Katalog

? niden büyük bir sarsıntı geçirdiği anlaşılıyor. Yukarıda belirtilen Keçiören toplantısında, “Ben Makamı Saltanat ve Hilafet’e hissen ve vicdanen bağlıyım” diyen Orbay işte bunu hiç beklemiyordu. Ardından Orbay’ın Karabekir, Refet Bey ve Ali Fuat Cebesoy’la CHP’den ayrılarak 17 Kasım 1924’te “Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası”nı kurması gidilen dikenli yolun yönünü gösteriyordu. Bütün bu kırılma noktaları, bütün bu yaşam, bu birliktelik, bu karşı karşıya gelme, Orbay’ın İzmir Suikastı girişimi tarihinden 45 gün önce Avrupa’ya gitmesi ve mücadeleye başlayan bu iki Kuvayı Milliyecinin 1926’dan sonra bir daha bir araya gelmemeleri ve birbirleriyle “dargın” ölmeleri… Bunların arka planı nedir? neden? nasıl gibi önemli soruların yanıtları nelerdir… İşte Kocahanoğlu, bu sorulara 807 sayfalık bu önemli kitabında yanıt arıyor. Bu kitap, bir önsöz ve 21 bölümden oluşuyor. Bölüm başlıkları kitabın içeriğini de vermeye yeterlidir. Şöyle ki: 1. Giriş: Yoldaşların kimlik ve kişilik sorunu, 2. Rauf Beyi’n yetişme serüveni, 3. Rauf Bey ve Hamidiye Destanı, 4. Mondros Mütarekesi ve Rauf Bey, 5. Mütareke İstanbul’u ve Rauf Bey, 6. Rauf Bey ve Erzurum Kongresi, 7. Sivas Kongresi ve Rauf Bey, 8. Rauf Bey ve son Osmanlı Meclisi, 9. Rauf Bey’in Malta sürgünü, 10.Rauf Bey Ankara Siyasetinde, 11. Saltanatın Kaldırılması ve Rauf Bey, 12. Ankara’da bir Hilafet Komedyası, 13. Rauf Bey’in Lozan Hikâyesi, 14. Çankaya’da Bir Veda Rutini, 15. Rauf Bey’in Cumhuriyet Kavgası, 16. Hilafetin sonu ve Rauf Bey, 17. Hesaplaşma ve Yol Ayrımı, 18. Rauf Bey İzmir Suikastı’nın neresinde, 19.Yurdunu Kaybeden Adam, 20. Muşir Fevzi Portresi, 21. Türk Sağının Tarih Okuması. Bu eserde, yakın tarihimizle ilgili bütün kitaplar incelenmiş, Rauf Orbay, Karabekir, Ali Fuat Cebesoy’un hatıraları ele alınmış ve bütün bu eserlere atıf yapılmıştır. Kitapta 1417 dipnot kullanılmıştır. Bununla yetinilmemiş, Yakın Tarih ve Rauf Orbay’la ilgili olarak yazılmış ve henüz yayımlanmamış “Yüksek Lisans” tezleri ve “Doktora” tezleri de incelenmiş ve bunlara da kitapta yer verilmiştir. Kitapta geniş bir kaynakça verilmiş ayrıca 28 sayfa tutan bir dizin eklenmiştir. Böylece kitabın bilimsel veri tabanı çok geniş tutulmuştur. Kocahanoğlu, kitabında karşı düşünceyi savunan yazarlara da yer vermekte ve böylece Kısakürek, Kadir Mısırlıoğlu, M. Şevki Eygi, Taha Akyol, Mustafa Armağan gerekli yanıtları almaktadırlar. Bu nedenle de kitap yakın tarih çalışmaları için bir kaynak kitap niteliğine sahiptir. Milli Mücadele’yi içtenlikle desteklemiş, sonra da Atatürk, İnönü, Orbay gibi bütün kişileri yakından tanıma olanağını elde etmiş Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Rauf Bey’in Mustafa Kemal’le ilişkilerini ve Orbay’ın muhalefetini “şahıs davası” olarak değerlendirir. Peki, neydi bu “şahıs” davası? İşte Kocahanoğlu bu sorunun yanıtını arıyor ve nesnel verilere, belgelere dayanarak bu sürtüşmenin arka planını ortaya çıkarmaya çalışıyor. MEDRESEMODERNİTE SORUNSALI Bu kitapta, konular özellikle düşünce algılama ve yorumlama planında. “Medrese ve Modernite” gibi iki anahtar kavram üzerinde ele alınmaktadır. Siyasal, toplumsal ve kültürel olaylara bu iki kavram üzerinden yaklaşılmaktadır. “Medrese”, geleneksel ve muhafazakâr düşünüşü; “modernite” ise evrensel ve çağdaş yaklaşımı ve düşünüşü belirler. “Yoldaşların Kimlik ve Kişilik Sorunu” başlığını taşıyan ve 61 sayfalık birinci bölüm, aslında kitabın felsefi temel çerçevesini vermektedir ki, bu bölüm kanımızca yakın tarih öğrencileri için de yol gösterici ve aydınlatıcıdır. Atatürk, Milli Mücadele ve sonrasında yakın arkadaşlar arasında oluşan bu çelişkileri Nutuk’ta şöyle anlatmıştır: “Ancak bu pratik ve güvenli başarı yolu, yakın mesai arkadaşlarım olarak tanınmış kimselerden bazılarıyla aramızda, zaman zaman görüşlerde, çalışmalarda, icraatta büyük ve küçük bir takım ihtilaflar, dargınlıklar ve hatta ayrılıklarında sebebi ve izahı olmuştur. Milli Mücadele’ye beraber başlayan yolculardan bazıları, milli hayatın bugünkü Cumhuriyete ve Cumhuriyet kanunlarına kadar gelen gelişme seyrinde, kendi fikriyat ve ruhiyatlarının kavrama sınırı bittikçe, bana mukavemet ve muhalefete geçmişlerdir.” (NutukTemel Yayınları, s.14) Atatürk Cumhuriyeti kurma ve çağdaşlaşma yolunda yürürken ortaya çıkan çelişkiler ve “ihtilaflar” konusunu değerlendirirken, konuyu yakın arkadaşlarının düşünce ve duygu dünyalarındaki kavrama yeteneklerinin sınır ile tanımlamakta ve bu kişilerin düşünce yeteneklerinin sınırında kendisini terk edip “muhalefete” geçtiklerini belirtmektedir. İşte bu çelişkileri, bu düşünce yeteneklerinin sınırlarının neler olduğunu anlamak için Kocahanoğlu’nun son kitabını okumak gerekmektedir. Bu yapıt, yakın tarih kütüphanemiz için çok değerli ve vazgeçilmez bir kaynak kitap niteliğindedir. Bu kitap AtatürkOrbay arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesinin ötesinde Milli Mücadele ve sonrasının geniş bir yorumu ve değerlendirilmesidir. Eline, kalbine ve kafana sağlık Sayın Kocahanoğlu. ? AtatürkRauf Orbay Kavgası Milli Mücadele ve Sonrası/ Osman Selim Kocahanoğlu/ Temel Yayınları/ 807 s. Yapı Kredi Yayınları’ndan Bütün zamanların en iyileri Başyapıt Budur! Giotto’dan Michelangelo’ya, Velázquez’den Cézanne’a; mağara resimlerinden 19. yüzyılın şaheserlerine, 265’i renkli 285 resim... Alanlarının en yetkin kalemlerinden dünyanın en önemli 70 başyapıtı! YAKIN TARİH YAZIMI Yakın tarih yazımında, önemli bir ayrışma son yıllarda daha da belirgin olarak ortaya çıkmıştır. Bu durum, kötü niyetli bir sınıflamayla “resmi tarih” ve “gayri resmi tarih” olarak isimlendirilmektedir. Oysa tarih yazımı, nesnel verilere ve belgelere dayandırılırsa bir anlam ifade eder. İkinci Cumhuriyetçi, ya da “Liberal Muhafazakâr” düşünce sahiplerinin öngördüğü tarih yazımı, Cumhuriyetçiliği kötüleyen, Abdülhamit ve Vahdettin’i öne çıkaran bir yaklaşım sergiler. Bu yazarlar temelde, Rıza Nur, Karabekir ve Orbay’ın yazdıklarına dayanırlar. Daha sonraki yazar kuşağı arasında Necip Fazıl Kısakürek, Kadir Mısırlıoğlu, M. Şevki Eygi vardır. Son yıllarda bunlara Taha Akyol ve Mustafa Armağan dahil olmuşlardır. Hazırlayan: Christopher Dell Çeviren: Münevver Kınalı 304 sayfa, 60 TL “Başyapıt nedir?” sorusuna verilmiş yetmiş yanıt... Mağara resimleriyle başlayan ve 19. yüzyılda son bulan muhteşem bir kültürel yolculuk... Başyapıt Budur! ’da seçkin sanatçılar, eleştirmenler ve sanat tarihçileri, dünyanın her yanından kültürleri betimleyen, tarihöncesinden ve sanatın doğuşundan kübizme kadar uzanan bütün zamanların en önemli eserleriyle karşılaşmalarını yazdı. Yapı Kredi Yayınları CUMHURİYET KİTAP SAYI 1186 8 KASIM 2012 ? SAYFA 11