23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Üstün Dökmen’in romanı Kelebekler ve İnsanlar Üstün Dökmen, Kelebekler ve İnsanlar‘da, kelebeklerle insanlar arasında benzerlik kurarak yeni dünyalara götürüyor okurlarını. ? Hasan AKARSU omanın anlatıcısı Hüseyin olup konu seçimine, böyle bir roman yazmasına ev çevresi sıcak bakmasa da o romanını yazmayı gerçekleştiriyor ve iyi de oluyor. Kayınbiraderi komünist olduğundan kelebekler yerine “marabaları” anlatmasını öneriyor, annesi aslanları yazmasını istiyor, yayıncısı da kelebekleri yazmasına karşı çıkıyor, kelebeklerin bir gün ömrü olduğu için. Oğlu destekliyor babasını. O da ömrü bir hafta olan kelebeklerin romanını yazmaya başlıyor. Kelebeklerin yaşadığı Uzun Vadi’yi tanıtıyor anlatıcı. Dünyanın, canlıların oluşumunu, eski uygarlıkları, bitkileri vb anlatıyor. Vadiden göç edenler yine dönüyorlar, tarım ve hayvancılık gerilese de hayvanlar Kelebekler Vadisi’ni bırakmıyor. Çevrede, Deveci Dağları, Kazankaya Kanyonu, Çekerek Çayı, Hasan ve Suat Uğurlu barajları vardır. Anlatıcı, dişi bir kelebek olan ve gökkuşağı anlamına gelen Alaimisema’nın doğumunu anlatıyor. Tek tırtıl olarak kalıp kelebeğe dönüşünü, yeryüzü ile gökyüzünün arkadaşlığını öğreniyoruz. Gökyüzüne uçan kelebek annesine dönmüyor bir daha. Arkadaşlar ediniyor, Yusufçuk’la tanışıyor, kumru, guguk kuşu ve kaplumbağayla konuşuyor, salyangozla arkadaş oluyor. Anlatıcı, kimi kez insanların dünyasına yöneliyor kimi kez kelebeklerin dünyasında geziniyor. Umay’ı tanıyoruz. 24 yaşında özürlü bir kız olup hukuk okuyup avukat olmuştur. Yazları ailesiyle Uzun Vadi’de yaşıyor. Annesi bankacılıktan emekli Gülşen Hanım, babası mühendis Rasim Bey’dir. Umay, Alaimisema’yla tanışır, hayvanlarla dostluk kurar. Bir gün tekerlekli sandalyesiyle gezerken, yine tekerlekli sandalyede olan 25 yaşındaki bir gençle, Gökhan’la tanışır. Gökhan da gökbilim okumuş, arkadaşlarının, öğretmeninin sevdiği, başarılı bir gençtir. Ablası Aysel Edebiyat öğretmenidir. Annesi ev hanımı Fatma, babası mağazası olan ve esnaflık yapan Ragıp Bey’dir. Umay, çocuk felci geçirmiş, Gökhan, yanlış iğneyle felç olmuştur. İki genç tanışır ve birbirlerini severler. Böylece aileleriyle de tanışırlar. Bilgisunarda yazışarak anlaşırlar, yıldırım aşkına tutulurlar, evlenmek isterler. İki gencin ailesi de özürlü oldukları için onların evliklerine karşı çıkar. Gökhan’ın ablası edebiyat öğretmeni Aysel yardımcı olur onlara. İki aileye de gençlerin nikâh tarihi aldıklarını, gelirlerse gençlerin sevineceklerini söyler. Aileler de düğün yapmaya karar verir ve hazırlığa başlarlar. Umay, kendisinin kullanabileceği akülü, tekerlekli sandalye aldırır. Bir gün Alaimisema sandalyesine konup onunla oyun oynar ve eski bir yapının yanına götürür. Umay, orada kelebek kaçakçılarını tanır, önce Gökhan’a o da polise haber verir. Polisler gelip kaçak avcıları yakalar ve kelebek koleksiyonlarını alırlar. Umay, bilmeden hayvanlara yardım etmiştir, mutludur. Alaimisema, kelebeklerin önderi olan Kermen’e sevdalanır. Kermen, kraliçe olan annesini arar, onu bulup ölümsüzlük bulutunu alarak halkına götürecektir. Anlatıcı, insanların ölümsüz olma, ölümle başa çıkma savaşımını başarıyla yansıtır. Doğadaki ölüp dirilme olayını, doğanın yeniden canlanmasını pozitif bilim ışığında irdeler. Anadolu insanının geleneklerini, yaşantısını tanıtırken de ilgi çeker. Kelebeklerin dünyasıyla insanların dünyası arasında ilişki kurarak olayların içyüzünü çözümlemeye çalışır. Nasıl iki özürlü genç birbirine sevdalıysa, iki kelebek de sevdalıdır. Alaimisema, her şeyde Kermen’i görmektedir. Onun görevli olduğunu bildiği için üzerine düşmez; ama başka bir dişi kelebekle öpüşürken gördüğünde, dünyası yıkılır, umutları söner, yaşama sevincini yitirir ve kelebek avcısına yakalanır. Avcı Yağız, Alaimisema’nın dokuz ay ömrü olan kelebek cinsinden olduğunu saptar. Yazık olmuştur güzel kelebeğe. Koleksiyon panosunda alıcısını bekleyecektir artık. Yazar, iki özürlü gencin evliliğini insanoğlunun bir başarısı olarak yorumluyor. “Belki kısa; ama renkli bir ömrü seçmişlerdi” diyor. Yaşamda, “Uzun ve renksiz bir yol mu, yoksa uzunluğu belirsiz ama renkli ve neşeli bir yol mu? Karar sizin, siz bilirsiniz” önerisinde bulunuyor. Evrende, mutlu ve verimli olmak için çalışmayı önemsediğini vurguluyor. “İnsan aklıyla evrende her sorun çözülür” düşüncesiyle hareket ediyor. “Devletler, hükümetler düşmanımız, milletler dostumuz” anlayışını yansıtıyor. ? Kelebekler ve İnsanlar/ Üstün Dökmen/ Remzi Kitabevi/ 240 s. 22 KASIM 2012 ? SAYFA 19 R CUMHURİYET KİTAP SAYI 1188
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle