şemndan Nilay Yılmaz’ın msiye isimli çocuk oyuİstanbul Sahnesi dışınelerinde de çocuklarla Kar Taciri, Yazan: Sam Gayton, Resimleyen: Tomislav Tomic, Çeviren: Gökçe Ateş Aytuğ, İthaki Yayınları, 2012, 280 s., 10+ çe’de. 2 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1158 SAYF urnesine çıkan oyun İs