25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ebi t, İst. stan da İsen Detlev Claussen’den Adorno araştırması einabinerletay, ildiren, u, ); Olanka Son Deha: Theodor W. Adorno Detlev Claussen’nin çalışması, Theodor W. Adorno’nun fiziksel veya düşünsel olarak yakın olduğu kişilerle Bertolt Brecht, Arnold Schoenberg, Walter Benjamin, Thomas Mann, Siegfried Kracauer, Georg Lukács, Hannah Arendt, Max Horkheimer ilişkisine, birlikte ürettiklerine bakarak da pencereler aralıyor. ? Nurduran DUMAN enellikle şu harika çocuk denilenler gibiyim, çok geç olgunlaşan bir insan, bugün bile daha asıl varoluş amacımın, her şeyin beni beklediği duygusu var içimde.” Bu satırlar bir mektuptan. Frankfurt Okulu veya Eleştirel Kuram da denen düşünce hareketinin ilk akla gelenlerinden olan felsefeci, toplumbilimci, bestekâr ve müzikbilimci Theodor W. Adorno’nun 1920’lerden beri dostu olan Ernst Bloch’a yazdığı 26 Temmuz 1962 tarihli mektubundan. Bu mektup “Hamburg Bilim ve Kültürü Teşvik Vakfı”nın izniyle ilk kez bir kitapta yer alarak yayımlandı. Adorno’nun son öğrencilerinden Detlev Claussen tarafından hazırlanan kitap biyografi türü altında geçse de farklı bir okuma gerektiren bir içyapıya sahip. Claussen en başta “nasıl okunmalı” diye belirtiyor zaten: “Bu kitabın amacı, Adorno’nun metinlerini konuşturmak ve onları sonsuza uzayıp giden ikincil kaynaklar yığınının ardından özgün halleriyle öne çıkarmaktır. Her bölüm kendi başına da okunabilmeli.” Adorno’nun biyografi türüne yaklaşımını ve bu türle ilgili şüphe içeren düşüncelerini herkesten çok daha iyi bilen bu son öğrenci, bir deha olduğuna inandığı Adorno’nun yapıtlarını onun yaşamındaki ayrıntılardan yola çıkarak değil, metinlerini dillendirerek açıklamayı hedeflemiş. Çünkü Claussen’e göre, Kurt R. Eissler’in Goethe için yaptığı şu analiz: “insanoğlunun evrenini ya da bu evrenin bir kısmını anlamlı ve daha önce benzeri olmayan bir biçimde yeniden yaratma yetisine sahip insanlar kategorisinde”, Adorno için de geçerlidir. Amerika’da sürgündeyken Adorno ile oldukça yakın oldukları bilinen, onun düşün yoldaşı, Eleştirel Kuram’ın isim babası Max Horkheimer da dostu için “deha” demekten çekinmemiştir. İkisinin düşündükleriyle yazdıklarının da ne kadar yakın olduğu dikkate alınırsa, Horkheimer elbette Adorno’nun “deha” kavramıyla ilgili çekincelerini bilmektedir. Buna rağmen onu bir “geçiş dönemi” dehası olarak tereddütsüz adlandırmıştır. Claussen’in her biri kendi başına da okunabilsin istediği bölümleri elbette yine de Adorno’nun yaşamının (19031969) ilk yıllarından başlayarak ilerletiyor. Yazar özellikle Adorno’nun kitapları kadar iyi bilinmeyen mektup, aforizma, eleştiri metinlerini “konuşturarak” hem Adorno’nun yaşamına ve “eleştirel kuram”ın oluşum sürecine hem de yirminci yüzyılın siyasi, entelektüel dünyasına okuru birinci elden tanık ediyor. Bu da Adorno’nun ileri sürdüklerinin, savunduklarının ve karşı çıktıklarının yanında, o dönemin açmazlarına bakarak şimdiki dünya düzenini, kültürel ortamını anlamamız, eskilere eklenen yeni açmazlara ve elbette yalnızca boyası değişerek değişmiş görünen eskilere çözümler üretmemiz için bir pencere daha demek. Claussen’in “Geçişler” adlı bölümün başına koyduğu, Adorno’nun arkadaşlığını ve yaptıklarını önemsediği Bertolt Brecht’in “Gelecek Kuşaklara” adlı şiiri (yine Adorno’nun önemsediği Hanns Eisler tarafından 1939’da bestelenmiştir) söyleyiveriyor bakın söylenmesi sırası geleni: “Karanlık bir çağda yaşıyorum ben, gerçekten!/ Saf ve temiz sözler aptalca geliyor kulağa/ Açık, düz bir alın, duyarsızlığın delili/ Gülenler/ Kötü haberi almadıkları için sadece, gülebiliyorlar henüz/ Nasıl bir çağ ki bu, ağaçlardan konuşmak suç işlemekle bul’u i Searıyadışı ); rt ltürüzat 11, ah1, kaya gömAkaasınnin rselstafa 2011, liya Bahar yer, “G ne daha kadıurtarıp ma, tee sevgi u beneri sakanın inndeki cık, i izledidında şizde midilip kukü müsle… pa olan irbirleinin rdiği on de asındaki alel yalnin lnızlık l Beni” ümesteia LoHrant nı görü Detlev Claussen’in her biri kendi başına da okunabilsin istediği bölümleri elbette yine de Adorno’nun yaşamının (19031969) ilk yıllarından başlayarak ilerletiyor. Yazar özellikle Adorno’nun kitapları kadar iyi bilinmeyen mektup, aforizma, eleştiri metinlerini “konuşturarak” hem Adorno’nun yaşamına ve “eleştirel kuram”ın oluşum sürecine hem de yirminci yüzyılın siyasi, entelektüel dünyasına okuru birinci elden tanık ediyor. figürleu” ernı akıl sı ve ları girajik aldığı ler gönında ıftan inr Nilü bir?/ Çünkü ağaçları konuşmak, cinayetleri susmak demek!” “Mektuplar” ana başlığıyla açılan bölümde Adorno’nun ilişkide olduğu kişilerle yaptığı bazı yazışmalara da yer veriliyor. Ne yazık ki elindeki belgelere dayanarak Adorno ile ilgili bir kitap bile hazırlamayı istemiş olduğu bilinen Siegfried Karacauer’e gönderdiği mektuplardan alıntı yapmak bugün bile yasak olduğundan bu metinlerden herhangi bir bölüm kitapta yer almıyor. Son Deha: Theodor W. Adorno, katılalım katılmayalım, çalışmamız gereken birçok pencere demek, hem kişisel entelektüel dünyamıza hem de dünya ve dünyayı görüşümüze. ? n/ Mar1147 Son Deha: Theodor W. Adorno/ Detlev Claussen / Çeviren: Dilman Muradoğlu/ Yapı Kredi Yayınları/ 468 s. 9 ŞUBAT 2012 ? SAYFA 19 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1147
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle