Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER Tatlı Şiddet/ Terry Eagleton/ Çeviren: Kutlu Tunca/ Ayrıntı Yayınları/ 400 s. Terry Eagleton kitabında, trajedinin ve tragedyalar tarihinin siyasal bir analizine girişiyor. Dramadan edebiyat ve felsefeye, dinden teoloji ve antropolojiye kadar disiplinlerarası geniş bir alanda gezinen çalışma, antikçağ bereket kültleri ve kurban ritimleriyle modern çağ devrimleri arasında bağlantı ve kümelenmeleri açığa vuran bir güzergâh yaratıyor. Antikçağ tragedyaları, kutsal metinler, modern çağ roman gelenekleri ve modern, postmodern kültürel dönüşümler arasında bu bağlamın izlerini süren Eagleton, Hıristiyanlıktan Marksizm’e ve varoluşçuluğa, Hegel’den Beckett’e, tragedya sahnelerindeki trajik kahramanlardan Holocaust’a ve gerçek hayat trajedilerine, demokrasiden faşizme ve sosyalizme uzanan örnekler eşliğinde önemli sorular sorarak, bunları tartışmaya açıyor. Zulu/ Caryl Férey/ Çeviren: Pınar Ercan/ İthaki Yayınları/ 396 s. Yazarı Caryl Férey’e ‘2008 Fransız Polisiye Edebiyatı Büyük Ödülü’nü kazandıran “Zulu” Pınar Ercan çevirisiyle Türkçede. Romanın kahramanı Ali Neuman vahşetin ne olduğunu henüz küçük bir çocukken öğrenir. Güney Afrika’nın vitrini Cape Town’un ağır suçlar departmanında polis şefi olduğunda ise toplumu saran şiddet ve AIDS’le boğuşmak zorunda kalır. Ürkütücü sonuçlara sahip yeni bir uyuşturucunun etkisi altındaki Beyaz bir genç kızın cesedinin bulunmasıyla birlikte işler iyice karışır. Ali artık hayal bile edemeyeceği tehlikelere bulaşmıştır... Kara büyü, uyuşturucu, politika ve ırkçılık merkezlerinden doğan bir polisiye “Zulu”. Amansız Devrim – Kapitalizm Tarihi/ Joyce Appleby/ Çev.: Ali Cevat Akkoyunlu/ Alfa Yayınları/ 476 s. “Kapitalist sistem yaşamımızın çerçevesini oluşturuyor; sürekli değişim gerektiren bir çerçeve, bazen ölçülebilir ve tahmin edilebilir bazen de zorlayıcı ve denetim dışı. Ancak, bugün her yerde var olan bu çerçeve, hep böyle miydi?” Joyce Appleby’ın bu anlatısı, çeşitli ülkelerin nasıl kapitalist olduklarıyla değil, yüzlerce yıllık zengin bir tarihe sahip olan kapitalizme farklı coğrafyalarda şekil veren gelişmelerle ilgileniyor. Bu, genel bir dünya kapitalizmi incelemesinden çok, bugün yaşanılan ekonomik sistemin nasıl biçimlendirildiğinin izini süren bir anlatı. Appleby’ın hâkim görüşleri reddeden “Amansız Devrim”i, önüne çıkan her şeyi yutarak büyüyen bu acımasız sistemin sarsıcı öyküsünü, çarpıcı bir bakış açısıyla anlatıyor. Türküler Kalır/ Bayram Bilge Tokel/ Kapı Yay./ 298 s. “Cumhuriyet dönemi öncesinde ‘avama has kaba nağmeler’ olarak nitelendirilip ‘ilmi şerif statüsündeki’ musikinin dışında tutulan; Cumhuriyet sonrasında ise, ancak ‘Batı’nın son musiki kurallarına göre’ çok seslendirilmek kayıt ve şartıyla ‘yeni medeniyet’imize ayak uySAYFA 26 ? 9 ŞUBAT 2012 durabileceği söylenen ‘türkü’; nasıl olmuş da hiçbir zaman arkasında sermaye gücü, medya kayırması, devlet desteği ve akademik katkı olmadığı halde ülke müzik gündemindeki yerini ve ağırlığını koruyabilmiştir?” İşte bu kitapta yer alan yazılar, bu ve benzeri sorulara dürüst ve samimi cevaplar bulma amacıyla kaleme alınmış. Geleneksel müzik kültürü hakkında kaleme alınan yazıların genelde klasik Türk müziği çevresinde gezindiği düşünülürse çalışma, alandaki önemli bir boşluğu dolduracağa benziyor. Psikiyatrist/ Wulf Dorn/ Çeviren: Firuzan Gürbüz/ Pegasus Yayınları/ 416 s. Şiddet mağduru bir kadın hasta, psikiyatrist Ellen Roth’un kâbusu haline gelir: Kara Adam tarafından izlendiğini iddia eden hasta, gizemli biçimde, iz bırakmadan ortadan kaybolur. Şimdi kendi hayatını da hastasınınkini de tehlikeye atan korkunç bir oyunun ortasındaki Dr. Ellen Roth için hiç kimseye güvenemediği umutsuz bir savaş başlamıştır. Şeytani bir yapbozun parçalarını bir araya getirmeye çalışmaktan başka çaresi kalmayan genç psikiyatrist, korku, şiddet ve paranoyadan oluşan bu labirentte çıkış yolunu arar... Wulf Dorn “Psikiyatrist”te okuyucularını zihinlerinin karanlık taraflarına doğru gerilimli bir gezintiye çıkarıyor. Adını Siz Koyun/ Nilgül Doğan/ Bilgi Yayınevi/ 300 s. Nilgül Doğan bu kitabında aslında bir ailenin yaşamöyküsünü, yaşanan mutlulukları ve çekilen çileleri anlatıyor. Evlilik, terfiler, kurmaylık, generallik, meslekte yükseliş... Bunlar olurken çeşitli meslek çekişmeleri ve sürtüşmeler. Sonra hapishane serüveni... Çetin Doğan’ın bağımsız adaylık serüveni ve tutukluluk süreci boyunca yaşananlar. Çetin Doğan eşi Nilgül Doğan, “Adını Siz Koyun”da asker bir ailenin serüvenini anlatmanın yanında bugün yaşananlara da içeriden bir ışık tutuyor. Kaplan, Kaplan/ Margaux Fragoso/ Çeviren: Bülent Ertaş/ Artemis Yay./ 454 s. “Kimsenin anlatmaya cesaret edemeyeceği ürkütücü bir trajedi, bir gerçek hayat hikâyesi...” Margaux Fragoso “Kaplan, Kaplan”da müthiş bir empati becerisiyle imkânsızı başarıyor ve bir pedofilin, insan olarak portresini çiziyor. Böylece onun ağır suçunu, emsali nadir günahını hayal edilemeyecek kadar korkunç bir hale sokuyor. Aralarındaki ilişkiyi betimleyişi ise hayret uyandıran, çarpıcı, korkusuz ve sansürsüz... Kitap, bir kurbanın hikâyesi olarak da son derece sürükleyici ayrıca. Fragoso tüm bunları yaparken edebiyatı da bir kenara bırakmıyor. Pekin’den Gelen Adam/ Henning Mankell/ Çeviren: Zeynep Heyzen Ateş/ Altın Kitaplar/ 512 s. 2006’da İsveç’in kuzeyindeki bir köye çağrılan polisler korkunç bir cinayetin kurbanını karların içinde yatarken bulurlar. Araştırmalarına başladıklarında ortalıkta kimseyi bulamazlar. Görgü tanığı olup olmadığını öğrenmek için dolaşmaya başladıklarındaysa İsveç tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir katliamı ortaya çıkarırlar. “Pekin’den Gelen Adam” hem sürükleyici hem de düşündürücü bir politik polisiye. Uluslararası meselelere geniş bir tarihi perspektiften bakan, konuya kendine özgü bir öngörüyle yaklaşan ve olayları insanın kanını donduran bir gerilimle okuyuculara sunan Henning Mankell bu yapıtıyla zirvelerde dolaşıyor. Koşucu/ John L. Parker, Jr./ Çeviren: Gülden Özbilun/ Bilge Kültür Sanat Yayıncılık/ 288 s. Bir üniversite şampiyonu olan yazarın kendi kişisel deneyimlerinden ilham alarak yazdığı hikâyenin kahramanı Southeastern Üniversitesi atletlerinden Quenton Cassidy gelmiş geçmiş en iyi koşuculardan birine karşı girişeceği yarışa hazırlanmak için antrenörü Bruce Denton ile birlikte inzivaya çekilir. Bunun için üniversite bursunu, sevgilisini ve muhtemelen geleceğini bir kenara bırakmıştır; yani bu onun hayatının yarışıdır ve kaybetmek gibi bir lüksü yoktur. İlk baskısını 1978’de yapmış “Koşucu” o günden bu yana en sevilen spor romanlarından biri haline geldi ve kült bir eser oldu. Şimdi de Gülden Özbilun çevirisiyle Türkçede. Direnişi Nasıl Dokuduk/ Hazırlayan: Ali Karadaş/ Evrensel Basım Yayın/ 304 s. “Ünaldı dokuma işçileri 1996 yılı yazında gerçekleştirdikleri bu direnişle, ağır sömürü ve baskı koşullarına, sigortasız, sendikasız ve kuralsız çalışmaya isyan ettiler. 540 işyerinde 30 gün süren Gaziantep Ünaldı dokuma işçileri direnişine 20 bin işçi katıldı. Antep’in 13 ayrı mahallesine yayılmış, 600 işyerinin 540’ını kapsayan direniş, halı sektöründeki köleci sistemi altüst etti.” Ali Karadaş’ın yayıma hazırladığı kitapta bir direnişin ilk elden tanıklıklarıyla karşılaşacak okuyucular. Kitap; henüz okuma çağındaki çocuk işçilerin dramını, dokumacı çırağı Salih’in ve onlarca işçinin hayatını ve direnişteki rollerini de gözler önüne seriyor. Rosa Verde – Yeşil Gül/ Tuğrul Türkkan/ E Yayınları/ 230 s. “Rosa Verde – Yeşil Gül”, aşk gibi asil bir hissin sürükleyici ahengini, bir gencin yabancı bir diyardaki arayışını şiirsel bir dille anlatıyor. Okuyucuyu daha ilk satırından son sayfasına kadar bir rüya âlemine sürükleyen ve derin bir aşkı bir macera romanı heyecanı içinde sunan yazar, aşkın duygasallığını bütün ihtişamı ile okura yaşatmayı bilmiş. Tuğrul Türkkan “Rosa Verde”yle okuyucuların karşısında. Kitap Nesnesi Nesne Olarak Kitap/ Burcu Dündar/ Akın Nalça Kitapları/ 216 s. “Kitabın ne olduğunu biliyoruz. Laroussea göre: Basılmış ve bir araya getirilmiş, ciltli ya da ciltsiz sayfalar bütünü. Ancak tabletlerin, ekran üzerinden oku? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1147