23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T 28 EKİM PAZAR ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER Sözünü ettiğim yayın yönetmeni: Abdülkadir Budak. Sincan İstasyonu 2007 Eylül tarihinde çıkmaya başlamış. Kitapta ilk sayıdan başlayarak bütün başyazılar sırasıyla verilince bir ay dökümü (gün dökümü’ne nazire!) çıkmış ortaya. Aynı zamanda nasıl bir kısır döngü halinde hep aynı şeyleri yaşadığımız da görünürlük kazanmış. Sözgelimi, “Ülkemiz sanıldığından daha sancılı bir dönem yaşıyor. Ekonomik sıkıntılar, had safhaya varan işsizlik oranı, gergin geçen sosyal güvence yasa çalışmaları yetmiyormuş gibi, üniversite manzaraları 1980 öncesi dönemini hatırlatmaya başladı.” diye başlamış Mayıs 2008 tarihli 9. sayıdaki başyazısına Budak. “Ekonomik sıkıntılar, had safhaya varan işsizlik oranı, 1980 öncesi dönemini hatırlatan” görüntüler bugüne de uymuyor mu? Öyle görünüyor ki durum ve görüntü yarın da değişmeyecek. Dilimin ucuna gelip de söyleyemediğim nice şeyi de söylemiş Budak. Biri şu: “‘S/İZ yazıp bize hem ‘siz’i hem de ‘iz’i hatırlatmayı çağrışım gücünü arttırma sanma kolaycılığından bunaldık.” Kitabın sonunda da Abdülkadir Budak’la yapılmış çok sıcak, çok içten iki söyleşi yer alıyor. anlam içeren “sağlamak” sözcüğünün de böyle özensiz kullanıldığına dikkat çekti. Yazar, “… yüzbinlerce Alevinin katledilmesini sağlamıştır.” diye yazmış. “O cümlede ‘sağlamıştır’ yerine ‘katledilmesine neden olmuştur’ denseydi daha doğru olmaz mıydı?” diye sordu. Evet, elbette… Doğrusu o. Neden gösteren sözcükler olumlu ve olumsuz anlamlar için farklıdır. “sağlamak, katkı, şans, sayesinde” vb. …….………olumlu tümcelerde “neden olmak, yol açmak, yüzünden” vb. .…………olumsuz tümcelerde kullanılır. 11 KASIM PAZAR Everest Yayınlarının yeni kitaplarından söz edecektim. Neslihan Acu’nun Kuzgun’un Şarkısı 2007’de yayımlanmış. Elimdeki ikinci basımı… “Girit göçmeni bir ailenin trajikomik öyküsünü bir kız çocuğunun dilinden anlatıyor”muş. “Hayatı, edebiyata sindirmekte usta bir yazar” olan Selçuk Erez’in romanının adı: Eldebran’a Gideyim mi? “Paris, İstanbul ve Hindistan arasında geçen bir yolculuk hikâyesi. (…) Aşkın ‘orada’ olduğuna tüm yaşamını geride bırakacak kadar inanmış ve aynı zamanda, doğru bildiğimiz her şeyi tersten okumak anlamına gelebileceğine kani olmuş birinin hikâyesi” anlatılıyor romanda Bekir Yıldız’ın kitapları da Everest Yayınları arasında yeniden basılıyor. Türkler Almanya’da çıkmıştı daha önce, ilk basımı 1987’de yapılan ve Zalim ve İnanmış ve Kerbela adlı roman da yayımlanmış. Rönesans’ın başlangıcını müjdeleyen yazarlardan biri olan François Rabelais’nin ünlü yapıtı Gargantua’nın devamı niteliğinde olan Pantagruel de Everest Yayınları arasından yayımlandı. Çeviren ve bilgilendirici notlar ekleyen: Birsel Uzma. John Freely’nin yazdığı Cem Sultan adlı kitabı Püren Özgören Türkçeye kazandırmış. Kitabın arkasında şöyle denmiş: “Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem Sultan, 1459’da ‘erguvan zamanı’ doğdu. Kardeşi Bayesid ile tutuştuğu taht kavgasını kaybedince, iktidar iddiasını sürdürmek amacıyla Batı’ya sığınmaya ve sürgüne razı oldu. Fakat bir gün dönme umuduyla çıkılan bu yolculuk onu yurdundan giderek uzaklaştıracak, başrollerinde şövalyelerin, kralların ve papalığın olduğu bir oyunun piyonuna dönüştürecekti.” “2011 yılında İspanya’nın en prestijli edebiyat ödüllerinden Alfaguara ödülünü” kazanan Düşen Şeylerin Gürültüsü adlı romanın yazarı: Juan Gabriel Vásquez, çevirmeni: Süleyman Doğru.? feyzahep@gmail.com feyza@feyzahepcilingirler.com www.feyzahepcilingirler.com aber metnini hazırlayanlar yazdıklarını bir kez okumazlar mı acaba? Kanal D’nin ana haber bülteninde bayramlaşan partiler Ak Parti, MHP, CHP, BDP… diye sayılıyor, az önce BDP sayılmamış gibi, “Bir tek BDP yoktu kutlamalarda” nasıl deniyor? Show TV aynı haberi daha sanatsal vermek istemiş: “BDP kimsenin kapısını çalmadı. Onlar da kimseye gitmedi.” Bu iki tümcenin aynı anlama geldiğini fark etmiyorlar. “BDP’nin kapısını kimse çalmadı. Onlar da kimseye gitmedi.” demek istemişler; ama çok zormuş gibi, diyememişler. 29 EKİM PAZARTESİ Televizyon kanalları gözlemlediğim kadarıyla bu bayramda “resmigeçit” yerine “resmî geçit” demediler; ama bu kez de bayramı değil, (nasıl oluyorsa!) “kutlamaları” kutladılar. “29 Ekim kutlamaları büyük bir görkemle kutlanıyor” dendiğinde bayramın kutlandığı anlamı çıkmaz. Boğaziçi Köprüsündeki ışıklı şenlik için de aynı şey söylendi: “Cumhuriyet Bayramı kutlamaları görsel bir şölenle kutlandı.” Cumhurbaşkanı da “eşli resepsiyon” düzenlemiş bu bayram. Herkese “eşli davet” gönderilmiş. Eşsiz katılacak olanlar da davet edilmedi. Eşsiz erkekler değil canım; eşsiz kadınlar… Kocasız kadınların ne işi var resepsiyonda? Bir koca bulsunlar, “eşli” katılsınlar. Nereden mi biliyorum? Kendimden… İletişim bilgilerimi güncellemek için Cumhurbaşkanlığı makamından arandığımda, o zaman bir anlam veremediğim, evli olup olmadığım sorusuyla da karşılaştım. Meğer eşi olmayan kadınlar davet edilmeyecekmiş. Bu yüzden sorulmuş o soru. Gideceğimden değil. Ama Cumhurbaşkanlığının cinsiyet ayrımcılığını bu boyutlara vardırmış olması düşündürücü değil mi? Sadece düşündürücü değil; hatta ürkütücü?! 2 KASIM CUMA Sincan İstasyonu adlı derginin yayın yönetmeni, dergiye yazdığı başyazıları bir kitapta toplarsa kitabın adı ne olur? Şiirin Rayları. Evet, elbette. Edebiyat istasyonunun rayları şiirden olmalıdır. H 7 KASIM ÇARŞAMBA Tacettin Necipoğlu’nun katkılarına yer vermeyi sürdürüyorum. “Şans” sözcüğünün “olasılık” anlamında kullanılmasına değinmişti Necipoğlu, “Olasılık hem olumlu hem de olumsuz durumun gerçekleşebilme yüzdesini belirtir. Şans ise tanımı gereği sadece olumlu bir anlam taşımaktadır. Sınavda başarılı olma şansının düşük veya yüksek olduğu söylenebilir ama sınavda başarısız olma şansından söz edilemez.” diyerek örnek vermişti: “Maçlarda şöyle değerlendirmelere tanık oluyoruz: ‘Artık bu maçı kaybetme şansımız yok.’ Doğrusu, ‘Bu maçı kaybetme olasılığımız yok.’ olmalı. ‘Bu yükseklikte çıtayı düşürme şansı çok fazla.’ Doğrusu, ‘Bu yükseklikte çıtayı düşürme olasılığı çok fazla.’ olmalı.” Olumlu bir anlam içeren “katkı” sözcüğünün olumsuz tümcelerde “sorunların büyümesine katkı…” biçimindeki özensiz kullanımınının yanlışlığına değinmiştik daha önce. “Şans” sözcüğünün Fransızca kökenli olduğunu birçok kişi bilmiyor olabilir; ama “katkı” gibi, yalnız olumlu anlamlar için kullanıldığını bilmeleri gerek. Deniz Banoğlu da Cumhuriyet dahil, okuduğu gazetelerde pek çok yazım hatasına rastladığını bildirdiği iletisinde olumlu BULMACA Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Türker Ayyıldız’ın, Vapurlara Küsmek adlı öykü kitabının aldığı ödülün adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı öykü kitabından bir metin oluşacaktır. Dikkat: “B/61”, “I/40”, “İ/24”, “P/15” ve “Ş/63” harfleri ipucu olarak yerlerine konmuştur. 9 E 10 20 E 1 D 2 I 3 B 4 I 5 C 6 C 7 G 8 I Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU mumcuogluilker@gmail.com B G 11 J 12 A 13 F 14 E 15 P C 16 C 17 C 18 A 19 13 64 75 69 27 B 28 I 29 J 21 I 22 I 23 H 24 25 C 26 İ 30 E 31 I 32 C 33 D 34 A 35 A 36 H 37 E 38 D 39 E 40 G. Bertolt Brecht’in yarattığı tiyatro yordamı. I C 48 7 10 73 H. “Önü Kapalıçarşı / Arkası … çarşısı” (Ce 41 E 42 H 43 C 44 D 45 E 46 A 47 C 48 G 49 D 50 mal Süreya). 51 C 52 E 53 I 54 H 55 H 56 E 57 C 58 B 59 C 60 E 55 54 42 36 23 61 B 62 E 63 Ş 64 F 65 A 66 D 67 B 68 J 69 F 70 D I. İsa’dan önceki kutsal kitaplar. 71 D 72 A 73 G 74 D 75 F 76 A 77 E 78 C 79 A 28 31 53 2 22 21 8 4 J. “… ve Kırk Haramiler” (Yalnız ünsüz harfle Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Dinleme salonu. 25 59 57 26 50 5 17 bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte” diyen, müntehir şair. 41 45 37 9 56 52 E. “çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa rini yazacaksınız). 68 11 29 1187. sayının çözümü: A. TERELELLİ, B. OĞLU GELDİ, C. ZORRO, D. AHZUKABZ, E. NİGAR ULUERER, F. ASUR G. LİÇÇİ, H. KİRŞ, I. ATABETÜL HAKAYIK, J. NEDİD. 76 18 12 35 72 34 46 79 65 B. Gözleyici. 16 47 43 32 78 51 6 D. “… … Bir Film” (Şerif Gören’in yönettiği, 3 67 27 19 58 C. “Ten Kitabı”, “Hüzün Kitabı”, “Vakit ve İncelikler “adlı şiir kitaplarını da yaratan şair. başrolünde Kemal Sunal’ın oynadığı film). 44 38 66 49 70 60 14 39 20 30 77 62 F. Trabzon’da yayımlanan bir kültür sanat 33 1 74 71 dergisi. Şiir: “Biz şairler hu çekeriz karanlıklarda/ dil boşluğu doldurur, yeter ki/ o güzel atlar geçsin tarihe” CUMHURİYET KİTAP SAYI 1188 22 KASIM 2012 ? SAYFA 39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle