19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA einrich Böll, İkinci Dünya Savaşı yıllarını anlattığı yapıtlarında, anlamsız yere ölüme giden, katılmak zorunda bırakıldıkları savaşı gönülsüz sürdüren insanların korkularını, nefretlerini ve savaşın onların yazgılarını nasıl çizdiğini anlatır. “Yolcu, Sparta’ya Varırsan Eğer”de yer alan öyküler, savaş alanlarında değil de okuldan bozma hastanelerde, tıklım tıklım askerle dolu trenlerde, istasyonlarda, bombalanmış kentlerde, yoksul evlerdeki küçük insanların acılarını dile getiriyor. Böll, bu öykülerinde yalın ve rahat diliyle okuyucuyu hiç zorlamadan, gereksiz süslemelere ihtiyaç duymadan savaş yılları ve sonrasının atmosferini ve duygularını ustaca aktarıyor. “Yolcu, Sparta’ya Varırsan Eğer”, adı dile getirilmeyen büyük bir savaşta küçük roller oynayan adsız insanların yaşamlarına davet ediyor okuyucuyu. Kitabı Fadime Uslu değerlendirdi. Çağdaş İngiliz edebiyatının önemli yazarlarından ve dilimizde de birçok kitabı bulunan Ian McEwan soğuk savaş yıllarında, ucu gerçek bir olaya yaslanan romanı “Masumiyet”le yeniden bizlerle. McEwan romanında, hayata ilk adımını gizli bir proje için geldiği Berlin’de atacak “İngiliz” kahramanı Leonard’ın başına gelenler üzerinden “masumiyet” fikrini sorguluyor. Umberto Eco, Alman ‘Spiegel’ dergisiyle yaptığı söyleşide, listelerin kültürel ve estetik işlevleri hakkında şu görüşleri öne sürer ve şöyle der: “Liste, kültürün kökenidir; sanat ve edebiyat tarihinin bir parçasıdır… Listeler, kataloglar ve müzelerdeki koleksiyonlar, ansiklopediler ve sözlükler ile kavranılmaz olan somutlaştırılır… Kültür tarihinde nereye bakılsa, orada listeler görülür: Kutsalların, orduların, şifalı bitkilerin, değerli hazinelerin, kitap adlarının listeleri. Romanlarım da listelerle dolup taşmaktadır.” Eco ‘Genç Bir Romancının İtirafları’nda yazınsallaştırma aracı olarak önemsediği şeyleri de gösteriyor bizlere. Bol kitaplı günler... Paul Auster’dan ‘Kış Günlüğü’ H Paul Auster’ın Paul Auster’ı Paul Auster Kış Günlüğü‘nde kendisine “sen” diye seslenerek benliğini ve anılarını, okurları ve hayranlarına açıyor. Zamanın hızla ilerlediğinin ayırdına varan yazar, belleğinden yitip gitmesini istemediği ne varsa hepsini kâğıda işliyor. ? Ali BULUNMAZ aul Auster isminin markaya dönüştüğünü söylemeye bile gerek yok. Markalaşan, dünya edebiyatında hatırı sayılır bir noktaya gelen ve buna rağmen üretime ara vermeyen yazarların biriktirdikleri, yaşadıkları ve gizli kalmış an ve anıları hep merak edilir. Auster da bu merakı gidermek adına Kış Günlüğü’nde kendini anlatmayı seçmiş. Bir anlamda yazar, kendisini karşısına almış konuşuyor. Klasik özyaşamöyküsünden çok romanvari bir yola sapıyor. “Saklandığı” yerden çıkan Auster, yılların getirdiği olgunlukla okura göz kırpıyor. YÖNÜNÜ BULAMAYAN GEZGİN Kış Günlüğü, Auster’ın deyimiyle “soluk almanın fenomenolojisini” anlatan bir kitap. Hiç başa gelmeyeceği sanılanların tek tek yüzünü göstermesiyle oluşan çıkmaların bizi karşıladığı bir anlatı. Auster’ın kendine “sen” diye seslenişi de bu anlatıyı renklendiren bir hoşluk: “(...) Altmış dördüne basacaksın; çok ihtiyar sayılmasan da, kimsenin ileri yaşlılık görmeyeceği bir yaşta olsan da, senin yaşına gelmeyi başaramamış olanları düşünmeden edemiyorsun. Bu da hiçbir zaman olamayacak şeylerden biriydi ama oldu işte.” Yaşını başını almış olgun bir adamın çocukluğuna bakışı ve ona seslenişiyle yüzleşiyoruz zaman zaman. Şöyle de diyebiliriz: Auster, altmış dört yıllık ömrünün yazılı olduğu kitabın önemli satırlarının altını çiziyor adeta. Auster’ın anlatımında zaman zaman sezilen aceleciliğin, hayatının büyük bölümünü etkileyen panik atakla ilgisi var mı bilinmez ama kendisinin tüm kara noktalarını okura açarken hemen hiçbir ayrıntıyı atlamadığını görüyoruz. Yönünü bulmaya çabalayan bir adam var karşımızda: “Hep kayboldun, hep yanlış yöne gittin, boyuna daireler çizip durdun. Ömrün boyunca yön bulma yeteneksizliğinin acısını çektin.” Yıllarca aynı şehrin farklı bölgelerine sürüklenip duran Auster’ın yaptığı seyahatler de dikkate alındığında tam bir gezgin olduğu görülüyor. Kısacası Auster, hem P New York’ta hem ABD’de hem de dünyadaki gezginliğinin dökümünü yapıyor. Aslında bu seyahatler, gezginlik ve hareketlilik, onun ifadesiyle “hayatının kışına” hızla ilerleme anlamına da geliyor. PANİK, HEP PANİK Auster’ın satırları, yazarın hayatındaki ailevi, sosyal ve ruhsal çalkantıları da açığa vuruyor. Bir bakıma geçmişe dönük ve üstü örtülmüş sorgulama ve hesaplaşmalar yeniden gün yüzüne çıkıyor. Elbette yine Auster’ın ensesindeki panik atağı unutmamak lazım: “Panik, zihinsel kaçışın bir ifadesidir, köşeye sıkıştığın, gerçeğin kaldıramayacağın kadar ağır geldiği, bu kaçınılmaz gerçeğin haksızlığına karşı koyamadığın zaman içinde kabaran sınırsız güçtür; o yüzden bu dehşete verebileceğin tek tepki kaçmak, kendini soluk soluğa seyirten, çılgınlaşmış bir bedene dönüştürerek aklının kapılarını kapatmaktır; hangi gerçek bun TURHAN GÜNAY eposta: [email protected] [email protected] dan daha korkunç olabilir? Birkaç saat ya da birkaç gün içinde ölmeye mahkum olmak, hiç mi hiç anlayamadığın nedenler yüzünden hayatının yarı yerinde bitmek, yaşamının bir anda bir avuç dakikaya, saniyeye, kalp atışına indirgenmesi.” Geçmişe takılıp kalan değil ama bugünden geriye baktığında yitirdiklerine özlem duyan Auster’ın, bugüne de geçmiş kadar değer verdiğini es geçmemeliyiz. Bir ölçüde kendini yabancılaşmaktan böyle koruyor yazar. Auster’ın kitap boyunca anlattıklarını, sorgulama ve kendisiyle hesaplaşmalarını özetleyen cümleler şunlar belki de: “Daha kaç sabah kaldı? Bir kapı kapandı. Bir başka kapı açıldı. Hayatının kışına girdin.” ? [email protected] http://bulunmazali81.blogspot.com Kış Günlüğü/ Paul Auster/ Çeviren: Seçkin Selvi/ Can Yayınları/ 196 s. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Miyase İlknur?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64?Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL.?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal/ Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya?Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1146 2 ŞUBAT 2012 ? SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle